Zelenski'nin "Zafer Planı"

Gülru Gezer Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AP

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski son 1 aydır "Zafer Planı" olarak nitelendirdiği ve uzun süredir üzerinde çalıştığı plana destek arayışı içerisinde.

Ortadoğu'daki savaş nedeniyle basına eskisi kadar yansımasa da cephedeki savaş tüm şiddetiyle devam ediyor.

Rusya, doğu cephesinde kararlı ilerleyişini sürdürüyor. Rus ordusu Ukrayna'nın içine doğru ilerleyebileceği Pokrovka'yı ele geçiremedi, ancak Ukrayna ordusu Vuhledar'dan çekilmek zorunda kaldı.

Kursk'un işgalinin Batı'da ve Ukrayna'da yarattığı heyecan ise dindi. Şimdi Rusya Kursk'u nasıl kurtaracağını, Ukrayna ise nasıl elinde tutacağını düşünüyor.

Her hâl ve kârda, Batı Ukrayna'ya silah yığmaya devam ettikçe, Rusya da günlük olarak neredeyse bin kadar asker kaybetmesine rağmen, geri adım atmadıkça savaşın yakın zamanda bitmesi mümkün görünmüyor.  


Zafer Planı'nda ne var? 

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurul görüşmelerine katılmak için ABD'yi ziyaret ettiğinde, Vaşington'a geçerek ABD Başkanı Joe Biden ve başkan yardımcısı ve aynı zamanda Demokrat Parti'nin başkan adayı olan Kamala Harris'le görüştü ve "Zafer Planı"nı paylaştı.

Bilahare, Florida'ya giden Zelenski Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump'la bir araya geldi.

Zelenski planına destek istemenin yanı sıra, muhataplarının tepkilerini yoklayarak 5 Kasım seçimleri sonrasında ülkesinin kaderinin ne şekilde evrileceğini anlamaya çalıştı. 

Zelenski destek arayışlarını Avrupa'da da sürdürdü.

Geçen hafta ise, Ukrayna Parlamentosu'nun (Verkhovna Rada) açık oturumunda konuşan Zelenski planın detaylarını duyurdu. 

Planın 5 ana başlığı ve 3 gizli eki bulunuyor: 

  1. Ukrayna'ya NATO üyeliği için resmi davette bulunulması. Her ne kadar NATO üyeleri Ukrayna'nın üyeliğinin geri döndürülemez bir süreç olduğu konusunda mutabık kalmış olsalar da henüz ittifak Ukrayna'ya resmi bir davet göndermedi. 
     
  2. Daha fazla silahın verilmesi ve silahların kullanılması konusundaki kısıtlamaların kaldırılması. Buna ek olarak Ukrayna'nın müttefiklerinin Rusya'dan gelen füzelerin imha edilmesi konusunda Kiev'e yardımcı olması. Savaşın yayılma riskine binaen ABD başta olmak üzere, bazı ülkeler hala uzun menzilli füzelerin Rusya'ya karşı kullanılmasına izin vermiyor. 
     
  3. Ukrayna'ya nükleer olmayan kapsamlı stratejik caydırıcılık araçlarının konuşlandırılması. Zelenski bu konuda söz konusu sistemin hangi silahlardan oluşabileceği konusunda detay vermedi. 
     
  4. Ukrayna'nın ekonomisinin ayakta tutulması ve geliştirilmesi için müttefiklerle anlaşmalar imzalanması. Anlaşmalar çerçevesinde Kiev'in ortakları doğal kaynak ihtiyaçlarını Ukrayna üzerinden karşılayacak.
     
  5. Savaş sonrasında Ukrayna bu defa Avrupa'nın güvenlik mimarisine katkı sağlayacak. Savaş sayesinde tecrübe kazanmış Ukrayna birlikleri ABD'nin Avrupa'da yer alan birliklerinin yerine kaydırılacak. 

Zelenski planın uygulamaya sokulması halinde savaşın bir yıl içerisinde biteceğini savunuyor ve toprak tavizine "hayır" diyor.

Fakat planın açıklanan kısmından öte açıklanmayan kısmı ve nasıl uygulanacağı önemli.

Zelenski, Verkhovna Rada'da yaptığı konuşmada planın uygulanması konusunda detay vermedi. 

Ukrayna Devlet Başkanı'nın caydırıcılık için alternatif olarak nükleer silahlara işaret etmesi ise soru işaretlerine neden oldu.

Zelenski, bilahare yaptığı açıklamada 1994 tarihli Budapeşte Memorandumu'na atıfta bulunduğunu izah etti. 

Ukraynalı parlamenterlerin bir kısmı planı hayali bulurken, bazıları ise plana bir şans verilmesi gerektiği ancak tüm yükün ortaklar üzerinde olduğu yorumlarında bulundu.

Bazı milletvekilleri ise planın demokratikleşme ve reform gibi iç meselelere değinmemesini eleştirdi. 

Zelenski bir sonraki gün AB Devlet/Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere Brüksel'e gitti ve 32 üyeli birliğe planını sundu.

Aynı gün NATO'nun yeni Genel Sekreteri Mark Rutte'yle de bir araya geldi ve NATO savunma bakanlarına planının detaylarını anlattı.  

Zelenski Brüksel'deki temasları sonrasında yaptığı açıklamada, plan hakkında ABD'nin kendisine dönüş yapacağını söyleyerek beklemede kalacağını ima etti.


Destek turları sonuç verdi mi? 

Zelenski'nin tüm bu çabalarının sonuç verip vermeyeceği henüz net değil.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin plan hakkında yorum yapma durumunda olmadığını ancak ABD'nin 2,5 yıldır verdiği desteği sürdüreceğini söyledi.

Nitekim Zelenski'nin AB liderleriyle görüştüğü gün ABD Ukrayna'ya yönelik 425 milyon ABD doları değerinde yeni bir yardım paketi açıkladı. 

ABD'nin NATO Daimî Temsilcisi Julianne Smith ise daha net bir açıklamada bulundu.

Smith, Ukrayna'nın yakın zamanda NATO'ya katılmayacağını söyleyerek Kiev'in davet beklentisinin gerçekçi olmadığını ima etti. 

Avrupa ülkelerinden ise farklı sesler yükseldi. Rusya'ya yakınlığıyla bilinen Macaristan Başbakanı Victor Orban planı "korkutucu ötesi" olarak nitelendirerek, Fransa ve Almanya liderleriyle görüşerek Moskova'yla doğrudan temas etmeleri telkininde bulunacağını ifade etti. 

Birleşik Krallık'tan ise plana destek verilmesi için müttefiklerle temasların sürdürüleceği açıklaması geldi. 

Cumartesi günü Kiev'i ziyaret eden Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot'tan da benzer bir açıklama geldi.

Barrot, Rusya'nın kazanmaması için mümkün olan en fazla ülkeyi Zafer Planı etrafında toplamaları gerektiğini belirtti. 

NATO Genel Sekreteri Rutte ise, planda sadece Ukrayna'nın NATO üyeliğinin değil, birçok başka hususun yer aldığını, bu nedenle planın değerlendirilmesi gerektiğini aktardı.   


Rusya'nın tepkisi ne oldu? 

Rusya'dan gelen açıklamalarda alaycı bir ton hakimdi.

İlk tepki Kremlin'den geldi.

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov plana yorum yapmak için çok erken olduğunu ifade ederek, "Ancak Kiev aklını başına almalı ve izlediği politikaların anlamsızlığını fark etmeli" dedi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova ise, "Bu bir plan değil, tutarsız sloganlar dizisi, bir Nazi'nin dudaklarında kanlı köpük" diyerek, Zelenski'nin NATO'yu Rusya'yla doğrudan çatışmaya sürüklediğini söyledi. 
 


Ukrayna Dışişleri Bakanı Türkiye'den arabuluculuk mu isteyecek? 

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha dün (21 Ekim) Türkiye'ye ilk ziyaretini gerçekleştirdi.

Bu, 4 yıl aradan sonra Ukrayna'dan Türkiye'ye dışişleri bakanı düzeyinde gerçekleştirilen ilk ziyaret oldu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise en son Ağustos 2023'te Ukrayna'yı ziyaret etti. 

Ziyaret, Zelenski'nin diplomatik çabalarının olduğu bir döneme denk gelmiş olması nedeniyle önemli.

Türkiye savaşın başından bu yana her iki tarafla temaslarını sürdüren tek NATO ülkesi. 

(Macaristan Başbakanı Orban, ülkesinin AB Dönem Başkanlığını devralması sonrasında iki ülke arasında müzakerelerin yeniden başlatılması yönünde bir hamlede bulunmuş, ancak başarılı olamamış, hatta Brüksel'e danışılmadan yapılan bu girişim AB-Macaristan hattında gerilime neden olmuştu.) 

Bu nedenle Sibiha'nın, Fidan'a Zafer Plan'ı hakkında bilgi vermiş olmasının ötesinde Türkiye'nin Rusya nezdinde bir zemin yoklamasında bulunmasını rica etmiş olması ihtimal dahilindedir.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Güney Kafkasya İşbirliği Platformu toplantısı için geçen hafta İstanbul'da olduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da 22-24 Ekim tarihlerinde Rusya'nın Kazan şehrinde düzenlenecek BRICS Zirvesi'ne katılacağı ve Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşeceği düşünüldüğünde Türkiye'nin Kiev ile Moskova arasında bir diplomasi trafiği yürütüyor ya da yürütecek olması mümkündür. 

Açıklanan "Zafer Planı"ndan bağımsız olarak hem Ukrayna hem de Rusya artık savaşın uzamasını istemiyor.

Zelenski'nin aylarca üzerinde çalıştığı planın Batı tarafından anlattığı şekilde kabul edilmesi, edilse bile savaşın 1 yıl içerisinde sona ermesi bugünün şartlarında pek mümkün görünmüyor. 

ABD seçimlerinden Donald Trump'ın muzaffer çıkması halinde, Zelenski'nin "Zafer Planı"nı tamamen devre dışı kalması ve hatta savaşın aleyhine sonuçlanması söz konusu olabilir.

Bu nedenle, Ukrayna'nın Türkiye gibi Rusya'yı ikna edebilecek bazı ülkelerle alternatif öneriler üzerinde temaslarda bulunması savaşın sona erdirilmesi açısından yararlıdır. 

Bu çerçevede, tarafların İstanbul sürecine benzer bir şekilde bir araya gelip müzakere yoluyla savaşı sonlandırmaları, Ukrayna'nın Rusya'ya bir barış dayatmasından çok daha gerçekçi bir seçenektir. 

Nitekim Zelenski de Batı'nın baskısı olmasa, İstanbul sürecinin başarılı bir şekilde ilerlediğini ve savaşın başında bir mutabakata varılsaydı durumun bu noktalara gelmeyeceğini gayet iyi biliyor. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU