Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 9 Ocak 2025'de, Mersin'de düzenlenen miting öncesinde büyük bir sürpriz yapacaklarını duyurmuştu.
Bu büyük sürpriz "kırmızı kart" oldu.
Özgür Bey, emekliler başta olmak üzere, geçim sıkıntısı içindeki geniş kitlelere, "Cebinizde kırmızı kart taşıyın ve her defasında bunu iktidara gösterin" çağrısında bulundu.
Mersin meydanındaki partililer de anında kırmızı kartı çekti.
Muhalefet medyasında ve sosyal medyada kırmızı kart tartışması yapılıyor.
Kimi beğeniyor, kimi de "böyle büyük sürpriz mi olur" diyerek tepki gösteriyor, gülüyor, eğleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kırmızı kart üzerinden CHP'yi inceden inceye alaya aldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Parti içinde Özgür Özel'e yakın isimler ise kırmızı kartla muhalefet etme yöntemini öve öve bitiremedi ve dünyada bir tek CHP'lilerin aklına gelen bir şeymiş sunmaktan geri kalmadı.
Oysa kırmızı kart CHP'nin fikri olarak gündeme gelmeden önce de birçok ülkede denenmiş bir yöntemdir.
Dünyanın en yoksul ülkelerinden Bangladeş'te seyyar satıcılık çok yaygındır.
Ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptirler.
En çok tacizi, tehdidi ve şiddeti ise seyyar satıcılar görmektedir.
Belediye yetkilileri ve polis, seyyar satıcılardan baskıyla para almaktadır.
Para vermeyenlerin mallarına el konulduğu gibi bir seyyar satıcılık yapmaları engellenmektedir.
Bu yolla siyasetçiler ve polisler önemli gelir sağlamaktadır.
Seyyar satıcılar sorununa Bangladeş İşçi Partisi sahip çıktı.
Tüm seyyar satıcılara ve ailelerine kırmızı kart dağıtan İşçi Partisi, 10 Mayıs 2024 tarihinde bir kampanya başlattı.
Polise, belediye yetkililerine ve hükümete kırmızı kart gösterilmesi istendi.
Kampanya fazla uzun ömürlü olmadı.
Polis ve belediye yetkilileri, kendilerine kırmızı kart gösteren seyyar satıcıları önlerine katıp kovaladı, mallarına da el koydu.
Bangladeş'te farklı bir şey olmasını zaten kimse beklemiyordu.
Çünkü bu ülkedeki demokrasi seviyesi herkesin malumu.
Sonuçta kırmızı kart tutmadı.
Kırmızı kart, Fransa'da, 2012 yılında yapılan cumhurbaşkanı seçiminde de gündemdeydi.
Yabancı düşmanlığı üzerinden politika yapan Milli Cephe Partisi (Front National) adayı Marine Le Pen, kırmızı kartı, seçmenin beğenisini alacak bir unsuru olarak tanıttı.
Le Pen seçimin birinci turu öncesi, Lille kentinde 19 Şubat 2012'de düzenlenen bir etkinlikte, kürsüde konuşurken cebinden kırmızı kartı çıkardı.
Bu kartı rakibi Nicolas Sarkozy'e gösterdiğini söyleyen Le Pen, partililerden de aynı şeyi yapmalarını istedi.
Salonda bulunan yaklaşık 2 bin kişi kırmızı kart çıkararak Marine Le Pen'e destek verdi.
Ama sonraki günlerde kırmızı kart konusu unutuldu.
Zaten Sarkozy de seçimi kazandı.
Kırmızı kart Fransız Milli Meclisi'nde de ortaya çıktı.
Mecliste, 17 Haziran 2021 tarihinde, hükümetin getirdiği yasa tasarısının maddelerine ilişkin tartışmalar sırasında, muhalefet milletvekilleri ayağa kalkarak kırmızı kartlarını çıkardılar.
Hükümete kırmızı kart gösterdiklerini duyurdular.
İktidar partisi sözcüleri ise "Yasayı geçirerek, asıl kırmızı kartı biz muhalefete göstereceğiz" dediler.
Nitekim yasa tasarısı kabul edildi.
Fransa'daki gösterilerde, özellikle sendikaların protesto eylemlerinde, hükümete kırmızı kart göstermek çok sıklıkla uygulanan bir tepki biçimidir.
Gürcistan'da da kırmızı kart, göstericilerin başvurduğu yöntemlerdendir.
Ülkede geçen yıl aralık ayında yapılan seçimlere hile karıştığı iddiaları, günlerce süren protesto gösterilerine yol açmıştı.
Son olarak 12 Ocak'ta Başkent Tiflis'te düzenlenen gösteride, parlamento binası önüne giden eylemciler, burada kırmızı kartları çıkartarak tepkilerini göstermişti.
Yani kırmızı kart Gürcistan siyasetinde de bilinmeyen bir şey değil.
Siyaset alanında bir metafor haline gelen kırmızı kartın kullanılması çağrılarına Latin Amerika ülkelerinde de rastlıyoruz.
Tıpkı ışıkları açıp kapama, tencere tava eylemlerinde olduğu gibi.
Türkiye'de, ışıkları açıp kapama eylemi bir süre gündemde kalmıştı.
Tencere tavalarla yapılan protesto eylemlerine de ülkemiz yabancı değil.
Gerçi son ışıkları açıp kapama çağrısı pek destek bulmamış, birkaç gün sonra unutulup gitmişti.
Birçok ülkede yapılan kırmızı kart eylemi, bizde gerekli ilgiyi görecek mi sorusuna yanıt vermek için henüz çok erken.
Ama görünen köy de kılavuz istemez.
Kimse kırılmasın, darılmasın da "kırmızı kart" yerine daha yaratıcı bir yöntem bulunamaz mıydı?
Cumhuriyeti kuran parti daha yaratıcı olamaz mıydı?
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish