Siyaset ve ekonomi hakkında gerçekler

"İlkler siyaset denizine girdiğinde ve hepsi de kamusal siyasal alanda yalanın özelliklerini çizmekte ustalaştığında işte asıl felaket budur"

Görsel: Independent Türkçe/ChatGPT

Profesör Grzegorz  W. Kolodko, ekonomi ve siyaset alanında önde gelen bir akademisyen ve düşünürdür.

Uzun yıllar maliye bakanı olarak görev yaptığı Polonya'da yapısal reformların önde gelen mimarlarından biriydi. Otuzdan fazla kitabı birçok dile çevrilmiştir.

Bu uzmana göre, zor ekonomi ve siyaset bilimi kavramları, basit ve anlamlı kelimelerle en iyi şekilde açıklanabilir.

Ekonomik ve politik aktörlerden olup biteni tanımlamaları ve açıklamaları beklenir, ancak şu durumlarda sorunlar ortaya çıkar:

Olan biteni biliyorlardır ama bizi ikna edemiyorlardır.

Yahut bilmiyorlardır ama yine de bizi ikna etmeye çalışıyorlardır.

Ya da gerçekliğin, bizi ikna etmeye çalıştıklarından farklı olduğunu biliyorlardır.


İlk durumda, biz sadece onların mesajı iletmelerine yardımcı olmaya çalışabiliriz.

İkinci durumda, bu insanlar işlerin nasıl yürüdüğünü bilmiyorlarsa ve yine de bizi ikna etmeye çalışıyorlarsa, açıkça yanılıyorlardır, o zaman onlarla sakin bir şekilde tartışmamız ve ötekinin görüşüne kulak verdiğimizi göstermemiz önemlidir, çünkü herkes yanılıyor olabilir.

Üçüncüsü, ki en kötüsüdür, insanlar için önemli olan gerçek değil, sonuçlar olduğu için para, ekonomi ve siyaset alanında bilerek yalanlar yaymalarıdır.

2006 kışında, mortgage kredisi teklif edilen en yoksul Amerikan ailelerinin çoğunun borçlarını ödeyemez duruma geldiğini hatırlıyoruz.

Bunun üzerine bankalar mülklere el koymaya başladı ve borç batağındaki mülk sahipleri, bankalar mülklerine el koymadan önce mülklerini satmaya başladılar.

Bu durum gayrimenkul piyasasında arz-talep dengesizliğine yol açtı ve fiyatlar düştü.

Böylece bankalar ve spekülatörleri, el konulan ve satılamayan evler, değersiz yatırımlar ve likidite sorunlarıyla karşı karşıya kaldılar.

Mortgage krizi bir bankacılık krizine dönüştü ve ünlü Amerikan bankası Lehman Brothers battı.

Diğer bankaların işleri azaldı ve bu durum büyük uluslararası finans merkezlerinde keskin bir düşüşe yol açtı.

Kriz sonunda ABD'yi ve Atlantik'i aşarak büyük Avrupa bankalarına ulaştı ve küresel bir ekonomik krize yol açtı, çünkü failler kasıtlı olarak hileye başvurmuşlar ve yaptıkları açıklamalar hak ve hakikat otoritesine aykırıydı.

Daha da kötüsü, para sahipleriyle ekonomi ve siyaset arasında sıkı bir ilişkinin bulunmasıdır.

İlkler siyaset denizine girdiğinde ve hepsi de kamusal siyasal alanda yalanın özelliklerini çizmekte ustalaştığında işte asıl felaket budur.
 


Sosyolog Max Weber bu olguları öngörmüş ve kendi zamanında bir siyasetçinin 3 özelliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde siyasi çatışma arenasında siyasi yozlaşmanın hüküm süreceğini açıklamıştır.

Bunlar tutku, sorumluluk duygusu ve öngörüdür.

Batı ülkelerinde, özellikle de ABD'de yaşanan siyasi gelişmeleri takip eden herkes, bu yüksek vasıfların büyük bir kısmının eksik olduğu kanaatine varacaktır.

Siyasi ve ekonomik hayata pek çok hile ve aldatmacanın damga vurduğunu, Batı’da demokratik siyasal saflık hakkında söylenenlerin sadece bir yanılsama olduğunu, gizlice ve açıkça yapılan yolsuzlukların, istenilen hedefe ulaşmak için nüfuz kullanma, şantaj, rüşvet, doğru olmayan pazarlıklara girişilmesinin mümkün hususlar olduğu görüşüne varacaktır.

Siyaset dünyası denizine dalmak isteyenler, House of Cards dizisini izlemelidirler.

Dizi yalnızca Amerikan iç siyasetinin derinliklerine daldığı, ABD Kongresi ve Beyaz Saray koridorlarında ve salonlarında yaşanan önemli hususları ele aldığı için değil, aynı zamanda oyuncuların, Amerikan siyasi aktörlerinin ve yakın çevrelerinin kişisel ve resmi siyasi yaşamlarının bir yönünü ortaya koyan özel oyunculuk performansları nedeniyle de uluslararası bir üne kavuştu.

Bu dizi, ABD'de çeşitli lobilerin ve perde arkasında uygulanan baskıların gücünü de ortaya koydu.

Dizi ayrıca bizi politikacının iktidara ulaşma hayalini paylaşan eşi Claire Underwood ile de tanıştırıyor ve ikisi birlikte Beyaz Saray'a ulaşmak için tüm kuralları hiçe sayıyorlar.

Dizi ve kahramanın bu kez gerçek dünyada cinsel tacizden suçlu bulunduktan sonra diziden ayrılması, Batı toplumlarındaki siyaset dünyasının kirliliğini canlandırıyor.

Yabani otlarının üstünde ve altında olup bitenlerin karmaşıklığını ve teorik siyaset biliminde öğretilen demokratik ilkelerden hiçbiri olmadan, yalnızca siyasetin alfabesine hakim olanların ve bu zorlu okyanusta gemiyi yürütebilenlerin başarılı olabileceğini somutlaştırıyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU