Yenilenebilirlere yönelik yatırımları çekmenin yolları: Yenilikçi fırsatlar ve yenilenebilir amonyak

Doç. Dr. Ali Oğuz Diriöz Independent Türkçe için yazdı

Görsel: NexanteECA

Bu makalede, önce Türkiye'deki mevcut enerji yatırım iklimi ile ilgili bazı eksiklikler analiz edilip, sonrasında da, yeni bir alan olan küresel yenilenebilir amonyak pazarına değinilmektedir.

Hindistan'dan bazı örneklerle, yenilenebilir amonyak, Türkiye için daha da değerlendirilmesi gereken ilginç bir fırsattır.

İklim krizi ve sürdürülebilir kalkınma, 21'inci yüzyılın önemli.

Küresel tedarik zincirleri ve bölgesel enerji pazarları için önemli bir merkez olabilecek durumdaki Türkiye, elektriğinin yaklaşık yüzde 42'sini yenilenebilir kaynaklardan üretiyor. 1

Türkiye'nin 85,3 milyon nüfusunun yılda yaklaşık 1 milyon kişi artmaya devam etmesi bekleniyor. 2

Büyüyen nüfus, özellikle daha akıllı şehirler, daha kablolu ağlar, dijitalleşme ve elektrikli araçlar (EV'ler) nedeniyle artan talebi karşılamak için yeni enerji yatırımları gerekli.

Türkiye, güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve jeotermal gibi çeşitli yenilenebilir enerji üretimi için zaten avantajlı bir konumda.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Türkiye, geçmiş yıllarda yenilenebilir enerji alanında yapmış olduğu başarılı yatırımlar ve gelecekteki potansiyel sayesinde yenilenebilir enerji yatırımları açısından yatırımcılar için bir cazibe merkezidir.

Yenilenebilir enerji aynı zamanda yenilenebilir amonyak üretiminde de önemli bir avantajdır.

Artan nüfustan dolayı, sürdürülebilir büyümenin sağlanması, Türkiye, Endonezya ve Hindistan gibi nüfusun arttığı ülkeler için hayati öneme sahip.

Türkiye Enerji Bakanlığı, 2035 yılına kadar yenilenebilir enerjiye 73 milyar dolar yatırım yapılacağını duyurdu. 3

Türkiye'nin jeopolitik konumu, coğrafi özellikleri ve Avrupa kurumlarının çoğuna üye olması, yenilenebilir enerji ve enerji verimliği sayesinde yeşil endüstriyel üretim alanında doğrudan yabancı yatırımları çekebilmesi bakımından olumlu gelişmelerdir.

Ancak, Türkiye'nin çevre politikaları konusunda daha iyi ve farklı yapması gereken şeyler var.

Türkiye'nin mevcut çevre politikası, tek bir bakanlığın sorumluluğu altında olmayıp, birkaç bakanlık altında bölündü.

Örneğin, Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'na bağlı AB Başkanlığı, AB Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'na uyum konularından sorumlu.

İklim değişikliği, görünüşte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın önderliğinde olsa da çevresel etki değerlendirme raporlarını (Çevresel Etki Değerlendirmesi - ÇED) lisanslayan bakanlık olması sonucu da bu alanda önemli eleştirilere de maruz kalıyor.

Ne yazık ki İliç maden felaketi 4 gibi felaketler, ilgili bakanlıkların denetimlerine ve lisanslamalarına rağmen meydana geldi.

Bunun bir kısmı, çevre sorununun birkaç bakanlık arasında bölünmüş bulunmasından kaynaklanıyor olabilir; her biri, farklı misyonları önceliklendirirken, bazen çevreyi ikinci planda tutabiliyorlar.

Çevreyi geliştirmek için ortak bir politika ihtiyacı varken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önderliğinde yeşil enerji geliştirme ihtiyacı var, ancak çoğu zaman kentler, konutların yapımı (Toplu Konut, TOKİ gibi) öncelikte olup, çevre meselelerinden daha ön planda tutuyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı da tarım ve su koruma sorumluluğa sahip; aynı zamanda ormanları yangınlara karşı korur, ancak her iki sorumluluk da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile güçlü koordinasyon gerektiren meselelerdir.

Gıda, enerji, su ve politikalarının kesişimini bütüncül bir şekilde ele alan yaklaşımlar benimsenmelidir (Water Energy Food Nexus approach).

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, öncelikli olarak enerji üretimi ve madencilik üretimine yoğunlaşıp, bunu yaparken olabildiğince çevreci olmaya çalışıyor.

Ülkemizdeki sanayinin ve vatandaşların bir gün (24 saat) boyunca elektriksiz veya susuz kalmasının vereceği zarar çok büyük çaplı olacağından, kesintisiz hizmet ve iletim birincil öncelik olarak görülüyor.

Halbuki, sürdürülebilirlik için, farklı kurumlar arası koordinasyon yapılarak, çevre, gıda, su ve enerji yönetiminde ve planlarında bütüncül bir yaklaşım benimsenmesi gerekir.
 

 

Bu kurumlarda, sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için çalışan ve ülkeleri için ellerinden geleni yapan birçok bürokrat ve memur bulunuyor.

Örneğin, mevcut Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar, bakan olmadan önce de uluslararası kuruluşlarda görev almış saygın bir teknokrat.

Bayraktar, Avrupa genelinde önde gelen enerji düzenleyici derneklerinden biri olan Enerji Düzenleyicileri Bölgesel Derneği'nin (ERRA) başkanı olarak görev yaptı.

Ancak, İliç felaketi, yerleşim merkezlerinden uzakta olsa dahi korkunç bir felakettir.

Bu tür felaketler, ÇED raporları ile çevre denetimlerinin herhangi bir bakanlığa bağlı olmayan bağımsız ve özerk bir kuruluş tarafından düzenlenmesi durumunda asgari seviyelere inebilirler.

Ülkemizdeki çok sayıdaki maden kazasının, Avrupa ülkelerine kıyasla daha sık ve daha ölümcül olması durumuna karşın riskleri azaltmanın yolları mutlaka değerlendirilmelidir ve kazaların nasıl önlenebileceğini sorgulanmalıdır.

Güçlü çevre düzenlemelerin olması, kurallara dayalı güçlü bir sistemle Türkiye'ye yatırımcı güvenini daha da artıracaktır.

Yatırımcı güveninin kurallara dayalı güçlü sistem istemesi, bu tarz yatırımların kurallara uyan ülkelere daha çok yöneldiğini destekleyen çok sayıda akademik çalışmayla desteklenmektedir. 5

Bu alanda, güçlü kural ve sistemleri olan Singapur, Hindistan, Japonya, Güney Kore gibi Asya ülkeleri, 2024 Kearney'in Doğrudan Yabancı Yatırımlar Güven endeksinde ilk 20 ülke arasına girmişlerdir. 6

Bir başka büyük bir endişe kaynağı ise, Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesidir (Akkuyu Nükleer Güç Santrali -NGS). Sivil nükleer enerjiye ve Akkuyu NGS'ye de prensipte karşı değilim. Ancak denetimler hususu, endişeleri gideremiyor.

Uluslararası nükleer rejimler doğrultusundaki denetimler, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması -– NPT uyarınca Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile tam uyumlu olacaktır.

Lakin, çevresel ve güvenlik kuralları ve düzenlemeleri hususu net değil ve Allah saklasın herhangi bir olumsuz durumda bu tarz mekanizmaların nasıl işleyeceği halen belirsiz gibi görünüyor.

Nükleer güce yönelik yeni kamu kuruluşları oluşturuldu, ama bu kadar önemli ve riskli bir alanda kamuoyu çok az bilgilendirildi.

Nükleer bir santralden gelen su, kurallara uyulduğu zaman aşırı seviyede radyoaktif olmasa bile, deşarj yerlerindeki dere veya deniz sularının sıcaklığını birkaç derece artırabilir. Bu da deniz yaşamını ve eko-sistemini etkileyebilir.

Bazı yerlerde, algler ve diğer deniz canlıları deşarj yerlerini tıkayabilir.

Dünyanın farklı yerlerinde, enerji santrallerini işleten şirketler, deniz yaşamını denetlemek için çevre koruma ekipleri oluşturarak bir yandan çevreye duyarlı proje ve uygulamaları desteklerken aynı zamanda deşarj yerlerinin tıkanmamasını sağlarlar.

Su sıcaklığının yönetilmesi nispeten basit bir konudur. Daha zor konular, nükleer atıkların bertarafı ile Akkuyu NGS'deki herhangi bir olayda egemenlik hakları ve sorumlulukları ile ilgilidir. Kafalardaki bu soruların acilen giderilmesi gerekir.

Kurallara dayalı güçlü bir sistem ve çevresel faaliyetleri denetlemek için bağımsız ve bu işe tahsis edilmiş bir ajansın, NGS'ler dahil bütün ÇED (çevresel etki değerlendirmesi) lisanslamasını verme yetkisine sahip olması elzem.

Bu denli yeni bir bağımsız ve özerk kurum, potansiyel çıkar çatışmalarını önleyebilecektir ve daha fazla uluslararası yatırımcının şeffaflık ve hesap verebilirlik üzerine kurulu sisteme güvenerek ülkemizde doğrudan yatırımları artırmalarını cesaretlendirecektir.

Bu cesaretlenecek yatırımcılar sadece Avrupa, ABD veya OECD ülkelerinden değil, aynı zamanda Malezya, Endonezya gibi ASEAN ve Hindistan gibi BRICS ülkelerinde de olabilirler.

Hindistan gibi hızla büyümekte ve gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki dönemde ekonomik alanda önemli altyapı yatırımları yapmaları öngörülüyor; nitekim mevcut başbakan Modi'nin seçim vaatlerinden biri de 534 milyar dolarlık altyapı yatırımlarıdır, ki buna enerji ve yeni inovatif teknolojiler ve amonyak tesislerinin de dahil olacağı bekleniyor. 7

Bu altyapı yatırımları sayesinde Hindistan'ın hızla büyümeye devam edeceği 8 ve bilhassa kamu sektörü özerk girişim (kamu sermayeli) şirketlerinin (Public Sector Undertakings – PSU) de bu yatırımlara ve büyümeye öncülük edeceklerdir.

Bu bağlamda, yeni teknolojilere yatırım yapan özel sektör ve kamu-özel sektör ortak iştiraklerinin de bu büyümenin devam etmesini sağlayan öncü kuruluşlar olmaları ve ekonominin istikrarı arkasındaki itici güç olmaya devam edecekleri düşünülmektedir. 9

Örneğin uzay ajansının programları sayesinde çok sayıda bu alanda teknoloji geliştiren ve yan sanayi ürünleri üreten Hint firmaları da büyümeye devam ediyorlar.

Türkiye açısından, yenilenebilir amonyak gibi inovatif yeni alanlarda ortak çalışmalarda AB ve ABD'ye ilaveten Hindistan gibi ülkelerle teknolojik ve yatırım işbirliği fırsatlarının geliştirilme seçenekleri değerlendirilmeli.

Ezcümle, düzenleyici ve çevresel kuralların daha güçlü hale gelmesi, daha fazla doğrudan yabancı yatırım çekmek için gerekli.

Kurallara dayalı sistemler, yeni ortaklara da güven verecektir.

Alternatif ortaklıklar, Türkiye'nin çeşitli teknolojilerde yeni araştırma ve geliştirme fırsatları yaratmasına olanak tanıyacaktır.

ABD'den, Avrupa'dan Norveç gibi ve BRICS ülkelerinden Hindistan gibi farklı yerlerden gelecek yatırımcılar ile geliştirilebilecek yeni fırsatlardan biri yenilenebilir amonyaktır.

Amonyak, gübreler için kullanılan önemli bir bağlayıcıdır. Amonyak, geleneksel olarak hava kaynaklı nitrojeni bağlar ve böylece ortaya çıkacak bu önemli ‘bitki besin maddesini' azotlu gübre üretimi için kullanılabilir hale getirir.

Dünyadaki gıda üretiminin yaklaşık yarısı mineral gübrelere bağlıdır.

Ayrıca başka işlevlere de sahip olmakla birlikte, yıllık üretilen amonyağın yaklaşık yüzde 80'i gübre üretimi için kullanılıyor, bu da bitki büyümesini ve mahsul kalitesini artırarak gıda güvenliğinin iyileşmesine katkıda bulunur. 10

Amonyak üretimi ve amonyağın kendisi her zaman çevre dostu olmasa da özellikle yeni üreticiler ve bilhassa Hintli üreticiler küresel yenilenebilir amonyak pazarında kendilerini pozitif ayrıştırıyorlar.

Yeşil yenilenebilir amonyak, yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde elde edilir ve daha yeşil tarımsal uygulamalar için ciddi bir potansiyeldir.

Ayrıca, gıda sektörü için de bu kadar önemli olan yenilenebilir amonyağa sahip olmak, sürdürülebilir enerjiye, su, enerji, gıda ve çevre bağlantısına olumlu katkıda bulunacaktır. 11

Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan, zaten azotlu gübre üreten başlıca ülkeler arasında. 12
 

 

Türkiye, listede daha alt sıralarda olmasına rağmen, azotlu gübre üreticileri arasında ilk 20 ülke arasında.

Dolayısıyla amonyak alanındaki gelişmelere kayıtsız kalmamalı.

Amonyakın gübreler için ne kadar önemli olduğu göz önüne alındığında, bunun da çevresel sonuçlar ve hem gıda güvenliği hem de su güvenliği bakımından hayati öneme sahip olduğu anlaşılacaktır.

Türkiye'nin yenilenebilir amonyak üretiminde bulunan şirketlerle işbirliği geliştirmesi önemli olacaktır.

Bu yenilikçi yaklaşımın önemi göz önüne alındığında, Türkiye de yenilenebilir amonyağa yönelmelidir.

Örneğin, Hindistan, yenilenebilir amonyak pazarında kendini konumlandırıyor; nüfusu ve ekonomik büyümesi göz önüne alındığında, Hindistan'ın gıda ve enerji yönelik iç talebindeki büyüme, herhangi bir ülkeninkinden daha fazla.

Aynı rasyonelle Türkiye'nin de böyle yenilikçi bir yaklaşım geliştirmesi gerekiyor.

Bu alanda gelişimi ve işbirliğini artırmak ve yatırımları çekmek için daha güçlü bağımsız bir çevresel düzenleyici kuruma acil ihtiyaç var.

Yenilenebilir amonyak veya herhangi bir yeni yenilenebilir alanla ilgili anlaşmalarda politika netliği, yatırımcılar tarafından memnuniyetle karşılanacaktır.

Bu, kesinlikle Türkiye'nin de ihtiyacı olacaktır ve çevre koruma, su, enerji, gıda güvenliği ve daha büyük sürdürülebilirliğe ulaşmak için güçlü, bağımsız ve şeffaf bir düzenleyici kurumun geliştirilmesi politikasını oluşturmak için daha fazla bir neden olacaktır.

Türkiye, sadece AB yatırımcılarıyla değil, aynı zamanda Hindistan gibi BRICS ülkelerinden yatırımcılarla da Ar-Ge ve ortak yatırımlarda daha fazla işbirliği yapacaksa, projeleri onaylayacak net ve şeffaf, kurallara dayalı bir sisteme sahip olmak esastır.

Bu, yatırımcıların net şartlar altında daha iyi tahminde bulunmalarını ve plan yapmalarını sağlayacaktır.

Küresel yenilenebilir amonyak pazarı, böyle bir kuralların netliğinden fayda sağlayacak umut verici bir sektördür.

Hindistan'ın 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji alanlarında, örneğin amonyak alanındaki araştırma-geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerini geliştirip üretim kapasitesini güçlendirecektir.

Türkiye, Hindistan gibi, sürdürülebilir kalkınma taahhüdü ve iklim kriziyle mücadele taahhüdü ve yenilenebilir enerji geliştirme taahhüdü olarak bu yeni ve yenilikçi fırsatlara yatırım yapabilir.

Türkiye, küresel sıfır atık kampanyasını başlatmışken, Hindistan da benzer şekilde Uluslararası Güneş İttifakı'nı 13 başlatarak iklim değişikliği konusunda taahhüdünü göstermiştir.

Hatta, Hindistan'ın çatı tipi güneş paneli alanındaki inovasyonlarını Dünya Bankası doğrudan detekliyor. 14

Hindistan'ın gerek hızla büyüyen ekonomisi gerek yapılan altyapı çalışmalarının yanı sıra ,yenilenebilir enerji ve yenilenebilir / yeşil amonyak alanındaki teknik ve Ar-Ge kabiliyetleri gelişiyor.

Bu alanda teknik işbirliği bakımında Türkiye için önemli potansiyel partner ülkelerden ve teknoloji transferi yapabileceği ülkelerin başında gelmektedir Hindistan.

Hindistan'ın zaten yazılım ve ayrıca uzay keşfi ve araştırmaları bakımından da hızla gelişen teknolojik çalışmaları göz önünde bulundurulursa yeni teknolojiler ve yenilenebilir amonyak alanında da önemli bir muhtemel partnerdir.   

Mevcut durumda ana zorluklardan biri, yenilenebilir amonyak için uygun pazarlar bulmaktır.

Türkiye'nin AB'ye yakınlığı bu açıdan bir avantajdır. Avrupa'da bilhassa Almanya ve İngiltere'nin "yeşil" amonyak için önde gelen pazarlar olmaya 2030 yılına kadar devam edecekleri öngörülüyor. 15

Avrupa dışında Japonya ve Güney Kore'nin de bu alanda önemli pazarlar ve pazar olmanın ötesinde, Avustralya ile Hindistan gibi bu teknolojilerin geliştirilmesine önem veren ülkeler arasında olacakları öngörülüyor.

Öte yandan, karbon yakalama yöntemleriyle fosil yakıtlar kullanılarak üretilen düşük karbonlu amonyak, yenilenebilir amonyağa ciddi bir rekabet oluşturur.

Türkiye, yenilenebilir amonyak geliştirilmesine kayıtsız değildir ve gelecekte bu alanda yatırımların artma olasılığı yüksek.

Dünya'nın enerji üretiminde ve tarım alanında yenilenebilir amonyak önemli bir potansiyele sahip olacağı öngörülüyor.

Yenilenebilir enerji sayesinde de verimli olarak üretilebilen "yeşil" / "yenilenebilir" amonyak alanında, çok sayıda yenilenebilir enerji yatırımları bulunan Türkiye bu alanda avantajlı olabilir. 
 

3.JPG
Kaynak: World Economic Forum 16

 

Genel olarak, dünya çapındaki büyük şirketler, nitrojeni kullanmayacakları için yeşil teknolojilere yönelmeye çalışıyorlar.

Ben kendim bir mühendis veya amonyak konusunda teknik bir uzman olmadığım için, mavi amonyak, yeşil amonyak ve "temiz" ve "yeşil" amonyak arasındaki farkı daha fazla bu yazıda detaylandırmayacağım. 17

Ancak bu alanda Avrupa'da, Avustralya'da, Hindistan'da önemli Ar-Ge çalışmaları devam ediyor.

Zorluklara rağmen, Hindistan'ın yenilenebilir amonyak alanında maliyet avantajları nedeniyle küresel olarak rekabetçi kalması bekleniyor.

Türkiye de benzer seçenekleri keşfedebilir ve yeni fırsatlar geliştirmek için yatırımları çekmek amacıyla sağlam ekonomik ve çevresel politikalara sahip kurallara dayalı bir sisteme sahip olmak esastır.

 

 

1.  Anadolu Ajansı: https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/dunya-elektrik-uretiminde-yenilenebilirin-payi-ilk-kez-
yuzde-30u-asti-turkiyede-yuzde-42ye-ulasti/3213124
2.  TUIK: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=The-Results-of-Address-Based-Population-Registration-System-
2023-49684&dil=2
3.  Anadolu Ajansı: https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/turkiye-yenilenebilir-enerjiye-2035e-kadar-73-milyar-
dolar-yatirim-yapmayi-planliyor/3227124
4.  Indy Turk: https://www.indyturk.com/node/698696/haber/i
5.  Le, A.N.N., Pham, H., Pham, D.T.N. et al. Political stability and foreign direct investment inflows in 25 Asia-
Pacific countries: the moderating role of trade openness. Humanit Soc Sci Commun 10, 606 (2023).
https://doi.org/10.1057/s41599-023-02075-1
6.  Kearney: https://www.kearney.com/service/global-business-policy-council/foreign-direct-investment-
confidence-index/2024-full-report
7.  Bloomberg: https://www.bloomberg.com/news/articles/2024-05-27/modi-aims-to-overcome-past-delays-
and-blowouts-in-india-s-infrastructure-boom?srnd=homepage-asia&s=08
8.  Economic Times: https://economictimes.indiatimes.com/markets/expert-view/market-leadership-stays-with-
psus-stay-invested-as-the-best-is-yet-to-come-ramesh-damani/articleshow/106174564.cms
9.  Economic Times: https://m.economictimes.com/markets/stocks/news/rs-7-lakh-crore-profit-in-10-days-why-
psu-stocks-are-rallying-like-modi-managed-400-paar/articleshow/111154697.cms
10.  Thyssen Krupp: https://www.thyssenkrupp.com/en/stories/sustainability-and-climate-protection/ammonia-
in-agriculture:-the-engine-of-plant-growth
11. Economic Times: https://economictimes.indiatimes.com/industry/renewables/india-sets-sights-on-global-
renewable-ammonia-market-takes-strides-towards-sustainable-energy-
leadership/articleshow/110440470.cms?utm_source=contentofinterest&utm_medium=text&utm_campaign=c
ppst
12.  Statista: https://www.statista.com/statistics/1252656/nitrogen-fertilizer-production-by-country/
13.  International Solar Alliance: https://www.isolaralliance.org/
14.  World Bank Group, MIGA: https://www.miga.org/press-release/miga-supports-innovative-solar-rooftop-
systems-india?cid=MIG_LI_Miga_EN_EXT
15. Statista: https://www.statista.com/statistics/1351600/green-ammonia-market-volume-by-country-europe/
16.  World Economic Forum: https://www.weforum.org/agenda/2021/01/green-ammonia-stop-fossil-fuels/
17.  Linde: https://www.engineering.linde.com/hydrogen-
academy?creative=632879768066&keyword=green%20ammonia&matchtype=p&network=g&device=c&gad_s
ource=1&gclid=CjwKCAjw7NmzBhBLEiwAxrHQ-
RVIlKuhaO4GL4I5R3_cOCCVi_JOpnes_Sw4rzhRnrn1OqPtLFVOyRoCTs4QAvD_BwE#role-of-ammonia
More at: https://www.youtube.com/watch?v=KgVsCK5wFwQ

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU