Bugün (5 Kasım) Amerikan toplumu ABD'nin ve dünyanın önümüzdeki 4 yıl içerisindeki kaderini belirleyecek başkanı seçecek.
Adayların başa baş gidiyor olması nedeniyle kazanın belli olması günleri belki de birkaç haftayı bulabilir.
Hangi adayın Türkiye için daha iyi olabileceğine yönelik yapılan analizlerde ABD'nin PYD/YPG'ye verdiği desteğin sürüp sürmeyeceği, F-16 tedarikinin ne zaman gerçekleşeceği, F-35 programına Türkiye'nin dönüp dönmeyeceği, CAATSA yaptırımlarının kaldırılıp kaldırılmayacağı gibi konular ön plana çıkarken, bir konunun gözden kaçtığı görülüyor.
O da ABD Başkan Yardımcısı ve Demokrat Parti'nin başkan adayı Kamala Harris'in Ermeni diasporasıyla ilişkisi.
Her Kaliforniyalı siyasetçi gibi, Harris de siyasi kariyerini ilerletmek için hem kendi eyaletinde hem de Amerikan siyasetinin geneli üzerinde nüfuzu olan Ermeni diasporasıyla yakın ilişkiler geliştirmiş bir kişi.
ANCA'dan "A-"
2021 yılında Biden-Harris yönetimi esnasında 1915 Olayları "soykırım" olarak tanımlandı.
Halbuki 1915'in 100'cü yılında bile Ermeni, Rum-Yunan ve Yahudi lobisinden gelen çok yoğun baskılara rağmen, Obama-Biden yönetimi "soykırım" ifadesini kullanmaktan imtina etti.
ABD tarihinde "soykırım" ifadesini kullanan bir ABD başkanı daha var;
Başkan olmadan önce Kaliforniya valisi olarak görev yapan Ronald Reagan, seçildikten sonra 1981 yılında Holokostu Anma Günü vesilesiyle yayımladığı mesajda 1915 Olaylarını "soykırım" olarak nitelendirdi.
Ermeni diasporasının çatı kuruluşu olarak nitelendirilebilecek Amerika-Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) Kongre'ye ve yerel meclislere sunulan Ermenistan ya da Amerikan Ermenileri ile ilgili her tasarıya siyasetçilerin nasıl oy verdiğine bakar ve siyasetçilere not verir.
Ermeni diasporası de genellikle ANCA tarafından verilen puanlara bakarak oy kullanır.
ANCA'nın web sitesinde Kamala Harris'in "karnesine" bakıldığında ABD Kongresi'nde senatörlük yaptığı dönemde kendisine ilk önce "B+", sonra da "A-" notunun verildiğini görmek mümkün.
Harris söz konusu zaman aralığında, 1915 Olaylarının "soykırım" olarak nitelendirilmesini öngören karar tasarısına destek vermekle kalmayarak ortak sunucu oldu.
Ayrıca 24 Nisan'ın yıldönümlerinde "soykırım" mesajı yayımladı.
Tam puan almamasının sebebi ise Azerbaycan'la ilgili bazı tasarılara "evet" oyu vermemesi.
Harris Kalifornia Eyalet Savcısı olduğu dönemde de 24 Nisan'ın yıldönümünde 1915 Olaylarını "soykırım" olarak nitelendiren resmi yazılı açıklamalarda bulundu.
Karabağ'a "dönüş"
Harris bu yıl 21 Eylül'de Ermenistan'ın bağımsızlık günü vesilesiyle Amerikan Ermenilerine gönderdiği mektupta, "Dağlık Karabağ'dan yerinden edilen Ermenilerin evlerine güvenli bir şekilde dönme hakkı, Ermeni halkının itibarının ve bölgede istikrarın yeniden tesis edilmesi için hayati öneme sahiptir" dedi.
Harris yaptığı bu açıklamayla Karabağ'ın Azerbaycan'ın öz toprağı olduğu gerçeğini göz ardı etti ve 1993 yılında peş peşe kabul edilen dört BM Güvenlik Konseyi kararını yok saydı.
Harris ayrıca, Biden-Harris yönetiminin 2021'de tanıdığı "Ermeni Soykırımı"na da dikkat çekerek, kendilerinin de bunu asla unutmamaları gerektiğini kaydetti.
Harris bu bağlamda, "Amerikan Ermenilerinin sergilediği dayanıklılık Amerikan ortak tarihi için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Mektupta, Ermenistan'ı bölgede demokrasiyi ve istikrarı güçlendirme çabalarında desteklemeye devam edeceğine söz veren Harris, Ermenistan ile komşuları arasında egemenlik, bağımsızlık ve ülkelerin toprak bütünlüğü temelindeki kalıcı bir barışa bağlı kalacağını, önümüzdeki dönemde iki toplum arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için çalışacağını belirtti.
Ermeni diasporasından farklı tepkiler
Söz konusu mektuba cevaben ANCA'nın İcra Direktörü Aram Hamparian, Azerbaycan'a silah sağlamaya devam eden ve "Azerbaycan'ın saldırganlığı karşısında kayıtsız kalan" hiçbir siyasetçinin Ermenilerin dostu olamayacağı açıklamasında bulundu.
Hamparian, Biden-Harris Yönetimi'nin BM Güvenlik Konseyi'nden Azerbaycan'ı kınayan bir tasarı sunmak için hiçbir çaba sarf etmezken, seçimlere 40 gün kala Harris'ın mektubunun bir değerinin bulunmadığını söyledi.
Ermeni diasporasına ait web sitelerinde ise, bazı yorumcular Harris'e teşekkür ederken, diğerleri Harris'in bu açıklamasının başkanlık seçimleri öncesinde Amerikan Ermenilerinden "oy koparma" girişimi olduğuna işaret ederek eleştirdi.
Trump'ın tutumu
Başkanlığı döneminde 1915 Olaylarını "soykırım" olarak tanımlamayacağını açıklayan Trump, 2024 seçimlerine giden süreçte ise, Biden-Harris yönetimini Ermenistan-Azerbaycan ihtilafındaki tutumu nedeniyle eleştirdi.
Trump sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda, Harris'in seçilmesi halinde dünyadaki Hristiyanların güvende olmayacağını, kendisinin başkan seçilmesi durumunda Bakü ile Erivan arasında barışı tesis edeceğini ve "zulüm gören Hristiyanları" korumak için çalışacağını savundu.
Türkiye'ye yakın danışmanlar
Kamala Harris'in başkan yardımcısı olduktan sonra seçtiği beyin takımında Türkiye'yi bilen ve Türkiye'ye yakın olan yetkililer yer aldı.
Harris'in Türkiye hakkında kitap yazan Ulusal Güvenlik Danışmanı Phil Gordon'dan önce 2021-2022 yıllarında bu görevi yürüten Nancy McEldowney, Türkiye'de görev yapmış ve hatta Türkiye ile Ermenistan arasında protokollerin imzalandığı sırada ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nde çalışan bir kariyer diplomatı.
Harris'in iç siyaset danışmanı ise bir Türk ile evli olan ve Türkiye'yi iyi bilen Rohini Kosoğlu.
Harris'in etrafında Türkiye'yi tanıyan ve Türkiye'nin önemini idrak eden danışmanlar olmasına rağmen, son 4 yıl içerisinde Türk-Amerikan ilişkilerinde bir ilerleme kaydedilemedi.
Tabiatıyla başkan yardımcılarının dış politika konularında ne derece etkili olduğu tartışmaya açık bir konu.
Harris'in başkan seçilmesi halinde ABD'nin Türkiye ve Azerbaycan'la ilişkilerinde Ermeni diasporasının belirleyici olmasa etkili olacağını bunu yaparken de Yahudi ve Rum-Yunan lobisinden destek alacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
Biden'ı yıllarca destekleyen Rum-Yunan lobisinin Biden'ın başkanlığında bu durumdan nasıl istifade ettiği, ayrıca yine bir Kaliforniyalı siyasetçi olan Temsilciler Meclisi eski Başkanı Nancy Pelosi'nin de görevi esnasında Ermeni lobisinin güdümünde hareket ettiği unutulmamalıdır.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish