Coğrafyamızda perde gerisindeki oyuncuların sahnede oynattığı figürler vardır. Kuzey Kıbrıs'ta dev bir kumarhane, sanal bahis, kara para ve uyuşturucu ağına sahip olduğu söylenen Halil Falyalı, 8 Şubat 2022 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Falyalı suikasti, yeraltı ve yerüstü dünyasında kartların yeniden dağıtıldığı ve güç mimarisinin yeniden dizayn edilmesi olarak yorumlanmaktadır.
Yerüstü ve yeraltı dünyaları karşılıklı olarak sürekli olarak birbirlerini şekillendirmektedirler. Yeraltı ve yerüstü dünyaları kavramlarının geçmişte kaldığını, günümüzde her şeyin yeryüzünde gerçekleştiğini görüyoruz.
Falyalı, bir yeraltı dünyası lideri değil, gölgede yaşayan bir merdivenaltı figürüydü. Falyalı cinayeti, önümüzdeki günlerde ve yıllarda yoğun bir şekilde tartışılmaya devam edilecektir.
Halil Falyalı, Kuzey Kıbrıs'ın Ömer Lütfü Topal'ı olarak anılmaktadır. Başka bir ifade ile Ömer Lütfi Topal'dan sonra Kumarhaneler Kralı lakabının sahibi Halil Falyalı'dır.
Kumarhaneler Kralı olarak bilinen Ömer Lütfü Topal, 1996 yılında suikastla öldürülmiştü. Kumarhaneler Kralı lakabını taşıyan Topal ve Falyalı, aynı sonu paylaşmışlardır.
Falyalı, 100 milyar liralık sanal bahis sektörünü yöneten kişi olarak biliniyordu. Casino olarak adlandırılan kumarhanelerde bodyguardlık yaparak bu alemde yükselen Falyalı, uyuşturucu, kara para, sanal bahis işleriyle büyük bir para imparatorluğunu yöneten güç haline gelmişti. Çiftliğinde beslediği aslanlarla Falyalı, 'güç benim' mesajını dışarıya veriyordu.
Uluslararası nitelikte kara para, uyuşturucu, kumar ve bahis alanlarında büyük bir güce sahip olduğu söylenen Falyalı'yı kamuoyu tanımıyordu.
Halil Falyalı'nın kamuoyunda tanınmasını sağlayan kişi Sedat Peker'dir. Sedat Peker, Falyalı'nın kara para, uyuşturucu ve kumar alanlarında kilit bir isim olduğunu ifşa etmişti.
Peker'in ifşaatlarından önce 2007 tarihinde Game Over ve 2016 tarihinde Handikap isimli yasadışı bahis operasyonlarında Falyalı'nın ismi gündeme gelmesine rağmen, üzerinde yeterince durulmamıştı.
Falyalı'nın adı sahip olduğu şantaj kasetler arşiviyle de anılmaktaydı. Siyaset, medya ve ekonomi dünyasından birçok kişinin kaseti, gerektiğinde kullanılmak üzere Falyalı'da bulunmaktaydı.
Kaset arşivi sayesinde Falyalı'nın bütün işlerini yürüttüğü, yeraltı ve yerüstü dünyasını kontrol eden ve yöneten bir güç haline geldiği iddia ediliyordu.
Kuzey Kıbrıs Başbakanı Ersan Saner'in, Falyalı arşivinden çıkan kaset görüntülerinden dolayı istifa etmek zorunda kaldığını hatırlamakta yarar vardır.
Kaset arşiviyle herkesi susturabileceğini zanneden Falyalı, uğradığı suikastla sonsuza kadar susturulmuştur. Yeraltı ve yerüstü dünyalarında kontrol edilemez bir güce sahip olma özgüveniyle hareket eden bir figür olarak Falyalı'nın yaşadığı görülmektedir.
Halil Falyalı, Kuzey Kıbrıs'ta siyaseti ve ekonomiyi yönlendiren kilit güçlerden biri olduğu gibi, uluslararası düzeyde de uyuşturucu, kumar ve kara parayı yönlenlendiren ve yöneten önemli bir isim olarak bilinmektedir.
Kuzey Kıbrıs'ın eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Ulusal Birlik Partisi'nin en önemli finansörlerinden birisinin Falyalı olduğunu söylemiştir.
Falyalı'nın cenazesine Başbakan başta olmak üzere, birçok siyasinin katılması, Falyalı'nın kurduğu güçlü siyasi ilişkilerin düzeyinin önemli bir göstergesidir.
Sahip olduğu ekonomik güç sayesinde Falyalı, İngiltere'nin Premier Lig takımlarından Fulham'ı 100 milyon sterline almaya teşebbüs etmesiyle gündeme gelmişti. Falyalı isminin uluslararası hale gelmesinin altını çizmek önemlidir.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2020 yılı Uluslararası Narkotik Kontrolü Strateji Raporu'nda Kuzey Kıbrıs'a geniş yer verilmektedir. Artan kara para, uyuşturucu ve kumar trafiğinden endişe duyan Amerikalı yetkililer, Falyalı'yı yakından takip etmekte ve araştırmalar yapmaktaydılar.
Falyalı hakkında kara para aklama ve uyuşturucu suçlarından dolayı 2011 yılında Amerika'nın Virjinya eyaletinde bir dava açılmıştır. 2016 yılında mahkeme, Falyalı hakkında tutuklama kararı vermiştir.
Amerika, Kuzey Kıbrıs'tan Falyalı'nın uluslararası suçlara karışan bir kişi olarak iadesini isteyemiyordu, çünkü Amerika ve Kuzey Kıbrıs arasında suçluların iadesi antlaşması bulunmadığı gibi, Amerika, Kuzey Kıbrıs'ı resmen tanımıyordu. Falyalı için Kuzey Kıbrıs, hiçbir gücün ona dokunamayacağı güvenli bir adaydı.
Coğrafyamızda mafya-siyaset-ticaret iç içe geçmiş olgulardır. Birini diğerinden ayırmak mümkün değildir. Falyalı suikasti, bir mafya hesaplaşmasından daha fazlasını ifade eden bir gelişme olarak okunmaktadır.
Hukuk ve demokrasinin yerleşmediği yerlerde mafya, siyaset ve ticaret iç içe geçmekte ve birbirini beslemektedirler. Falyalı, mafya-siyaset-ticaret iç içeliğini yansıtan karanlık bir figür olarak önümüzde durmaktadır.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish