Jack Ma üzerindeki siyasi baskı artmaya devam ediyor. Destan gibi uzayan hikayedeki son sürpriz, Çin makamlarının Hong Kong'daki South China Morning Post da dahil Ma'nın medya kuruluşlarını elden çıkarmasını istediği haberleri oldu.
Faaliyetlerini takip etmeyenler için Ma, Alibaba'nın kurucusu ve böylelikle Amazon'un kurucusu Jeff Bezos'un Çin'deki eşdeğeri. Geçen ekim ayında ülkenin mali düzenleyici sistemi için reform çağrısında bulundu ve o zamandan beri hükümetin baskısı altında. Sağlıklı ve aktif olmasına rağmen gözden kayboldu ve hükümetin baskısı da bariz bir şekilde tırmanmaya devam ediyor. Buradaki mesaj çok açık. Girişimciler servetlerini kazanabilir fakat hükümeti ya da Komünist Parti'yi asla eleştiremez.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Öyleyse bunu nasıl yorumlamalıyız? Tayvan'daki artan baskı ve Hong Kong'un bağımsızlığına yüklenilmesiyle birlikte bu, Çinli yetkililerin artan kararlılığının bir parçası mı?
Belki de söylenecek ilk şey, bunun geçen ekim ayında Ma'nın ortaya attığı bankacılık düzenlemesi meselesiyle gerçekten ilgili olmadığı. Düzenleme, kaçınılmaz bir şekilde inişli çıkışlı geçen bu yıla rağmen kendinden emin bir dokunuşla ülkenin finansal sistemini yöneten son derece anlayışlı Guo Shuqing'in başkanlık ettiği Çin Bankacılık ve Sigorta Düzenleme Komisyonu (CBIRC) tarafından yürütülüyor. Halkın Çinli yetkilileri eleştirmek istemesi için pek çok neden var. Bu onlardan biri değil. Doğrusunu söylemek gerekirse, CBIRC'nin ve Merkez Bankası'nın, yani Çin Halk Bankası'nın pandemiye verilen mali tepkiyi yönetme şekli bence örnek teşkil ediyor.
Bana kalırsa yaşananlar çok daha geniş kapsamlı. Başkan Şi Cinping, Çin'in görece fakir bir ülkeden sağlam bir orta sınıf ülkesine dönüşümünü partinin yönetmesi gerektiğinin farkında. Bu geçişin ilk aşamalarını kontrol etmek nispeten kolaydı. Yılda yüzde 8 ya da daha fazla büyüyen her ülke muazzam servetler yaratacaktır ve Ma bu süreçten faydalanan başlıca kişiler arasında. Bu süreç aynı zamanda milyonlarca kişiyi de yoksulluktan kurtararak orta sınıf yaşam tarzlarına yükseltiyor. Biraz da orta sınıf tanımınıza bağlı olsa da araba sahipliği gibi ölçülere bakarsanız, Çin'deki çoğu kişi bunları karşılıyor. Bin kişiye yaklaşık 200 özel araç düşüyor ki bu da Birleşik Krallık'ın (BK) 1970'teki seviyesiyle kabaca aynı.
Bununla birlikte, burada Avrupa'da ya da daha düşük bir seviyede ABD'de olduğu gibi Çin'deki halk da iş dünyasının gücünden şüpheleniyor. Aynı şekilde Çin yönetimi de bundan şüphe ediyor, özellikle de yüksek teknoloji şirketlerinin gücünden. Başkan Şi, gözü yüksekte olan teknoloji şirketlerine karşı daha yeni uyarıda bulundu. Baskıların devam etmesini bekliyorum.
Fakat (ki bunun anlaşılması gerçekten önemli) Şi bunu sadece hükümet ülkede başka bir gücün, bir noktada komünist liderlere meydan okuyabilecek bir gücün varlığından hoşnutsuz olduğu için yapmıyor. Elbette kısmen bu da etkili ama bir şey daha var. Aynı zamanda toplumun baskısına da karşılık veriyor. BK, Avrupa ve Avustralya’da ABD’nin yüksek teknoloji şirketlerine karşı tepkiyi düşünün. Nispeten benzer bir tepki Çin'de de var, gerçi burada Çinli yüksek teknoloji baronları dize getiriliyor.
Bu nerede biter? Emin değilim. Önceki nesillerin çoğundan daha yavaş bir hızla da olsa bu büyümenin bir süre daha devam edeceğinden eminim. Çin orta sınıfının boyutu da kendine güveni de şişmeye devam edecek. Daha düşünceli orta sınıftan Çinlilerin büyük kısmı, Şi hükümetinin genel gidişatından endişe duyuyor: BBC'nin Çin anakarasında yasaklanmasının sanıldığı kadar kabul görmediğini düşünüyorum. Ancak şimdilik destek güvence altında.
Çin'in pandemiyi sert de olsa görece başarılı bir şekilde baskılama yöntemi, ülkenin yetkin bir şekilde yönetildiği fikrini destekleyecek. Ülke bu 10 yılın sonuna doğru ABD'yi geçip dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda hâlâ ilerliyor.
Tahminimce Çin'in bu yükselişi 10 yıl daha devam edecek. Siyasetin dışında kaldığı sürece halkın zenginleşmesine izin verilecek ya da bu teşvik edilecek. Çin'de insanların söyleyemeyeceği bazı şeyler var ve bu böyle devam edecek. Ama sonra bir aşamada hesaplaşma yaşanacak.
Ya geleceğin ileri görüşlü liderleri daha açık bir topluma doğru sorunsuz bir geçiş sağlayacak. Ya da bir ekonomik kriz "Çin Baharı'na" sebep olunca her şey altüst olacak.
Eğer ikinci seçenek gerçek olursa, Ma üzerindeki baskı giderek daha zorlu hale gelen yolda küçük bir tümsek gibi görünecektir.
https://www.independent.co.uk/independentpremium/voices
Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu
© The Independent