ABD Kongresi'nde olanları Ortadoğu'yla karşılaştırmaktan daha iyisini hak ediyoruz

İnsanların nasıl el yordamıyla hızlı ve duygusal karşılaştırmalar aradığını görmek kolay, ama bu en iyi seçenek değil

Trump yanlısı isyancıların ABD Kongresi'ni bastıkları anlar, tüm dünyada gözleri Washington D.C.'ye çevirdi (Reuters)

Bunun olacağı belliydi. Kalabalıklar ABD yönetiminin merkezine zorla girdiğinde ve ilk göz yaşartıcı gaz kapsülü ateşlendiğinde, Ortadoğu veya Kuzey Afrika'daki şekilsiz bir çatışmayla yapılan kapsamlı karşılaştırmalar yağmaya başladı.

Gözle görülür bir şekilde sarsılmış olan ABC'nin küresel ilişkiler baş muhabiri Martha Raddatz, "Bağdat'ta değilim. Kabil'de değilim. Yurtdışında tehlikeli bir ortamda değilim. Burası Amerika” dedi.

Stüdyodaki CNN sunucusu Van Jones "Gittiğimiz yer Amerika Birleşik Devletleri'nden çok Suriye'ye benziyor" ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hatta MSNBC sunucusu Chris Hayes, paylaştığı bir tweet'te Trump yanlısı güruhun Kongre binasına düzenlediği saldırının 2012'de Bingazi'de ABD Büyükelçisi dahil 4 Amerikalının öldürüldüğü militan saldırısından daha yüksek bir ölüm sayısına sahip olduğunu söyledi.

Bu, Kongre baskınının Libya'dan daha kötü olduğunu söyleyen bir yığın tweet'i tetikledi.

Çarşamba günü biri polis 5 kişinin öldürüldüğü olayların şoke edici ve sinir bozucu olduğuna şüphe yok. Seçilmiş yetkililerin, polis memurlarının ve gazetecilerin karşılaştığı tehlikenin boyutu, yeni video görüntüleri ve tanıklıkların gelmesiyle şimdi net bir şekilde anlaşılıyor.

Ve sözde üçüncü dünyadaki son derece karmaşık çatışmalar, iç savaşlar ve ayaklanmalarla yapılan hayli belirsiz karşılaştırmalar, sadece gülünç şekilde yanlış değil aynı zamanda Amerika'nın geleceği için de tehlikeli.

Başkan Donald Trump'ın cesaretlendirmesinin ardından Kongre'ye yapılan baskının neden Bağdat veya Suriye'ye benzemediğine ve Ortadoğu'daki bazı çatışmalarda ABD'nin katılımı (dolayısıyla sorumluluğu) dikkate alındığında bunu yazmanın aslında hakaret (ve potansiyel olarak ırkçı) olduğuna dair Twitter'da yeterince mesaj paylaşıldı.

Birçok kişi bunun, insanların otoriter rejimlerde maruz kalacağı şiddet düzeyini küçümsediğine de işaret etti. İnanın bana, mesela Mısır'da kalabalıklar kurşun geçirmez kasklar ve yeleklerle, silahlar ve plastik kelepçeler donanıp meclise saldırmaya teşebbüs etselerdi sonuç çok farklı olurdu.
 


Fakat asıl mesele, bu yavan karşılaştırmaların dikkati buradaki asıl hakikatten uzaklaştırması: Bu ABD'nin belli belirsiz bir yabancı savaş alanına dönüşmesi değil, şiddetli ve endişe verici bir Amerika vakasından mustarip olmasıdır. Bununla başa çıkmanın ve bu yaraları iyileştirmenin tek yolu bu çirkin gerçekle yüzleşmek ve onunla mücadele etmektir.

Bunu "Ortadoğu" ile karşılaştırmak, Kongre binasına saldıranların ABD toplumunun öfkeli kesimlerinin aşırılık yanlısı temsilcileri olmadığı mitini sürdürüyor.

Bu karşılaştırma aynı zamanda yurtdışında uzun süredir göz ardı edilen işe yaramaz Amerikan istisnacılığı anlayışını da devam ettiriyor. Bu, yorumcuların kendi başkentlerinde o gün öğleden sonra olanları sansasyonel hale getirmesine ve "ötekileştirmesine" olanak tanıyor. Esasen bunun bizim istisnai Amerika'mız değil başka bir yer olduğunu söylüyorlar.

Faillerden bazıları Viking şapkaları ve kürk postlarıyla deli gibi görünmüş olsa da, bazılarının taşıdığı bayraklar, işaretler ve semboller son derece endişe verici ve Amerikalıydı.

İftira ve Karalama ile Mücadele Birliği'nin (Anti-Defamation League) taşıdıkları pankartlardan orada olduğunu belirlediği gruplar arasında, yönetim karşıtı birkaç Amerikan milisi hareketi de bulunuyordu. ADL'ye göre emekli ya da muvazzaf ABD askerleri ve polis memurları arasından üye bulmaya çalışan Three Percenters (Yüzde Üçler), Guardians of the Republic (Cumhuriyet Muhafızları) ve Oath Keepers da (Yemin Edenler) bunlar arasındaydı. Aşırı sağcı Amerikalı gruplar da oradaydı.

Katılanlar arasında üzerinde “Auschwitz Kampı” yazan tişört giymiş bir adam ve ülke genelinde bölgesel birimleri olan sözde Nationalist Social Club (Milliyetçi Sosyal Kulüp) çıkartmaları taşıyan kişiler de vardı.

Diğer bayraklar ve semboller doğrudan Trump'la ilgiliydi; örneğin bazılarının giydiği ve Trump'ın ilk kampanya sloganına atıfla "MAGA (Amerika'yı Yeniden Büyük Yap) iç savaşı" yazılı tişörtler ve CNN'e göre Joe Biden'ın seçimi kazanmadığını kanıtlayabilecek delillere sahip olduğunu söyleyen Trump'ın eski avukatı Sidney Powell'ın yorumlarına atıfta bulunan "Kraken'ı Serbest Bırakın" bayrakları.

Yalnızca ABD tarihine dayandırılabilecek en kötü şöhretli görüntülerden biri, ABD'nin iç savaşı sırasında Kongre binasının içine hiç girmemiş ve köleliğe desteğin sembolü olan Konfederasyon savaş bayrağını sallayan bir adamdı.

Bireylerin kendileri bile bir Amerikan hikayesinin başlangıcına işaret ediyor olabilir.

Toronto Üniversitesi'ndeki Citizen Lab'da kıdemli bir araştırmacı olan John Scott-Railton'a göre miğferler, savaş zırhları ve diğer taktik ekipmanlarla donanmış halde Kongre'ye zorla girenler arasında emekli ve madalya almış eski bir ABD Hava Kuvvetleri askeri de vardı. Bu kişi daha sonra o gün Kongre binasında olduğunu doğruladı.

Ayrıca Batı Virginia eyaletinde kısa süre önce seçilen, kalabalıkla birlikte Kongre'ye girerken canlı yayın yapan ve gözaltına alındıktan sonra istifa eden bir Cumhuriyetçi yetkili de oradaydı.

Lafı uzatmaya gerek yok. Böyle bir dehşetle karşılaşıldığında, insanların nasıl el yordamıyla hızlı ve duygusal karşılaştırmalar aradığını görmek kolaydır.

Fakat bu çok uzun süredir oluyor; bu sorunun Amerikalı kökenleri belirlenmeden ve bunlarla mücadele edilmeden şiddet yalnızca devam edecek.



* Bel Trew'in makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Hepimiz ABD Kongresi'ndeki ayaklanmayı Ortadoğu'daki olaylarla karşılaştırmaktan daha iyisini hak ediyoruz

independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU