"Bay güvenlik"ten "Bay fiyasko"ya: Şimdi görelim seni Netanyahu!

Umut Berhan Şen Independent Türkçe için yazdı

Dünya ateşkesi konuşurken İsrail'de "Netanyahu ve koalisyon hükümetinin akıbeti ne olacak?" diye düşünmeden edemiyorum doğrusu.

Esasen uzun yıllardır devam eden tarihsel ve politik bir sorunu, son 1 buçuk yıldır yüksek yoğunluklu bir savaş ve sivilleri katletme noktasına getiren ve binlerce masum insanın ölümünden sorumlu olan bir şahsın uluslararası kamuoyunda hesap vermesi aklı başında herkesin temennisi.

Ayrıca, kendi ülkesinin kamuoyunda da artık eskisi kadar desteği kalmadı.

Namıdiğer "Bay Güvenlik", artık "Bay Fiyasko" olmak yolunda ilerliyor.

Niçin mi? 

Esasen, Binyamin Netanyahu, İsrail'in sağcı ve milliyetçi kesiminden ciddi bir destek almaya devam ediyor.

Lakin, ateşkes sürecindeki tutumu ve Hamas ile yapılan anlaşmalar nedeniyle eleştiriler de almaya başladı.

Bilhassa, ateşkesin koşulları ve Hamas'la yapılan anlaşmaların İsrail'in güvenliğini ve stratejik çıkarlarını nasıl etkilediği konusunda İsrail kamuoyunda ciddi bir polemik oluştu.

Dolayısıyla, koalisyon hükümetindeki çatlaklar daha da belirginleşebilir, genişleyebilir hatta yakın süreçte taraftarlarının bir kısmını kaybetmesine neden olabilir.

Netanyahu'nun bir buçuk yıllık süreçte ordu içindeki ve halk nezdindeki desteği, askeri operasyonlar ve güvenlik politikaları bağlamında inişli çıkışlı oldu.

Bu süreci destekleyenler kadar desteklemeyen barış yanlıları da Tel Aviv meydanlarında birçok gösteri yaptı.

Üstüne üstlük Hamas ile ateşkes sonrası, güvenlik konusunda başarısızlık olarak algılanabilecek hamleler, ordunun ve halkın desteğini tamamen kaybetmesine yol açabilir.

Savaş süreci boyunca silah bırakan askerleri, subayları unutmayalım.

Hatta daha önce hükümete uyarı niteliğinde çok sert eleştiriler içeren bir mektup kaleme alan subaylar da olmuştu.

Kuşkusuz bu ciddi bir dip dalgaydı.
 


Öte yandan ABD ve Avrupa'nın, özellikle son zamanlarda ateşkes sürecindeki baskıları ve İsrail'in bazı politikalarına yönelik eleştirileri, Netanyahu'nun iç ve dış politikada zorluklar yaşamasına neden olmuştu. Nihayetinde ateşkes sürecinin kalıcı bir barış sürecine evrilip evrilmeyeceği, ne ölçüde başarılı olacağı, devlet ve toplum olarak İsrail'in geleceğini doğrudan etkileyecek.

Zira ateşkes kalıcı bir barışa dönüşmezse, İsrail toplumu açısından da güvenlik tehditleri sürebilir ve bu da ekonomik ve sosyal istikrarı etkileyebilir. 

İsrail'in siyasi istikrarı, şu sıralar hem son bir buçuk yıldır yaşanan sancılı sürecin bir yansıması olarak hem de koalisyon hükümetlerinin kaçınılmaz bir cilvesi olarak kırılgan bir zeminde yol olmaya çalışıyor.

Artık, Netanyahu'nun iktidarını kaybedip kaybetmeyeceği, koalisyonun ne kadar dayanıklı olduğuna, muhalefetin ne kadar güçlü olduğuna ve genel kamuoyu desteğine bağlı.

Fakat, son anketlerde Netanyahu'nun popülaritesine ilişkin ciddi düşüşler gözlemleniyor.

Zaten son bir buçuk yıldaki uzlaşmaya kapalı tutumu, bu şahsın politik manevra kabiliyetinin olmadığını gözler önüne serdi.

Bundan sonraki süreçte ise, ateşkes sürecini baltalamaya yönelik bir tutum sergilerse, bu stratejik açıdan derin bir bunalımın, sancılı bir politik iflasın göstergesi olacak.

Velhasıl, "namıdiğer bay güvenliğin bay fiyaskoya dönüşebileceği ve bunun dünya kamuoyunda dillendirileceği" günler yakın görünüyor.

"Tarihi kazananlar yazar" derler.

Ama politikada da bir kural var ki, daima siyah konuşmaz.

Politika satrancı silahsız savaştır ve bunu kaybeden bir daha iflah olmaz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU