Etik yatırım neden göründüğünden daha zordur?

Bir şirket veya başka bir yatırım teklifi hakkında hızlı bir yargıda bulunurken, herhangi bir etik davranışı olduğu gibi kabu etmeyin

Petrol sondajı yapan veya silah üreten bir şirketin etik olarak kabul edilip edilemeyeceğine dair daha geniş bir sorun var (Reuters)

Bu zor bir durum. Yatırımcılar etik ve kâr arasında seçim yapmak zorunda mı? Kötü davranan şirketler genellikle sonunda müstahakını buluyorsa ve çalışanlarıyla müşterilerine iyi davrananlar yeterli getiri sağlayabiliyorsa bu bir seçim olmak zorunda değil.

Ancak gerçek dünyada, müstahakını bulmak çoğu zaman uzun zaman alıyor gibi görünürken, gerçekten etik şirketler bazen iyi kârlar üretme güdüsünden yoksundur.

Bu tartışma, birkaç gün önce açıkladığımız gibi, ESG yatırımlarına (onaylı çevresel, sosyal ve yönetişim performansına sahip şirketlere yatırım yapmak) yeni bir yön verdi. Bu birden fazla tarafı olan devasa bir konudur ve insanlar bu taraflara dair kuvvetli kanılar taşır.

Mevzu, şirketlerin davranışlarını fiilen değiştirmek yerine etik yatırımlar olarak nitelendirilmelerini sağlayan kutuları işaretleyerek "yeşil aklama"yla suçlanmasından ibaret değildir. Petrol sondajı yapan veya silah üreten bir şirketin etik olarak kabul edilip edilemeyeceğine dair daha geniş bir sorun var.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu hakikaten zor. Ukrayna'ya Rus istilasına karşı kendini savunmasına yardım etmek için silah sağlamak yapılacak en ahlaki şey midir? Eğer öyleyse, birinin o silahları yapması gerek. Bu tartışma devam edecek.

Son birkaç ayda yeni olan şeyse daha sınırlı bir konu. Çoğunlukla ESG yatırımı olarak nitelendirilebilecek en ileri, yüksek teknolojili ürün ve hizmetler üreten şirketlere yatırım yapmak mı daha iyi? Yoksa çoğu zaman ESG yatırımı olarak nitelenmeyen, petrol ve gaz, madencilik ve finans gibi eski endüstrilere yatırım yapmak mı daha iyi?

Birkaç ay öncesine kadar, cevap açıktı. En ileri teknolojide olanlar iyiydi; eski kafalı olanlar kötü. ABD'deki yüksek teknoloji şirketleri değer kazanırken, eski şirketlerin hisse fiyatları eridi. Ama bu yıl, bunun tam tersi doğru. Apple hisseleri genel bir teknoloji toparlanması olduğu için geçen hafta iyi iş çıkardı ancak bu yıl halen yüzde 17 düşmüş halde. Google'ın ana şirketi Alphabet yüzde 22 düştü. Facebook'un ana şirketi Meta Platforms yüzde 42 gerilerken, Netflix ise yüzde 67 düştü.

Buna karşılık, Shell yüzde 40 arttı. İngiliz-İsviçre ortaklığındaki madencilik şirketi Glencore yüzde 35 artış kaydetti. HSBC yüzde 10'un üzerinde arttı. Bu şirketler hakkında herhangi bir ahlaki yargıda bulunmak (veya eski kafalı olduklarını öne sürmek) niyetinde değilim. Sadece, bunların demode yatırımlar olduğuna işaret etmek için. Unutmayın: Oxford aşısını maliyet fiyatına yaparak oyumu alan AstraZeneca, bu yıl yüzde 25 artış gösterdi; yani, belki de erdem, yatırımcılara maddi ödüller getirebilir.

Peki yatırımcılar ne yapmalı? Herhangi bir kural var mı? Şimdilik 5 öneride bulunmama izin verin.

Birincisi, moda bir tuzaktır. Bir tür yatırımın arkasında büyük bir ivme varsa, ister bir yüksek teknolojili girişimi ister bir kripto para birimi olsun, o zaman onunla işlem yapmaktan mutlu olun ancak ruh halinin aniden terse dönebileceğine dair de uyanıklığı elden bırakmayın.

İkincisi, ESG, şirketleri gerçekten de bu konulardaki davranışlarına dair düşünmeye teşvik ediyor. ESG politikalarının zarar verici olması şirket ve hissedarları için riskleri artırıyor. İnsan doğası neyse odur; her zaman suistimaller ve çarpıtmalar olacaktır ancak ESG yatırımcılığının ardındaki ilke, yatırım için yararlı bir rehberdir.

Üçüncüsü, belirli sektörlere yatırım yapılıp yapılmayacağı kişisel bir karardır ve bu kararlara saygı gösterilmelidir. Eğer biri çevresel yüküne rağmen Bitcoin'e yatırım yaparsa (Bitcoin tarafından tüketilen elektrik yakında İtalya'nın tükettiğine eşit olacak) bu onun seçimi olacaktır. Eğer birisi Bitcoin'e yatırım yapmamaya karar verirse, bu da onun tercihidir.

Kişilerin paralarını nasıl harcadıkları ve nasıl biriktirdikleri konusunda kendi kararlarını verdikleri demokratik bir toplumda yaşamak, bu kararların kendilerine dayatıldığı bir toplumda yaşamaktan daha iyidir. Önemli olan tasarruf sahiplerinin birikimlerini ne şekilde yatırıma yönelteceklerine dair kendilerini rahat hissetmeleridir.

Dördüncüsü, yatırım tekliflerinin pazarlanma şekli konusunda daha iyi denetimlere ihtiyacımız var. Ünlülerin yeni yatırımların reklamını yapması hakkında endişeliyim. Londra metrosundaki yatırım reklamları beni endişelendiriyor. Yeşil enerji şirketlerinin, özellikle de sonradan iflas edenlerin nasıl olduğunu vurgulayan uyanık internet siteleri hakkında endişeleniyorum.

Son olarak, bir şirket veya başka bir yatırım teklifine dair hızlı bir yargıda bulunmaya çalışan herkes için basit bir kural: Etik davranış iddialarını göründüğü gibi almayın. 19. yüzyılda yaşamış Amerikalı yazar, filozof ve kölelik karşıtı Ralph Waldo Emerson, 1860'da şu ünlü vecizesini ortaya atmıştı: "Onurdan ne kadar yüksek sesle söz ederse, kaşıklarımızın yerinde olup olmadığını o kadar hızlı kontrol ederdik." Emerson, bireyleri kastediyordu ama ben bunun şirketler için de geçerli olduğuna inanıyorum.



https://www.independent.co.uk/independentpremium/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU