"Ben her gün cehaletim altında eziliyorum"

Vahap Aydoğan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraflar: Murat Arık

Damla Karakuş, Prof. Dr. Celâl Şengör'le hazırladığı ve "Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor" adını verdiği nehir söyleşi kitabı için, "Bu kitapta; kalbini gökyüzüne kaptırmış, eşi Oya Hanım'ın hakkını her fırsatta teslim etmek isteyen, oğlu Asım'a her zaman kalbi açık bir baba olan, bahçesindeki yaprakların bir gün fil, bir gün kelebek oluşuna şaşırmayı ve onlardan ilham almayı hiç bırakmayan, 'Ben hep tatildeydim' diyerek sevdiğin işi yapmanın değerini gösteren, her ne kadar 'Cehaletim altında eziliyorum' dese de yaşayan bir kütüphane olarak kendisinden çok şey öğrendiğimiz ve biliyorum ki bunun sonunun olmadığı bir Celâl Şengör'le tanışacaksınız" diyor.

Sevgili Damla'yla hazırladığı bu ilk nehir söyleşisi üzerine konuştuk. Aktardıkları o kadar özeldi ki, tozlu raflarda saklanan bir kitabı gün yüzüne çıkarmışçasına heyecan doluydu…
 

Damla Karakuş-Celal Şengör.jpg
Damla Karakuş ve Prof. Dr. Celal Şengör

 

Bazı tatlar, bazı kokular, bazı coğrafyalar kendine has ve endemiktir. Bazı insanlar da…

Damla da benim nazarımda endemik bir ruha sahip, habitatı tamamen kitapların topraklarında filizlenmiş bir yazar o.

Türkiye'de yer bilimi ve bunun yanında birçok konuda gündem olan Prof. Dr. Celâl Şengör'le hazırladığı nehir söyleşi de okurla buluştu.

Daha önce pek çok söyleşisini okuduk Damla'nın ve ilk kez bir nehir söyleşi çalışmasıyla karşımızda.

Damla'ya ilk önce Celâl Bey'in onu en çok etkileyen cümlesini sormak istedim. Ve o cümle beni de o kadar etkiledi ki bu yazının başlığı oldu:

Ben her gün cehaletim altında eziliyorum.
 

Damla Karakuş.jpg
Damla Karakuş

 

Türkiye'de birçok kesimden olumlu-olumsuz eleştirilerin odağına oturan kitabın gelişimini yazarı Damla Karakuş, şu sözlerle ifade etti:

Aslında planlanmamıştı ama Masa Kitap olarak bir nehir söyleşi kitapları yapma projemiz vardı. Yeni bir yayınevi Masa Kitap ve imtiyaz sahibi Gamze İyem'le en başından beri projemiz üzerine konuşurken 6 Şubat'ta 11 şehri etkisi altına alan o deprem yaşandı. Seni de yakından etkileyen bu deprem, elbette bizim de akışımızı değiştirdi. Projemizi konuşurken hazırladığımız isim listesinde Celâl Şengör de vardı elbette. Deprem sonrası ona kişisel olarak da sormak istediğimiz o kadar çok şey vardı ki ilk nehir söyleşi kitabımızı kendisiyle hazırlamaya karar verdik.


Evet, kitabın adı Celâl Şengör'ün artık slogan olan sözü "Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor".

Sevgili Damla'ya slogan olarak hayatımıza yerleşen bu cümleyi kitap ismi olarak seçmesinin nedenini de sordum.

"Celâl Hoca bu sözü seçim hazırlıkları sürecinde söylemişti, biliyorsun. Haliyle söyleşimizde de konuştuk. Cahillik, cehalet söyleşimiz boyunca hep konuşulan bir konu oldu. Gamze'yle kitabın adı hakkında fikir türetirken de baktık ki kitabın adı karşımızda duruyor" diyen sevgili Damla, fikirlerinin Celâl Hoca tarafından da beğenildiğini özellikle vurgulamadan da geçmedi.

Kitap henüz çok yeni ancak hatırı sayılır okura ulaştığını düşünüyorum. Açıkçası ben en çok okur yorumlarını merak etmiştim.

Kitap yayımlandıktan sonra hem kendisi hem de Celâl Şengör faktöründen kaynaklı dönüşlerin yoğunluğunun farkında olduğum için sormadan geçemedim.

Okurlarından en çok sosyal medya aracılığıyla yorumlar aldığını ifade eden yazarımız Damla, sorumu şöyle yanıtladı: 

Kendimden başlarsam, yakın çevremde çok güzel karşılandı. Örneğin, uzun yıllardır görüşmediğim ilkokul arkadaşım kitabı görüp sosyal medyadan tebrik etti. Böyle şeyler insanı çok mutlu ediyormuş…

Celâl Şengör faktörünü düşünürsek de o kadar çok seveni var ki kitaba çok güzel yorumlar alıyoruz. İnsanlar onun bilgisinden faydalanmak istiyorlar. Bizim de amacımız buydu. Onun bilgeliğinden o kadar çok faydalandık ki bunu ulaştırabildiğimiz kadar insana ulaştırmak istedik.

Bunun yanında kitabın adı olan sözü çok ağır bulup tepki gösterenler de oluyor. Ama genel olarak iyi tepkiler aldığımızı söyleyebilirim.

 

 

Bunun yanında bir diğer merak ettiğim konu da Celâl Bey'in kitap hakkındaki düşünceleriydi.

Sevgili Damla bu sorumu da şu cümlelerle yanıtladı: 

Celâl Hoca'yla en başından beri kitabın her adımını paylaşarak ilerledik. Bunun için hem benim hem yayınevinin hem de Celâl Hoca'nın içine çok sindi. Hoca, bu kitabı özellikle öğretmenlerin ve ebeveynlerin okumasını çok istediğini söylemişti. Bana da sosyal medyadan öğretmenlerden ve ebeveynlerden, özellikle annelerden mesajlar geliyor. İnsanlara ulaştığımızı gördükçe çok mutlu oluyorum. Umarım daha çok insana ulaşırım.


Son olarak sizlerle paylaşmak için yazarının kitaptan en sevdiği soru-cevaptan birini paylaşmasını istedim. İşte o alıntı şöyle: 

Her soruyu özellikle Celâl Hoca'nın yanıtları için çok seviyorum. Ama sanırım beni çok eğlendiren bir tane var, onu söyleyebilirim.

Hocaya, 'Cehalet sizi şimdi mi daha çok rahatsız ediyor, yoksa eskiden mi daha zordu?' diye sorduğumda şu yanıtı verdi:

'Cehalet, beni hep çok rahatsız etmiştir. Biliyorsunuz Mozart küçükken kötü müzik çalındığı zaman ağlaya ağlaya kaçıyormuş. Cehalet bu etkiyi yaratıyor bende. Cahil insanlara tahammül edemiyorum.'


Bazen küçük bir kıvılcımla karanlıklar aydınlanır, bazen de aynı kıvılcımla her şeyi yakıp yok edebilirsiniz.

Neyi nerede kullanacağımızın bir rehberini önümüze sermiş âdeta sevgili Damla. 

Sağlıkla, sanatla kalın…

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU