Tarihsel bir metot olarak seçim mürekkebi
Seçim mürekkebinin (election ink) kullanımı, seçim sistemlerinin güvenilir olmadığı düşünülen ülkelerde 1960'lardan beri, seçimlerde hile yapılmasını ve mükerrer oy kullanılmasını engellemenin bir yolu olarak kullanılıyor.
Özellikle nüfus kayıt sisteminde sorunlar yaşayan ve/veya vatandaşlarının kimlik belgelerini standartlaştıramayan ülkeler için etkili bir yöntem olarak kabul edildi.
Mürekkep oy kullanma işleminden sonra genellikle işaret parmağına bir vasıta ile sürülüyor.
Engel bazı durumlarda boyun bölgesine sürülmesi de (örneğin, ülkemizde daha önce mevzuatta bu yönde bir hüküm vardı) alternatif olarak uygulandı.
Uygulanan mürekkebin kalıcılığı, içeriğinde yer alan gümüş nitrat sayesinde, deriye uygulandığında 72-96 saat, tırnağa uygulandığında ise yeni tırnak çıkana kadar haftalarca sürüyor.
Bu uygulamanın diğer ülkelerdeki tatbik şekillerini incelediğimizde; parmak boyası uygulaması 100'den fazla ülkede kullanılmış ve seçmen kaydı ve kimlik doğrulama gibi, birincil korumaları tamamlayan bir önlem olarak kabul edildi. 1
Bu ülkelerden bazıları; Afganistan, Pakistan, Irak, Tunus, Hindistan, Myanmar, Malezya, Cezayir, Lübnan, Libya, Meksika, Peru gibi ülkelerdir.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), yılda ortalama yaklaşık 60 ülkeye bu anlamda teknik seçim desteği sağlıyor.
Seçim mürekkebinin Türkiye'de kullanımı
Türkiye'de seçim mürekkebi ilk olarak 28 Mart 2004 seçimlerinde tatbik edildi, 29 Mart 2009 yerel yönetim seçimlerinden sonra, T.C. kimlik numarası ile yapılan adrese dayalı nüfus kayıt sistemi gözetilerek, bir kişinin ancak bir oy kullanabileceğinden hareketle bu uygulamaya son verildi.
Oyunu kullanan seçmenin belirlenmesi maksadıyla kullanılan özel parmak boyasına ilişkin yasal düzenleme 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'da yer alıyordu.
13 Mart 2008 tarihinde kabul edilen 5749 sayılı 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 298 sayılı Kanun'da yer alan bu düzenlemeler yürürlükten kaldırıldı.
5749 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi 298 sayılı Kanun'da şu düzenlemeler mevcuttu:
- "Görev ve yetkileri" başlıklı 14'üncü maddenin 2'nci bendinin son paragrafında:
"Oyunu kullanan seçmenin parmağının işaretleneceği özel boyayı ithal veya imal ettirmek, sandık kurullarında zamanında bulundurmak, saklamak."
- "Oy verme araçları ve teslimi" başlıklı 68'inci maddenin 2'nci fıkrasının 18'inci bendinde:
"Oyunu kullanan seçmen için özel işaret boyası ve ıstampası."
- "Birleşik oy pusulasının atılması ve işaretleme" başlıklı 93'üncü maddenin 3'üncü fıkrasında:
"Kurul başkanı, oyunu kullanan seçmene, kimlik kartını verirken, seçmen listesindeki adı hizasına imzasını attırdıktan sonra ayrıca sol elinin işaret parmağını çıkmayan özel boya ile boyayarak bastırır. İmza atamayanların parmak izinin alınmasıyla yetinilir. Bu parmağı olmayan seçmenin hangi parmağını bastığını yanına yazar. Hiç parmağı olmayan seçmenin boyun nahiyesini bu boya ile işaretler."
- "Oy verme sonucuna tesir edecek haller" başlıklı 164'üncü maddenin 5'inci fıkrasında:
"Her kim oyunu kullandıktan sonra, sandık başında kendisine sürülen özel boyayı silerek veya yok ederek veya herhangi bir şekil ve surette gözle fark edilemez duruma getirerek aynı seçimde ikinci defa oy kullanır veya kullanmaya teşebbüs ederse, altı aydan iki yıla kadar hapis ve 2 bin 500 liradan 25 Qbin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu fıkrada sözü edilen özel boyayı ilçe seçim kurulu başkanlığından teslim aldıktan sonra bu boyayı kasten yok veya imha eden veya oyunu kullanan seçmenin belirlenen uzvuna bu boyayı hiç sürmeyen veya bu özel boyadan başkasını süren sandık kurulu başkan ve üyelerine veya seçmenleri ya da sandık kurulu başkan ve üyelerini bu fıkrada yazılı fiilleri işlemeye herhangi bir surette icbar eden kimselere, bu fıkrada yazılı ceza üçte birden yarıya kadar artırılarak hükmolunur".
Kişilerin vücut bütünlüklerine müdahale içeren bu uygulamanın yapılabilmesi ancak yasal düzenlemenin (AY.m.13) varlığı halinde mümkün.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) mevcut seçim mevzuatına uygun şekilde seçim sürecini yürütmekle görevlidir.
Kanuni idare ilkesinin bir sonucu olarak YSK (5749 sayılı Kanunla seçim mürekkebine ilişkin yasal hükümler kaldırıldığından), yeniden kanuni bir düzenleme olmadıkça kişilerin vücuduna bir boya sürülmesi şeklinde idari tasarrufta bulunamaz.
Bu itibarla her seçim öncesi gündeme getirilen, zaman zaman seçim güvenliği için çare olarak dile getirilen "seçim mürekkebi" uygulaması idari bir inisiyatifle tatbik edilemez, yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunuyor.
Ancak aşağıda belirteceğimiz mahzurları bir yana bırakılırsa, seçim mürekkebi artık çağ dışı bir uygulama.
Yeniliklere, gelişimlere kapalı olmak yerine, artık kaçınılmaz bir şekilde oy kullanma işlemini hem seçmen yönünden kolaylaştıran hem de sayım işini kişilerin inisiyatifinden kurtaran elektronik oylama üzerine düşünmek, buna ilişkin politika geliştirmek ve geleceği bilinene hazırlıklı olmak, popülizm yerine daha gerçekçi bir siyaset sorumluluğudur.
Seçim mürekkebi kullanımının güvenilirliği
2004 Afganistan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, 2007'de Nijerya'da ve 2016'da Uganda'da, kullanılan mürekkebin doğru veya yeterli uygulanmaması ile ilgili veya kullanılan mürekkep kalitesi ile ilgili problemler yaşandı.2
Seçim yetkililerinin daha kolay kullanıldığı gerekçesiyle keçeli kalem kullanımını tercih etmeleri sonucunda, oy kullanma merkezlerine normal mürekkepli keçeli kalemlerin gönderilmesi gibi birtakım güvenilirlik sorunları da yaşandı.3
Dolayısıyla seçim güvenliği açısından kurtarıcı nitelikte görülen mürekkep uygulaması tek başına seçim güvenliğini sağlamada yeterli bir araç değil.
Zira doğru kişinin oyunu kullanıp kullanmadığının tespiti ancak sandıkta görevli üyelerin ve müşahitlerin takibi ile mümkün.
Seçim mürekkebi kullanımının sağlığa zararları
Dünya genelinde, çoğunlukla sol işaret tırnağı ve kütikül üzerine uygulanan seçim mürekkebinin cilt için güvenli olduğu ve yan etkisi olmadığı iddia edilmekteyse de uygulanan kişilerde alerjik etkileri, cilt reaksiyonlarına sebebiyet vermesinin yanı sıra, sandık görevlisi olarak çalışanların yoğun mürekkebe maruz kalmaları sonucunda ellerinde ağrı, şişlik, birinci derece yanık ve parmak uçlarında siyah lekelenmeler meydana geldiği gözlemlendi.4
Bu etkiler hafif görünebilir, ancak insanların bir haklarını kullanmalarının, vücutları üzerinde cismani zararı olan bir metoda katlanma ile mümkün kılınması doğru bir yaklaşım değil.
Yaygınlaşan bir seçim modeli olarak elektronik oylama nedir?
Elektronik oylama (e-oylama), seçimlerde oyların kullanılmasını ve sayılmasını kolaylaştırmak için dijital teknolojilerden yararlanan, geleneksel kâğıt tabanlı oylama sistemine karşı gelişen modern bir yaklaşım.
Teknolojik gelişmelerin hayatın tüm alanlarını etkilediği gibi, seçim metotlarını etkilemesi de kaçınılmaz bir süreç olarak karşımızda duruyor.
E-oylamanın seçim sürecini kolaylaştırma, erişilebilirliği artırma (özellikle internet tabanlı uzaktan oy kullanma imkânı sağlayan sistemde) ve seçimlerin genel verimliliğini ve doğruluğunu sağlama gibi avantajlarından bahsedilebilir.
E-oylama denildiğinde, her biri kendine özgü avantajlara, zorluklara ve hususlara sahip çok çeşitli teknoloji ve metotlar karşımıza çıkıyor.
Hatta mesele teknoloji olduğunda, bugün geçerli sistemlerin dışında bir sistemle de gelecekte karşılaşma ve tartışma imkânı mevcut.
Bu anlamda kişisel cihazlardan erişilebilen internet tabanlı oylama platformlarından, oy verme merkezlerine yerleştirilen özel e-oylama makinelerine kadar, e-oylama ortamı çeşitlidir ve sürekli gelişiyor.
Bu faydalara rağmen, e-oylama sistemlerinin benimsenmesi çeşitli teknik, yasal, politik ve sosyal tartışmaları beraberinde getiriyor.
Özellikle internet üzerinden seçmenin belirli bir yere gitmesi gerekmeden kendi mobil cihazları üzerinden oy kullanmasına imkân veren sistem yönünden siber güvenlik endişeleri bulunuyor.
Günümüzde fiziki oy kullanmaya alternatif olarak 2005 yılından bu yana Estonya internet tabanlı elektronik oylamayı kabul etti.
Elektronik oylama, bu ülkede fiziki oy kullanmaya alternatif olarak düzenlenmiş, seçmenin fikir değiştirmesi, mükerrer oy atması engellenmemiş, en son kullanılan e-oylamanın geçerliliği ile fiziki oy ve e-oylamanın birlikte yapılması halinde ise fiziki oya üstünlük tanındı.
Nispeten nüfusunun azlığı, teknolojiye erişimin yüksekliği, teknoloji alt yapısına ve eğitimine harcanan çaba gibi öğeler seçimlerin bu ülkede internet tabanlı uzaktan e-oylama şeklinde yapılmasına imkân sağladı.
Geleneksel e-oylama seçmenin oyunu kâğıt oy pusulası yerine elektronik bir cihaz vasıtasıyla kullanmasıdır.
Bu metotta e-oylama makineleri söz konusu; internet ile uzaktan erişim yok.
Bu cihazlarda bir elektronik oy kaydedildikten sonra, dijital olarak saklanır ve her bir elektronik oylama makinesinden bir sayım sistemine aktarılır.
Burada internet tabanlı e-oylamadan farklı olarak mükerrer oy kullanımı mümkün değil.
Elektronik oylama ile elektronik oy sayımı birbirinden farklıdır.
Elektronik oy sayımı, oy pusulalarını tablolaştırmak, adayların seçim sonucundaki durumlarını belirlemek için kullanılan sistemi ifade eder.
Burada elektronik olmayan bir ortamda oy pusulaları ile kâğıt üzerinde işaretlenerek kullanılan oyların, bir sisteme girilmesi ve bu elektronik sistem içerisinde sonuca dönüştürülmesi mevzu bahis.
Bu son ihtimalde oy ile sistem arasına vasıta girdiğinden, elektronik oydan farklı olarak, kullanılan oy ile sisteme girilen oy arasında farklılıklar, manipülasyonlar gündeme gelebiliyor.
Geleneksel e-oylamada, seçim bölgelerinde kurulan, dışarıdan müdahalelere karşı ağ bağlantısı olmayan, geleneksel oylama sisteminde kullanılan oy pusulaları ve sandıkların yerini, oy kullanmak ve kullanılan oyları kaydetmek için kullanılan elektronik bir cihazın aldığı sistem söz konusu.
Dışarıdan ağ bağlantısı olmadığından, programına müdahale ve manipülasyonu zorlaştırıldı. Cihaz elektrikle çalışıyor; bu sebeple doğal olarak elektrik kesintilerine karşı bir pille donatılmış durumda.
Oylama işlemi tamamlanıp, kapatma düğmesine basıldığı anda makine dışarıdan herhangi bir veri kabul etmiyor veya herhangi bir oy kullanılması artık mümkün olmuyor.
Elektronik oylama cihazının sağladığı avantajlar, seçim maliyetlerinin, oy kullanma hatalarının azaltılması, geçersiz ve şüpheli oy olasılığının ortadan kaldırılması, sayım sürecinin hızlandırılması şeklinde özetlenebilir.
E- oylama dünyada birçok ülke tarafından uzun yıllardır kullanılıyor.5 Brezilya'da 2000 yılından itibaren tamamen e-oylamaya geçildi. Seçim çevrelerinde, oy sandığı yerine, e-oylama makineleri kuruldu.
E-oylama teknolojisinde oylama bittikten sonra oyları bizzat oylama makinesi sayıyor ve her bir adaya verilen oy sayısının hem dijital hem de basılı raporlarını üretiyor.
Belçika 1994 yılında ilk defa yasal düzenlemeye bağlanan e-oylamayı 2003 yılından itibaren hem yerel hem de genel seçimlerde kullanıyor.
Arjantin 2003 yılında e-oylama sistemine geçti. Brezilya'da kullanılan makinelere benzer bir sistem tercih edildi.
E-oylama makineleri, bankamatiklere benziyor. Oy verme sırasında her vatandaş oy verme yerinde kimlik belgelerini gösteriyor ve kayıt memuru seçmenin kimlik numarasını sisteme giriyor; ekranda oy kullanmasına engeli olmadığı belirlendiğinde seçmen elektronik oy verme cihazının bulunduğu kısma geçiyor ve oyunu makine üzerinde kullanıyor.
Seçmen ara işlemlerde tercihlerini değiştirebilir, ancak en son onaya bastığında artık geri dönemez.
Arjantin sisteminde boş oy atılması da mümkün. Elektronik oy kullanımına sahip bazı ülkelerde, geçersiz ya da boş oy atımı makine onay kısmını açmadığından mümkün kılınmıyor.
(Örneğin, Hindistan'ın sistemi geçersiz oyların kullanılmasına izin vermemektedir, bunun nedeni büyük ölçüde ekonomik etkenler, geçersiz oy seviyesinin geleneksel olarak çok yüksek olması ve elektronik oylamanın en önemli avantajlarından birinin yüksek geçersiz oy seviyesini azaltma kabiliyeti olarak görülmesidir. Belçika'nın sistemi de boş veya geçersiz oy kullanılmasına izin vermiyor.)6
Ülkelerin sistemlerine göre, e-oylama, seçim yasalarının bu tarz tercihlerini de yansıtabilir.
Geleneksel yöntemlerde bu mümkün değil. İngiltere'de de 2002 yılından itibaren e-oylama, geleneksel metotların yanı sıra kullanılıyor.
E-oylama metodu olarak blok zincir teknolojilerinin kullanılması da son dönemde üzerinde sıklıkla çalışılan, tartışılan konulardan biri.
Blok zincir teknolojisi, bir bilgisayar ağı üzerindeki işlemleri, onaylanan işlemlerin geriye dönük olarak değiştirilemeyeceği şekilde kaydeden, merkezi olmayan ve dağıtılmış bir dijital defter sistemi; bu da onu son derece güvenli ve şeffaf hale getiriyor.
Merkezi olmaması, verilerin kontrolünün ve depolanmasının tek bir merkezi otorite tarafından yönetilmemesi, bir ağdaki birden fazla düğüm arasında dağıtılması, daha fazla güvenlik, şeffaflık ve manipülasyona karşı direnç sağlıyor.
Blok zincirinde bir işlem blok olarak adlandırılır ve kriptografik karmalar aracılığıyla bir öncekine bağlanır; bu da değişmez bir kayıt zinciri oluşturur.
Bu yaklaşım merkezi bir otoriteye olan ihtiyacı ortadan kaldırır, çeşitli işlem mutabakat mekanizmaları ağ üzerindeki işlemleri doğrulamak ve onaylamak için kullanılabilir.
Ayrıca, blok zincirinin merkezi olmayan yapısı, tek hata noktası riskini azaltarak güvenliği artırır ve tüm katılımcılar işlemleri doğrulayabildiği için şeffaflık sağlar.
Bu özellikler blok zincirini finansal hizmetler, tedarik zinciri yönetimi gibi yüksek düzeyde güven ve güvenlik gerektiren uygulamalar için uygun hale getirmekte ve oyların bütünlüğü, doğruluğu ve şeffaflığının kritik olduğu e-oylama sistemlerinin güvenliği için de çözüm sunmasını sağlıyor.
Yakın zamanda yapılan birçok çalışma, blok zincirinin, işlemlerin veya oyların kaydedilmesi ve denetlenmesi için güvenli ve doğrulanabilir bir yöntem sağlayarak geleneksel sistemlerde devrim yaratma potansiyelini vurguladı.7
Sonuç
Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda; her ne kadar seçimleri güvenilir hale getirmek için kullanılsa da mürekkebin kalıcılığını bertaraf edebilecek çözümler bulunması mümkün.
Nitekim bizatihi tırnak üzerine sürülmesi gibi yanlış uygulama ya da çeşitli kimyasallarla silinmesinin mümkün bulunması gibi durumlarda mükerrer oy kullanımını tamamen ortadan kaldırmadığı düşünülmeli.
Bunun yanı sıra, mürekkebin muhafaza koşullarını riayet edilmemesi ya da hatalı uygulamalar veya alerjik reaksiyonlar sebebiyle seçmenlerde yanık ve tahrişe neden olması gibi sonuçlar sebebiyle sağlık açısından da güvenli değil.
Rusya, İsviçre, Estonya, Japonya ve ABD'de devam eden projelerde, seçim kurumlarına duyulan güvenin azalması sebebiyle, oylamanın şeffaflığının artırılması amacıyla denetlenebilir/şeffaf dijital yöntemlerle oy kullanımının seçim güvenliğini artırabileceği yönünde uygulama ve araştırmalar bulunuyor.
Hatta, blok zincir seçim döngüsünün seçim güvenliğini iyileştirip iyileştiremeyeceği (blok zincir teknolojisinin ademi merkeziyetçi yapısının daha özgür, serbest bir seçim için kullanılması düşüncesi), maliyeti azaltacağı, veri doğrulama ve güvenliği sağlayacağı yönünde araştırmalar ve hatta İsviçre, Japonya gibi ülkelerde yerel uygulamalar da bulunuyorken,8 geri kalmış ülkelerin bir tür damgalama metodu olan seçim mürekkebinin ülkemizde hala tartışılır bir konumda olması düşündürücü.
Bunun yerine 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'da yer alan, seçim güvenliğine ilişkin tedbirlerin alınması ve en önemlisi güvenli bir şekilde verilerin işlenmesi (sandık sonuç tutanakları ve birleştirme tutanaklarının takibi) ve seçim sonuçları ile ilgili veri takibinin tek bir kaynaktan değil, alternatif doğrulama metotlarının da bulunduğu bağımsız organizasyonların takibi ile gerçekleştirilmesi konuları üzerinde yoğunlaşmak faydalı olabilir.
Ülkemizde özellikle basılı kağıtlar üzerine mühürle işaretleme yerine, sandık çevrelerinde kurulacak e-oylama makineleriyle oy kullanımının sağlanması hem seçim güvenliğini artıran hem de sayımı kolaylaştıran bir metot olarak benimsenebilir.
Uzaktan erişimli (internet tabanlı) e-oylamanın mevcut teknolojiler itibariyle, merkeziyetçi yapısı, politik, sosyal (sisteme erişimin kişisel ekonomik durumla bağlantısı), kültürel tartışma alanlarını açma potansiyeli itibariyle ancak çokça pilot denemeden sonra demokratik bir seçimin belirleyici unsuru olabileceğini düşünmek faydalı olabilir.
1. https://www.undp.org/asia-pacific/stories/undp-supplied-voting-ink-2020-general-elections-myanmar, erişim tarihi: 09.03.2023.
2. https://www.ifes.org/news/indelible-ink-elections-mitigating-risks-covid-19-transmission-while-maintaining-effectiveness , Erişim Tarihi: 09.03.2023.
3. http://news.bbc.co.uk/2/hi/south_asia/3736590.stm , Erişim Tarihi: 09.03.2023.
4. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4292141/ Erişim Tarihi: 09.03.2023.
5. Sanjay Kumar, Analysis of Electronic Voting System in Various Countries, International Journal on Computer Science and Engineering, May 2011 (www.researchgate.net/publication,267235287, erişim tarihi 20.11.2024).
6. Sanjay Kumar, Analysis of Electronic Voting System in Various Countries, (www.researchgate.net/publication,267235287, erişim tarihi 20.11.2024).
7. Bkz. Henry O. Ohize, Adeiza James Onumanyi, Buhari U. Umar, Lukman A. Ajao, Rabiu O. Isah, Eustace M. Dogo, Bello K. Nuhu, Olayemi M. Olaniyi, James G. Ambafi, Vincent B. Sheidu, Muhammad M. Ibrahim, Blockchain for securing electronic voting systems: a survey of architectures, trends, solutions, and challenges, Cluster Computing (2025), 28:132 (https://doi.org/10.1007/s10586-024-04709-8,- volV), erişim tarihi 20.11.2024.
8. Julia Madison Jakus, Can blockchain improve election security? A comparative analysis of emerging blockchain e-voting systems, Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2022
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish