Türkiye'yi yakından ilgilendiren ve Türk yorumcularının üzerinde yoğun bir şekilde kafa yorduğu olaylardan biri, 25 Aralık sabah saatlerinde Çeçenistan'ın başkenti Grozni semalarında yaşandı.
Azerbaycan Havayolları'na (AZAL) ait bir uçak, saat 8.20 civarında inmek için izin talep etmiş, ancak kule tarafından bu izin verilmedi. Olayın detayları daha sonra açıklanan konuşmaların dökümünde yer aldı.
AZAL uçağının kaptan pilotu 3 kez, hatta yalvararak iniş izni talep etti. Ancak Grozni'deki kule görevlisi, izni vermek bir yana, uçak için GPS cihazını kapatıp, Aktau şehrine yönlendirdi.
Aktau, Kazakistan'ın Hazar Denizi kıyısında yer alırken, Kuzey Kafkasya bölgesinde birçok havaalanı bulunuyor.
Ayrıca, Azerbaycan'a geri dönmek de mümkündü, ancak bu seçeneğe izin verilmeden uçak Kazakistan'a yönlendirildi. Uçak, Hazar Denizi'ni geçtikten sonra ise düştü.
Kazadan kısa bir süre sonra, Azerbaycan ve Rusya kanallarında farklı yorumlar yapıldı.
Bazı Rus yetkililer, uçağın kuş sürüsüne çarptığı ve bu çarpmanın motor arızasına yol açtığını iddia ettiler.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ise, önce oksijen balonunun patladığını, ardından ise kazanın Ukrayna tarafından yapıldığını belirtti.
Ancak Azerbaycan, kazanın bir vurulma sonucu meydana geldiğini öne sürdü.
Azerbaycan'ın tepkisi ve Rusya'nın özrü
Azerbaycan yönetimi, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in öncülüğünde, kazayla ilgili derhal bir komisyon oluşturdu ve kazanın nedenlerini araştırmaya başladı.
Azerbaycan yetkilileri, uçağın vurulduğu sonucuna vardılar.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
28 Aralık'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya hava sahasında meydana gelen trajik kaza nedeniyle Azerbaycan'dan özür diledi.
Putin, özür dilediği konuşmasında, Rusya'nın hatasını kabul etti.
Azerbaycan, Rusya'nın özür dilemesinin ardından tazminat talep etti.
Tazminat, hem devlete hem de kazada hayatını kaybedenlerin yakınlarına ödenmesi gereken bir tutar olarak belirlendi. Bu konuda henüz somut bir gelişme olmadı.
Türkiye'nin Azerbaycan'a desteği ve Rusya'nın endişeleri
Bir başka önemli gelişme, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile yaptığı görüşmedir.
Erdoğan, Aliyev'i Suriye'nin geleceğinde yer alması için davet etti.
Bu gelişme, Rusya'yı rahatsız etti. Çünkü Rusya, Akdeniz'deki Tartus ve Lazkiye limanları ve hava üssü gibi stratejik noktalarda güç bulunduruyor.
Türkiye'nin Suriye'deki etkisini artırma çabaları, Rusya'yı dışlama kaygısını beraberinde getiriyor.
Türkiye'nin Azerbaycan'ı Suriye'deki yeniden inşa sürecine dahil etme teklifinin, Rusya tarafından bir uyarı olarak algılanabileceği düşünülüyor.
Ancak, bu tür gelişmelerin uzun vadede Rusya-Azerbaycan ilişkilerini büyük ölçüde etkilemesi beklenmiyor.
Çünkü bu ilişkiler, 2022 Şubat ayında Kremlin'de imzalanan 43 maddelik anlaşma ile oldukça derinleşti.
Bu anlaşma, Azerbaycan'ın Rusya'ya karşı bağımsız hareket edebilme yeteneğini kısıtlamakta ve iktidar mücadelesi sırasında Rusya'nın Azerbaycan'a müdahale etme hakkını tanıyor.
Gürcistan'da siyasi kaos derinleşiyor
Azerbaycan ile Rusya arasında yaşanan bu gerilimlerin yanı sıra, Gürcistan'da da ciddi bir siyasi kaos yaşanıyor.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, 29 Aralık'ta görev süresinin son bulmasına rağmen konutunu terk etmeyerek, burada direniş göstermeyi sürdürdü.
Gürcistan'da, özellikle ABD ve Batı tarafından gizliden yönlendirilen güçlerin etkisiyle kaos daha da derinleşiyor.
Bu durum, Gürcistan'da çift iktidar anlayışını güçlendiren bir gelişme olarak değerlendirilebilir.
Batı'nın Gürcistan'daki seçimlere müdahalesi
Gürcistan'daki siyasi krize Batı'nın yaklaşımı, bu ülkenin geleceği için kritik önem taşıyor.
Batılı ülkelerin, Gürcistan'daki iktidar mücadelesine doğrudan müdahil olmaları, Rusya'nın bölgedeki stratejik hedeflerine yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Bu durumu, Rusya'nın da dikkate alması gerekecektir.
Rusya-Ukrayna savaşının seyri ve gelecek beklentileri
Rusya-Ukrayna savaşı, her geçen gün daha fazla tırmanıyor.
20 Ocak'tan sonra tarafların müzakerelere oturması bekleniyor.
Bu tarih, savaşın geleceğini belirleyecek önemli bir dönüm noktası olabilir.
Ukrayna, Batı'dan aldığı silahlarla savaşırken, Rusya da çeşitli stratejilerle karşı hamleler yapıyor.
Bu süreç, yalnızca Ukrayna ve Rusya'yı değil, eski Sovyetler Birliği coğrafyasındaki tüm ülkeleri etkileyebilir.
Doğalgaz ve enerji krizi
Avrupa Komisyonu, 31 Aralık itibarıyla Rusya'dan doğalgaz alımını tamamen durdurma kararı aldı.
Bu, Rusya için büyük bir ekonomik darbe anlamına geliyor.
Ayrıca, Azerbaycan ve diğer kaynaklardan gelen doğalgazla, Batı'nın enerji bağımsızlığına doğru adımlar atılıyor.
Bu gelişmeler, bölgedeki enerji dinamiklerini yeniden şekillendirebilir.
Gelişen olaylar, Kafkasya ve çevresindeki ülkelerin geleceğini doğrudan etkileyecek.
Rusya'nın iç ve dış politikasındaki değişiklikler, bu bölgedeki stratejik denklemleri de dönüştürebilir.
Türkiye'nin Suriye'deki rolü, Azerbaycan'la olan ilişkileri ve Gürcistan'daki siyasi kaos, bu değişimlerin temel sebepleri arasında yer alıyor.
20 Ocak sonrası, bu stratejik gelişmelerin daha belirgin hale gelmesi bekleniyor.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish