Suriyeli sığınmacılar geri dönebilecek mi?

Prof. Dr. Mithat Arman Karasu Independent Türkçe için yazdı

İstanbul'da yaşayan Suriyeliler, ülkelerinde Esad rejiminin devrilmesini kutladı / Fotoğraf: AA

Ve beklenen nihayet oldu, Esad gitti.

Suriye'de uzun zamandır devam eden Baas rejimi yıkıldı.

2011 yılından bu yana yıkılmayan Esad rejimi, artık ne oldu ise! sihirli bir dokunuş ile bir anda dağıldı.

Hepimiz sevinç içindeki Suriyelileri izliyoruz. Şam'da, İstanbul'da ve Urfa'da herkes mutlu.

Herkes mutlu ama mutlu olma nedenleri farklı.

Kimi Esad gitti diye sevinçli, kimi Müslümanlar kazandı diye sevinçli, Kimi de Osmanlı Devleti geri kurulacak diye…

Bu sevinç telaşı içinde akıllardaki soru ise değişmiyor:

Peki, Türkiye'de yaşayan Suriyeli sığınmacılar ülkelerine geri dönecek mi?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bence dönmeyecek ya da önemli bir bölümü Türkiye'de kalmaya devam edecek.

Peki, neden?

Öncelikle Suriye'de mevcut rejim yıkıldı ama yeni bir siyasal iktidar ortada yok.

Ülkeyi idare edecek bilgi ve dirayete sahip, herkesin meşru kabul ettiği ve üzerinde anlaştığı, uluslararası güçlerin tanıdığı bir örgüt ya da siyasi yapılanma hâlihazırda yok.

Suriye'de Esad rejimini deviren güçlerin bile kim oldukları, neyi temsil ettikleri, aniden kazandıkları başarıyı kime borçlu oldukları belli değil. 

Rejimi deviren HTŞ'nin kafasında nasıl bir Suriye olduğu, ülkeyi hangi ilke ve esaslara göre idare edeceği netlik kazanmış değil.

Ülkenin yaklaşık üçte biri ABD destekli PYD/PKK'nın elinde.

Bunların elindeki topraklar ne olacak?

HTŞ, Fırat'ın doğusuna geçecek mi?

Özerk kantonlar oluşturmuş, tırlar dolusu silaha sahip PYD/PKK tüm bunlardan vazgeçer mi?

Belki de ülke içinde ülke olarak, Suriye'de bir Kürt özerk eyaleti kurulur; kim bilebilir.      

Irak'ta Saddam Hüseyin iktidarı yıkıldığında aynı sevinç gösterileri, aynı elinde terlik heykel döven adamlar vardı.

Ancak bugün Iraklılar, Saddam dönemini arar halde.

Afganistan'da iktidarı ele geçiren Taliban yıllardır tam anlamıyla egemen bir siyasi güç haline gelebilmiş değil.

Örneklerden anlaşılacağı üzere, silahlı güçle bir ülkeyi ele geçirmek ile bir ülkenin meşru iktidarı haline gelmek arasında ciddi farklar var.

Napolyon'un dediği gibi;

Süngüyle her şeyi yaparsın, ama üstüne oturamazsın.


Bunun farkında olan Suriyeliler neden Türkiye'den ayrılsın?

Siyasi iktidar sorunu çözülse bile, Suriye'de ne iş var ne de aş.

Ülkenin savaş sonrası tamiri için 600-650 milyar dolar mali kaynak gerekli.

Bu kaynağın bulunması ise bir mucizeye bağlı.

Ülkede yüzbinlerce mayın toprağa gömülmüş halde.

Tarım alanları savaşın neden olduğu kimyasal atıklarla kirlenmiş durumda.

Yüzlerce hastane, köprü, okul, iş yeri yıkılmış.

Bazı kentler Rus halı bombardımanı sonrasında koca bir enkaz yığınına dönüşmüş halde.

Bu şartlar altında siz Suriyeli olsanız ülkenize geri döner misiniz? 
 


Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin yaklaşık dörtte biri bir işte çalışıyor.

Çoğunlukla kayıt dışı işlerde çalışan Suriyeliler hem çok düşük ücret alıyor hem de sigortasız çalışıyor.

Üstelik Türkiye'de geçinmek giderek zorlaşıyor.

Suriyelilerde daha önce görmedikleri, bilmedikleri "enflasyonla" Türkiye'de tanıştı.

Suriyelilerin çoğunluğu yüksek kiralardan ve geçim derdinden şikâyetçi.

Tüm bu etkenler Türk toplumunda Suriyelilerin gideceği gibi bir beklenti yaratıyor.

Ancak bir şey unutulmamalı: Suriye demek belirsizlik demek.    

Yurt dışına çıkmış, eğitimli, profesyonel meslek sahibi binlerce Suriyeli var; mimar, akademisyen, doktor, çevirmen, tasarım mühendisi...

Ve 10 küsur senedir ülkesinden uzaktalar.

AB ülkelerinde, İngiltere'de ya da Meksika'dalar.

Muhtemelen aynı işi yapan yerli çalışanın yarı ücretine çalışıyorlar.

Ama oturma izni almış, vatandaşlık ise çok yakın...

Siz olsanız geri döner misiniz?

Biz Türkiye'de iyi okullar bitirmiş gençlerin AB ülkelerine olan göçünü durduramazken, Suriyeliler neden ülkelerine geri dönsün?

Göç etmek, hayatı değiştirmek demektir.

Aslında göç etmek daima zor alınan bir karardır.

Göç edecek kişi sanıldığı gibi; küresel siyaset, uluslararası dengeler vb. düşünerek karar vermiyor.

Göç sürecinde çoğunlukla kişisel kaygılar belirleyici.

Göçmen bir arayış içinde.

Nedir aradığı şey: Daha iyi bir yaşam.  

Suriye'de iç savaş başladığında çoğu Suriyeli, Türkiye'ye gelirken yaşanan savaştan kaçarak gelmedi.

Daha iyi bir yaşam için şans olduğunu düşündü ve göç etti.

Araştırma yaparken sayısız Suriyeli ile konuştuğumda bu duruma şahit olmuştum.

Annesi ya da babası Suriye'de olan ama kendisi Türkiye'de çok sayıda Suriyeli var.

Unutmayalım binlerce Suriyeli elinde bavul dolusu hediye ile dini bayramlarda Suriye tarafına geçiyor, bayramını kutluyor ve geri geliyordu.

Üstelik Suriye'de çatışmalar tüm hızıyla sürerken.  

Rasyonel akıl Türkiye'ye göç bir "şans" dediği için geldi binlerce Suriyeli, "savaş" olduğu için değil.

O halde şimdi savaşın bitmiş olmasının bir anlamı var mı? 

Bir Suriyeli "Türkiye'de yaşamak daha iyi" dediği sürece, ülkesine geri dönmeyecektir.

Suriye'nin kendinden 10 kat daha zengin Türkiye'yi geçmesi, özgür ve huzurlu bir ülke olması görünürde mümkün olmadığına göre, Suriyelinin ülkesine geri dönmeme kararı da rasyoneldir.

Türkiye'de iş kurmuş binlerce Suriyeli var.

İstanbul'da Suriyeli lokantaları her yerde.

Artık Türkler de nargile içiyor. Üstelik Suriyelinin işlettiği kafede.

Binlerce Suriyeli terzi, bakkal, tatlıcı, kaportacı, berber var.

Yüzlerce Suriyeli kadın ev temizliğine gidiyor, binlercesi çocuk bakıyor.

Türkiye'de Suriyeli olmayan kent yok artık.

Zorunlu birliktelik 10 yılını çoktan doldurdu.      

900 bine yakın Suriyeli çocuk Türkiye'de doğdu.

Bu çocuklar Türk eğitim sisteminde yer alıyor.

Türk kültürü içinde, bizim davranış kalıplarımızı görerek, yaşayarak büyüyor.

Vatanı Suriye hakkında anne ve babasından duydukları dışında hiçbir bilgisi yok.

Zaten ülkesine karşı bir aidiyette hissetmiyor.

Bu genç neden Suriye'ye geri dönsün; siz cevap verin. 

Şanlıurfa'da "Suriyeli Gençlik Araştırması" kitabı için çalışırken, Eyyübiye'de bir Suriyelinin evine misafir olmuştuk.

Anket sorularını soruyor, evde gözlem yapmaya çalışıyorduk.

Sıra geldi son soruya; "Barış olursa Suriye'ye geri dönmeyi ister misiniz?"

Ev sahibi babanın verdiği yanıt hale aklımda:

Evdeki çocukları başına topladı ve dedi ki;

Bak hocam, bunlar benim çocuklarım. 10, 6, 4 yaşında. Hiçbirisi Arapça bilmiyor. Hiçbirisi Hama'yı görmedi. Benim işim artık burada. Sen olsan döner misin?


Kehanet zor iş, ben de kâhin değilim.

Ancak göçmenler rasyonel davranmak zorunda.

Hayatta kalmak bunu gerektiriyor.

Suriyeliler ülkelerini sevmiyor değil.

Üstelik herkes en çok evinde rahat eder.

Ama Suriye bir ev olmanın hâlâ çok uzağında… 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU