Bazen korkunç bir şey o kadar korkunçtur ki onu kabullenemeyiz. İnkar eder ya da yalnızca başımızı çeviririz. Bence şu anda, at yarışları konusunda birçok kişinin bu sektörün ne kadar acımasız ve sömürücü olduğunu anladığı bir aşamadayız fakat bunun normal olduğunu düşünerek büyüdük. Duygusal olarak, bazıları için her zaman kabul ettiği bir şeye katı bir şekilde karşı çıkmak zordur.
Bir hayvan özgürlüğü savunucusu olarak, at yarışının korkunç olduğunu düşündüğümü söylemekte özgürüm. 19 Temmuz akşamı BBC One'da, insanlar sektörün bazı karanlık yanlarını kendi gözleriyle görebildi. Panorama'nın yürüttüğü detaylı bir araştırma 2019'un başından bu yana 4 bin eski yarış atının Britanya ve İrlanda'daki mezbahalara gönderildiğini ortaya koydu.
Animal Aid'in kaydettiği etkileyici görüntülerde Birleşik Krallık'ın en büyük mezbahalarından birinde sözümona "refah" kurallarının göz ardı edildiği görülüyor. Tıpkı çiftlik hayvanlarının kesilmesinde olduğu gibi, kurallar uçup gitmiş gibi görünüyor.
Yönetmelikte atların birbirinin gözü önünde öldürülmemesi gerektiği belirtilirken, 4 günü kapsayan çekimlerde bu kuralın onlarca kez ihlal edildiği görülüyor. Mezbaha çalışanlarının ani bir ölüm sağlamak için her türlü çabayı göstermeleri gerekiyor fakat görüntülerde ölümlerin çoğu zaman hızlı olmaktan uzak olduğu görülüyor. Bazı atlar kesilmeden önce sersemletilmemiş. Olup bitenlerin gerçekliğini sindirmek zor. Bu da sorunun bir parçası. Yeterli inceleme yapılmamasının nedeni, çoğu zaman gerçekte ne olduğunu görmenin çok acı verici olması.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Lincoln Üniversitesi'nden görüntüleri izleyen veteriner davranış uzmanı Profesör Daniel Mills "Eğer böyle öldürülüyorlarsa o zaman gerçekten ciddi bir sorunumuz var" dedi.
Gizli kameralar çekim yaparken Britanya'da öldürülen yarış atlarından bazıları İrlanda'dan getirilmiş, kara ve denizde, çoğu zaman yaralı halde 560 kilometreden fazla yol kat etmişti.
Belgeselin izleyicileri şok ettiği kesin fakat sektördeki acımasızlığın yalnızca bir kısmını gözler önüne serdi. 2007'den bu yana Britanya'nın yarış parkurlarında, kesime gönderilen tüm emekli atlara ek olarak, 2 bin 275 at öldü. 2014'te sektörün nadir görülen bir dürüstlük gösterdiği bir an yaşanmış, Grand National şampiyonu jokey Ruby Walsh, bir atın düşüp ölmesi üzerine omuz silkip "Atlar attır. Bir atı değiştirebilirsiniz” demişti.
Geçen şubatta, önde gelen antrenör Gordon Elliott'un ölü bir atın üzerinde otururken çekilmiş bir fotoğrafı tepkilere neden olmuştu. Elliott bu yılın eylül ayına kadar spordan derhal uzaklaştırıldı çünkü akla gelebilecek en kötü suçu işlemişti: Sektörün istismar ettiği atlar hakkında gerçekte ne düşündüğünü ortaya çıkarmak.
Panorama'nın gösterdiği üzere, yarışamayacak kadar yaşlı veya bitkin atlar mezbahalara götürülüyor. Atların mezbahaya götürülürken sık sık çığlık attığını, başlarına ne geleceğini bildiğini söyleyen görgü tanıklarıyla konuştum. Bazen bu atlar, öldürülmeden önce bilim insanlarının üzerlerinde acımasız deneyler yapabilmesi için laboratuvarlara götürülüyor. Bir dahaki sefere bir yarış hayranı size atları sevdiğini söylediğinde tüm bunları hatırlayın.
Bir nebze olumlu bir haberse tüm atların parkurlarda, mezbahalarda veya laboratuvarlarda ölmediği. Bazıları bir hayvan barınağında emekli oluyor. Bir at barınağında gönüllü olarak çalışıyorum ve atların çoğu mutsuz, ihmal edilmiş ve bir şekilde terk edilmiş halde geliyor. Tecrübelerime göre en sıkıntılı olanlar at yarışı sektöründen gelenler. Zalimce muamele gördüklerine işaret eden benzersiz bir endişe ve güven eksikliği sergiliyorlar.
Nadiren mutlu sonu var. Binlerce at yarış parkurunda ölüyor, binlercesi de mezbahalarda veya laboratuvar masalarında öldürülüyor. “Şanslı olanlar” son yıllarını ömür boyu süren yaralanmalar ve zihinsel travmalarla geçirebilir.
Öyleyse gerçekçi olalım: Bütün bu ölüm ve ıstırap gerçekte ne için? Bahis sektörü bir dolandırıcılık gördüklerinde anlamayacak kadar çaresiz, saf veya şaşkın kişilerden, genellikle bağımlı ve akıl sağlığı sorunları olan insanlardan para kapabilsin diye. Atlar istismara uğruyor ve birkaç kişi diğer birçok kişiden para koparabilsin diye öldürülüyor.
Gerçekten karanlık ve korkunç bir durum. Sindirebilmek için mücadele etmemize şaşmamalı. Büyürken tanıklık etmenin normal olduğu şey, neslimizin yok etmesi gereken bir şey oldu. Hem atlar hem de insanlar için uyanma ve bu kötü hırsızlık dalaveresini yasaklama zamanı.
Chas Newkey-Burden'ın makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Yarış atlarına yönelik zulmün kanıtları artmaya devam ediyor: Bunu nasıl bir "spor" olarak meşrulaştırabiliriz?
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk
© The Independent