İran'da 28 Haziran'da yapılacak erken cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde merkezi İsveç'te bulunan ANT TV kanalı Türkiye Temsilcisi Elyar Kamrani, Independent Türkçe'ye değerlendirmelerde bulundu.
"Hedef, çeşitli metotları kullanmak suretiyle insanları sandık başına götürmek"
İran'da seçim adı altında yapılan oylamanın Avrupa'da veya dünyanın diğer demokratik bölgelerindeki gerçek seçimlerle kıyaslanmaması gerektiğini söyleyen Elyar Kamrani, "Orada herkesi elekten-kalıptan geçiren Anayasayı Koruma Konseyi mevcut. Rejim o elekten geçirdiği insanların birini millete dayatarak mecburen seçmesi gerektiğini söylüyor. Son erken seçim prosedürleri çerçevesinde iki haftadan bu yana gösterilere, toplantılara izin veriliyor. Biz adayların programlarını ve verdikleri vaatleri dinleme şansı elde ediyoruz" dedi.
Anayasayı Koruma Konseyi'nin piyasaya sürdüğü adaylar aynı zamanda seçimin meşruiyetine ilişkin ipuçları verdiğini belirten Kamrani, "Bu, mühendisliğin ürünü veya dini lider Hamaney'in izin verdiği insanlar arasındaki bir seçim. Adayları ekranlara çıkarıp şimdiye kadar millete ettikleri ihanetleri anlatmalarını istiyorlar. Hedef çeşitli metotları kullanmak suretiyle insanları sandık başına götürmek. Sözüm ona demokrasinin kurallarına uymak kaydıyla milletten oy istiyorlar. Senelerden beri millet sandığa küstüğü için seçimlerde sandık başına gitmiyor. Millete şunu demek istiyorlar: Biz sizin sözünüzü dinledik, dikkate alıyoruz ve şimdi adayları sizin önünüze çıkarıyoruz" ifadelerini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Pezeşkiyan'ın adaylığı İran'daki Türk-Fars etnik boyutuna farklı bir anlam kazandırdı"
Kamrani, "Anayasayı Koruma Konseyi'nin izin verdiği altı adayın birinin öbür beşinden farkı Türk olmasıdır. Uzun yıllar Tebriz'den milletvekili olmuş, bakanlık yapmış Pezeşkiyan'a Türklüğünden dolayı ülkenin farklı noktalarından 'Pantürkist' damgası vuruluyor. Oysa bu insan rejimin kendi içinden çıkmış ve senelerden bu yana sistemi güçlendirmeye hizmet etti. Sistemin içinde terbiye edilmiş bir insana yapılan saldırıların nedeni Türk kökenli olmasıdır, yani Azerbaycan Türkü. İşte bu özelliğinden dolayı Pezeşkiyan milletimizin bir kısmını kendi etrafında kenetlemeyi başardı" şeklindekonuştu.
"Pezeşkiyan'ın adaylığı İran'daki Türk-Fars etnik boyutuna farklı bir anlam kazandırdı" diyen Elyar Kamrani, sözlerine şunları ekledi:
Bu bağlamda İran'daki Türk kökenli diğer etnik grupların Pezenşkiyan'ı desteklemesinin yanı sıra, Tahran merkezli mücadelede de kendisini isminin Türk aday olarak öne çıkması mücadeleyi farklı boyutlara taşıyor. Tahran'daki Fars rejimi Pezeşkiyan'a Türk olmasından dolayı saldırılar düzenliyor.
"Türk kökenli grupların bulunduğu bölgelerde en çok ilgi gören aday Pezeşkiyan"
"Bu, neticesi beri baştan belli bir gösteri" diye vurgulayan Elyar Kamrani, "Şayet Türk kökenli Pezeşkiyan'ın karşısındaki 5 kişinin 4'ü bir adayın lehinde çekilmezse seçimin ikinci tura kalma ihtimali yükseliyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Gerek Azerbaycan bölgelerinde gerekse Kaşkayların, Türkmenlerin ve Türk kökenli diğer grupların bulunduğu bölgelerde en çok ilgi gören aday Pezeşkiyan" diyen Elyar Kamrani, "Diğer adaylara ilgi gösterilmedi. Azerbaycan Milli Hareketi'nin Pezeşkiyan'a bakışında iki zıt tutum söz konusu: Kendisini destekleyenler ve desteklemeyenler var. Bu seçimi de dini yönetimin bir oyunu olarak gören Azerbaycan Milli Hareketi, İran Türklerine hiçbir yararının olmayacağını düşünüyor" ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish