Sırasını bekleyen fikirler… Sırasını bekleyen gerçek ve adalet!

Celalettin Can Independent Türkçe için Hakan Tahmaz ile konuştu

Bir zamanlar 1 Mayıs kutlamalarının yapıldığı Taksim Meydanı hiç şüphesiz kamusal bir alandır.

Dünyanın her tarafında kent merkezlerinde böyle alanların varlığı bilinir.

Moskova'da Kızıl Meydan, Pekin'de Tiananmen Meydanı, Paris’de Concorde Meydanı, Venedik'te San Marco Meydanı, New York'da Times Meydanı, Londra'da Trafalgar Meydanı, Prag’da Eski Şehir Meydanı ve İstanbul’da Taksim Meydanı, bu meydanlar içinde başta gelenleridir.

Modern zamanların bu kamusal alanlarına özel anlamlar yüklenir.

Bu meydanlardan özgürlük sesleri yükselir.

Bu gibi meydanların tarihsel hikayeleri nesiller boyu sürer.
 


Çağdaş insan itiraz eden insandır.

Yurttaşlar bu meydanlarda itiraz ederler.

Halkın itirazlarını duymak istemiyorlar.

Kamusal özgürlük alanlarını yasaklıyorlar.

İşte Taksim Meydanı’nda kamusal etkinlikleri yıllardır yasaklıyorlar.

Taksim Meydanı'nın kamusallığını bitirmek istiyorlar.

Osmanlı’da kamusal alan kültürü yoktu.

Sultanahmet Meydanı vardı ancak oralar insanları asmak içindi.


Kamusal özgürlük meydanlarına sahip çıkan ülkenin ilerici insanlarına zulmediyorlar.

Taksim Meydanı’nda bir de Gezi direnişi yaşandı.

“En güzel dünya” hayali kuran genç nesillere yeni ufuklar açıldı bu meydanda.

Taksim’in taşına toprağına, binalarına, ağaçlarına, yüzyılların Sular İdaresi duvarlarına, ara sokaklarına, milyonların yıllarca ve yıllarca söylediği özgürlük şarkıları sindi.

Taksim 1 Mayıs Meydanı’dır.

1 Mayıs 1977 yılında, arkadaşlarımız, işçiler, emekçiler, tek cümleyle emekçi halk güçleri bu meydana, yüzlerce arkadaşımızın yaralanması, 42 insanımızın can bedeli pahasına verdiler 1 Mayıs Meydan’ı ismini.

Ortada ölüm olunca söz bitiyor…

1 Mayıs 1977 katliamının tanıkları olan biz 78'liler görür müyüz, görmez miyiz bilemeyiz…

Ancak…

1 Mayıs 1977 katliamının asıl suçluları ve güçlüleri yargı önüne çıkarılana, Taksim Meydanı 1 Mayıs Meydanı olarak yasallaşana, katledilen arkadaşlarımızın, yurttaşlarımızın anısına Taksim'de, 1 Mayıs Meydanı’nda, anılarına Kazancı Yokuşu başında bir anıt yapılana kadar bu mücadele, bu fikir devam eder …

Bir fikrin takipçileri nesiller var oldukça o fikir uygulanmak için sırasını bekler. 

Her şey zulme karşı itirazları büyütme, her şey zaman meselesi…

Gün gelir devran döner bizim ülkemize de güneş doğar, soğumuş vicdanlar ısınır, gerçeğin ve adaletin hükmünü vereceği aydınlık günler gelir.

Yaşasın 1 Mayıs!

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU