Kasım ayının başından bu yana Myanmar'dan binlerce mülteci Hindistan'ın kuzeydoğu devleti Mizoram'a geçti.
Bu insanlar, devam eden iç savaşta Myanmar ordusu ve direniş güçleri arasındaki ölümcül çatışmalardan kaçıyorlar.
Hindistan hâlihazırda ülkeden 80 bin mülteciye ev sahipliği yapıyor. Ve bu sorun çok daha kötüleşebilir.
Peki bu aşamaya nasıl gelindi?
2021'de Myanmar ordusu ülkenin demokratik olarak seçilmiş hükümetini devirdi.
Bu, iki yılı aşkın bir süredir devam eden bir iç savaşa yol açtı. Ordu, sürgündeki hükümet güçleri olan Ulusal Birlik Hükümeti ile savaşıyor.
Myanmar, 1948'deki bağımsızlığından bu yana pek çok etnik çatışmaya tanık oldu.
Ülkenin çoğunluğu Bamar etnik kökenine aitken diğer gruplar arasında Kachin, Chin, Karen ve Shan halkları yer alıyor.
Ordu aynı zamanda bu etnik grupların silahlı milisleriyle de savaşıyor.
Üç Kardeşlik İttifakı olarak bilinen silahlı gruplardan oluşan bir ittifakın orduya karşı saldırı başlatmasıyla durum bu yılın ekim ayında çok daha kötüleşti.
Raporlara göre 100'ün üzerinde askeri karakol ele geçirildi. Ayrıca diğer askeri karşıtı gruplar da saldırılar başlattı.
Bu bizi mevcut krize getiriyor. Kasım ayının başında bu gruplardan bazıları, Hindistan sınırında yer alan Chin eyaletindeki iki askeri karakola saldırıp, buraları ele geçirdi.
Bu kamplar Hindistan'ın Mizoram devletine kısa bir mesafede yer alıyor.
Buradaki çatışma ordunun hava saldırılarına yol açtı. Bu sınır bölgelerinden binlerce insan Mizoram'a geçiyor.
Mizoram, hâlihazırda 2021'den bu yana ülkeden kaçan 30 binden fazla Myanmarlı mülteciye ev sahipliği yapıyor.
Bu krizin daha da kötüleşmesi bekleniyor. Askeri karşıtı gruplar saldırıların devam edeceğini belirtiyor.
Hindistan sınırındaki Chin ve Sagaing eyaletlerinde şiddet artarsa binlerce mülteci sınırı geçebilir. Bu durum Hindistan hükümetini kaygılandırıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Peki bu durum Hindistan'ı neden kaygılandırıyor?
Hindistan'ın bu kaygısının, onun Manipur ve kuzeydoğusuyla ve komşuluk stratejisiyle yakından ilişkisi var.
Son birkaç ayda Manipur'daki etnik çatışmalar yaklaşık 200 kişinin ölümüne yol açtı. Buradaki sert siyasi bölünmelerin bir kısmı Myanmar'dan yasadışı göç korkusundan kaynaklanıyor.
Bazı gruplar bu göçmenleri orman arazilerini ele geçirmekle suçluyor. Diğerleri bu göçmenleri yasa dışı sınır ötesi uyuşturucu ve silah ticaretinde önemli aktörler olarak görüyor.
Bu suçlamalar tartışmalı olsa da Manipur gibi bir bölgeye mülteci akınının zaten gergin olan durumu daha da kötüleştirebileceği açık.
Manipur, Myanmar'daki Sagaing eyaletiyle sınır komşusu. Çatışmalar kızışırsa şiddetten kaçan mülteciler sınırı geçerek Manipur'a geçmeyi tercih edebilir.
Manipur, Myanmar ile olan serbest dolaşım rejimini askıya alırken sınırın çok az bir kısmı çitle çevrilmiş durumda. Ve bu durum, mültecileri durdurmayı zorlaştırabilir.
Öte yandan Mizoram, Mizolar ve Chin-Kuki halkları arasındaki yakın etnik bağlar göz önüne alındığında Myanmar'dan gelen göçmenlere daha sıcak davranıyor.
Ancak Mizoram gibi küçük bir bölgeye büyük miktarda mülteci akını, sosyal gerilimin ve Mizoram hükümeti için mali sıkıntının artmasına neden olabilir.
Artan şiddet ve istikrarsızlık, Hindistan ile Myanmar arasındaki sınır ötesi silah akışı üzerinde de bir miktar etki yaratabilir ve bunun kuzeydoğu bölgesi için sonuçları olabilir.
Hindistan'ın komşuluk stratejisi bağlamında, Hindistan'ın askeri rejimle çalışma politikası eleştirilerin hedefi oluyor.
Hindistan orduya silah ihracatı sağladı ve onu diplomatik olarak izole etmedi. Hindistan ile daha yakın çalışmak isteyen cunta karşıtı gruplar ise bunu eleştiriyor.
Hindistan, sınırlarını korumak ve Myanmar'ın Çin'e fazla yaklaşmasını önlemek için orduyla birlikte çalışıyor. Ama bu, kötü bir bahis olabilir.
Direnişin iktidara gelmesi durumunda Hindistan'ın orduya yakınlığı ona zarar verebilir. Ayrıca Myanmar ordusunun hâlâ Hindistan'da faaliyet gösteren isyancı gruplara destek sağladığı söyleniyor.
Dolayısıyla Hindistan, Myanmar cuntasının sınırları boyunca istikrarı sağlamasını bekliyorsa, büyük bir yanılgı içinde olabilir.
Hindistan ayrıca bağlantı projelerini de korumak istiyor. Bunlar arasında Kaladan transit projesi ve Hindistan-Myanmar-Tayland üçlü otoyolu yer alıyor.
Bu projelerin her biri Hindistan'ın Güneydoğu Asya ile Doğuya Hareket politikasının anahtarı. Ancak ordunun bu projelerin geçtiği bölgelerin çoğunu kontrol etmediği söyleniyor.
Bu, Hindistan'ın güvenliğini zayıflatan ve bağlantı projelerini koruyamayan bir orduyla çalışması ile hiçbir şey elde edemeyebileceği anlamına geliyor.
Bu arada, Hindistan'ın orduyla bağları, demokrasi yanlısı gruplar arasındaki iyi niyeti de zedeliyor. Ve şimdi yeni bir mülteci krizi, sorunları daha da kötüleştirebilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish