Adını ve armasını Yunan mitolojisinde, avcılığa ve atletizme yatkınlığıyla ünlü kadın tanrıça Atalante’den alan, Kuzey İtalya'nın Lombardiya bölgesi Bergamo şehrinde kurulan, 113 yıllık bir kulüp “Atalanta Bergamasca Calcio SpA”.
Son yılların dikkat çeken takımı Atalanta, futbol endüstrisinin dışında, organik bir yapıda genç oyuncularla oynadığı güzel oyun ile kendi hikayesini yaşayarak rekabet ediyor.
Özellikle paranın futbola enjekte olması ile futbolda kaybolan romantizmi, hem kendi tarihinde hem de yakaladığı başarı hikayesinde yaşatan Atalanta, aynı zamanda İtalyan şaşist diktatör Mussolini’ye karşı direnen, bölgenin takımı olarak ta tarihe geçti.
İtalya’da, İsviçre menşeili tekstil ürünlerini tanıtmak amacı ile 1903 yılında İsviçreli göçmenler tarafından kurulan Bergamo ile 1907 yılında İsviçreli öğrenciler tarafından aynı şehirde, Bergamo’ya rakip olarak kurulan Atalanta, 1920 yılında birleşerek Atalanta Bergamasca di Ginnastica e Scherma adını aldı.
Renklerini; Bergamo kulübünün mavi beyaz, Atalanta kulübünün siyah beyaz olan renklerinin birleşiminden beyazın ortak renk olmasından dolayı, mavi ve siyah olarak seçtiler.
İtalyan diktatör Benito Mussolini’nin 1922’de, Napoli’den başlattığı “Roma’ya Yürüyüş” ile iktidarı ele geçirme döneminde, Mussolini’ye karşı direndi Bergamo şehri.
Mussolini, iktidara geldikten sonra rejimin sembolü olarak şehirde bir stat yaparken, stadın ismini de Bergamo’da ölen faşist askerin adı olan Mario Brumana olarak koydu.
Atalanta’nın tarihi stadı, şimdiki adı ile Stadio Atleti Azzurri d’Italia’yı yapan Mussolini, 1928 yılında o güne kadar yapılan en güzel statlardan birini inşa ettirmiş ve açılışını da kendi yapmıştı.
Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Bergamo şehri ve Atalanta tribünleri, Benito Mussolini’ye karşı direnişte sembol olmuş ve bu gelenekle de yıllarca sol geleneğe bağlı olarak takımlarını desteklemişlerdir.
Altyapısını 80 yıl önce kurdu
Atalanta’yı diğer İtalyan kulüplerinden ayrılan bir başka özelliği de, sahip oldukları altyapısıdır.
Dönemin Atalanta Başkanı Giuseppe Ciatto, 1940’lı yılların başında altyapı akademisini kurarak, Atalanta’yı Avrupa’nın önemli futbol altyapılarından biri haline gelmesinin tohumlarını atar.
Ünlü Barcelona altyapısı La Maisa’sına benzer İtalya'nın “La Masia”sı Atalanta, Angelo Domenghini, Gaetano Scirea Antonio Cabrini, Alessio Tacchinardi Roberto Donadoni ve Riccardo Montolivo’yu futbol dünyasına sunar.
Hatta Vieri ve Filippo Inzaghi, en parlak dönemlerinden önce Atalanta tedrisatından geçerler.
Atalanta, 2016 yılında Genoa dışında parlak bir başarısı olmayan Gian Piero Gasperini’yi takımın başına getirdiğinde, takımı genç oyuncular ile altyapı üzerinden organik olarak büyüterek, meyvelerini toplamaya başlar.
Gasperini,17 yaşındaki Filippo Melegoni’ye şans verirken, göreve geldikten bir yıl sonra Alessandro Bastoni’yi 31 milyon euroya, İnter’e sattı.
Sezon başında, 2016 yılında 165 bin euroya aldıkları Dejan Kulusevski’yi, 35 milyon euroya Juventus’a, Frank Kessie’yi 24 milyon euroya Milan’a gönderdi.
Atalanta, Remo Freuler 2 milyon euro, Robin Gosens 900 bin euro, Hans Hateboer 1 Milyon euro, Timothy Castagne 6,5 milyon euroya genç oyuncuları düşük paralara transfer ederken, bu oyuncuların toplam ortalama değerini 17 Milyon euroya çıkardı.
Dört yılda 250 milyon euro transfer geliri
Atalanta, para ve ticarileşme altında kalan bir futbol dünyasında, genç oyuncu yatırımları ile kendi futbol kültürünü oluşturan özel kulüplerden biri.
4 yılda 250 milyon Euro satış yapan Atalanta, yaptığı transferlerde de yaş ortalamasını 22,5 olarak sağladı.
Bu sürecin sonunda rekabetçi de olan Atalanta, tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi’ne katıldı ve gruptan çıkmayı başararak herkesin sempatisini kazandı.
Milano San Siro Stadyumu'nda oynanan Atalanta-Valencia maçına 40 binden fazla Bergamolu taraftar gitti ve o gün koronavirüsün yayılması da hem İtalya hem Atalanta için şansızlık oldu.
Her şeye rağmen yıllar boyu yapılan çalışmalar, planlamalar sadece sportif bir başarıya değil, aynı zamanda bir kültüre odaklı olarak yapılıyor.
Bergamo’da doğan her bebeğe 2 şişe süt ve bir forma gönderen Atalanta, gündelik sportif başarılara değil, kendi hikayesine odaklanıyor.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish