Ukrayna'nın işgali, Orta Asya için ne anlama geliyor?

Esedullah Oğuz Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Uzun zamandır beklenen, tartışılan Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali başladı ve Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleri heyecanlı bir tenis maçı gibi izler gibi Batı ile Rusya arasındaki atışmaları ve hamleleri izliyor. Maç daha yeni başladı ve seyircilerden kimse taraflar için henüz tezahüratta bulunmasa da kimin hangi takımı tuttuğu belli. 

Orta Asya'daki beş Cumhuriyet, topyekun bir şekilde Batı ile Rusya arasındaki bilek güreşinde ağabeyleri Putin'in yanında yer alıyorlar. Bunun birçok nedeni var; en önemlisi 150 yıldır Rus egemenliğinde yaşamanın verdiği alışkanlıkla her zaman, özellikle de dış konularda Rusya'nın rehberliğine ve yol göstericiliğine ihtiyaç duymaları.

Nitekim, Orta Asya liderleri, boyunlarını aşan bir konu olduğunda "Acaba Rusya ne diyecek, bize nasıl bir yol gösterecek?" diyerek hemen Moskova'ya bakıyorlar. "Biz artık bağımsız ülkeleriz, kendi başımıza karar verelim, kendi yolumuzu izleyelim", demek nedense hiçbirinin aklına gelmiyor. 

Geçtiğimiz yaz Taliban, Afganistan'da iktidara geldiğinde beş Orta Asya Cumhuriyeti'nin "Ne yapacağız şimdi" diyerek Moskova'ya başvurmaları ve Putin'in talimatıyla Afganistan sınırında ortak tatbikat yapmaları, bunun en somut göstergesi. Kazakistan lideri Tokayev'in Ocak başında kendi ülkesindeki gösterileri bastırmak için Rusya'dan asker istemesi, bir başka örnek. 

Rusya, ister baba, ister koca, ister büyük ağabey deyin, Orta Asya için nihai kararı veren, son sözü söyleyen aile reisi rolünü sürdürüyor. 

Herkesin bildiği bir gerçektir: Orta Asya'daki liderler ve yönetimler kendi halkları tarafından sevilmiyor, bunun da haklı gerekçeleri var. Sevilmek bir yana, son Kazakistan örneğinde gördüğümüz gibi, Orta Asya halkları, ülkelerinin zenginliklerini yağmalayan, çalan, kendi özel zevkleri için harcayan liderlerinden ölesiye nefret ediyor. Onlardan kurtulmanın bir yolunu bulamadıkları için de çaresizce bekliyorlar. 

Ama ilginçtir, Tacik'inden Özbek'ine, Kazak'ın'dan Kırgız'ına tüm Orta Asya halkları ilk defa bir konuda - Rusya konusunda - kendi yönetimleri ile aynı tarafta yer alıyor. Orta Asya'da kamuoyu her zaman olduğu gibi bu kez de Rusya'dan yana; Putin'in haklı olarak ABD'nin Ukrayna'daki oynunu bozmaya çalıştığını düşünüyor. 

2018 yılında Tackistan'da tanıştığım ve evinde misafir olduğum bir Türkmen aksakalı, "iyi ki başımızda Rusya gibi büyük bir güç var, yoksa ABD bizi rahat bırkmazdı" diyor. Türk Cumhuriyetlerinde yüzlerce insandan buna benzer görüşleri duymuş biri olarak, bu beni şaşırtmıyor. Zira, bu bölgede Rusya hayranlığı, bedene işlenen dövme gibi kalplere işlemiş durumda. 

2015 yılında Rusya ile yaşanan uçak krizinde tüm Orta Asya cumhuriyetleri açıkça Rusya'yı haklı bulmuştu. "Rusya'dan binlerce kilometre uzaklıktaki Türk sınırında Rus jetinin ne işi var" diye sormak, nedense hiçbir Türki soydaşımızın aklına gelmemişti. 


Orta Asya liderleri ve halkları, Ukrayna toprağında ilerleyen Rus tanklarını içten içten alkışlıyorlar, ama kendilerini bekleyen tehlikenin farkında değiller. Oysa bugün Ukrayna'da durdurulamayan bir Rusya, yarın Orta Asya'nın herhangi bir bölgesine el koyup rahatlıkla kendisine ilhak edebilir. Bunun için - tıpkı Donbas'ta olduğu gibi - Rus yoğunluklu bir bölgede halkı ayaklandırarak kendisine küçük bir bahane yaratması yeterli olacaktır. 

Burada en büyük tehlikede olan da, Kazakistan'dır. Zira Rus parlamentosundaki birçok milletvekili uzun zamandır, Kazakistan'ın Rus nüfuslu kuzey ve batı bölgelerinin Rusya'ya ait olduğunu iddia ediyorlar. 

Para dahil kolay yoldan elde edilen her türlü maddi ve manevi varlığın pek değeri olmuyor. 1991'de zahmetsizce özgürlüğe kavuşan Orta Asya cumhuriyetleri için de bağımsızlık, bugün maalesef pek bir şey ifade etmiyor.

Bu, sadece Orta Asya'ya değil, Çeçenistan veya Baltık ülkeleri gibi bir iki istisna hariç tüm eski Sovyet coğrafyası için geçerli bir durum. Aylardır süren savaş tam tamlarına ve sınırdaki 150 bini aşkın Rus askerine rağmen Ukraynalıların panikten çok uzak son derece sakin görünmeleri, bu yüzden. İnsanların genel yaklaşımı, kim gelirse gelsin, yeter ki huzurumuz ve düzenimiz bozulmasın, şeklinde. 


Orta Asya ekonomik açıdan da Rusya'ya son derece bağımlı ve hatta onunla içiçe geçmiş durumda. Şöyle ki; Kazakistan, Rusya'nın eski Sovyet coğrafyasındaki en büyük ekonomik partneri. Belarus, Rusya ve Kazakistan'ın oluşturduğu üçlü ekonomik bölgede mal ve hizmetlerin akışı serbest. 3 milyondan fazla Özbek, 1,6 milyon Tacik ve 620 bin Kırgız vatandaşı Rusya'da ucuz iş gücü olarak istihdam edilmiş durumda. 

Dünya Bankası verilerine göre, Rusya'daki Tacik işçilerin gönderdiği döviz, Tacikistan'ın gayrı safi milli hasılasının yüzde 30'unu oluşturuyor. Bu oran, Kırgızistan'da yüzde 28, Özbekistan'da ise yüzde 12 civarında. Diğer bir deyişle, bu üç ülkedeki her 10 kişiden biri, Rusya'da çalışıyor. 

Türkmenistanlı işçilerin iş için gittikleri ülke ise, Türkiye. Türkiye'nin dört bir yanında, hatta Kuzey Kıbrıs'ta binlerce Türkmenistanlı kaçak olarak çalışıyor. Türkmenler son dönemde Polonya'yı keşfettiler ve Istanbul'dan akınlar halinde bu ülkeye gidip inşaat ve tarım alanlarında çalışmaya başladılar. 

Batı'nın uyguladığı ambargo yüzünden Rusya'da başlayacak olan bir kriz, tüm Orta Asya'yı yakından etkileyecektir. En fazla etkilenecek olan, vatandaşlarının gönderdiği dövize büyük ihtiyaç duyan Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan ile Rusya'yla yoğun bir ekonomik ilişkisi bulunan Kazakistan. Rus krizinden en az etkilenecek olan ise, gaz ve petrol gelirleriyle ekonomisini şu ana kadar ayakta tutmayı başaran Türkmenistan. 


Özetlersek, Ukrayna'nın işgali, Orta Asya için hem siyasi hem de ekonomik açıdan büyük bir tehlike arzediyor.

Putin, Ukrayna'da istediğini elde ederse, ölmüş Sovyetler Birliği'ni veya onun başka bir versiyonunu yeniden canlandırmak isteyebilir. Ukrayna'yı umursamayan bir dünya, Rus tanklarının paletleri altında inleyen bir Orta Asya'ya dönüp bakar mı sizce?

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU