Marmara Havzası'nda Marmara Denizi'ne deşarj edilen noktasal kentsel atık su kaynakları 3 grup altında toplanabilir.
Bunlar şunlardır:
- Fiziksel arıtma sonucu deşarj edilen atık sular,
- Klasik AAT'de (Atıksu Arıtma Tesisi) arıtıldıktan sonra deşarj edilen atık sular,
- İleri kademe atıksu arıtıldıktan sonra deşarj edilen atık sular.
Marmara Belediyeler Birliği'nin 2021 yılında yaptığı çalışmaya göre Marmara Denizi'ne deşarj edilen atık su miktarı 4 milyon 658 bin 98 metreküp/gün olarak hesaplanmıştır.
Bu çalışmaya göre Marmara Denizi'ne yapılan deşarjlarda İstanbul yaklaşık yüzde 76,5 ile en yüksek paya sahipken, Kocaeli (yüzde 8,3) ve Bursa (yüzde 7,2) uzak ara ikinci ve üçüncü en yüksek miktar deşarjı gerçekleştirmektedir.
2021 yılından 2024 yılına kadar yapılan iyileştirme çalışmaları sonucu fiziksel arıtma oranı yüzde 43,9'dan yüzde 36,1'e düşürülmüştür. Bu önemli bir gelişmedir.
Marmara Havzası'nda yıllık yağış miktarı 670 milimetre (yani metrekareye yılda 670 kilogram) ve 2023 su yılı yağışı 506 milimetredir.
40.579 kilometrekare (kilometrekare) yüzey alana sahip Marmara Havzası'na 670 milimetre yağışa göre yılda 271 milyon 879 bin ton yağmur yağmaktadır.
Havzada yeterli ayrık sistem ve yağmur suyu hasat sistemi olmadığı için yağmur suyunun ne kadarının kanalizasyon sistemine karıştığı mutlaka tespit edilmeli.
Çoğu şehirlerde yeterli atıksu/yağmur suyu ayrık sistemi ve yağmur suyu hasat sistemi olmadığı bileşik sistemlerde yağışlı havalarda yağmur suyu, kanalizasyon sistemine karıştığı için atık suyun debisini ilaveten aşırı yükselir.
Arıtma tesisinin kapasitesinin çok üzerinde gelen seyreltilmiş atık suyun iki olumsuz etkisi vardır. Bunlar;
- Atık suda besin kaynağını seyrelttiği için AAT'de biyolojik olarak kötü performans göstermesine neden olur. Bu da arıtma verimliliğini ciddi ölçüde düşürür.
- Atık sular arıtılmadan ya baypas edilir veya savaklanarak alıcı ortama (Marmara Denizi'ne) deşarj edilir.
Bu yüzden ayrık sistemin ve yağmur suyu hasadının yetersiz olduğu ve bileşik sistemin hakim olduğu kanalizasyon sistemlerinde yağmur suyu ile seyreltilmiş ama kirlilik yükü aynı olan atıksular, alıcı ortama deşarj edilen (Marmara denizi dahil) miktarları mutlaka tespit edilmeli.
2024 yılı verilerine göre iller bazında Marmara Denizi'ne deşarj edilen kentsel atık miktarı Şekil 2'de verilmiştir.
Marmara Havzası'nda noktasal kaynaklı kentsel atıksu miktarı, günlük yaklaşık 5 milyon 410 bin metreküptür (Başka bir çalışmasa bu miktar 5 milyon 835 bin metreküp/gündür).
Bu çalışmada 5 milyon 410 bin metreküp/gün alınmıştır.
Bu miktara yağışlı havalardaki yağmur gelen ilave kirlenme yükü dahil değildir.
Havzada yeterli miktarda yağmur suyu ile atıksu ayrıştırma sistemi veya yağmur suyu hasadı sistemi yoktur.
T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Arbiotek Çevre Çözümleri Araştırma Geliştirme Ltd. Şti'ne 2021 yılında yaptırdığı çalışmada kentsel atık su debisi, uzmanların görüşüne göre günlük yaklaşık 5 milyon 853 bin 34 metreküp olarak tespit edilmiştir.
Uzman görüşüne göre hesaplanan toplam debinin, tesis beyanlarına göre yüzde 8'lik fark ile daha fazla olduğu görülmüştür.
Yine 2024 yılı verilerine göre Marmara havzasında atıksuların fiziksel arıtma (fiziksel AAT), klasik biyolojik arıtma Biyolojik AAT) ve ileri biyolojik arıtma (ileri biyolojik AAT) sonucu Marmara Denizi'ne deşarj edilen oranları Tablo 2'de verilmiştir.
2019 yılı sonu itibarıyla İstanbul'da mevcut 30 bin 609 km atıksu kanalizasyon hattı ve 4 bin 621 km yağmur suyu hattı var.
Yapılması planlanan ilave yağmur suyu hattı ise 4 bin 696 kilometredir.
Bu durum atık su kanalizasyon hattının yüzde 55 olarak kabulü ile yağmur suyu kanalizasyon hattının iki ilçe (Bakırköy ve Başakşehir) hariç tüm ilçelerde yeterli seviyede inşa edilmediği görülmektedir.
İstanbul (1 milyon 911 bin 276 metreküp/gün) ve Tekirdağ'dan (101 bin 298 metreküp/gün) yılda sadece ön (fiziksel) arıtma sonucu yılda ortalama 734 milyon 589 bin 510 metreküp kentsel atıksu Marmara Denizi'ne deşarj edilmektedir.
Fiziksel arıtma, atık su içerisindeki sadece yüzen ve çökelebilen (kağıt, tekstil atıkları, plastik, metal gibi iri katı maddeler ile kum ve yağ-gres gibi maddelerin) ayrıştırılması işlemi yapılmaktadır.
Marmara Havzası'nda oluşan atıksuların yüzde 36,1'ü ön (fiziksel) arıtma sonrasında toplam azot ve fosfor giderilmeden sadece organik madde giderimi yapılarak derin deniz deşarjı yapılarak uzaklaştırılmaktadır.
Diğer yandan Marmara Denizi'ne fiziksel arıtma ile derin deniz deşarjı yapılan 712 milyon 848 bin 650 metreküp atık suyun, ne kadarının Karadeniz'e ulaşmaksızın tekrar Marmara Denizi'ne döndüğü yeni bir çalışma ile tespit edilmesi gerekir.
Yapılan bir çalışmada İstanbul Kadıköy, Yenikapı, Üsküdar, Baltalimanı, Küçüksu ve Paşabahçe'den derin deniz deşarjı yapılan 279 bin metreküp/gün (101 milyon 835 bin metreküp/yıl)'nün Marmara Denizi'nde kaldığı belirtilmektedir).
Marmara Denizi ve Adalar Bölgesi, 04.11.2021 tarih ve 4758 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiştir.
Ve Tarım ve Orman Bakanlığınca (30 Aralık 2021) Marmara Denizi'ndeki kıyı suyu kütleleri hassas kıyı suyu kütlesi olarak ilan edilmiştir.
Harita 1'de yeşil ile gösterilen yerler hassas su ortamlarıdır. Hassas su ortamlarına deşarj edilecek atık suların toplam azot ve toplam fosfor konsantrasyonları sırasıyla şöyle olmak zorundadır:
- TN: 10 mg/L
- TP: 1 mg/L
Ön (fiziksel) arıtma sonucu derin deniz deşarjına izin verilebilecek atıks uların özellikleri (Tablo 2) ise şu şekildedir:
- TN: 40 mg/L,
- TP: 10 mg/L
İstanbul ve Tekirdağ'dan Marmara Denizi'ne derin deniz deşarjı yapılan atıksuların toplam fosfor değeri 6-10,3 mg/L arasında değişmektedir.
Bu çalışmada toplam fosfor değeri, 8 mg/L olarak alınmıştır.
Yani toplam azot (TN) olarak hassas su ortamları sınır değerlerinden 4 kat ve toplam fosfor (TP) olarak hassas su ortamları sınır değerlerinden 8 kat daha kirli atıksu Marmara Denizi'ne deşarj edilebilir anlamına gelmektedir.
Bu çalışmada fiziksel (ön) arıtma sonucu tüm atıksuların Marmara Denizi'nde kaldığı kabul edilmiş ve hassas su ortamına İstanbul ve Tekirdağ'dan ön (fiziksel) arıtma sonucu yılda;
- 22 milyon 37 bin 685 kg toplam azot (TN)
- 5 milyon 142 bin 126 kg toplam fosfor (TP)
toplam azot ve toplam fosfor içeren atıksuyun Marmara Denizi'ne deşarj edildiği hesaplanmıştır. Yani Marmara denizi fosseptik olarak kullanılmaktadır.
Bir başka çalışmada Marmara/Boğaz alt akımına fiziksel arıtma sonucu derin deniz deşarjı yolu ile yılda 29 milyon 200 bin kg TN ve 5 milyon 840 bin kg TP deşarj edilmektedir.
Yağışlı havalarda kanalizasyon sistemine karışan atıksularla kirlenmiş yağmur suları, aşırı debiye neden olur.
Aşırı debili atık sular, arıtma tesislerinde arıtılamadığı için ya baypas veya savaklanma ile Marmara Denizi'ne deşarj edilir ve buda ilave toplam karbon, toplam AKM, toplam azot ve toplam fosfor kirlilik yüküne neden olur.
İlaveten biyolojik arıtma tesislerinin arıtma performansını ciddi şekilde olumsuz etkiler.
Bu yüzden yağışlı havalarda ve yağmur suyunun etkili olduğu sürede atıksu arıtma tesislerine yağmur suyu karışmasından dolayı yüksek debili ne kadar atıksu geldiği ve ne kadarının ne kadar süre baypas ve savaklanamak alıcı ortama (özellikle Marmara Denizi'ne) deşarj edilmek zorunda kalındığı ve AAT'nin verimliliğini ne kadar süre olumsuz etkilediği tespit edilmelidir.
Çünkü bu durum Marmara Denizi'nin ilave kirlenmesine neden olmaktadır.
Kısaca yağışlı havalarda Marmara Denizi toplam azot ve toplam fosfor bakımından daha fazla kirletilmektedir.
Bu yüzden yağmur sularının kanalizasyon sistemlerine karışması mutlaka önlenmelidir.
Bazı belediyeler, AAT'lerinde yağmur suyu ile seyreltilmiş atıksuyu depolayacak kapasitede ilave havuz yapmaktadır. Ancak bu durum yağmur suyu ile seyreltilmiş atıksuyun AAT'i verimliliğini iyileştirmez.
Kısaca Marmara havzasına yağan yılda ortalama 271 milyon 879 bin ton yağmur suyunun ne kadarı kanalizasyona karışmakta, seyrelmeden dolayı ilave kirlilik yüküne neden olduğu mutlaka tespit edilmelidir.
Büyükşehir belediyeleri dahil il belediyeleri yağmur suyunu, ayrık sistem ve yağmur suyu hasadı ile kanalizasyona karıştırmadıklarını ve AAT'lerinin arıtma verimliliğini (performansını) her yağış sonrası kamuoyu ile paylaşmalılar.
Müsilaj sorununu çözmek için sorunun kaynağının tespit edilmesi gerekir.
Marmara Denizi yayılı kaynaklardan sonra en fazla fiziksel (ön) arıtma sonucu kirletilmektedir.
Hassas su ortamı olarak ilan edilen Marmara Denizi'ne hala önemli miktarda ham atıksular deşarj edilmektedir.
Müsilaj, Marmara Denizi'ni kirlilikten kurtarın diye feryat ediyor.
Müsilajlı deniz suyu hastalık yapıcı mikroorganizma içerdiği için yüzülmez.
Ve daha önceki çalışmada yayılı kaynak olarak hesaplanan toplam azot ve toplam fosfor kirlilik yüklerinin ne kadarının Marmara Denizi'ne ulaştığı mutlaka tespit edilmelidir.
Yeterli mali kaynak ayrılmayan ve uygulama ve denetim yapılmayan eylem planları çöp olur.
Marmara Denizi fosseptik gibi kullanılmaya devam edilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish