Filistinlileri Gazze'den sürme planının içeriğini açıklıyorum

Gürbüz Evren Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Amerikan Başkanı Donald Trump, 4 Şubat 2025'te İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı basın toplantısında, ABD'nin Gazze'de "yönetimi devralacağını", burada yaşayanların başka bir yere yerleşmesi gerektiğini söylemişti.

ABD'nin, Gazze'yi yeniden inşa edeceğini aktaran Trump, "Filistinlilerin bölgedeki güvenli ve güzel mahallelerde, yeni ve modern evlere yerleştirilebileceğini" ifade etmiş, ancak Gazze halkının hangi bölge ülkelerine gönderileceğini belirtmemişti.

Filistinlileri Gazze'den sürme planı yeni değil.

İsrailli yetkililer tarafından geçen yıllarda birçok kez dile getirilen bu planın uygulanması için koşulların oluşması bekleniyordu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Filistinlilerin Gazze'den sürülme planını öngören ilk ülke Türkiye olmuştu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 19 Kasım 2023'te El Cezire televizyon kanalına yaptığı açıklamada "Özellikle Gazze'deki nüfusun tehcir edilerek başka yerlere gönderilmesi konusunun bir politika olmasını kesinlikle kabul etmediğimizi söyledik" demişti.

Aşağıda ayrıntılarını paylaşacağım söz konusu plan, Mısır'ın Sina çölünde Gazzeliler için 3 ayrı yerleşim alanı kurulmasını öngörüyordu.

Mısır plana şiddetle karşı çıkmıştı.

Bunun üzerine, İsrail ve ABD, Kahire'nin dış borçlarını ödeyecekleri garantisini vererek Mısır'ı ikna etmeye çalışmıştı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 1 Mayıs 2024'te İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'la görüşmek için gittiği Tel Aviv'de, Gazze halkının sürülmesine ilişkin plan masaya yatırıldı.

Bu ziyaret sonrası Cumhurbaşkanı Herzog, planı İsrail'deki siyasi parti liderleriyle görüşüp, önerilerini aldı.

Ardından ABD Dışişleri Bakanı Blinken, 11 Haziran 2024'te bir kez daha Tel Aviv'de giderek İsrail muhalefet liderleri Gantz ve Lapid'den plan hakkındaki görüşlerini dinledi. 

Ama en önemli konu Mısır'ın tutumuydu.

Nitekim 17 Eylül 2024'te Kahire'ye giden Blinken, Mısır Devlet Başkanı Sisi ile yaptığı görüşmede, Gazzelileri Sina'ya yerleştirme planını bir kez daha anlattı ve yeni vaatlerde bulundu.

Bu vaatler arasında 50 milyar dolarlık bir yardım paketi de vardı.

Kahire'den sonra 20 Eylül'de Paris'e geçen Blinken, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a, Gazzelileri Sina çölüne yerleştirme planı hakkında Sisi ile yaptığı görüşmenin ayrıntılarını aktardı.

Blinken, Macron'dan planın maddi ve teknik alanlarındaki ayrıntılarına Avrupa Birliği'nin destek olmasını sağlamasını istedi.

Hemen hatırlatalım Macron, Trump'ın Filistinlileri Gazze'den sürme fikrine bugün karşı çıkıyor, ama yaklaşık 1yıl önce bu plana gizli destek veriyordu.

Ayrıca, Almanya da geçmişte sessiz kaldığı plana şimdi karşı çıkmaya başladı.

Peki, Gazze halkını sürme planının içeriği nedir?

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi'nin aralarında ikisi emekli 3 generalin de bulunduğu ekibinin hazırladığı sürgün planı, Başkan Biden yönetiminden onay almıştı.

Planın her aşamasında Fransa, İngiltere, Almanya bilgilendirilmiş, Avrupa Birliği Komisyonu haberdar edilmişti.

Plana göre, 

  • Sina Çölünde 3 ayrı "Kamp-Kent" kurulacak.
  • Kamp-Kent kavramı, İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Hanegbi'ye aittir.
  • Söz konusu kamplar Sina Yarımadası'ndaki "Bir Hasanah", "Bir ath Thamadah", "Bir Hammah" ve "Mamarr al Khutmiyah" bölgelerinin kapsadığı alanda kurulacak.
  • Kamp-Kentlerde 7 hastane, sağlık ocakları, okullar, meslek okulları, yüksek okullar, spor kompleksleri inşa edilecek.
  • Konut için dikey mimariye ağırlık verilecek.
  • Çölde tarım teknikleri bölgede uygulanacak ve çiftçilik yapmak isteyenlere destek sağlanacak.
  • "An Nakhi" bölgesinde Kamp-Kentlerin ihtiyacını karşılamak üzere havaalanı kurulacak.
  • Sağlık ve eğitim personeli, ağırlıklı olarak uluslararası yardım kuruluşları ve Birleşmiş Milletler'den sağlanacak.
  • Gıda, insani ve ilaç yardımları yine uluslararası yardım kuruluşlarının yanı sıra Birleşmiş Milletler tarafından karşılanacak.
  • Kamp-Kentlerin inşasında mali faturayı ağırlıklı olarak ABD, Avrupa Birliği, Fransa, Almanya, İngiltere, AB ve bazı Arap ülkeleri (isim belirtilmemiş) paylaşacak. Ayrıca Dünya Bankası da devreye sokulacak.
  • Kamp-Kentlerde güvenliği Filistinlilerin oluşturduğu hafif silahlı güçler sağlayacak. Silah taşıma yetkisi sadece bu güçlerde olacak.
  • Kamp-Kentlerden ayrılmak ve başka bölgeler seyahat etmek Mısırlı yetkililerin iznine tabi olacak. 


Ama planda yanıt verilmemiş birçok sorun var.

  • Kamp-Kentlerde yaşayan Filistinliler nerede çalışacak, geçimlerini nasıl sağlayacak?
  • Hangi ülkenin vatandaşı olacaklar?
  • Filistinliler Kamp-Kentlere zorla mı getirilecek? Gitmek istemeyenlere ne olacak?
  • Mısır yönetimi bu plana gerçekten onay veriyor mu?
  • Suudi Arabistan ve Katar gibi Arap ülkeleri, plandan ne kadar haberdar?
  • Avrupa Birliği'nde plana ilişkin ortak görüş var mı?
  • Birleşmiş Milletlerin adı bu plana kime sorularak yazılmış?
  • BM Genel Sekreteri Guterres'in Gazze Savaşı sırasında İsrail ve ABD'ye büyük tepki vermesinin ve bu iki ülkenin hedefi haline gelmesinin nedeni ucube plana karşı çıkması mı?
  • Uluslararası kamuoyunun söz konusu plana nasıl bir tepki vereceği hesaplandı mı?

Dikkat edin bu planda Ürdün'den söz edilmiyor.

Çok absürt, zavallı bir senaryoyu andıran bu planın uygulanabileceğine inanmak mümkün değil.

İsrailli emekli bir generalden sürgün planının ayrıntılarını öğrendiğimde ilk tepkim "deli saçması" demek olmuştu.

Bunu hazırlayanların aklımızla alay ettiklerini düşünebiliriz.

Ama Siyonist-Evanjelist akıl o kadar pervasız ki, böylesi uçuk-kaçık bir planı herkese kabul ettirebilecekleri varsayımıyla rahatlıkla yapabiliyorlar. 

Biden yönetiminin sonlanmasıyla birlikte plan yeni Başkan Trump'a kaldı.

Peki Trump ne yaptı?

Planı tüccar kafasıyla yeniden dizayn ederek bir kez daha piyasaya sürdü.

Trump'ın Biden'a göre farkı lafını esirgemeden, düşüncesini gizlemeden "Gazze'yi İsrail'den devralacağım", "Gazze'yi satın almaya ve sahiplenmeye kararlıyım", "Gazzelilerin geri dönmesine izin vermek büyük bir hata olur. Orada kimse olmayacak" diyebilmesidir.

Filistinlileri Gazze'den süremezler.

Buna gerçekten cesaretleri olsaydı, 9 Şubat'ta Gazze'yi ikiye ayıran Netzarim Koridoru'ndan İsrail askerlerini çekmez, Filistinlilerin kuzeydeki Gazze kentine gitmelerine izin vermezlerdi. 

Ama İsrail rehinelerin hepsini geri alınca, Hamas'ı yok etmek üzere Gazze'ye daha büyük bir operasyon yapacak. 

Yani Gazze'deki katliam, soykırım durmayacak.

Asıl plan işte bu.  

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU