Soğuk Savaş'ın ardından Rusya ile iyi ilişkileri ve Avrupa Birliği'ne üye olmalarına rağmen zaman zaman NATO'ya tam üye olma fikri, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde sıkça tartışılan bir görüş olmasına rağmen, Türkiye'nin veto hakkına sahip olması Lefkoşa'yı bu anlamda hep geri durmaya iten sebeplerin başında geliyordu. 

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ardından Batı ülkelerinin askeri üssü haline gelen Güney Kıbrıs, ABD'ye üsler vererek ve şimdiden Amerikan askerinin Ada'da kalıcı olacağı mesajları ile Washington ile ilişkilerini üst düzeye taşımanın rahatlığını yaşıyor. 

Batı dünyasını ABD'nin domine etmesi ve İsrail ile yakınlığın lobisel etkisi ile bu dönemde NATO'ya tam üyelik hayalleri gören Rumlar, Washington'un İsveç ve Finlandiya'nın üyeliklerinde olduğu gibi Ankara'yı Güney Kıbrıs'ın üyeliğine ikna edebileceğine yönelik inançları üst seviyede. 

Ayrıca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis, son zamanlarda verdiği beyanlarda Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girişine destek verebileceklerini ifade ederek ilerde NATO üyelikleri söz konusu olursa bunu Türkiye ile rahat müzakere edebilmenin yolunu açıyor. 

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin niyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile "Kıbrıs Cumhuriyeti" adı altında bir federasyon oluşturarak NATO'ya üye olmak fakat birleşme olmasa da Güney Kıbrıs, NATO'ya girme niyetini açıkça belli ediyor. 

Avrupa Birliği'nin sağladığı ekonomik avantajları, OrtaDoğu'daki gelişmeler doğrultusunda güvenlik konularında hissedemeyen Güney Kıbrıs, NATO şemsiyesi altına girmek için hamleler yapmaya başlayacağının sinyalini veriyor. 

Güney Kıbrıs'taki sol ana muhalefet Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) ülkedeki ABD askeri varlığına karşı çıkarken gösterilerde "NATO'ya hayır" sloganlarını da yaygınlaştırdığı gözleniyor. 

Hristodulidis, Biden ile NATO'yu görüştü

Güney Kıbrıs'ta yayın yapan Kathimerini gazetesi, "Kıbrıs'ın NATO'ya Katılımı Planı" başlıklı haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis'in, kısa bir süre önce ABD Başkanı Joe Biden ile gerçekleştirdiği görüşmede, siyasi koşulların elverdiği zaman Güney Kıbrıs'ın gelecekte olası NATO'ya katılması konusundaki planı gündeme getirdiğini yazdı.

Gazete elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak, bu planın, Washington tarafından zaten kabul edilmiş, birbirine bağlı birçok aşamadan oluşan, iyi düşünülmüş, uzun vadeli vizyoner bir plan olduğundan bahsetti.
 

ABD Başkanı Joe Biden, 30 Ekim'de Washington'daki Beyaz Saray'ın Oval Ofisi'nde Güney Kıbrıs Lideri Nikos Hristodulidis ile yaptığı görüşmede el sıkışıyor / Fotoğraf: AP

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın bu planı duyduğu zaman "win win" nitelendirmesinde bulunduğunu yazan gazete, Sullivan'ın "böyle bir gelişmeyi yaratacak perspektiflerin büyük olduğundan" da bahsettiğini belirtti.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis'in bu konuyu daha önce de ABD Dışişleri Bakanlığındaki görevinden ayrılmadan önce Victoria Nuland'a ayrıca NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'ye de ilettiğini anımsatan gazete, bu planının ilk hedefinin, Kuzey Atlantik İttifakına katılmanın başlangıcı sayılan önemli bir organizasyona katılımıyla Güney Kıbrıs'ın NATO ile ilişkisinin kurumsallaşması olduğunu yazdı.
 

ABD, Rumları NATO'ya mı hazırlıyor?

ABD ile Güney Kıbrıs arasında 2 yıl önce imzalanan Devlet Ortaklığı Programı ile Güney Kıbrıs'ın NATO yolculuğunun başladığı öne sürülüyor. 

Hem Rum hem de Türk medyasında yer alan birçok makale de ABD'nin şimdiden Rumları NATO'nun adı konmamış bir üyesi ve stratejik ortağı yaptığı yönünde. 

AB'nin üyeliğinin ardından NATO'ya girmek isteyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Türkiye engelini aşmasının ise zor olduğu belirtiliyor.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.