İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaklaşık 2 ay önce İsrail ile ticarete uyguladığı yaptırımlara cevap niteliğinde bir kararla, Türkiye'den ithal edilen mallara yüzde 100 gümrük vergisi uygulanacağını açıklamıştı.
İsrailli gazeteci Mihail Gurevich, Tel-Aviv'den Independent Türkçe'ye değerlendirmelerde bulundu.
"Bakanlığın kararı, İsrailli ithalatçıların işini zorlaştırmak dışında hiçbir şeye yaramıyor"
Mihail Gurevich'e göre, Smotrich'in ve İsrail Ekonomi Bakalığı'nın getirdiği sınırlamaların şu ana kadar kararların tam biçimde uygulandığı söylenemez;
Hatta büyük ölçüde uygulanmadı, denilebilir. Çünkü İsrail'deki ithalatçıların çoğu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu kararı ağırlıklı olarak Bibi'ye karşı aldığını düşünüyor.
Gurevich, "Devlet daireleri ve STK'lar, belirli süre sonra Erdoğan'ın kararının da İsrailli yetkililerin de aldıkları kararların yürürlükten kalkacağına inanıyor. Zaten şimdiye kadar Türkiye'den yapılan ithalatlarda çoğu ithalatçı işi kılıfına uydurmanın yolunu buldu" dedi.
"Aslında ticaretteki kısıtlama kararları Bezalel Smotrich'in yetkisi dahilinde değil" diye vurgulayan Mihail Gurevich, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ekonomi bakanlığının 'Her ithalat operasyonunda yeni bir lisans belgesi' kararı da İsrailli ithalatçıların işini zorlaştırma dışında hiçbir şeye yaramıyor. Ortaya çıkmış durumun giderilmesi iki ülkenin de çıkarlarına. Çünkü fiyatı ve kalitesi bakımından Türk mallarına İsrailli tüketiciler her zaman rağbet beslediği gibi ithalatçıların ödeme kabiliyeti bakımından da İsrail Türkiye için güvenilir bir pazar.
"Filistin Özerk Bölgesi'nin, Türkiye için ne kadar önemli olduğunu herkes biliyor"
Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin gerilmesinin Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ın işine yaradığını söyleyen Gurevich, "Doğrudan uçak ve gemi seferlerinin iptal edilmesine rağmen, örneğin; İsrail limanlarından Yunanistan'ın Rodos Adası'na geçip oradan Türkiye'ye varmanın önünde hiçbir sorun yok. Türkiye'den her gün İsrail'e 10 uçak seferi yapılıyordu, bunların iptal edilmesi kargı taşımacılığını olumsuz etkiliyor. Ancak İsrail toplumu bu durumun Türkiye'nin mevcut iktidarıyla İsrail'deki Netanyahu hükümeti arasındaki sorunlardan kaynaklandığına inanıyor" şeklinde konuştu.
"Filistin Özerk Bölgesi’nin, Türkiye için ne kadar önemli olduğunu herkes biliyor. Onun için Filistin Özerk Bölgesi'ne Türkiye'den yapılan ihracatları Maliye Bakanı Bezalel Smotrich`in engelleme girişimi ortamı daha da gerebilir" diyen Gurevich, sözlerine şöyle açıklık getirdi:
Çünkü basında Türkiye'den sevk edilen malların Filistin Özerk Bölgesi'nden İsrailli tüccarlara gönderildiğine ve tüccarların bundan memnun olduğuna ilişkin haberler yer alıyor. Karşılıklı yaptırımların bir süre daha devam edeceği görünüyor. Erdoğan geçtiğimiz sene seçildi, iktidarda daha 4 senesi var. Netanyahu'nun ise çok daha erken iktidardan gitmesi söz konusu. Bu bakımdan değerlendirildiğinde iki ülke ilişkilerinin yeniden rayına oturacağı ihtimalinin yüksek olduğu söylenebilir.
"Bibi'nin gitmesi durumunda ilişkilerin normalleşeceğine inanan insan sayısı İsrail'de gayet çok"
Bölgenin güçlü ülkelerinin İsrail'e yaklaşımına baktığımızda, Şii İran'ın tutumunun bundan sonra değişeceğini düşünmenin "saflık" olacağını söyleyen Mihail Gurevich, "En güçlü Sünni ülkeler ise Türkiye Cumhuriyeti ve Suudi Arabistan. İsrail'in Suudi Arabistan ile ilişkilerinin iyileşme trendinde olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda Sünni Türkiye yerine tercihini Riyad ile ilişkilerini daha da geliştirmekten yana kullanacağını söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
"Bibi'nin gitmesi durumunda ilişkilerin normalleşeceğine inanan insan sayısı İsrail'de gayet çok" diye vurgulayan Mihail Gurevich, sözlerine şunları ekledi:
Burada Türkiye'nin dikkat etmesi gereken hassas noktalardan birinin İsrail ile ilişkilerin gerilmesinin Tel Aviv'i Akdeniz'de yeni arayışlara itmesi ve Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın bu durumu kendi lehlerine kullanmasıdır.
Mihail Gurevich, "Türkiye ile İsrail arasındaki ticari-ekonomik ilişkilerin siyasi hedeflere kurban verilmemesi toplumların yararına olacak. Bibi'nin gidişinden sonra Erdoğan'ın iktidarda kalacak olması iki ülke arasındaki ilişkilerin normale dönmesine çok yardımcı olacaktır" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
© The Independentturkish
