Brezilya darbesi "CIA'nın bir hediyesi"ymiş... Yüzyılın davası, yüzyılın yargı rezaletine döndü

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Brezilya'da Lava Jota olarak bilinen ve İngilizce ve Türkçe'ye "Car Wash-Oto Yıkama" soruşturması olarak çevrilen Mart 2014'te Brezilya'nın başkenti Brasilia'daki bir benzin istasyonundaki oto yıkamada, karaborsada para değişimini araştıran bir yolsuzluk soruşturması başladı.

Bu yolsuzluk soruşturması kısa sürede Brezilya milli petrol şirketi Petrobras ile inşaat şirketi Odebract'ın sözleşmeleriyle ilgili özel bir inşaat şirketi arasında milyarlarca dolarlık komisyon olduğunu tespit etti.

Savcılar/müfettişler, yasadışı fonların çoğunun parti kasalarına ve politikacıların ceplerine gittiğini tespit etti veya suç oluşturuldu!


Soruşturma öyle büyüdü ki; 10'dan fazla ülkeye sıçradı. Brezilya'da Lula da Silva, Peru'da Alejandro Toledo, Panamá'dan Ricardo Martinelli ve El Salvador'dan Mauricio Funes gibi eski cumhurbaşkanlarının hepsi, bir şekilde ceza aldı(rıl)dı.

Yolsuzluk soruşturmasına adı karışan büyük inşaat şirketleri Odebrecht, Andrade Gutierrez, Queiroz'un üst düzey yöneticileri Oto Yıkama soruşturması sonucunda bir süre hapse atıldı.

Şirketler isimlerini değiştirmek zorunda kaldı. Brezilya'nın Rio de Jeneio, Sao Paulo, Parana, gibi eyaletlerinde soruşturmalar açıldı. Yüzlerce insan tutuklandı. Binlercesi suçlandı. 

Ancak bir Brezilya haber sitesi tarafından bu soruşturmayla ilgili bazı mesajlar sızdırdı. Sızan mesajlar da, o sırada Parana'daki soruşturmayı yürüten federal yargıç Sergio Moro'nun, Car Wash savcılarıyla etik çizgileri aşabilecek ve hapis cezalarını etkileyebilecek şekilde işbirliği yaptığını ortaya çıkardı.

Özellikle de Brezilya'nın ve Latin Amerika'nın en başarılı eski Cumhurbaşkanı Lula da Silva için. 

Bu kararlar yüzünden Lula da Silva 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimine katılamamış ve 550 gün hapis yatmıştır.

Soruşturmaya adı karışan Lula'ya yakın kişiler ve partisi PT (İşçi Partisi) ciddi darbe almış, yerel ve genel seçimlerde hayal kırıklığı yaşanmıştır.

Soruşturma ve tutuklama safhasında 2016 yılında Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rouseff görevinden bir parlamento darbesiyle indirilmiş.

2018 seçimlerinde de Jair Bolsonaro'nun seçimi kazanmasının önü açılmıştır.


Bu skandal ilişkiler yüzünden 'yüzyılın davası' olarak bilinen soruşturma 'yüzyılın yargı rezaletine' dönüştü.

Nitekim Brezilya yüksek mahkemesinin önümüzdeki aylarda mahkumiyet kararlarının bu gerekçelerle iptal edilip edilmeyeceğine dair karar vermesi bekleniyor.

Yazıyı kaleme aldığım saatlerde Lula da Silva'nın mahkemeye ilgili yazışmaları 'delil' olarak kullanması yönündeki başvurusu kabul edilmişti bile.


Yolsuzluk soruşturması 'yargı skandalına' dönüştü

Brezilya'nın 17/25 Aralık'ı olarak tanımlayabileceğimiz Lava Jota yolsuzluk soruşturması, Cumhurbaşkanı Lula da Silva'ya komplo olarak kurulduğu anlaşıldı.

İlk başta ülkenin siyasi ve ticari elitlerine karşı mücadele ettiği için övülen bu soruşturma, geçen hafta resmen bitti.

Savcıların ön yargılı aldığı kararlardan ötürü rövanşist bir hesaplaşmanın ortasında kaldı.

3 Şubat'ta Brezilya federal savcılık ofisi (MPF), Lava Jato soruşturmasını yürüten savcıların 1 Şubat'tan itibaren diğer birimlere atandığını duyurdu.  

Duyuru, Latin Amerika tarihindeki ve muhtemelen dünya çapındaki en büyük yolsuzlukla mücadele kampanyasının sonunu işaret ediyordu, ancak sürpriz olmadı.

Çünkü Başkan Bolsonaro'nun Lava Jato'yu "mevcut hükümette soruşturulacak bir yolsuzluk olmadığı için" sona erdirme niyetini açıkladığı için siyaseten de artık desteklenmiyordu.

Lava Jato soruşturması Mart 2014'te Parana-Curitiba'da dönemin yargıcı Sergio Moro'nun gözetiminde başladı.

Oto yıkama (Lava Jato) adını alan küçük bir kara para aklama soruşturması olarak başlayan 'şey', Brezilya siyasi manzarasını değiştiren, eski Başkan Lula'yı tuzağa düşüren, halefi Dilma Rousseff'in hükümetini alaşağı eden ve yüzlerce tanınmış Brezilyalı vali, kongre üyesi ve diğer hükümet yetkililerini hedef alan uluslararası bir cezalandırmaya dönüştü.

Brezilya'nın ekonomi, dış politika, siyaset, din ve imajına verdiği zararlar tahmin bile edilemiyor.

MPF'ye göre, Lava Jato soruşturmasında 7 yıl boyunca, 79 soruşturma aşaması/dalga oldu. 1,450 arama ve el koyma emri, 211 mahkeme emri, 132 mahkeme öncesi tutuklama ve 163 hapis cezası verildi. 130 suç duyurusunda 533 kişi yer aldı ve 278 mahkumiyetle sonuçlandı.

Brezilya devletine ve devlet kuruluşlarına iade edilen para cezaları ve zimmetine el konulan 5,2 milyar ABD doları toplandı.

Zamanın Yargıcı Sergio Moro, bir süreliğine Brezilya'daki en popüler figürlerden biri oldu. Siyaset üstü bir hüviyete büründü.

Eski Savcı görevi sırasında popüler bir televizyon dizisi olan "The Mechanism" (O Mecanismo) ile anıldı.

Mart 2016'da dönemin yargıcı Moro, Başkan Rousseff'in Lula'yı kabinesine atadığını açıklamasından bir gün önce, dönemin Başkanı Rousseff ile selefi Başkan Lula arasındaki gizli kayıtları yayımladı.

Kasetler, Lula'nın savcı kovuşturulmasından korunmak için şüpheler uyandırdı ve sonuçta Lula'nın Dilma'nın kabinesinde yer almasına engel oldu.  

Bolsonaro, 2018 başkanlık seçimlerinde İşçi Partisi (PT) adayı Fernanado Haddad'ı yendikten sonra güçlendi.

Moro daha sonra başkan Bolsonaro'nun kabinesinde 'Süper bakan' olarak Adalet Bakanı olarak yer aldı!

Ancak 2019'da, bir internet haber sitesinde Lava Jato savcıları ile Moro arasında işbirliği olarak algılanabilecek bir dizi hacklenmiş mesaj yayınlamaya başladığında Moro büyük bir darbe aldı. Güvenirliliği sorgulandı.

Eski Başkan Lula şu anda, kısmen bu görüşmelerin ortaya çıkardığı iddia edilen suistimali temel alarak cezasına itiraz ediyor.

Paraná eyaletindeki federal savcılık ofisi Şubat-2021'de yaptığı açıklamada, soruşturmayı yürüten 9 üyenin organize suçla mücadele eden Gaeco adlı yerel bir gruba atandığını söyledi. Yani Lava Jota savcıları lağvedildi.

(GAECO, Türkiye'de tam bir karşılığı olmasa da Gaeco (Organize Suçla Mücadele Özel Eylem Grubu) olarak tanımlanır. Eyalet Kamu Bakanlığı'nın iç organıdır. Başında bir savcı, organize-polisiye suçları inceler.)

Açıklamada, "Parana'daki soruşturma ekibinin görevi sona eriyor, ancak üyelerinden bazıları çalışmalarını sürdürmek amacıyla Gaeco'da çalışacak" denildi.

Yolsuzluk araştırmacısı ve Brezilya'daki Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün eski danışmanı Fabiano Angelico, Oto Yıkama/Lava Jota savcılarının kilit üyelerinin, güçlü bir siyasi önyargıya sahip olduğu ve davayı sona erdiren hatalar yaptıklarını söyledi.

Ancak, Brezilyalıların ilk kez büyük soruşturmaları durdurmak için güç yapılarının nasıl hareket ettiğini anladıklarını da sözlerine ekledi.

Federal Yüksek Mahkeme'den Gilmar Mendes, BBC'ye verdiği röportajda, Lava Jato Operasyonunun "Jair Bolsonaro'nun seçimini desteklediğini", "müdahale etmeye çalıştığını", "harekete geçtiğini" söyledi ve "Lava Jato'nun bir adayı vardı ve seçim sürecinde bir programı vardı" dedi.

Lula'nın savunması, Moro'nun tarafsızlığını sorguluyor ve yargıcın Bolsonaro hükümetinin Adalet Bakanı olmayı kabul etmesini bunun kanıtlarından biri olarak gösteriyor.

Lava Jato savcıları ise bu belgelerin yasadışı delillerden kaynaklandığı için kullanılamayacağını söylüyor.


Süper savcı, 'süper ajan' çıktı

Moro, 2017 yılında, eski başkan Lula'nın Guarujá'daki bir tripleks daire aldığını, yüklenici OAS şirketi ile Petrobras arasında sözleşme karşılığında rüşvet almakla suçladı.

Mahkumiyet daha sonra 4. Bölge Federal Bölge Mahkemesi (TRF) ve Yüksek Adalet Mahkemesi (STJ) tarafından onaylanmıştı.

Tripleks daire, 2014 yılında Lula ve eşi Marisa tarafından ziyaret edildi, ancak Lula mülkün sahibi olduğunu her zaman reddetti.

Daire OAS adına kayıtlıydı ve halihazırda müzayedeye açılmıştı. Tripleksi yenileyen müteahhit, mülkün Lula ve ailesi için hazırlandığını belirtti. Ancak Lula savunmasın da bunu hep reddetti.

Sol eğilimli Cumhurbaşkanı Lula da Silva, Nisan 2018'de hapse atıldı. Seçimin galibi Jair Bolsonaro, seçim kampanyasını Car Wash (Oto Yıkıma) yolsuzlukla mücadele yapma sözü verdi.

Lula'yı hapse atan ve yolsuzluk soruşturmasını yürüten Savcı Moro, Bolsonao'nun kabinesinde adalet bakanı oldu, ancak Nisan 2020'de cumhurbaşkanının federal polis atamasına müdahale etmeye çalıştığını iddia ederek istifa etti.

Çünkü Moro, bu sefer Bolsonaro'nun mafya ile ilişkileri bulunan oğlu Flavio'nun soruşturmasıyla da ilgileniyordu.

Bu olaylar yaşanırken bu arada, Oto Yıkama/Car Wash yolsuzluk soruşturmalarının hızı düştü.

Bolsonaro, Oto Yıkama soruşturmasının 'hükümetinin yolsuzluğa maruz kalmaması' nedeniyle sona erdiğini açıkladı.

Sonuç olarak yolsuzlukla mücadele, politik bir silaha dönüştü. Bazen o silahı kullanan da silahın namlusuna ucuna oturabiliyor.

Yolsuzluk skandalı uluslararası bir istihbarat servisinin(CİA) amacına hizmet ettiğinde; yani politik kullanımı yıprandığında, yolsuzluk soruşmasının önemi de kayboldu.

Bugün, Lava Jato savcıları ile İsviçre ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bazı kurum üyeleri arasında, gerekli yasal süreç olmaksızın var olan gayri resmi uluslararası işbirliğinden söz ediliyor.

Mahkumiyetin olduğu durumlarda, bu tür bir işbirliğinin olup olmadığını bilmek ve davaların seyri açısından büyük kırılmalara ve kaoslara sebep olacaktır.

Triplex davası olarak bilinen Yargıtay'daki bu davada yazışma kayıtlarının etkisi nasıl olacak, kimse bilmiyor.

Nitekim bu konuda birçok tartışma var. Ancak kesin olan bir şey var; Lula'ya verilen mahkumiyetin artık toplumsal bir karşılığı yok.

2 Genel seçimi PT ve Lula'nın elemine edildiği tarafların beyanlarıyla kesinleşti. Bunun dışında 1 Parlamento/Hukuk darbesi ve 1 Askeri vesayet savcıların/hukukçuların eliyle yapılmış oldu.

Elbette burada kaybeden Brezilya halkı oldu.


En son sızan mesajla göre, Lula aleyhindeki siyasi amaçlı davanın iptal edilmesiyle sonuçlanabilir.

Sergio Moro ve Deltan Dallagnol, Amerika Birleşik Devletleri yetkilileriyle yasadışı gizli anlaşma yaptıkları için "vatana ihanet" le suçlandılar. Haklarından verilmiş bir karar yok.

2017 yılında, ABD başsavcı yardımcısı Kenneth Blanco, Atlantik Konseyi etkinliğinde Brezilya savcılarıyla Lula davasıyla ilgili gayri resmi (yasadışı) işbirliği yaparak, bunu bir başarı öyküsü olarak nitelendirdi.

2019'da ABD Adalet Bakanlığı, Lava Jato görevli savcılarına "yolsuzlukla mücadele için özel bir vakıf" kurmaları için 682 milyon dolarlık bir komisyon ödemeye çalıştı. Ancak bu paranın ödenip-ödenmediği bilinmiyor.


Lula'nın tutuklanması "CIA'den bir hediye"

Son olarak geçen hafta ortaya çıkan Telegram yazışmalarında, Lava Jato savcılarından Deltan Dallagnol'ın, eski Cumhurbaşkanı Lula ile ilgili yeni konuşma mesajlarını yayımladı.

Görüşmeler, Paraná savcılarının cep telefonlarına giren bilgisayar korsanlarını araştıran 'Sahtekarlık/Lava Jota Operasyonu'nda ele geçirilen HD'lerde yakalandı.

Savcılar ile eski yargıç Sérgio Moro'nun çıkardığı tutuklama emrini Telegram'daki sohbet gruplarında kutlama yaparak anlatılıyor. O sırada, eski görevli bir koordinatör Savcı Deltal Dallagnol ABD'idi.

Belgede, eski yargıç Sergio Moro'nun PT liderinin tutuklanmasına yol açan süreci yürütürken, yabancı yetkililerle işbirliği yaptığına dair yeni kanıtlar sunuluyor.

Bir UOL raporuna göre, Curitiba görevlileri, Curitiba Federal Polisinin karargahının bir "hac yeri" olacağını belirtiyor.  

Savcı Deltan'a göre Lula'nın tutuklanması, eski cumhurbaşkanı aleyhine tutuklama emri ABD istihbarat ve casusluk organı olan "CIA'nın hediyesi" olarak ifade edildi.

18:20:27 - Deltan: "Önümüzdeki birkaç hafta için güvenliği düşünmemiz gerekiyor"
18:20:40 - Laura Tessler: "Bugün kutlayacağım"
18:20:41 - Deltan: "Daha doğrusu var, çünkü ben ülke dışına çıkacağım kkkk"
18:21:48 - Paulo Galvão: "Lula hapishanedeyken, Deltan Disney'de, bu haber olacak!"
18:25:49 - Deltan: "CIA'den bir Hediye"

PT lideri Lula'nın tutuklanmasının sevincine rağmen, bazı savcılar dönemin yargıcı Sergio Moro'nun kararından memnun değildi.

Januário Paludo, "Lula, Moro'nun ona ödünç verdiği hürmeti ve saygıyı hak etmiyor. Bu sabah tutuklanmalıydı ve yargı kararı travma olmadan uygulanacaktı" dedi.

Savcı Laura Tessler Lula'nın tutuklanmasını "Bugün kutlayacağım" diye açıkladı. Lula'nın tutuklanmasını "CIA'dan bir hediye" olarak değerlendiren Dallagnol ile alay ediyor.

Savcı Isabel Grobba bir sohbette "Moro Lula'yı tutukladı" diye yazdı. Diğer bir savcı da ''Bence bu noktada sessiz olmalıyız" diye cevapladı.

Lava Jato'nun koordinatör savcısı olan Deltan Dallagnol, Yüksek Federal Mahkeme'den (STF) Yargıç Marco Aurélio Mello'ya "MA", bir gönderme de bulunuyor.  

"Meooo kupa. İnanamıyorum bile. Bir savcı Lula'nın sunum süresinin ertesi gün 17: 00'ye kadar olduğunu bildirdikten sonra beklemesi daha iyi" diyor.

Ardından savcı, meslektaşlarının güvenliğinden endişe duyduğunu söyleyerek şaka yapıyor.

"Önümüzdeki birkaç hafta için güvenliği düşünmemiz gerekiyor. Ya da daha doğrusu, çünkü ben ülke dışına çıkacağım kkkk" diye yazıyor.

Sonrasında, Avukat Paulo, "Deltan Disney'de, Lula hapisteyken, bu haber olacak!" Coşkuyu gizlemeyen Laura Tessler ise, "Bugün kutlayacağım".

Julio Noronha da bir espri yapıyor: "Hayatını sadece Lula değiştirecek!" Paulo, "Kendini tutuklatmadan önce, kesinlikle saat 16.00'da bir miting düzenleyecek" diye yanıtladı. Deltan, "CIA'den bir hediye" diye sonlandırdı.

Ertesi gün, savcı grubu hala Moro'nun Lula'nın ancak günün sonunda teslim olacağını kabul ettiğinden şikayet ediyordu.

Aynı şekilde, daha önceki mesajlarında Lula'nın karısı Maria Letícia'nın ölümüyle alay eden Avukat Laura Tessler, eski başkanın tutuklanması için kutlamaların başlayacağını açıkladı. 

Sohbetlerdeki kutlama atmosferi, Lula'ya yönelik tüm operasyonun saçmalığını ve acımasız bir siyasi zulmü gösteriyor.

Ancak, Deltan Dallagnol'un Lula'nın tutuklanmasının ABD istihbarat teşkilatı "CIA'nın hediyesi" olduğunu belirten mesajından daha açıklayıcı hiçbir şey yoktu.

CIA'nın elinde bulunan Lava Jato operasyonu, Brezilya'da gerçekleştirilen en acımasız ve en yıkıcı operasyonlardan biri haline geldi. Üstelik Odebrecht gibi önemli ulusal şirketlerini de yok etmeyi başardı.

Jair Bolsonaro ve Sergio Moro, iktidara geldikten sonra Wall Street'in desteğiyle Langley'deki CIA karargahına görkemli bir ziyaret yaptı.

Hatta FBI'ın uluslararası yolsuzluk birimi başkanı Leslie Backshies, "Brezilya'daki Başkanları devirdiği" için övünüyor.

Çünkü FBI, 2016'da Dilma Rousseff'in son görevden alma duruşmasıyla ilgili şifreli dosyaları kırmak için FBI korsanlarının kullanılması da dahil olmak üzere Brezilya ve ABD yetkilileri arasındaki işbirliği vardı.

Brezilya'da FBI'ın bilgisayar korsanlarının kullanımının zaten bir geçmişi vardı, 2012'de "Anonymous" adlı bir grubu "yolsuzluğa" karşı yapılan bir protestoda Brezilya hükümetine, kurumlara ve çevrimiçi altyapısına saldırmak için teşvik ettiler.

Bu konuda ABD büyükelçiliğinde savcıların, FBI hackerları ile olan işbirliğinden de söz ediliyor.


Lava Jato'nun geçmişine bakıldığında Adalet Bakanlığı (DoJ) tarafından desteklenen kurslar ve eğitimler dikkat çekiyor.

2015 yılında FBI ve ABD Başkanlığı ile bağlantılı 17 Amerikalı'nın ziyaretini gerçekleştirmiş. Böylelikle Brezilya ile ABD Adalet bakanlığı arasında işbirliği başlıyor. 

Telegram'da yapılan bir diyaloğa göre, FBI, operasyonun başlamasından bir ay önce, Aralık 2015'te Federal Polise (PF) başvurmuş.

Daha sonra PF, soruşturmayı Amerikalılarla paylaşmak için savcılardan onay talep etmiş ve Deltan Dallagnol'dan yeşil ışık almıştı.

Brezilya ve ABD arasında imzalanan ikili bir anlaşma (MLAT, Karşılıklı Hukuki Yardım Anlaşmasının kısaltması olarak bilinir), tüm işbirliği taleplerinin Varlık Geri Kazanım ve Uluslararası İşbirliği Departmanı (DRCI) aracılığıyla Adalet Bakanlığı aracılığıyla yapılması gerektiğini belirtiyor. 

MLAT, yasalara rağmen çalışmalarını düşman olarak gördüğü (Dilma)hükümete sunmamayı tercih etti.

Ancak uzmanlar, hassas ve gizli bilgilerin Amerikan makamlarıyla işbirliği anlaşması olmadan paylaşılmasını yasa dışı olarak sınıflandırıyor.

Üstelik Lava Jato savcıları, Brezilya Adalet Bakanlığını bilgilendirmeden FBI ile tripleks davası için 3 yıl öncesinde çalışmaya başlamıştı.


Ordu, askeri güç kurmak için komplo kurdu

Brezilyalı General Eduardo Villas Bôas, Şubat 2021'de yaptığı açıklama da 2018 yılında Lula'nın tutuklanmasının ordunun Yüksek Mahkeme'ye verdiği bir emir olduğunu söyledi.

Böylelikle Silahlı Kuvvetlerin "yumuşak ve sessiz" bir darbe yoluyla Brezilya'da iktidarı ele geçirme sürecindeki 'uzun ve gizli' rolü ortaya çıkmış oldu.

General Villas Bôas, 3 Nisan 2018'de Yüksek Mahkeme'nin Lula'nın yasadışı tutuklanmasına karşı karar vermesini engellemek amacıyla Yüksek Mahkeme'ye yönelik tehdidin münhasır karar değil, tüm Ordu Yüksek Komutanlığının kararı olduğunu itiraf etti.

Komutanlar kurumsal olarak sivil iktidara karşı bir komployu askeri gücü tesis etmek için tasarladılar.

Bu 21'nci yüzyıl tarzı post-modern darbe modunda, tek bir mermi atmadan ve sokakları tanklarla işgal etmeden yapılmış uzun soluklu soft bir darbedir.

Çünkü Lula hükümetinin sonundan itibaren, Dilma yönetimi sırasında, şu anda iktidarda olan generaller (Augusto Heleno, Mourão ve diğerleri) sivil iktidarın ve toplumu askeri harekete tepkisini test etmek için siyaseti gerdiler.

Bu durum askerlerin iktidar olmasını ve kitleleri peşinden sürüklemesi için sivil düzenin sınırlarını aşamalı olarak zorlamasıydı.

Ordunun askeri bir güç projesi vardı ve iktidarda kalmak için geri döndüler. Bakanlıklara, devlete ait şirketlere ve halka açık şirketlere ek olarak, sivil görevlerde vazifelendirilmiş 11 binden fazla askeri görevli bulunmaktadır.

Brezilya Ordusu'nun askeri güç projesini ilerletmek için kurumsal faaliyetinin doğrulanması, sol, liberal ve demokratik kesimleri, askeri bir sorunla yüzleşmeye zorluyor.

General Villas Bôas'ın Brezilya Ordusu'nun tüm Yüksek Komutanlığının desteğiyle Yüksek Mahkeme'yi duvar ördüğünü itiraf etmesi, Brezilya siyasi gerçekliğinin daha korkunç olduğunun bir işaretidir.

Çünkü bu durumun askeri vesayetin, yargı vesayetinin de üstünde olduğunu ve esir aldığının bir alemetidir.

Sonuç olarak eski Brezilya Cumhurbaşkanı Lula da Silva'nın Nisan 2018'de tutuklanması ve hapse atılması ülke tarihinin gidişatını değiştirdi ve ABD'nin ve güçlü kurumsal çıkarların desteğiyle iktidara gelen aşırı sağcı aday Jair Bolsonaro'nun kapısını açtı.

ABD'nin bir zamanlar ilan edilen yolsuzlukla mücadele soruşturma operasyonuna katılımı bir süredir kamuoyunda bilinmesine rağmen, savcılar ve yargıç arasında sızdırılan konuşmalar, en keskin gözlemcileri bile şok eden bir gizli anlaşma seviyesini ortaya çıkardı.

Her ne kadar Brezilya kamuoyunda CIA'nın ve ABD'nin etkisi net bir şekilde görülüp Brezilya mahkemeleri Lula lehine karar verse de; süreci gizlice ABD ve İsviçre mahkemelerine taşımış hain savcıların ülkeyi ve Lula da Silva'yı yeni bi kaosun içerisine çekmesi de göz ardı edilmemelidir.

Bu bağlamda FETÖ'nün organize ettiği ve uyguladığı 17/25 Aralık sözde yolsuzluk soruşturmasıyla Türkiye'de seçilmiş hükümeti yargı marifetiyle yıkılmaya çalışıldığının bir benzeri Brezilya'da da uygulamış; ancak Brezilya ve Lula da Silva, süreci başarıyla yürütememiştir.

Savcıların, Polislerin, medyanın, evanjeliklerin desteğiyle CİA'nın organize ettiği siyasi dizayn başarıya ulaşmıştır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU