Dünya gündemi yine son derece sıcak, son derece karmaşık ve özellikle Avrupa kamuoyu gergin günler geçiriyor.
Zira geçen günlerde Rusya Eski Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, son derece gergin ve tehlikeli bir açıklama yaptı.
Ukrayna'nın karşı saldırısının başarılı olması halinde Rusya'nın da nükleer silah kullanmak zorunda kalacağı ikazında bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Unutmamak gerek; Dimitri Medvedev, şu an aynı zamanda Rusya Devlet Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı.
Yani Rusya'ya yönelik herhangi bir tehdit halinde Rusya Federasyonu için inisiyatif alabilecek kişiler arasında bulunuyor.
Hatırlayalım; Rusya 2010 yılında bir askeri doktrin yayımlamıştı. Bu doktrinin adı General Geresimov doktriniydi.
Bu doktrine göre Rusya kendisine veya müttefiklerine karşı herhangi bir konvansiyonel taarruz veya bir nükleer silah kullanılması halinde aynı şekilde karşılık verebiliyordu. Nükleer silah kullanabiliyordu.
Peki, Rusya'nın nükleer gücü tam olarak nasıl bir caydırıcılığa sahip?
Bunun envanter verileri açısından nasıl tanımlayabiliriz?
Elimizdeki verilere göre Rusya'nın nükleer gücünü incelediğimizde toplamda 5 bin 997 adet savaş başlığı olduğunu görüyoruz.
Bu savaş başlıkları nükleer patlamayı tetikleyen mekanizmalar.
Geçen yıllarda da zaten Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu önemli bir çalışma yayımlamıştı. Söz konusu çalışma da bu rakamı doğrulanmıştı.
Rusya'nın nükleer envanterinin büyük kısmı balistik füzelerden veya roketlerden oluşuyor.
Bu roketler uzun mesafeyi vurabilecek kabiliyette stratejik nükleer silahlar ve füzeler. Zaten muhtemel bir üçüncü dünya savaşı çıkarsa bunlar kullanılacaktır.
Tüm bunlara ilaveten, Wagner'e şu an sahip çıkan ve Wagner'in şu an konuşlu olduğu Belarus'un uçak ve helikopterlerinin Polonya hava sahasını ihlal ettiğini görüyoruz.
Bu da açıkçası yeni bir savaş mı çıkacak sorularını gündeme getiriyor. Ya da ilerleyen süreçte, artık nükleer bir tehdide, nükleer bir savaşa evrilme tehlikesini de gündeme getiriyor.
Peki, nedir Rusya'nın elindeki nükleer gücün nükleer envanteri?
Bunu kısaca göz atmak istiyorum. Öncelikle RS-28 SARMAT nükleer silahları çok önemli.
Bunlar ağır termonükleer kıtalar arası balistik füzeler. 15 füze başlığını aynı anda taşıyabiliyor. 18000 kilometre menzile ulaşabiliyor.
Ayrıca saatte 25000 kilometre hıza ulaşabiliyor. Sonrasında Sarmat'ların eski modeli R-36'lar öne çıkıyor.
Bu silahlar 1962 yılında geliştirildi. Kıtalar arası balistik bir füze olarak aynı anda 3 savaş başlığı taşıyabiliyor.
NATO'nun istihbarat raporlarında bu füzelerin menzili 16 bin kilometre olarak ifade edilmiş.
Bir diğer bir etkili ve son derece güçlü bir nükleer silah olan Avangard'a gelirsek; bu silah, hipersonik bir füze olarak 2019 yılında yani yakın zamanda geliştirildi.
Hipersonik füzeler ses hızını bile geçebiliyor. Saatte yaklaşık 33 bin kilometre hıza ulaşabiliyor.
Avangard'lar bu hız gücü sayesinde herhangi bir savunma sistemine karşı da oldukça caydırıcı ve dayanıklı. Yani hava savunma silahlarının bile etkisiz kalabileceği bir silah Avangard.
Bir diğer caydırıcı ve yok edici nükleer silah da Poseidon. NATO istihbarat raporlarında 'Kanyon' kod adıyla da geçen Poseidon, nükleer silah taşıma kapasitesine sahip insansız bir denizaltı.
Uydu veya yapay zekâ aracılığıyla kontrol ediliyor. Saatte 185 kilometre hıza ulaşıyor. 1 kilometre kadar derine inebiliyor.
Patladığında 100 megatona kadar enerji yayıyor ve 500 metreye kadar radyoaktif tsunami oluşturuyor.
Rusya'nın sürpriz ve gizemli bir nükleer silahı mevcut: Burevestnik. Tam adı 9M730 Burevestnik olan nükleer silah bir seyir füzesi.
Şu anda geliştirilme aşamasında. Bu silah hakkında ne NATO ne de hiçbir istihbarat servisi yeterli bilgiye sahip değil.
Son olarak en etkili hipersonik seyir füzesi olan KİNZHAL'dan bahsetmek istiyorum. Kinzhal savaş uçaklarına entegre edilebiliyor ve 3 bin kilometre menzile sahip. Saatteki hızı ise15 bin kilometreye ulaşabiliyor.
Elbette ki, Rusya Federasyonu aslında uzun süredir stratejik füze kuvvetlerine özel bir önem veriyor. Bunları nükleer bir takım kabiliyetlerle, konfigüre edebiliyor.
Rus savunma sanayi mühendisleri bu silahlar için belirli korelasyon ve regülasyonları güncellemeye ve geliştirmeye çalışıyor.
Zaten Putin göreve geldiğinden beri stratejik füze kuvvetlerinin nükleer silahlarının gelişimine çok özel bir önem veriyor. Hatta Putin'in çok gizli ve özel çalışan bir ekibi var bu konuda.
Yani Rusya'ya yönelik dış füze tehlikelerine karşı da caydırıcı ve daha üstün bir konuma gelebilmek için ve özellikle NATO'ya üstünlük sağlayabilmek için, eski füze sistemlerinin de yeniden konfigüre edilebilmesi için de Rus savunma sanayisindeki çalışan mühendisler istihbarat servisi ve ordu ile beraber eş güdümlü bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.
Tabii ilerleyen günlerde yeni bazı açıklamalar olacak bu konuda. Ben bunları da sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Ama görünen o ki, eğer yeni bir savaş çıkarsa Belarus Polonya gerginliği sonucu veya Rusya'nın Polonya'ya saldırması halinde bir savaş çıkarsa korkarım, nükleer silahların kullanılması gündeme gelecek.
Ama ben tam da bu nedenle, aslında bu seçenek masada olduğu için her iki tarafın biraz daha itidalli davranabileceğini ve çatışma yerine diplomasiyi devreye sokabileceklerini düşünüyorum.
Yani her iki tarafta da bazı caydırıcı ve gergin açıklamalar olabilecektir. Fakat ben bunların eyleme geçilmesi noktasında bir uygulamaya dönüşeceğini şimdilik düşünmüyorum.
Buna rağmen Rusya Federasyonu ilerleyen süreçte seçeneksiz ve mecbur kalırsa nükleer silahlarını devreye sokabilir.
Ama dediğim gibi, bu savaşı önleyebilecek, masadaki en önemli seçene şu an diplomasi olarak görünüyor.
Önümüzdeki günlerde sizler için, yine bu konudaki son gelişmeleri paylaşmaya ve değerlendirmeye devam edeceğim.
Esenlikler dilerim.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish