2022: Umut mu, felaket mi?

Prof. Dr. Bilal Sambur Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AP

2022 yılına girdik. Yeni yılın ilk günlerinde ülkemizi ve dünyayı neler beklediği konusunda analizler ve yorumlar yapılmaktadır. Gelecekte neler olacağına dair öngörülerde bulunmak, fütüroloji isimli gelecek bilimin konusunu oluşturmaktadır.

Yeni senede neler olacağını öngörmek, geçmiş senenin nasıl geçtiğine ve mevcut durumun ne olduğuna bakmayı zorunlu kılmaktadır. 

2022 yılına insanlar, maalesef umutla, coşkuyla ve güvenle girmemektedirler. İnsanların büyük bir moral ve motivasyon çöküntüsü içinde olması, 2022 yılının geçen seneden daha kötü olacağı şeklinde kötümser bir tablonun oluşmasına yol açmaktadır.

İnsanların, umutlarını ve coşkularını yitirmiş olması, aslında en önemli sorundur. Siyaset, sağlık, ekonomi, eğitim, hukuk, refah ve özgürlük alanlarında insanlar, hayatlarının daha iyi hale geleceğini düşünmemektedirler.


2022 yılında ülkemizde siyaset çok sert geçmeye devam edecektir. AKP-MHP bloğu, erken seçim taleplerine karşılık vermeyecektir.

AKP-MHP bloğunun ihtiyaç duyduğu şey, erken seçim değil, iktidarlarının devam etmesidir. 2022 yılı, AKP-MHP bloğu başta olmak üzere değişik gruplar arasında yoğun, keskin ve sert iktidar mücadelelerine sahne olacaktır.

2022 yılı, siyaset alanında her şeyin olabileceği, her türlü sürprize hazır olmamızı gerektiren bir ortamda geçecektir.

Ülkede güç mücadelesi veren kesimlerin, toplumdan kopuk oluşu, insan ve toplumun ihtiyaçlarına cevap veren sağlıklı bir siyasal alanın oluşmasını imkansız kılmaktadır.

Siyasetin insan yerine iktidarı merkeze alması, toplumun siyasetten ümidini kesmesine yol açmaktadır.


İnsanlar, yeni yıla daha yoksullaşmış olarak girmektedirler. Türk parasının dolar karşısında değer kaybetmesi ve ekonomideki istikrarsızlık, 2022 yılının yoksulluğun arttığı ve insanların hayat pahalılığı altında ezildiği bir sene olacağı anlamına gelmektedir.

Yoksulluk, şu anda en önemli sosyal ve ekonomik sorundur. Yoksulluk sorunu, toplumu işletmeye ve zaman kazanmaya yönelik oyalayıcı uygulamalarla çözülemeyeceği şeklinde kötümser bir ruh halinin insanlara egemen olduğu görülmektedir.


2021 yılı her açıdan, polemiklerle, gerilimlerle ve ötekileştirmelerle kaybettiğimiz bir yıl oldu. Dünya, iklim değişikliği, Kovid-19 pandemisi, ırkçılık, popülizm ve ayırımcılık konularında daha iyi bir noktaya gelemedi.

Bugün dünyada demokrasi, hukuk, özgürlük, refah ve barış alanlarında derin bir çöküş yaşanmaktadır.

Toplumlarının kaderlerine hükmetmeyi kendi ayrıcalığı gören kişiler ve gruplar yüzünden demokrasi, insan hakları, refah ve barış ırkçılığa, şiddete, fanatizme, kültür savaşlarına ve popülizme kurban edilmektedir.

Toplumları çatıştırmak suretiyle iktidar olma yolu, insanlığın demokrasi, hukuk ve barış değerlerini zayıflatmakta ve tehdit etmektedir. 2022 yılının demokrasi, hukuk ve özgürlük açısından daha iyi bir yıl olacağına dair hiçbir belirti ve umut bulunmamaktadır.


Ahlaksızlık, akılsızlık ve adaletsizlik, her tarafı kaplamış durumdadır. 2021 yılı, ahlaksızlıklarla akılsızlıklarla ve adaletsizliklerle dolu bir yıl olarak geçti.

İnsanlar, kötü geçtiğinden dolayı 2021 yılının bir an önce bitmesini istiyorlar. 2021 yılının bitmesi, ahlaksızlıkların ve kötülüklerin bitmesi anlamına gelmemektedir.

Geçen yıl oluşturulan kötülükler, 2022 yılında da var olmaya devam edecektir. Bir yılın çabuk bitmesini istemekle sorunlar çözülmüyor.

Birey ve toplum olarak ahlaka, akla ve adalete uygun bir şekilde kendimizi değiştirmeyi başardığımızda yeni yılı bir değişim ve gelişim yılı olarak yaşayabiliriz.


Topluma ekonomi, eğitim, demokrasi, hukuk ve barış konularında gerçek anlamda çareler ve çözümler sunulmamaktadır.

Her yılbaşı olduğu gibi bu senede yılbaşının Hristiyan ve pagan adeti olduğu, bunu kutlamanın kafirlere benzemek olduğu şeklinde uydurulan kültür savaşı her taraftan canlandırılmaktadır.

Yılbaşının nasıl  kutlanacağı, kişilerin bileceği bir konudur. Yılbaşı üzerinden kamplaşma ve kültür savaşına devam etmenin, insanların mutluluğuna, refahına ve özgürlüğüne hiçbir katkısı bulunmamaktadır.

Herkesin istediği şekilde yılbaşını kutlamaya hakkı vardır. Bırakalım insanlar istedikleri şekilde yeni yıla girsinler.

Bütün olumsuzluklara rağmen yeni yılın herkese mutluluk, refah ve özgürlük getirmesini diliyorum.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU