Rus basınında Gazze savaşı: "Çeçenistan Başkanı Orgeneral Ramazan Kadirov, açık bir antisemitist retorik kullanıyor"

Gazze savaşının 25. gününde Rusya basını yaşananları nasıl görüyor?

Görsel: Kommersant

Gazze'de 7 Ekim sabahı başlayan savaş tüm şiddetiyle devam ediyor. 

Şiddeti giderek artan savaşta bilanço giderek ağırlaşıyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, öldürülenlerin sayısının 301 artarak 8 bin 306 olduğu belirtildi.

İsrail-Filistin arasında süren savaş, tüm dünyada tepkilere de neden oluyor. Bu gerginliklerden biri de dün Rusya'ya bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti'nde yaşandı.

Dağıstan'daki Mahaçkale Havalimanı'nda yaşanan "İsrail uçağı" gerginliği, Rus kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.

Gazze savaşının 25. gününde Rusya basınında yerlana haber ve analizleri Independent Türkçe okurları için derledik.   
 

TASS:
 

 

Verşinin ile Brezilya Büyükelçisi Filistin-İsrail çatışma bölgesindeki durumu görüştü

Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın bildirdiğine göre, taraflar ayrıca "Karabağ bölgesindeki duruma ilişkin" görüşmelerde bulundu

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin ile Brezilya'nın Moskova Büyükelçisi Rodrigo Baena Soares BM Güvenlik Konseyi karar tasarısı üzerinde uyum çalışmaları çerçevesinde Filistin-İsrail çatışma bölgesindeki durumu masaya yatırdılar. 

30 Ekim'de gerçekleşen buluşma sonrasında Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı internet sitesinden şu açıklama yapıldı:

"Filistin-İsrail çatışma bölgesindeki durumla ilgili BM Güvenlik Konseyi'ne sunulacak karar tasarısı üzerindeki uyum müzakeresi sürdürüldü. Bununla ilgili olarak BM Genel Kurulu'nun 27 Ekim'de kabul ettiği ateşkes sağlanmasını ve ertelenemez insani yardım paketlerini içeren ‘Sivil insanların korunması ve hukuki ve insancıl yükümlülüklerin yerine getirilmesi'ni öngören kararın önemine vurgu yapıldı."

Bakanlıktan verilen bilgide "Karabağ bölgesindeki durumun bu çerçevede BM Güvenlik Konseyi'nde görüşülmesi için" görüş alışverişinde bulunulduğu da ifade edildi.


Kommersant:

Kommersant'ta Kirill Sarhanyants imzalı analizde özetle şu ifadeler yer alıyor:
 

 

Çin halkı Filistin ruhuyla dolu

Ülkedeki Yahudilerin imajı hızla "iyi bir yoldaş"tan "sıcak bir yılana" dönüştü

Diplomatik düzeyde sadece ateşkes sağlanması düşüncesini destekleyen Çin, içeride kullanmak için tamamen farklı formüller hazırladı. Bölgede akan kanın sorumlusu olarak ABD ile Batı'nın tamamını; İsrail'i destekleyen herkesi görüyorlar. 

Ve işte Çin internet ağları antisemitist sloganlar ve Yahudileri Nazilerle kıyaslayan yayınlarla dolup taşıyor. Örneğin, Çin'in devlet medyasında 17 Ekim'de Gazze'de hastaneye yapılan füze saldırısıyla ilgili haber yer aldı. Bundan sonra sosyal ağlarda İsrail ordusunun insanlık dışı davranışlarına ilişkin sayısız yorumlar yapıldı.

"Hastane bombalayarak çocukları öldürmek soykırımdır. Yahudilerin çektiği azaplara ilişkin tüm film ve şovları unutun".

Çin mikroblog platformu Weibo'nun kullanıcılarından birinin bu yorumu, 4 bin beğeni aldı.

Yahudilere karşı devletin retoriğini sosyal ağların aktif siteleri de destekliyor. Örneğin, yarım milyonun üzerinde abonesi bulunan Douyin Çin'in gelecekte savaşlardan ve diğer krizlerden kaçan Yahudilere kucak açmaması gerektiğini savunuyor.

Bu defaki kriz Yahudilere karşı sert nefretin patlak vermesine neden oldu. Örneğin 'Shindler Listesi' filminin reytingi son günlerde Bilibili vev Douban platformlarında sert düşüş yaşadığı gibi yorumlarda şunları yazıyorlar:

"Daha önce bu film hoşuma gidiyordu ancak şimdi o yılanı koynunda besleyen çiftçinin öyküsüne benziyor." 

 

Komersant muhabiri Marianna Belenkaya imzalı haber-analiz özetle şu şekilde:
 

 

İsrail'de belirsizlik yok

Ülke yetkilileri (İsrail -ed.n.) Moskova'nın Hamas'ı ve Mahaçkale'deki pogromcuların eylemlerini açık şekilde kınamasını istiyor

Rusya ile İsrail arasındaki ilişkiler ciddi bir kriz yaşıyor. İsrail Dışişleri Bakanlığı bir haftada en az üç kere Rusya Federasyonu'nun Ortadoğu'daki durumla ilgili pozisyonunu kınayan açıklama yayımlandı.

Filistin Hamas hareketi heyetinin Moskova gezisi İsrail'de özellikle öfkeye neden oldu. Dağıstan'daki antisemitist eylem de ilgi dışında kalmadı.

Bu çerçevede İsrail'de Rusya'yla ilişkilerin sona erdirilmesine ilişkin sesler yükselirken, son yıllarda bu ilişkilerin kazanımlarının bir anda yok edilebileceğinden endişe duyuluyor.

(…)

İsrail, Hamas yetkililerinin Moskova'daki kabulünü "İsrail'e karşı terörün meşruluğunun devri' olarak değerlendirdi.

Rusya'nın İsrail Büyükelçiliği, İsrailli yetkililerin tepkisini yanıtsız bırakmadı: 

"Bizi terörizmi desteklemekle suçlamaya yönelik, dolayısıyla temel yaklaşımlarımızı çarpıtıp bulanıklaştırmaya yönelik girişimleri kesinlikle kabul edilemez buluyoruz, ülkemizin en önemli insani soruna yönelik kararlı çalışmasına şüphe düşürüyoruz" 

Mahaçkale'deki olaylara gelince, Rus yetkililer de yaşananları sert bir şekilde kınadı ve sorumluluğu dışarıdaki provokatörlere yükledi. 

Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın resmi temsilcisi Maria Zakharova , huzursuzluğun yürütülmesinde "doğrudan ve kilit rolün, oraya yerleşen kötü şöhretli Rus düşmanlarının eliyle hareket eden suçlu Kiev rejimine verildiğini" belirtti.

İsrail'de bu açıklamalar pek anlayışla karşılanmadı. Bir zamanlar hükümetler arası Rusya-İsrail ticaret ve ekonomi işleri komisyonunun eşbaşkanı olan Knesset üyesi Zeev Elkin, "Rusya'nın jeopolitik çıkarları onu bizim düşmanlarımızın saflarına itiyor... Rusya ile sırf kavga olsun diye kavga etmekle ilgilenmiyoruz, ancak olan biteni görmezden gelirsek durum daha da kötüleşir" sözleriyle Rusya'yı daha sert olmaya çağırdı.

(…)

Avrasya Yahudi Kongresi Genel Müdürü Haim Ben Yakov, Kommersant'a yaptığı değerlendirmede şu uyarıda bulundu:

"Örneğin, Çeçenistan Başkanı Orgeneral Ramazan Kadirov sadece İsrail karşıtı değil, açık bir antisemitist retorik kullanıyor. Bu fonda iki ülke arasındaki ilişkiler soğuyor ve Hamas delegasyonu gezisi İsrail için 'alarm' oldu. Biz senelerce İsrail ile Rusya arasında köprüler inşa etmek için çalışarak, iki ülke arasında çeşitli düzeylerdeki iyi anlaşmaların daha da iyileştirilmesi için uğraştık. Şimdiyse biz, nefret ateşiyle tüm emeklerimizin yanabileceğini biliyoruz."

Yakov'a göre Dağıstan'da yaşananların ardından asıl soru, Rusya'da kurumsal düzeyde İsrail'e yönelik olumsuz bir tutumun oluşup oluşmayacağı. Haim Ben Yakov, "Ve bu soru açık" diye vurguladı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU