Ukrayna krizinde Orta Asya iki ateş arasında

Esedullah Oğuz Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: primeminister.kz

Rusya'nın 24 Şubat 2022 günü Ukrayna işgali başlayana kadar Batı ile Moskova arasında aylar süren söz düellosu ve tartışmalar sırasında açıkça Kremlin'in yanında yer alan Orta Asya halklarında şimdi gözle görülür bir tedirginlik ve korku hissediliyor.

Zira Ukrayna kentlerine düşen bombalar, roketler ve panikle dört bir yana kaçışan insanlar, Orta Asyalıları tedirgin etmiş durumda.

Bölgede herkesin gözlerinde okunan korku ve tedirginliğin tercümesi şu: Bugün kendi Slav kardeşine acımayan Putin, yarın bizim gözümüzün yaşına bakar mı?


Orta Asya ülkelerinin kamuoyu tedirgin ve korku içinde ama en zor durumda olan bölgedeki yönetimler.

Zira hem Putin'in öfkesini üzerlerine çekmemek hem de Batı tarafından Rusya ile birlikte cezalandırılmamak için bir formül arıyorlar. 

Rusya'nın 1990'lı yıllardaki Çeçen ayaklanmasını şiddetle bastırması, 2008'de Gürcistan'ı cezalandırması veya 2014'te Kırım'ı ilhak etmesi, Orta Asyalıları pek tedirgin etmemiş, bölgede kamuoyu hep Rusya'ya anlayış ve sempati ile yaklaşmıştı.

Hatta 2015 yılında Türkiye ile yaşanan uçak krizinde de Moskova'ya olan sempati sürmüştü.

Ama şimdi tamamen farklı bir durum söz konusu. Moskova bu kez, Rus soydaşlarını korumak için bir bölgeye müdahale etmiyor, aksine tüm uluslararası kuralları ve kanunları açıkça çiğneyerek bağımsız ve egemen bir devleti işgal ediyor ve sivil-asker ayrımı yapmaksızın herkesin üzerine bomba yağdırıyor. 

Orta Asya ülkelerinin kamuoyu tedirginliğini ve korkusunu dağıtmak için hemen harekete geçen Putin, bir yandan Özbekistan Devlet Başkanı Şevket Mirziyayev'i telefonla ararken, aynı anda iki üst düzey yetkiliyi Orta Asya'ya gönderdi.
 

Reuters.jpg
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Özbekistan Devlet Başkanı Şevket Mirziyayev / Fotoğraf: Reuters (Arşiv)

 

Rusya Başbakanı Mikhail Mishustin, Kazakistan'da, Rusya Federasyonu Konsey başkanı Valentina Matviyenko da Tacikistan'da bu ülkelerin liderleriyle görüştü. 

Rusya'ya desteğini bildiren ilk Orta Asya Cumhuriyeti, Kırgızistan oldu. Kırgız Cumhurbaşkanı Cabbarov, 22 Şubat'ta yaptığı Facebook paylaşımında, Rusya'nın Donbas bölgesine müdahalesini desteklediğini açıklarken, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyayev de Putin ile telefon görüşmesinde Rusya'nın askeri operasyonunu anlayışla karşıladığını bildirdi. Tacikistan yönetimi de Rusya'dan yana tavır almış durumda. 

Orta Asya'nın iki fakir ülkesi olan Kırgızistan ile Tacikistan ekonomik açıdan da Rusya'ya son derece bağımlı. Rusya'dan gönderilen işçi dövizleri, Tacikistan'ın GSMH'sinin yüzde 30'unu oluştururken, bu oran Kırgızistan'da yüzde 28 civarında. 

Kazakistan yönetimi, Rusya'nın Ukrayna'ya asker gönderme talebini reddetse de, Moskova'nın bu ülkeye müdahelesine karşı çıkmış da değil. Aksine iktidarını Putin'e borçlu olan Kazak Cumhurbaşkanı Tokayev, açıkça olmasa bile el altından desteğini sürdürüyor. 
 

Putin Tokayev.jpg
VladimirPutin ile Kasım Cömert Tokayev / Fotoğraf: Twitter

 

Bilindiği gibi yılbaşında Kazakistan'da patlak veren protesto gösterileri, Rusya'dan gönderilen askeri güç sayesinde bastırılmıştı. Putin'in açık desteği olmasaydı, gösteriler bir şekilde bastırılsa bile Tokayev iktidarı kaybedebilirdi. 

Orta Asya'da Putin'in baskısını en az hissedecek olan ülke ise, uzun zamandır tarafsızlık siyasetinin arkasına sığınan Türkmenistan.

Türkmenistan hükümeti 1990'lı yıllarda tarafsızlık siyasetini BM'de onaylattı; o zamandan beri de bir her türlü oluşumdan ve ittifaktan uzak durmaya çalışıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ekonomik açıdan da Türkmenistan, diğer Orta Asya cumhuriyetlerine nazaran daha rahat. Rusya'da çalışan Türkmen işçi sayısı yok denecek kadar az, ayrıca bu ülkenin ekonomisi büyük oranda gaz ve petrol gibi fosil yakıt gelirlerine dayanıyor. 

Dünya, Orta Asya'nın Rusya'ya olan gizli veya açık desteğinin farkında. Nitekim, İngiliz parlamentosunun geçen haftaki bir oturumunda bazı milletvekilleri, Rusya'nın suç ortakları oldukları için Belarus'un yanı sıra Orta Asya cumhuriyetlerinin de, özellikle de Kazakistan'ın ambargo kapsamına alınmasını talep ettiler.

Önümüzdeki günlerde diğer Batı ülkelerinde de benzer seslerin yükselmesi, ihtimal dahilinde. 


Rusya'ya uygulanan ambargonun ağırlığını şimdiden omuzlarında hissetmeye başlayan Orta Asya cumhuriyetleri, iki ateş arasında kalmış durumda.

Yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma ve tek adam yönetimlerinin yol açtığı ekonomik sefalet ve işsizlik gibi sorunlar altında ezilen Orta Asya halklarını Rus halkıyla birlikte zor günler bekliyor. 

Belki de beklenmedik gelişmeler de olabilir. Rusya'da orada burada görülen savaş karşıtı ve demokrasi yanlısı gösteriler dalga dalga yayılarak tüm Sovyet coğrafyasını etkisi altına alıp Glasnost ve Perestroika benzeri bir açılımı tetikleyebilir.

Böylece 'Her şerde bir hayır vardır' sözü bir kere daha doğrulanır. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU