Hindistan'daki seçimler yakın zamanda sonuçlandı ve iktidardaki BJP partisi önderliğindeki koalisyon ve Başbakan Narendra Modi, yeniden hükümeti kurmayı başardı.
Mevcut Başbakan Modi, 9 Haziran 2024'te yemin ederek üçüncü dönemine başladı.
Hindistan'ın iç siyasi dinamikleri birçok farklı analiz yazılarına konu olurken, bu makale ülkenin ekonomik büyümesine odaklanacaktır.
Hindistan, 2025 yılına kadar (Japonya'yı geçerek) muhtemelen 4. büyük ekonomi olma yolunda hızla ilerliyor. 1
Tahminler, Hindistan'ın 2025 yılında 4 trilyon dolarlık bir ekonomi olacağını ve dünyadaki birçok ülke için göz ardı edilemeyecek bir ekonomik ortak haline geleceğini öngörüyor. 2
Bazı tahminler, Hindistan'ın 2027 kadar erken bir tarihte (Almanya'yı da geçerek) 3. büyük ekonomi olabileceğini bile öngörüyor. 3
Bu tahminler, çeşitli uluslararası kuruluşların mevcut küresel ekonomik büyüme eğilimlerine dayanıyorlar; IMF verilerine göre yüzde 6 üzeri büyüme. 4
Hindistan, önümüzdeki birkaç yıl içinde nispeten yüksek büyüme oranlarına sahip olması beklenen ülkeler arasında yer alıyor.
BRICS+ ülkeleri; yani Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika, artı Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), zaten küresel ekonominin ve dünya nüfusunun önemli bir payına sahip olmayı bekliyor (3,5 milyar kişiyle, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 45'i).
Bu durumdan dolayı, Türkiye'nin BRICS+'ya katılma seçeneğinin değerlendirdiği tartışmalar ve analizler, ülke gündeminde giderek yer buluyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hindistan, BRICS+ içinde nispeten yüksek ekonomik büyüme yaşayan (yüzde 6 üzeri) ve Çin gibi gelecekteki bir ekonomik güç merkezi olma potansiyelini yavaş yavaş yerine getirmeye başlayan bir ülke olarak öne çıkıyor.
Bu büyüme bir ölçüde liberal ekonomik politikalar ve devasa iç tüketim (dünyanın en kalabalık ülkesi) sebebiyle mümkün.
Bu, Türkiye'nin BRICS+'ya artan ilgisini de kısmen açıklayabilir; sadece Rusya ve Çin ile ekonomik ilişkileri geliştirmek için değil, aynı zamanda dünyadaki en hızlı ekonomik büyüme oranlarından birine sahip olan Hindistan ile de ekonomik ilişkilerini geliştirmek içindir.
Türkiye'nin BRICS+ ülkeleriyle ilişkileri geliştirmeye yönelik ilgisi, aynı zamanda Hindistan dahil olmak üzere yükselen ekonomilerle daha fazla ekonomik ve kurumsal etkileşim mekanizmalarına sahip olma isteğiyle de motive olmuştur.
Şu anda, Türkiye'nin Hindistan ile daha derin iş birliği mekanizmalarına sahip olabileceği çok fazla uluslararası kurumsal platform yok.
Sonuçta, Hindistan göz ardı edilemeyecek kadar büyük ve hızlı ekonomik büyüme oranı, Türkiye için işbirliği yapmanın ilave bir nedeni. Hindistan ekonomisinin genel olarak olumlu bir yol izlemesi, kısmen Hindistan'ın çeşitli küresel tedarik zincirlerine entegre olma yeteneği ve enflasyonu dizginlemede nispeten sağlam mali ve ekonomik politikaları sayesinde mümkün oldu. 5
Bu faktörler, Hindistan'ı yabancı yatırımcılar ve Türkiye gibi ülkeler için daha fazla ekonomik işbirliği fırsatları arayan çekici bir hedef haline getirdi.
Türkiye ile ortak ilgi alanlarından biri, Hindistan'ın tedarik zincirlerini çeşitlendirme ve dolayısıyla güçlendirme yeteneğidir. Hindistanlı ihracatçılar ve ithalatçılar için çeşitli seçenekleri mevcutta tutmak, piyasa talebini karşılamak için tedarik çeşitliliğine önem verildi.
Bu durum birçok sektörde enflasyonu kontrol altında tutulmasına yardımcı oldu.
Özellikle gıda ve tahıllar, tedarik zincirlerindeki seçeneklerin mevcudiyetinden olumlu etkilendiler.
Hindistan ayrıca Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Koridoru (India, Middle East, Europe Corridor – IMEC) üzerinden Avrupa'ya yönelik Doğu-Batı ticaretinde tedarik zincirlerini daha da geliştirme planlarını açıkladı, ki bu da Türkiye'yi bypass ediyor.
Buna karşılık, Türkiye ise Basra Körfezi'ndeki Al Faw limanına kadar uzanan Kalkınma Yolu planlarını açıkladı.
Bu plan Türkiye'nin Körfez ile olan tedarik zincirini güçlendirmenin yanı sıra, Hindistan ve ötesine de uzanmayı amaçlıyor.
Türkiye, Hindistan ve BRICS+ ile ekonomik olarak ve özellikle Hindistan ile daha resmi olarak etkileşimde bulunma seçeneklerine olumlu bakmaktadır.
Hindistan'ın tutarlı mali konsolidasyon yoluyla enflasyonu başarıyla düşürebilmesi, onu küresel yatırımcılar için çekici bir pazar haline getiriyor.
Dolayısıyla, Türkiye de, benzer bir imaj sergilemek için hevesli olacaktır; bunu yapmanın en iyi yollarından biri de Hindistan ile işbirliğini ilerletmektir.
Ayrıca, Rusya ve Çin'in aksine, Hindistan Batı ülkelerine karşı yoğun rekabetçi (hatta hasım) bir tutum sergilemiyor, ayrıca Rusya'ya da yaptırım uygulamıyor.
Ayrıca, coğrafi olarak da Türkiye'ye Uzakdoğu'dan daha yakın.
Bu nedenle, Hindistan ile ekonomik ortaklığı teşvik edecek kurumsal mekanizmaları derinleştirmek ve daha fazla geliştirmek mantıklı olacaktır.
Hindistan'ın, özellikle yenilenebilir enerjiler ve özellikle güneş enerjisi geliştirme (2025 yılının ilk çeyreğinde 10 GW kapasite ilave edilmiştir) konusundaki diğer politikaları da Türkiye'nin ekonomik kalkınma yolu ile örtüşmektedir. 6
Hindistan, Dünya'da güneş enerjisinin kullanımını teşvik amacıyla Uluslararası Güneş İttifakı (International Solar Alliance) girişimine öncü olmuştur. 7
Türkiye, AB'nin Yeşil Mutabakatı'na bağlıdır ve AB ile bir gümrük birliğine sahip olması, AB dışı ülkeler için "sınırda karbon düzenleme mekanizmaları" ile uyumlu olmaya hazırlık yapmak için de çekici bir destinasyon haline gelmektedir.
Bu nedenle, Hindistan, AB'nin Sınır Karbon Düzenleme Mekanizması'na daha yumuşak bir geçiş yapmak için Türkiye ile ortaklık kurarak da ekonomisine fayda sağlayabilir.
Türkiye, Hindistan gibi yenilenebilir enerjiye, özellikle de güneş enerjisine büyük önem veriyor.
Hindistan, son yıllarda güneş enerjisine önemli yatırımlar yapıyor, bu da Türkiye ile doğrudan iş birliği alanıdır.
Türkiye ile daha fazla iş birliği yaparak Hindistan, çok farklı coğrafi bölgelere erişimi olan daha çeşitli bir ekonomik aktörle ticaret yapabilir ve aynı zamanda lojistik ve tedarik zincirleriyle ilgili risklerini de bu işbirliği sayesinde azaltabilir.
Örneğin, özellikle Küresel Güney ve Afrika konusunda, hem Türkiye hem de Hindistan "sömürgeci/emperyalist" bir geçmişe sahip değillerdir ve bu nedenle Küresel Güney ülkeleri tarafından daha dostane olarak kabul edilirler.
Hem Atatürk hem de Gandhi, 20'nci yüzyılda anti-emperyalist hareketlerde önemli liderlerdi. 8
Başbakan Modi, Türk halkına da Küresel Güney'e yönelik iş birliği potansiyeli hakkında bir makale ile seslenmiştir. 9
Türkiye, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı'nın kırılganlığı göz önüne alındığında, Mısır üzerinden geleneksel deniz ticaretini çeşitlendirme stratejisinde önemli bir ortaktır.
Türkiye için, BRICS+ ülkeleriyle ilişkileri geliştirme perspektifleri, NATO, AB ve Avrupa ülkeleriyle olan ilişkilerin yerine değil, bunlara tamamlayıcı olarak düşünülmelidir. 10
Türkiye, AB'ye ek olarak, üyesi olduğu Türk Devletleri Teşkilatı ile MIKTA, yani Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye ve Avustralya ülkelerinden oluşan grup ile de küresel ekonomik ilişkilerini çeşitlendirmeyi deniyor.
Örneğin, Körfez İşbirliği Konseyi'yle de stratejik diyalog mekanizmaları bulunmakta.
Türkiye'nin üyesi olduğu NATO ve Avrupa kurumlarından kopmamaya özen göstereceği düşünülmektedir.
BRICS+ ile daha fazla iş birliği geliştirmek bu prensip içinde görülmeli, Batı'ya karşı tepkisel bir önlem olarak değil. Hindistan ile ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi de bu mantıkta görülmelidir.
Bölgenin hızlı ekonomik yükselişi, örtüşen demokratik değerler ve anti-emperyalist gündemler göz önüne alındığında, Türkiye ve Hindistan, daha resmi ve kurumsal ekonomik iş birliği mekanizmaları oluşturmanın yollarını karşılıklı olarak aramalıdır.
BRICS+'ın bu iş birliği için uygun bir platform olup olmadığı başka bir konudur, ancak Türkiye ve Hindistan'ın iş birliği sadece iki ülke için değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel siyasi ve ekonomik istikrar için de olumlu yansımalar yapacaktır.
Kaynaklar:
1. Times Kuwait; India set to become 4th largest economy: https://timeskuwait.com/japanese-angst-as-india-set-to-become-4th-largest-economy/
2. Economic Times; India to become usd 4 trillion economy in fy25: https://economictimes.indiatimes.com/news/economy/indicators/india-to-become-usd-4-trillion-economy-in-fy25-sanjeev-sanyal/articleshow/110180451.cms?from=mdr
3. Forbes; India to become third largest economy by 2027: https://www.forbes.com/sites/benjaminlaker/2024/02/23/india-to-become-third-largest-economy-by-2027-implications-for-leaders/
4. IMF World Economic Outlook 2024: https://www.imf.org/en/Publications/WEO
5. Vietnam Times; India best among top economies in taming inflation: https://vietnamtimes.org.vn/india-best-among-top-economies-in-taming-inflation-and-maintaining-growth-on-high-road-72440.html
6. Economic Times; India adds reccord 10 GW of solar capacity in Q1 of 2024: https://m.economictimes.com/industry/renewables/india-adds-record-10-gw-of-solar-capacity-in-q1-2024-marking-almost-400-pc-yoy-increase/articleshow/110423265.cms?s=08
7. International Solar Alliance Website: https://isolaralliance.org/
8. Küresel Güney için özellikle Post-Colonialism (Sömürgeciliğe karşı) tutumunu vurgulamakta. Ki bu Avrupa’da aşırı sağın giderek güçlendiği bir ortamda Türkiye için de ilgi çekici bir mesajdır. Türkiye ile Hindistan’ın Atatürk ve Ghandi ‘nin emperyalizme karşı tutumları ortak bir paydadır (Diriöz. Independent Türkçe: Atatürk Gandhi https://www.indyturk.com/node/638691
9. Başbakan Modi’nin yazısı, Cumhurriyet Gazetesi: https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/gelismis-hindistan-ve-dunya-narendra-modi-2215057
10. Anadolu Ajansı; D8: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/d-8-disisleri-bakanlari-konseyi-toplantisinin-gundeminde-gazze-olacak/3243514 Ayrıca, 11 Haziran’daki BRICS+ Zirvesi vesilesiyle Moskova’ya hareket etmeden önce, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "AB ile Gümrük Birliği’ne sahip olmakla birlikte BRICS gibi farklı platformlarda çeşitli ortaklarla yeni işbirliği fırsatlarını da araştırıyoruz." Açıklamasında bulundu. Dolayısıyla, BRICS, Avrupa’ya ilaveten çeşitli opsiyonları geliştirmek ve ekonomik seçenekleri dengelemek adına düşünülen bir girişim olarak yorumlanmalıdır. AB ve NATO’nun ‘yerine’ geçebilecek bir oluşum olarak değerlendirilmemelidir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish