Hareketsizlik, ağır KOVİD ve ölümler için kronik hastalıklardan daha büyük bir risk faktörüdür

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı'nın pandemi ile mücadelede maske, mesafe, musluk ve mapusluk (4M) dışında neredeyse hiçbir tavsiyesine rastlamadım. 

Hatta bu 4 M'nin dışına çıkmama üzerine yeminli olabileceklerini bile düşünmüyor değilim.

Elbette bu tedbirlere riayet edilmesi gerekmekle beraber bunların ağır tablo ve ölümlerin önlenmesinde hemen hiçbir katkıları olmadığı gibi, aksine hele de bilinçsizce uygulanan 4 M'nin bu riskleri artırması da mümkündür.

Oysa tüm hastalıklar için de geçerli olduğu gibi hem enfeksiyona yakalanmada hem de enfeksiyonun hafif atlatılmasında ve ölümlerin önlenmesinde sağlıklı hayat tarzının olmazsa olmaz bir yeri vardır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Daha önce beslenmenin, hareketli olmanın, gıda takviyelerinin, uykunun, güneşlenmenin, stresten uzak kalmanın ağır KOVİD'i, hastane ve yoğun bakım ihtiyacını ve ölüm riskini azalttığını bilimsel delilleriyle ortaya koyan sayısız makale yazdım.

Bugün, yeni yayımlanan çok önemli bulduğum bir araştırma dolayısıyla "fiziki aktiviteyi" bir kere daha ele almak istiyorum. 


Geniş kapsamlı bir araştırma

British Journal of Sports Medicine'de yayımlanan bu geniş kapsamlı araştırma, hareketsizliğin altta yatan hastalıklardan çok daha önemli bir risk faktörü olduğunu gösteriyor. 

Çalışma, 1 Ocak 2020-21 Ekim 2020 tarihleri arasında KOVİD teşhisi konan 48 bin 440 hasta üzerinde yapıldı. 

Katılımcılar, pandemiden iki sene önceki fiziki aktivitelerine göre, hareketsiz (haftada 0-10 dakika fiziki aktivitesi olanlar), biraz aktif (haftada 11-149 dakika fiziki aktivite) ve aktif (haftada 150 dakikadan fazla fiziki aktivite) olarak üç grupta değerlendirildi.

Buna göre, katılımcıların yüzde 7'si hareketsiz, yüzde 15'i biraz hareketli ve yüzde 78'i ise hareketli grupta yer aldılar.

Yarısının diyabet, KOAH, kalp-damar hastalığı, böbrek hastalığı ve kanser gibi altta yatan hastalığı yoktu; yüzde 18'inde tek yüzde 32'sinde iki veya daha fazla hastalık bulunuyordu.

Bunların yüzde 9'u hastaneye yatırıldı, yüzde 3'üne yoğun bakım tedavisi gerekti ve yüzde 2'si de vefat etti.


Hareketsizlik altta yatan hastalıklardan daha büyük bir risk faktörüdür

Bu verilerin değerlendirilmesinde hareketsiz olanların aktif olanlara göre hastaneye yatma riskinin 2,26 misli, yoğun bakım riskinin yüzde 73 ve ölüm riskinin de 2,5 misli fazla olduğu bulundu.

Hareketsiz olanların biraz aktif olanlara göre hastaneye yatış riski yüzde 20, yoğun bakım riski yüzde 10 ve ölüm riski ise yüzde 32 fazla idi.

Ağır hastalık için sadece "yaş ve organ nakli yapılmış olması" fiziki aktivite azlığından daha riskli bulundu.

Bu netice çok önemli zira…

Ağır KOVİD için risk faktörleri olarak daha ziyade yaş, erkek cinsiyet ve altta yatan hastalıklar (diyabet, obezite, kalp-damar hastalıkları) bildiriliyor ama fiziki inaktivitenin adı hiç geçmiyordu.

Bu sonuçlara göre, ağır KOVİD ve ölümleri önlemede fiziki aktivitenin önemi ısrarla dile getirilmeli ve evlerinde hapse mahkûm edilen insanlar sokağa çıkmaya, güneşlenmeye, toprağa basmaya, hareketi olmaya, yürümeye teşvik edilmelidir. 


Bu araştırma sebep-sonuç münasebetini göstermiyor

Bu, gözleme dayalı bir çalışma olduğu için, tabii ki bir sebep-sonuç münasebetinden bahsedilemez. 

Katılımcıların fiziki aktivitelerinin kendi ifadelerine göre değerlendirildiğini, bu aktivitelerin mâhiyeti ve derecelerinin belli olmadığının da farkındayım.

Ama ne gam!

Düzenli fiziki aktivitesi olanlarda bağışıklık sisteminin daha güçlü, çeşitli viral enfeksiyonların semptom yoğunluğu ve ölüm oranlarının düşük olduğunu gösteren birçok çalışma var.

Düzenli fiziki aktivitenin, KOVİD'de akciğer hasarı ve ağır tabloların en önemli sebebi olan sistemik enflamasyonu azalttığını da biliyoruz.

Egzersizin ayrıca kalp-damar sağlığına pek çok faydası var, akciğer kapasitesini ve kas gücünü artırıyor, mental sağlığa da iyi geliyor.

Hepsini geçtim.

Allah "Yürü ya kulum" demiş, bundan iyi referans mı olur?


Gelelim neticeye

Virüslerin fırıl fırıl mutasyona uğradıklarını, bazı aşıların uygulanmasının yan etkilerinden dolayı birçok ülkede durdurulduğunu, aşıların etkinliklerinin azalmaya başladığını, artık üçüncü doz aşıların ve her sene tekrarlanması gereken aşıların konuşulduğunu, tüm dünyaya yetecek miktarda aşı olmadığını ve muhtemelen de hiçbir zaman olamayacağını bir kere daha hatırlatıyorum.

BİR: Koronavirüslerin sokağa çıkmakla değil, virüs saçan kişilerin yakınında olmak suretiyle bulaştığını unutmayalım.

İKİ: İnsanların bilhassa da yaşlıların eve hapsedilmeleri yerine tam aksine dışarı çıkmaya, güneşlenmeye, toprağa basmaya, yürümeye, hareketli olmaya teşvik edilmeleri şarttır. 

ÜÇ: Bu bağlamda moral, maneviyat ve motivasyonunun da beslenme ve fiziki aktivite kadar mühim olduğunu bir kere daha vurguluyorum.

DÖRT: Tek başına insülin direncinin de tıpkı hareketsizlik gibi çok önemli bir risk faktörü olduğunu gösteren araştırmayı da yakında bekliyorum.

 

 

Kaynak: https://bjsm.bmj.com/content/early/2021/04/07/bjsports-2021-104080

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU