Konstantinopolis'ten İstanbul'a

Umut Ataseven Independent Türkçe için yazdı

İstanbul dünyada nadir rastlanan bir yerdir. Avrupa ve Ortadoğu'yu birbirine bağlayan tek şehirdir; Türk metropolü aynı anda bir Asya ve bir Avrupa şehridir.

Bu coğrafya, kentin Konstantinopolis olarak adlandırıldığı Bizans imparatorluğu olarak da bilinen Doğu Roma İmparatorluğu'nun neden bir zamanlar başkenti olduğunu ve daha sonra etkisi Afrika'ya ve Arap dünyasına uzanan Osmanlı padişahlarının neden güç üssü haline geldiğini açıklamaya yardımcı oluyor.
 

 

Konstantinopolis adını tam olarak ne zaman İstanbul olarak değiştirdi?

Şaşırtıcı bir şekilde cevap, eski Roma kentinin 1453'te Osmanlı kuvvetleri tarafından ele geçirildiği zaman değildir.  

"Konstantinopolis"in varyasyonları, şehri kontrol altına aldıktan çok sonra Türkçe konuşan fatihler tarafından kullanılmaya devam etti.

Almanya'daki Bamberg Üniversitesi Türkçe çalışmaları başkanı Christoph Herzog, "Osmanlıların diğer isimlerin yanı sıra, binlerce resmî belgesinde İstanbul'u 'Kostantiniyye' olarak adlandırdıkları bir gerçek" demektedir. 

Şehrin Konstantinopolis olarak adlandırılmadan önce zaten birçok adı vardı.

İlk olarak milattan önce 657'de kuran Yunanlılar tarafından Bazantion (Bizans olarak da yazılır) olarak biliniyordu ve daha sonra Latince Bizans ismine dönüştü.

Aynı zamanda bir Roma imparatorunun oğlunun onuruna Yeni Roma ve Augusta Antonina olarak da adlandırıldı - "Şehirlerin Kraliçesi" veya basitçe "Şehir" gibi takma adlarından bahsetmiyoruz bile.

Sonra Hıristiyanlığa geçen ilk Roma imparatoru olmasıyla ünlü olan Roma imparatoru Büyük Konstantin, 330 yılı civarında Konstantinopolis adını verdi. Osmanlılar ortaya çıkana kadar da bu isim kullanılmaya devam etti. 
 

 

Osmanlılar, 15'inci yüzyılda iktidarı ele geçirdiklerinde Konstantinopolis'in adını resmen değiştirmediler, ancak Konstantinopolis'in ağırlık merkezi doğuya ve Avrupa'dan uzaklaştıkça fetih jeopolitikte sismik bir değişime işaret etti.

Herzog Live Science'a verdiği demeçte, "İstanbul'un stratejik ve sembolik öneminin, Osmanlı İmparatorluğu'nun yeni başkenti haline getirilmesiyle görülebileceği gibi, o zaman bile kabul edildiğini düşünüyorum" dedi.

İmparatorluğun başka yerlerindeki insanlar, Osmanlı imparatorluk iktidarının yeni koltuğunu halk dilinde tanımlamak için Türkçede "şehre" anlamına gelen "İstanpolin" kelimesini (Yunanca "Şehre" veya "eis tan polin" ifadesinden uyarlanmıştır) kullanmaya başladılar.

Giderek, İstanpolin daha çok kullanılmaya başlandı, ancak resmi adı Konstantinopolis olarak kaldı.
 

 

Yüzyıllar ilerledikçe, yerel dil azar azar değişti ve böylece İstanpolin sonunda İstanbul olarak anılmaya başlamıştır.  

I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinin ardından Osmanlı İmparatorluğu 1922'de yıkıldı ve yerine devamı niteliğindeki Türkiye Cumhuriyeti 1923'te kuruldu.

Kısa bir süre sonra, 1930'da Türk posta servisi bazı açıklamaların yapılmasına karar verdi ve İstanbul'u şehrin resmi adı yapmayı seçti.

Kısa süre sonra diğer kurumlar da davayı takip etti. Aynı yıl ABD Dışişleri Bakanlığı ve dünyadaki diğer hükümetler resmi iletişimlerinde İstanbul'u kullanmaya başladılar. 
 

 

Bu nedenle, Konstantinopolis'in tam olarak ne zaman İstanbul olduğunu söylemek zor çünkü resmi hale getirildiği zaman insanlar zaten yüzyıllardır İstanbul'u ve bu ismin varyasyonlarını kullanıyorlardı.

Popüler konuşmada geçişin ne zaman gerçekleştiğine dair bir tarih belirlemek imkansızdır çünkü dil çok yavaş gelişir.

Herzog, İstanbul'un birçok isimden oluşan hikayeli tarihinin izlerinin bugün şehrin kültürel yapısında canlı kaldığını söyledi.

Yüzyıllardır üç kıtayı kapsayan bir imparatorluğun başkenti olarak, orada yaşayan birçok insan grubu vardı.

 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU