Korona komplo salgını: Sosyal medya devlerinin sıvışmasına niye hala izin veriyoruz?

Son araştırmalar, virüse dair komplo teorilerine olan inançla halk sağlığına zarar verebilecek riskli davranışlar arasında güçlü bir bağlantı olduğunu gösteriyor

Koronavirüs salgınını 5G teknolojiyle ilişkilendiren komplo teorileri bazı kesimlerce inandırıcı bulunuyor (Reuters)

Öyle sanıyorum ki şimdiye kadar çoğumuz korona komplo teorisyenleriyle karşılaşmıştır.

Krizin daha başlarındayken, köpeklerimi parkta yürüyüşe çıkardığım ve bir arkadaşımla karşılaştığım sırada aklımda yer edinecek bir sohbet yaşanmıştı. Karşımdaki üniversite eğitimi almış, iyi bir işe sahip, akıllı biriydi. Pandeminin yarattığı şok ve hayatlarımıza etkisi üzerine laflıyorduk. Sonra 5G ile hastalığın yayılması arasındaki bağlantıya ve bu teknolojinin insanların bağışıklık sistemlerini nasıl zayıflattığına dair ne düşündüğümü sordu.

Dürüst olmak gerekirse arkadaşım bunu bir soru olarak ortaya atmıştı. Ancak tam da bu soruyu sormuş olduğu gerçeği, muhatabımın bu işte 5G'nin sorumlu olabileceğini aklından geçirdiğini gösteriyordu. Merak etmiştim, acaba bu fikre nereden kapılmıştı? Sosyal medya, diye yanıtladı. Nereden? Omuz silkti. Hatırlayamıyordu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Başkaları da vardı: Örneğin, can kaybı ve bulaşma rakamlarının fazlasıyla abartıldığını ve şunu kullanmanın ya da bunu yapmanın kesin bağışıklık sağlayacağını veya hastalığı tedavi edeceğini savunuyorlardı. Bu bilgilerin tamamı palavra ve genelde Facebook, Twitter ya da YouTube'taki anonim gönderilere atfediliyorlar.

Ne yazık ki bazı insanlar bu saçmalıklara inanıyor ve bunlar da o kişilerin tutumlarına yön veriyor. Yapılan bir araştırma, haberleri sosyal medya kaynaklarından edinen kişilerin tecrit kurallarını ihlal etme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Aynı araştırma, virüs hakkında sahip oldukları bilgileri sosyal medyadan alan kişilerin muhtemel Kovid-19 belirtileriyle evden çıkma olasılığının diğer kaynakları inceleyenlerden iki ya üç kat daha fazla olduğunu da gösterdi.

Ailelerinin ya da arkadaşlarının kendilerini evde ziyaret ettiğini itiraf eden kişilerin koronavirüs hakkındaki bilgilerini sosyal medyadan alma ihtimaline dair oranlar da kurallara bağlı kalan kişilerden çok daha fazlaydı.

Araştırmacılar, virüse dair komplo teorilerine olan inançla kamusal kısıtlamalara karşı çıkma arasında güçlü bir bağlantı olduğuna hükmetti. Çalışma, "Komplo fikri içeren inançlar sağlığı koruyan davranışları engelleyecek şekilde tesir ediyor" ve "sosyal medya bu tür inançlar için bir taşıyıcı işlevi görüyor" sonucuna vardı.

King's College London'a ait rapor şu şekilde son buldu:

Sosyal medya platformları dünya genelinde sağlıkla ilgili yanlış bilgilendirmenin dağıtım mekanizması olmaya devam ederken bu gidişatın sürmesine ne kadar daha müsaade edileceği merak konusu.

Bu rapor, Twitter'daki anonim hesapların koronaya dair komplo teorilerinin yayılmasında büyük rol oynadığını gösteren araştırmayı takiben gelmişti. Clean Up The Internet (İnterneti Temizle) adlı kampanya grubu, 1 Mart-18 Nisan 2020 döneminde Birleşik Krallık'taki (BK) 256 bin hesaptan toplanan bir milyon tweet'i incelemek üzere Valent Projects'i (olumlu toplumsal etki oluşturmak için çalışan birleşik dijital iletişim ajansı -ed.n.) görevlendirmişti.

Araştırmacılar, 5G ve virüse dair konuşmaları anonim hesapların yönlendirdiği sonucuna varmıştı. Anonim hesaplar, kullanıcıları belli hesaplardan 5 kat fazla tweet atmış ve 5G komplo teorilerini bilfiil teşvik etme olasılıkları 4 kattan fazla (yüzde 42'ye karşı yüzde 9) çıkmıştı.
 


İlgi beyanı: Ben de BK'nın önde gelen avukatı Stephen Kinsella'nın kurduğu Clean Up The Internet'in danışma kurulundayım. Kampanya, anonimliği kötüye kullanmayı kısıtlayacak yeni önlemler alarak online tartışmanın kalitesini artırmayı, suiistimal ve yanlış bilgilendirmeyle mücadele etmeyi hedefliyor. Bu tedbirler arasında sosyal medya kullanıcılarına kimlik doğrulama imkanı tanımak, doğrulanmamış kullanıcıları engelleme seçeneği sunmak ve bir kullanıcının doğrulanmış olup olmadığını görmeyi kolaylaştırmak bulunuyor.

Siyasetçiler ve hükümetler, sosyal medya devlerinin eylemsizliğinden giderek daha çok endişe duyuyor. Twitter'ın Küresel Politika Direktörü Nick Pickles, Dijital, Kültür, Medya ve Spor Komitesi'nde yer alan parlamenterler bu ay Avam Kamarası'nda kendisine meydan okuduğunda duruşunu değiştirmemişti:

Eğer birileri bunun bir sorun olduğuna dair kanıt gösterirse ya da biz kanıt görürsek araştırma kaynaklarını buraya yönlendiririz. Fakat buradaki zorluklardan biri, bunun bir sorun olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmamasıdır ve soruna dair hiçbir kanıtın olmadığı bir yerde her şeyi inceleyeceğimizi öncelikli olarak söylememiz çok zordur.

Clean Up The Internet, Valent çalışmasını komitedeki parlamenterlere gönderdi. Parlamenter Philip Davies şunları söyledi:

Anonimliğin sosyal medyada sorunlara yol açması meselesi, çoğu kişi için sağduyu gerektiren bir durumdur. Buna rağmen sosyal medya şirketlerinin bu konuya dair sorulardan kaçışına kaç kez şahit oldum. Bu rapor koronavirüsle ilgili son derece tehlikeli yalanların yayılmasında anonimliğin oynadığı role dair net kanıtlar sunuyor. Şimdi platformlar için sorunu geçiştirmeyi bırakma ve çözümler sunmaya başlama zamanı.

Komite üyesi arkadaşım parlamenter John Nicolson da şu ifadeleri kullandı:

Clean Up The Internet'in yeni araştırması, uzun süredir var olan şu şüphemizi teyit ediyor: Sosyal medyada anonimlik zararlı davranışları körüklüyor. Eğer bu kuruluşlar, platformlarındaki çirkin suiistimal ve tehlikeli yanlış bilgilendirme miktarını azaltma meselesini ciddiye alıyorsa anonimlik sorun değilmiş gibi davranmayı da bırakmalılar.

Sözüm Twitter'dan Nick Pickles'a: Çalışmalar kanıtların varlığını ayan beyan gösteriyor. Twitter ve diğer sosyal medya şirketleri harekete geçmeli ve yol açılan zarar göz önüne alındığında bu işi süratle yapmalı. Şayet yapmazlarsa onlar adına kanunlar bu işi yerine getirmeli.

 

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU