Yönetmen sineması: Sade bir gerçekliğin peşindeki yönetmen; Ryûsuke Hamaguchi

Mehmet Erduğan Independent Türkçe için 'Yönetmen Sineması'nda bu hafta Ryûsuke Hamaguchi'yi ve filmografisini yazdı

Bu yıl 94'üncüsü düzenlenecek olan Oscar Ödülleri'nde Uluslararası En İyi Film kategorisinin favorilerinden biri olan Ryûsuke Hamaguchi imzalı Drive My Car, En İyi Yönetmen, En İyi Film ve En İyi Uyarlama Senaryo gibi ana kategorilerde de adaylık kazanarak toplamda dört adaylığa ulaşmış oldu.

Böylelikle Ryûsuke Hamaguchi, 1986 yılında Ran filmiyle aday gösterilen Akira Kurosawa'dan bu yana En İyi Yönetmen kategorisinde Oscar adaylığı kazanan ilk Japon sinemacı oldu.

Aynı zamanda bu yıl 75'incisi düzenlenecek olan 2022 BAFTA Ödülleri için de İngilizce Olmayan En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Uyarlama Senaryo dalında adaylık elde eden Ryûsuke Hamaguchi, yılın en beğenilen filmlerinden birine attığı imza ile dikkatleri üzerine çekeceğe devam edecek gibi görünüyor.


Sade bir gerçekliğin peşindeki yönetmen; Ryûsuke Hamaguchi
 

 

16 Aralık 1978 tarihinde Japonya'nın Kanagawa şehrinde doğan Ryûsuke Hamaguchi üretken ve yaptıklarıyla dikkat çeken bir film yapımcısı olarak kariyerine devam eden bir senarist ve yönetmendir.

Son yıllarda ortaya çıkan en önemli Japon yönetmenlerden biri olan Hamaguchi, duyguların kargaşasını titizlikle tasvir eden sade bir gerçekçiliğin hayranıdır.

Mart 2003'te Tokyo Üniversitesi'nde Estetik bölümünden mezun olduktan sonra üç yıl boyunca film ve televizyonda yönetmen yardımcısı olarak çalışan Hamaguchi, Mart 2008'de Tokyo Sanat Üniversitesi Film ve Yeni Medya Enstitüsü'nde Film dalında yüksek lisansını tamamladı.

Üniversiteye girmeden önce kendisini bir sinemasever olarak tanımlayan Hamaguchi, geleneksel Hollywood filmlerine de oldukça hayrandı.

Ama üniversitedeyken girdiği film kulübüyle birlikte tam bir sinefile dönüşen Hamaguchi, John Cassavetes'in performansa dayanan filmlerini izledikten sonra yönetmen olmaya karar verdi.
 

 

Ancak Japonya'da, film yapımcılarının hepsinin serbest çalışan olması ve belirli bir stüdyoya bağlı kalmaması yaygın olduğu için film yapımcılığı endüstrisine nasıl gireceğini bilmeyen Hamaguchi, sinema sektöründe kariyer yapmadan önce bir dönem reklam filmlerinde yönetmen yardımcılığı yaptı.

Büyük TV prodüksiyon şirketleri üzerinden film yapımcılığına nasıl geçiş yapacağı, kimlerle nasıl iletişim kuracağı konusunda bir fikre sahip olmayan Hamaguchi, nihayetinde üniversitedeki profesörlerinden birinin kendisine belirli bir proje için şirketlerden birine verdiği referans mektubuyla şansını deneme imkânı olmuşsa da bu onun için bir başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Öyle ki işi hiç iyi yapamamış, kıdemli müdür yardımcılarıyla iyi iletişim kuramamış, setlerde kullanılan prodüksiyon dilini ise kavrayamamış ve kullanamamıştı.
 

 

Bu süre içinde yönetmen yardımcısı olarak iki film için sette görevi olmasına rağmen onun performansından memnun olmayan yönetmen ona artık işe gelmesine gerek olmadığını söylemişti, ama elbette Hamaguchi'yi öylece ortada bırakmak da istemiyordu, bu yüzden onu televizyon programları için video içerikleri üreten bir şirkete yönlendirmişti.

Ryûsuke Hamaguchi, her ne kadar yapmak istediği iş bu değilse de yine de bir önceki işine göre bunu daha eğlenceli buldu çünkü ona farklı yerlere gidip farklı konularda röportaj yapma imkânı sağlıyordu.

Bir süre bu işe devam ettikten sonra Tokyo Sanat Üniversitesi'ndeki öğretmenleri Hiroshi Takahashi ve Kiyoshi Kurosawa'nin Film ve Yeni Medya üzerine bir üniversite programı kuracaklarını öğrenen Hamaguchi yapmak istediği film yapımına girmenin tek yolunun bu olacağını biliyordu.

Çünkü yardımcı yönetmenlikte pek iyi değildi ve bunu yaparak asla yönetmen olamayacağını anlamıştı, bu yüzden bağımsız filmler yapmayı öğrenmesi gerekiyordu.
 

 

Böylelikle girdiği bu lisans programından 2008 yılında Tutku adlı filmiyle mezun olan Hamaguchi, bu süreç onun için biraz iyi gittiği için ticari film yapımcılığına girebileceğini düşünmeye başladıysa da ne yazık ki kendisine bir yapımcı bulmayı başaramadı.

Bu süre içinde yapımcılık kursu veren Tokyo Sanat Üniversitesi'ndeki profesörlerden biri olan Kenzô Horikoshi, Eurospace adında mini bir tiyatro kurmuştu.

Sevdiği öğrencilerinden biri olan Hamaguchi için endişelenen profesör, o zamanlar Kore Film Okulu ve Tokyo Sanat Üniversitesi arasında devam eden bir ittifaka bağlı bir projeye sevdiği bu öğrenciyi atadı.

Böylelikle Hamaguchi, her iki okul tarafından da finanse edilen projesini Koreli bir oyuncu kadrosuyla Japonya'da çekme imkânına sahip oldu ve bu sayede hayal ettiği kariyeri için istediği şekilde yol almaya başladı.
 

 

Sözcükler, diller ve geri dönüşler

Koreli oyuncularla Japonya'da çektiği The Depths adlı filmden bugüne bir auteur olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Ryûsuke Hamaguchi çalışmalarında asla zaman kaybetmeyi sevmiyor.

Sanatı ve şaşırtıcı hikayeleri, büyük olaylar ve dokunaklı sahnelerle karıştırılmış günlük tefekkür görselleriyle anlatıya dahil etme konusunda bir ustalık kazanan Hamaguchi, kendisini bir "anlatıcı" olarak tanımlıyor.

Onun için her konuşma filmlerindeki karakterlerini ve fikirlerini oluşturmak için çok önem arz ediyor.
 

 

Hamaguchi sözcükler ve dilleri çok önemli buluyor, özellikle de ana dili, çünkü bunun gerçekten bedenle ve fiziksel varlıkla ilişkili olduğunu düşünüyor.

Bu yüzden ortaya koyduğu işlerde hiçbir şey tam anlamıyla alıcısı için işe yaramasa da o en azından bu konuşmaların sonuçları üzerine düşünmek için çalışmaya devam ediyor.

Japon kültüründe insanların duygularını çok dürüst ve anlaşılır bir şekilde ifade etmeleri yaygın olmadığı için Hamaguchi, filmlerindeki bazı diyaloglara Japonların alışık olmadığını söylese de filmindeki karakterlerin çok dürüst ve doğrudan bir şey söylüyor olmasının filmlerinde onun için en önemli şey olduğunun altını çiziyor.

İnsanların acı verici olduğunu düşünebilecekleri anlar olduğunu, ancak bunun, muhtemelen iyi bir hayat yaşayan veya iyileşen bir hayat yaşayan birini tasvir etmek için gerekli olduğunu vurgulayan Hamaguchi, hayatta, kendiniz için daha iyi bir şey başarmış olsak bile acının her zaman hayatımızda var olacağını bildiğini söylüyor.
 

 

Quentin Tarantino, Wong Kar-wai ve John Cassavetes'in etkilerini görmenin mümkün olduğu çalışmalarında Hamaguchi bir dereceye kadar, tüm filmlerin aynı anda hem kurmaca hem de belgesel olduğunu düşünüyor ve saf kurmaca veya saf belgesel diye bir şeyin olmadığına inanıyor.

Çalışmalarında etkilendiği isimler arasında Howard Hawks, Jean Grémillon ve Masahiro Makino gibi farklı yönetmenler olsa da John Cassavetes ve Eric Rohmer onun en çok etkilendiği yönetmenler arasında yer alıyor.

Yirmi yaşındayken seyrettiği 1970 yılına ait Husbands adlı film hala en sevdiği filmlerin arasında ilk sırada bulunuyor.

Ryûsuke Hamaguchi filmlerinde geri dönüşlerden pek faydalanmıyor, çünkü bunun hem her şeyi fazlasıyla açıklayıcı hale getirdiğini hem de izleyicilerin geçmişte yalnızca belirli bir zaman noktasına girmesine izin verdiğini düşünüyor ve bunun da canlandırılmak istenen şeyin zenginliğini alıp götürdüğünü söylüyor.

Bu yüzden şimdiki zamanda olan şeylerin büyüsünü kaçırmamak için filmlerindeki yapıyı izleyicilerin kendi flashbacklerini oluşturabileceği şekilde kurarak, bu geçmişe dönüşleri kullanmak zorundalığından kaçındığını belirtiyor. 
 

 

Filmografi

Çektiği son filmi Drive My Car ile sade bir gerçekliğin peşinde ilerlemeye devam eden ve romantik drama türündeki Our Apprenticeship adlı filmin ön prodüksiyonu için çalışmaya başlayan Ryûsuke Hamaguchi'nin filmografisinde yer alan filmlerini aşağıda sizin için özetlemeye çalıştım.


Solaris

Yönetmen: Ryûsuke Hamaguchi / Oyuncular: Kenji Matsuda, Kiyohiko Shibukawa / Süre: 90 dakika
 

Ryûsuke Hamaguchi'nin 2007 yılında, henüz üniversitede öğrenciyken çektiği Solaris adlı bu film; aynı adlı Rus filminin bir yeniden çevrimidir.

Tokyo Sanat Üniversitesi'nin sinema üzerine açtığı bölümün kuruluşunun ikinci yılında, programın başında olan Profesör Kiyoshi Kurosawa, Polonyalı yazar Stanisław Lem'in Solaris romanıyla yakından ilgiliydi; bu romanın sinema uyarlamalarıyla ilgili Andrei Tarkovsky'nin 1972 yılında çektiği filmle iyi bir iş çıkardığını düşünse de Steven Soderbergh'in 2002'de çektiği filmle aynı başarıyı yakalayabildiğini düşünmüyordu ve bu eser için hala daha iyisinin yapılabileceğine yönelik bir inancı vardı.

Böylelikle üniversitenin lisans programının birinci yılındaki öğrencilerin bu konuda neler yapabileceğini görmek için bir proje grubu oluşturdu ve onlardan bu romanı senaryolaştırmalarını istedi.

Bu otuz kişilik bir sınıftı, herkes bu projenin yapımında farklı bir rol üstlenmişti.

Senaryonun seçimiyle ilgili ödüllü bir yarışma da vardı ve bu yarışmada Ryûsuke Hamaguchi'nin kaleme aldığı uyarlama birinci seçildiğinde Hamaguchi, üniversitenin sağladığı bir fonla 4 milyon yen gibi büyük bir bütçe elde etmişti.

Hamaguchi bu eseri uyarlarken performans ağırlıklı değil, diyaloğa dayalı olarak düşünmüştü ve erkek ile kız arasındaki duygulara odaklanmıştı.

Nihayetinde ortaya çıkan doksan dakikalık film oldukça beğenilmiş, eleştirmenlerden de olumlu eleştiriler almıştı.

Tokyo Sanat Üniversitesi'nde yüksek lisans yaparken, Profesör Kiyoshi Kurosawa'nın kendisine verdiği bu proje ile ilk filmini çeken Hamaguchi'nin bu filmi, orijinal romanın telif hakkıyla ilgili bazı engellerden dolayı sadece üniversitenin içinde gösterildi ve hiçbir zaman vizyon yüzü görüp seyirciyle buluşmadı.

 

Tutku

Yönetmen: Ryûsuke Hamaguchi / Oyuncular: Aoba Kawai, Nao Okabe, Ryuta Okamoto, Kiyohiko Shibukawa, Fusako Urabe / Süre: 115 dakika
 

 

Yetişkin yaşamına geçiş, içimizdeki birçok engelin, kararın ve değişikliğin gölgesinde kalan ve çoğu zaman canımızı sıkan ve kafa karıştırıcı hissettiren oldukça büyük bir geçiştir.

Aynı zamanda, birçok sanatçıya büyümenin doğasını, kişinin yaptığı seçimlerin nasıl özgür iradeye, sosyal baskı veya cinsiyet beklentileri gibi diğer yönlere dayandığını hatırlatmaya ilham veren, bir insanın hayatındaki evrelerden biridir.

Ryûsuke Hamaguchi'nin Tokyo Sanat Üniversitesi'nde Profesör Kiyoshi Kurosawa'nın danışmanlığında öğrenimine devam ederken tez projesi olarak 2008 yılında çektiği Passion adlı bu film; erken yetişkinliğin uzun süren ergenliğinde arzu ve mutluluk arasındaki uyumsuzluk hakkındaki detayların dikkat çekici bir şekilde ele alındığı bir dramadır.
 

 

Oyuncularla çalışma başarısının yanı sıra, aynı zamanda yer ve zaman algısını da vurgulayarak hem düşündüren hem de büyüleyen bir hikâyeyi ele alış biçimiyle büyük bir yeteneğinin oluşumunu müjdeleyen bu mütevazı uzun metrajlı filmde genç bir çift, arkadaşlarıyla bir araya geldikleri bir doğum günü partisinde evleneceklerini duyurur.

Genç çift, arkadaşlarıyla yaklaşan düğünlerini kutlarken, bu sırada yanlışlıkla damadın geçmişte yaşadığı bir ilişki ortaya çıkar.

Nihayetinde eski bir sınıf arkadaşlarının dairesinde gecenin geç saatlerine kadar devam eden sohbet sonrasında, yirmili yaşlarının sonlarındaki bu gençler kendilerini, güvensizliklerini ve uzun süredir bastırdıkları kırgınlıklarını hızla ortaya çıkaran bir aşk üçgenin içinde bulurlar.

Ryûsuke Hamaguchi'nin sevgiyi arayan, olgunlaşmakta gecikmiş birbirinden farklı karakterleri kadrajına aldığı, felsefi sorularla dolu bu mezuniyet projesi, Tokyo FILMeX Uluslararası Film Festivali'nde büyük ödül için yarışmak üzere seçildi.

 

Derinlikler

Yönetmen: Ryûsuke Hamaguchi / Oyuncular: Min-Joon Kim, Hôshi Ishida, Soji Arai, Ryôtarô Yonemura, Rie Miyamoto, Noriko Eguchi, Shôichirô Tanigawa, Mutsuo Yoshioka, Tetsuhiro Sai, Aya Takekô, Da-Yeon Choi, Byeong Uk Ko, Asami, Okocha, Hayato, Hideki Tamai, Ryô Iwase, Kôta Fudauchi, Yûya Matsuura, Jun, Takeshi Uehara, Ryôhei Satô, Yasuhiro Isobe, Ayami Ishizawa, Tomonori Mikan, Shigeharu Takahashi, Miyoko Imafuku, Sôshi Yokoyama, Noriharu Masuda, Shinichi Isoda, Chichi Kirin, Princess Tinkô, Yoshino Gyûkô, Hotaru, Yumeko, Shingo Takeda, Takahiro Sone, Takuya Honda, Junko Inoue, Yûji Asano, Tetsuo Chô, Michiyo Edo, Kazuyo Endô, Kaori Fukuzawa, Yukihiro Hirakawa, Ayako Hozumi, Kazuya Itô, Kyôko Kaneko, Kyôko Kawamoto, Yumiko Kiuchi, Daisuke Miyazaki, Yumi Miki, Takashiro Morooka, Risa Mori, Akiko Nakamura, Chika Nakajima, Masaki Nishimura, Keiko Okada, Tomoko Satô, Kazunari Shimizu, Keishi Shiraga, Yoshioko Sueta, Hideki Somei, Shinji Tamaki, Yukio Tsumori, Yasuhiro Takahata, Misayo Yonezawa, Yukie Yamamoto, Mari Takizawa, Rie Park, Daikichi Sugawara, Jun Murakami, Min-jong Kim / Süre: 121 dakika
 

 

Ryûsuke Hamaguchi'nin 2010 yılına ait The Depths adlı bu filmi; Koreli ünlü bir moda fotoğrafçısı ile bir Japon erkek eskort arasında gelişen bir ilişkiyi kadrajına alıyor.

Bae-hwan, arkadaşı Gil-su'nun düğününün fotoğraflarını çekmek için Japonya'yı ziyaret eden ünlü bir Koreli moda fotoğrafçısıdır.

Ancak Gil-su'nun düğün gününde gelin ortadan kaybolur ve Bae-hwan, Gil-su'nun stüdyosunda onun yerini doldurmak zorunda kalır.
 

 

Bu arada, fiziksel görünümünde ne erkek ne de kadın olan Ryû adındaki bir erkek eskort, erkek fahişelerin bulunduğu bir web sitesine yüklemek için yeni fotoğraf çekimleri yapmak üzere Gil su'nun stüdyosundadır.

Stüdyoda Bae-hwan ile çalışırken, Ryû onun güzelliğini fark eder.

Bae-hwan, modellik kariyerine yardımcı olması için Ryû'yu yanında Kore'ye götürmeye çalışır, ancak sonunda ikisi de birbirlerinin dünyalarında var olmanın, ne yazık ki yapamayacakları bir şey olduğunu anlarlar.

 

Samimiyet

Yönetmen: Ryûsuke / Oyuncular: Rei Hirano, Ryo Sato, Mikio Tayama / Süre: 255 dakika
 

 

Ryûsuke Hamaguchi'nin, Tokyo'daki bir sinema ve tiyatro okulunda öğretmenlik yaptığı sırada, oyunculuk eğitimi alan öğrenciler için bir bitirme projesi olarak yazıp yönettiği, 2012 yılına ait Intimacies (Shinmitsusa) adlı bu filmi, üç bölümlük bir dramadır; bir topluluk oyununun sahneye hazırlanışıyla başlayan film seyirci önünde oynandığı şekliyle sona ermesini kadraja alan kısa bölümlerden oluşur.

Hamaguchi, belgesel ve kurguyu harmanlayan ve dört saatten biraz fazla süren bu yapımında bir oyunun sorunlu prodüksiyonu hakkında üç bölümlük bir hikâye anlatmak için ENBU film ve tiyatro okulundaki öğrencilerle çalışır.
 

 

İzleyicisini prova ve performans aşamalarına ve ardından ötesine götüren filmin ilk yarısı sahne oyunu yapma sürecini, ikinci yarısı ise gerçek sahne performansını içerir.

Şiir ve yazılı sözlerin merkezde olduğu filmin birinci bölümü, bir oyunun belgesel tarzında prodüksiyonudur, ardından oyunun gerçek tam sahne üretimini ele alır ve epilog ile sonlanır.

Yönetmenler Reiko (Rei Hirano) ve Ryohei (Ryo Sato) sahne oyununu birlikte yönetirler, ancak birlikte çalışarak gerçek potansiyellerine ulaşırlar.

 

Tōhoku Belgesel Üçlemesi: Dalgaların Sesi

Yönetmen: Ryûsuke Hamaguchi, Kô Sakai / Süre: 140 dakika + 206 dakika + 120 dakika
 

 

Ryûsuke Hamaguchi 2011-2013 yılları arasında Tōhoku depremi ve tsunamisinin kurbanlarının tanıklıklarını toplayan bir belgesel üçlemesinde iş birliği yaptı.

11 Mart 2011'de bir deprem ve tsunami Tōhoku'nun kıyı bölgelerini vurduğunda, Hamaguchi, hayatta kalanlarla röportaj yapmak ve hasarı, temizliği ve yeniden yapılanmayı filme almak için Kô Sakai ile birlikte bölgeye seyahat etti.

Gerçekliğin gücünü ortaya çıkarmak için kamerasını en doğru şekilde nasıl kullanması gerektiğini bu projede öğrenen Ryûsuke Hamaguchi filmde insanları sadece afete maruz kalmış rastgele insanlar olarak değil, bireyler olarak göstermeyi amaçlar.

Üçlemenin ilk bölümü olan Dalgaların Sesi (Nami no oto / The Sound of Waves) adlı yapımda yönetmenler; daha önce 1896 ve 1933'te kasabayı altüst eden ölümcül dalgalardan sonra 11 Mart 2011'de gerçekleşen büyük bir deprem ve ardından da dev bir tsunami ile sarsılan Japonya'nın bu kıyı bölgesinin sakinlerinden yaşlı bir kadın ile kız kardeşini kadrajına alıp onların korkularını dinlerken insanların neden hala bu tehlikeli bölgelerde yaşamaya devam ettiğini anlamaya çalışıyor.

Üçlemenin ikinci bölümü olan Dalgalardan Gelen Sesler: Shinchimachi & Kesennuma (Nami no koe: Shinchimachi & Kesennuma / Voices from the Waves: Shinchimachi & Kesennuma) adlı bu filmler ile bölgedeki sahil boyunca güneye doğu ilerlemeye devam eden filmin yapımcıları, felaketin uyarı vermeden vurabileceğini bilmelerine rağmen burada yaşamaya devam eden insanlarla röportaj yaparak onların yaşam koşullarını kadraja alıyor.

Büyük Doğu Japonya Depremi kurbanlarıyla diyaloglardan oluşan üçlemenin üçüncü ve son bölümü olan Masalcılar (Storytellers) adlı bu film; önceki bölümlerinde değinilen bir meydan okuma olan afet deneyimlerinin gelecek nesillerle nasıl paylaşılacağına dair fikirlerin, yöreye ait halk masallarına nasıl sirayet ettiğini ve bunların neye dönüştüğünü inceliyor.

Mest eden bir lehçeyle anlatılan ve izleyiciyi kucaklayan halk hikayelerinde Tōhoku bölgesinin zenginliğini, acısını, çağımızın kayıplarını ve umutlarını ele alan bu yapım nihayetinde evrensel bir bakışa ulaşarak kendi ailelerimizi düşünmek için ilham veren bir sunum ortaya koyuyor.

 

Eeriness'in Tenine Dokunmak

Yönetmen: Ryûsuke Hamaguchi / Oyuncular: Shôta Sometani, Kiyohiko Shibukawa, Hôshi Ishida, Natsumi Seto, Ayumi Mizukoshi, Osamu Jareo, Aoba Kawai, Jun Murakami / Süre: 54 dakika
 

 

Ryûsuke Hamaguchi'nin dramı bilim-kurgu ile harmanladığı, 2013 yılına ait Touching the Skin of Eeriness (Bukimi na mono no hada ni sawaru) adlı bu orta metrajlı deneysel filminde; biraz çekingen ve kendi başına buyruk olan bir çocuk babasını kaybettiğinde üvey kardeşinin yanına taşınır.

Büyük kardeşi ve onun kız arkadaşı gerçekten kibar ve yardımseverdir ve çocuğa iyi davranır, ama yine de aralarındaki mesafeden dolayı kendisini yalnız hisseden çocuk, bir sınıf arkadaşıyla dans etme aşkında teselli bulur.

Ancak bir süre sonra kasabada pek çok garip olay oluyor ve bu dans neredeyse metafizik bir boyut kazanıyor.

Hamaguchi bu filmin çoğu noktasında izleyiciye, hikâyenin merkezindeki bu adamın bir tür gücü, hatta karanlık bir yanı olabileceğini göstermeye çalışıyor ve bunu yaparken de çarpıcı kamera kullanımı, kontrast ve bulanıklıklarla elde ettiği görüntülerle büyülemeyi başarıyor.

 

Mutlu Anlar

Yönetmen: Ryûsuke Hamaguchi / Oyuncular: Sachie Tanaka, Hazuki Kikuchi, Maiko Mihara, Rira Kawamura, Hiromi Demura, Shoko Fukunaga, Yuichiro Ito, Tsugumi Kugai, Hiroyuki Miura, Hajime Sakasho, Shuhei Shibata, Ayaka Shibutani, Reina Shiihashi, Yoshio Shin, Yasunobu Tanabe, Ayumu Tonoi, Yoshitaka Zahana / Süre: 317 dakika
 

 

Şimdiye kadar yapılmış en uzun Japon filmi unvanına sahip olan ve Japon kültürüne dalmak isteyen sabırlı izleyicisine eşsiz bir deneyim yaşatan, Ryûsuke Hamaguchi'nin 2015 yılına ait Happy Hour (Happî awâ) adlı bu filmi; küçük bütçesi, gösterişsiz, profesyonel olmayan oyuncularına rağmen her gün yaşanan, sakin ve kayda değer bir şey barındırmadığını düşündüğümüz hayatların çok hassas incelemesiyle dikkat çekmektedir.

Kusursuz vizyonu ve içsel yolculuğuyla film yapımcılığını yeniden tanımlayan Hamaguchi'nin belgesel tadındaki bu filminde hile yok, aksiyon yok, melodram yok, sadece hepimizin yaptığı gibi hayattan geçen insanlar var.

Dört farklı karakter aracılığıyla günümüz Japonya'sının hayatını anlatan bu film ele aldığı sorular ve sorunlarla izleyiciyi de kendi hayatı hakkında düşünmesi için hayatın doğal temposu içinde gözden kaçırmış olabileceği ayrıntılar ve inceliklerle dolu.
 

 

Olay örgüsü sisli bir sahil şehri olan Kobe'de geçen film günlük hayatlarını ve kişisel yolculuklarını takip ettiğimiz otuzlu yaşlarının sonlarındaki dört Japon kadına odaklanıyor.

Hayatları duygusal açıdan iniş ve çıkışlarla dolu olan, üçü evli, biri boşanmış olan bu dört kadın, aşk hayatlarından memnun olmadıklarını anlar ve kontrolü geri almaya çalışırlar.

Bir gün boşanma mahkemesinde kaybettikten sonra içlerinden biri partneriyle bir gelecek kurmaktan vazgeçer ve ortadan kaybolur.

Kalan üç kadın hayatlarına ikinci kez bakarak sorularla dolu uzun bir gece geçirirler; bu süre içinde ilişkilerdeki iletişim eksikliği, kadınların özgürleşmesi ve kendini gerçekleştirme arayışı gibi birçok ilginç konuya değinilir.

Kurumsallaşmış evlilik yoluyla insan ruhunun vahşice yok edilmesinin inceleyen hikâyenin merkezinde, genellikle bir masanın etrafında toplanmış olan, muhteşem diyaloglara ve alçakgönüllü oyunculuklara sahip arkadaşlar bulunur, sözsüz etkileşimler ile entrika, gerilim ve sempatiyi iletmede son derece etkilidir.
 

 

Hamaguchi onların en kendilerine saklı hallerini izlemek için oyuncularıyla altı ay boyunca çalışır ve ardından, hepsinin gündüz işleri olduğu için sadece hafta sonları çekim yaparak filmi sekiz ayda tamamlar.

Filmdeki güven inşa eden New Age-Y kuşağı sahnelerinde Hamaguchi, kaba taslaktan tamamlanmaya giden yolculukta meydana gelen kişisel yaşamların karmaşıklığından nasıl etkilendiğini kanıtlar.

 

Asako I & II

Yönetmen: Ryûsuke Hamaguchi / Oyuncular: Masahiro Higashide, Erika Karata, Sairi Itô, Kôji Nakamoto, Kôji Seto, Misako Tanaka, Daichi Watanabe, Rio Yamashita / Süre: 119 dakika
 

 

Happy Hour'dan sonra uluslararası bir başarı yakalayarak bir auteur olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Ryûsuke Hamaguchi'nin prömiyerini Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yapan ve Cannes'da yarışan ilk filmi olan, 2018 yılına ait Asako I & II (Netemo sametemo) adlı bu filminde; yirmi bir yaşındaki üniversite öğrencisi Asako, Osaka'da yaşamaktadır, genç kadın, özgür ruhlu bir adam olan Baku'ye âşık olur.
 


Birbirlerini tanımaya başlayan çift arasında kısa sürede büyük bir aşk başlar, fakat bir gün Baku ortadan kaybolur ve kendisinden bir daha haber alınamaz.

Sonrasında Tokyo'ya taşınan ve kendine yeni bir yaşam kuran Asako, Ryohei adında biri ile tanışır.
 

 

Ryohei, genç kadının eski sevgilisi Baku'ye çok benzemektedir ancak tamamen farklı bir kişiliğe sahiptir.

Asako eski aşkına benzeyen Ryohei'ye ilgi duymaya başlar.

Asako'nun geçmişinin izleri yeniden ortaya çıkana kadar birlikte mutlu bir hayat yaşarlar.
 

 

Tomoka Shibasaki'nin Netemo Sametemo romanından uyarlanan Hamaguchi'nin bu filmindeki güzellik; romantik ilişkilerde gerçek duyguların nasıl ifade edildiğine veya gizlendiğine dair detayları ustalıklı bir şekilde seyirciye aktaran oyuncuların birbirleriyle olan harika kimyasına tanık olmakta yatıyor.

 

Çarkıfelek

Yönetmen: Ryûsuke Hamaguchi / Oyuncular: Kotone Furukawa, Ayumu Nakajima, Hyunri, Kiyohiko Shibukawa, Katsuki Mori, Shouma Kai, Fusako Urabe, Aoba Kawai / Süre: 121 dakika
 

 

Ryûsuke Hamaguchi'nin 2021 yılına ait Wheel of Fortune and Fantasy (Gûzen to sôzô) adlı bu antoloji filmi; bir seçim yapmak zorunda kalan üç kadının hayatına odaklanıyor.

Filmde, yanlış anlaşılmadan kaynaklanan bir karşılaşma, boşa giden bir baştan çıkarma girişimi ve beklenmedik bir aşk üçgeni çerçevesinde üç kadının seçimleri ve pişmanlıkları gözler önüne seriliyor.

Kısmen küçük meseleleri alıp onları tesadüflerle ilgili sürükleyici hikayelere dönüştüren ve sadakatin, hafızanın ve karmaşık ilişkilerin doğasını ele alan filmdeki ilk hikâyede; genç bir kadın, arkadaşının eski erkek arkadaşına aşık olduğunu keşfeder, böylelikle iki en iyi arkadaşın arasına giren bir erkek üzerinden bir aşkın ve ilişkinin geleceğiyle ilgili belirsizlikleri ele alır, bir sonraki; öğrencilerin ödüllü bir üniversite profesöründen intikam alma hikayesidir, son bölüm ise lezbiyen ilişkilerle ilgilidir.

Ryûsuke Hamaguchi bu çalışması ile bir kez daha "film" ve "canlı tiyatro" unsurlarını bütünleştirir.

Bir sahne oyununa çok benzeyen mizansen nedeniyle başlangıçta sinema izleyicisi ile arasına bir mesafe koyuyormuş gibi görünse de kısa bir süre sonra hem samimi hem de kişisel hissettiren olay örgüsü ile film bittikten sonra dahi izleyicinin üzerinde kalıcı bir etki bırakarak aradaki bu mesafeyi kırmayı başarır.

Hamaguchi, sadece sabit bir sahne ve çok iyi diyaloglarla birbirleriyle konuşan iki aktörle harika bir hikâyenin nasıl yaratılacağını izleyicisine gösterir.
Nihayetinde filmdeki yönetmenlik ve oyunculuklar mükemmeldir; özellikle bölümlerin açılış sahneleri zekice yazılmış ve iyi sahnelenmiştir.

 

Arabamı Sür

Yönetmen: Ryûsuke Hamaguchi / Oyuncular: Hidetoshi Nishijima, Tôko Miura, Reika Kirishima, Park Yu-rim, Jin Dae-yeon, Sonia Yuan, Ahn Hwitae, Perry Dizon, Satoko Abe, Hiroko Matsuda, Toshiaki Inomata, Takako Yamamura, Ryô Iwase, Faisal Anwar, Kamal Zharif, Massimo Biondi, Shôichirô Tanigawa, Keiko Nishi, Saki Suzuki, Kirika von Schwarsz Kaiser, Daihachi Yoshida, Yoshinori Miyata, Takao Kin, Satoshi Taigi, Tetsuya Fukami, Hiro Ueno, Tami Maeda, Lee Geongem, Hiroshi Sumida, Ai Tomonaga, Tama Rindo, Kôtarô Wada, Kensuke Kusano, Masaki Okada / Süre: 179 dakika
 

 

Haruki Murakami'nin 2014 yılında yayımladığı Kadınsız Erkekler adlı kısa öykü koleksiyonundaki aynı adlı kısa öyküden sinemaya uyarlanan Drive My Car (Doraibu Mai Kâ) adlı bu film; eşinin yasını tutan tiyatro yönetmeni Yusuke Kafuku ile davetli olduğu bir festival sürecinde kendisine eşlik eden yirmi yaşındaki şoför Misaki'nin hikâyesini anlatıyor.

Kızlarını kaybettikten yirmi yıl sonra dahi aralarında iyi bir ilişki olduğunu düşündüğü Kafuku, bir gün karısı Oto'nun seksi genç bir aktör ile seks yapmasına şahit olur.

Onunla yüzleşip yüzleşmemek konusunda günlerce ıstırap çeker, ancak bu konuda bir karar veremeden karısı aniden ölür.

Kaybettiği eşinin yasını tutan başarılı yönetmen Yusuke Kafuku, Çehov'un Vanya Dayı oyununu sahneye koymak üzere Hiroşima'da bir festivale çağırılır.

Festival kendisine zorunlu olarak yirmi yaşında bir şoför tahsis eder, bu şoför; kendi travmatik aile geçmişinden kaçan huysuz, suskun, birbiri ardında sigara içen genç bir kadındır.

Bu ana kadar Kafuku için araba kullanmak bir iç gözlem ritüeliydi, ama şimdi bu yakınlığı, aynı zamanda derin acıları da içinde barındıran başka biriyle paylaşmak zorundadır.
 

 

Sahip olduğu kırmızı Saab'ının arka koltuğunda çoğunlukla Oto'nun Çehov okuduğu kasetleri dinleyen ve okuma provalarında oyuncularını adım adım ilerletmeye hazırlanan Kafuku, hiç beklemediği bir şekilde hayatına giren bu gizemli şoförüyle yalnızlık, kayıplar ve yasla bezeli, sırların karşılıklı olarak açıklandığı bir dizi yolculuğa çıkar.

Hiroşima çevresindeki uzun yolculuklar iki kişinin dolambaçlı yollarını izlerken aradaki mesafeli resmiyet yavaş yavaş acı verici ama samimi itiraflara dönüşür.

Japon sinemasının istikrarlı yeteneği Ryûsuke Hamaguchi'nin, sanatın aslen insan doğasını daha iyi anlamak için bir araç olabileceğini savunan bu zarif filmi, ustalıkla işlenmiş bir yalnızlık muhakemesini ortaya koyar.

Dünya prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapan film burada Altın Palmiye için yarışırken, En İyi Senaryo Ödülü, FIPRESCI Ödülü ve Ekümenik Jüri Ödülü'nü kazanır.


Kronolojik olarak diğer çalışmaları

  • Sanki Hiçbir Şey Olmamış Gibi (Like Nothing Happened, 2003, Kısa film)
  • Cennet Hala Uzakta (Tengoku wa mada tôi / Heaven Is Still Far Away, 2016, Kısa film)

Ödüller

  • 2013 Yamagata Uluslararası Belgesel Film Festivali Sky Perfect IDEHA Ödülü (Storytellers)
  • 2015 Faro Adası Film Festivali Altın Sazan Film Ödülü: En İyi Orijinal Senaryo (Supai no tsuma)
  • 2015 Faro Adası Film Festivali Altın Tren Ödülü: En İyi Yönetmen (Happî awâ)
  • 2015 Locarno Uluslararası Film Festivali: Özel Mansiyon Ödülü (Happî awâ)
  • 2015 Nantes Üç Kıta Festivali: Gümüş Montgolfiere ve Seyirci Ödülü (Happî awâ)
  • 2015 Singapur Uluslararası Film Festivali Gümüş Ekran Ödülü: En İyi Yönetmen (Happî awâ)
  • 2016 Asya Pasifik Ekran Ödülleri: En İyi Senaryo (Happî awâ)
  • 2018 Uluslararası Sinefil Derneği Cannes Ödülleri: En İyi Senaryo (Netemo sametemo)
  • 2021 Asya Pasifik Ekran Ödülleri: En İyi Senaryo, En İyi Film (Doraibu mai kâ)
  • 2021 Berlin Uluslararası Film Festivali: Jüri Grand Prix Gümüş Ayı Ödülü (Gûzen to sôzô)
  • 2021 Boston Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri: En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo (Doraibu mai kâ)
  • 2021 Cannes Film Festivali: En İyi Senaryo, FIPRESCI, Ekümenik Jüri Ödülü (Doraibu mai kâ)
  • 2021 Denver Uluslararası Film Festivali Krzysztof Kieslowski Ödülü: En İyi Film (Doraibu mai kâ)
  • 2021 Gotham Bağımsız Film Ödülü: En İyi Uluslararası Uzun Metraj (Doraibu mai kâ)
  • 2021 Hayfa Uluslararası Film Festivali: Carmel Özel Mansiyon Ödülü (Gûzen to sôzô)
  • 2021 Indiana Film Gazetecileri Derneği: En İyi Uyarlama Senaryo (Doraibu mai kâ)
  • 2021 Indiewire Eleştirmenleri Anketi: En İyi Senaryo (Doraibu mai kâ)
  • 2021 Jameson CineFest - Miskolc Uluslararası Film Festivali Emeric Pressburger Ödülü: En İyi Film (Gûzen to sôzô)
  • 2021 Karakas Film Eleştirmenleri Film Festivali Jüri Ödülü: En İyi Film (Doraibu mai kâ)
  • 2021 Los Angeles Film Eleştirmenleri Birliği Ödülleri: En İyi Senaryo (Doraibu mai kâ)
  • 2021 Şikago Uluslararası Film Festivali: Gümüş Q-Hugo, Seyirci Seçimi, Jüri Ödülü (Doraibu mai kâ)
  • 2022 ABD Ulusal Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri: En İyi Film, En İyi Senaryo, En İyi Yönetmen (Doraibu mai kâ)
  • 2022 Austin Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri: En İyi Uyarlama Senaryo (Doraibu mai kâ)
  • 2022 Gold List Şeref Ödülü: En İyi Yönetmen, En İyi Uyarlama Senaryo (Doraibu mai kâ)
  • 2022 Londra Eleştirmenler Birliği Film Ödülleri: Yılın Senaristi (Doraibu mai kâ)
  • 2022 Seattle Film Eleştirmenleri Topluluğu: En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, İngilizce Olmayan En İyi Film (Doraibu mai kâ)
  • 2022 Toronto Film Eleştirmenleri Birliği Ödülleri: En İyi Uluslararası Uzun Metraj, En İyi Senaryo (Doraibu mai kâ)
  • 2022 Uluslararası Sinefil Derneği Ödülleri: En İyi Uyarlama Senaryo (Doraibu mai kâ)

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU