Kayıt dışı istihdam; sosyal güvenlik açısından niteliği itibarıyla yasal işlerde çalışarak istihdama katılan kişilerin, çalışmalarının gün veya ücret olarak ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına hiç bildirilmemesi ya da eksik bildirilmesi olarak tanımlanabilir.
Bu tanıma göre üç türlü kayıt dışı çalışma söz konusudur:
- Çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumu'na hiç bildirilmemesi
- Çalışma gün sayılarının eksik bildirilmesi
- Sigorta primine esas kazanç tutarlarının eksik bildirilmesi
Kayıt dışı çalışmanın sonuçları nelerdir?
Kayıt dışı istihdamın ekonomik ve sosyal açıdan birçok olumsuz sonucu bulunmaktadır.
Ayrıca kısa ve uzun vadede her bakımdan ülke ekonomisine ve kişilere oldukça büyük zararları bulunmaktadır.
Kayıt dışı istihdamın olumsuz sonuçları işçi, işveren ve devlet açısından üç başlık altında ele alınabilir:
A- Çalışanlar açısından kayıt dışı çalışmanın olumsuz sonuçları
Sigortasız çalışan kişiler, çalışanlara sağlanan birçok yasal haktan yararlanamazlar.
Örneğin:
- Kayıt dışı çalışanların çalıştıkları günler emeklilik için geçerli sayılmaz.
- Kayıt dışı çalışanlar, herhangi bir nedenle sakatlanıp çalışamaz duruma geldiklerinde malullük aylığından yararlanamazlar.
- Geride kalan aile bireyleri ölüm aylığı hakkından yararlanamazlar.
- Genel sağlık sigortası primlerini kendileri ödemek zorunda kalabilirler.
- İş kazası geçirmeleri ve meslek hastalığına yakalanmaları halinde ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinden (rapor ücreti) veya sürekli iş göremezlik gelirinden yararlanamazlar.
- İşsiz kalmaları halinde işsizlik sigortasından faydalanamazlar.
- İşten ayrılmaları halinde ihbar ve kıdem tazminatından yoksun kalırlar.
- Yıllık izin, haftalık izin, doğum izni gibi haklardan faydalanamazlar.
B- İşverenler açısından kayıt dışı işçi çalıştırmanın olumsuz sonuçları
Kayıt dışı istihdamın toplumun sosyal ve ekonomik değerleri üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmakta, sadece çalışanlar değil işverenler açısından da istenmeyen sonuçlara yol açmaktadır.
- İşyerinde yaşanacak iş kazası ve meslek hastalıkları karşısında devlete ve işçilere karşı mesuliyet doğar. Ciddi anlamda idari ve adli yaptırımlarla karşılaşılabilir.
- Haksız rekabete neden olur ve piyasa dengesinin bozulmasına zemin hazırlar.
- Devlet ve özel sektör tarafından sağlanan mali teşvikler ile hibeler, krediler ve vergi avantajlarından faydalanılamaz.
- En büyük olumsuz etkisi de idari para cezalarıdır. Örneğin 1 yıl bir işçiyi kayıt dışı çalıştırmanın denetimle anlaşılması halinde idari yaptırımı 14 asgari ücrete kadar idari para cezasıdır. Ayrıca bu işyerleri 1 ay boyunca herhangi bir teşvikten de yararlanamamaktadırlar.
C- Devlet açısından kayıt dışı istihdamın olumsuz sonuçları
Kayıt dışı çalışmanın devlete en önemli zararı prim kaybı ve sosyal güvenlik açıklarının artmasıdır.
Açıklar arttıkça gelecek nesiller, sosyal güvenlik sisteminden kaynaklanan yükleri taşımak zorunda kalırlar ve sistemden yeterli düzeyde faydalanamazlar.
Gelir dağılımında adaletsizliklere ve toplumun ahlaki dejenerasyonuna sebep olur.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kayıt dışı istihdamla mücadelede yapılan çalışmalar
Sosyal güvenlik reformuyla sosyal güvenliğe ilişkin birçok konuda olduğu gibi kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda da kapsamlı düzenlemeler yapılmıştır.
Reformla birlikte kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda sadece Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yaptığı çalışmalarla başarılı olunamayacağı; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, bankalar ve toplumun diğer ilgili kesimleri ile işbirliği yapılarak bu sorunun ortadan kaldırılabileceği hususu benimsenmiştir.
Sosyal güvenlik reformu ile oluşturulan bu yeni anlayış çerçevesinde, kayıt dışı istihdamla mücadelede beş ana strateji belirlenmiştir:
1- Kurumlar arası bilgi ve veri paylaşımı suretiyle çapraz denetim yapılması
Kayıt dışı istihdamla etkili şekilde mücadele edilebilmesi için kurumlar arası işbirliğinin kaçınılmaz olduğu anlayışından hareketle tüm bankalar ve kamu kurum ve kuruluşlarına önemli yükümlülükler getirilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 8'inci maddesinin 7'nci fıkrasına istinaden; tüm bankalar ile bakanlıklar ve kamu kurumlarından Sosyal Güvenlik Kurumu'na veri akışı sağlanmıştır.
Kurumlar ve bankalar vatandaşla yaptıkları işlemlerde T.C. kimlik numaraları, mesleki ve işyeri bilgilerini alır, periyodik olarak bu bilgileri Sosyal Güvenlik Kurumu'na gönderirler.
Gönderilen bu bilgiler sorgulanarak sigortalılık kontrolleri yapılır. Bu şekilde denetime gidilmeden de vatandaşların kayıtlı çalışıp çalışmadıkları kontrol edilebilmektedir.
2- Denetim sisteminin etkinleştirilmesi ve risk odaklı denetim modeline geçiş
Kurum tarafından yapılan denetimlerde etkinliğin artırılması için Sosyal Güvenlik Denetmeni istihdamı sağlanmış, bu meslek grubunun özlük hakları iyileştirilmiştir.
Denetmen sayısının artmasının yanı sıra denetimlerde de etkinliğin artırılması için risk odaklı denetim modelini benimsenmiştir.
Şikâyete dayalı rutin denetimlerin yanı sıra risk analizi yapılarak belirlenen bölgeler, sektörler ve işyerlerinin denetimini sağlanmaktadır.
3- İstihdam üzerindeki maliyetlerin yeniden değerlendirilmesi
İşverenler üzerindeki mali yüklerin azaltılması amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yürüttüğü çeşitli prim indirimi uygulamaları vardır.
Tüm sigortalılara yönelik genel teşviklerle birlikte, gerek bölgesel ve sektörel önceliklere göre gerekse kadınlar, gençler, engelliler gibi bazı özel gruplara yönelik prim indirimleri sağlanmaktadır.
Diğer taraftan işverenlere birden fazla teşvikten yararlanılabilme hakkı getirilerek teşvik kapsamı genişletilmiştir.
Prim indiriminden faydalanmanın ön koşulu işçilerin kayıtlı çalışmasıdır.
Kayıt dışı işçi çalıştırdığı tespit edilen işyerleri ise bir ay süreyle prim indirimlerinden faydalanamazlar.
4- Sosyal güvenlik hizmetlerinin kalitesinin artırılması
Gelişen teknolojinin de yardımıyla sigortalı ve işverenlere sağlanan hizmetlerin hızı arttırılmış, vatandaşlara ve işverenlere kolay erişilebilir, sürdürülebilir ve daha nitelikli hizmet almaları sağlanarak kayıtlı çalışma cazip hale getirilmiştir.
Vatandaşlar, işverenler e-devlet üzerinden sosyal güvenlikle alakalı bilgileri kolayca öğrenebilmekte, bildirimleri dijital platformlardan 7 gün 24 saat yapabilmektedirler.
Ayrıca her ilde/ilçede bulunan Sosyal Güvenlik İl ve Merkez Müdürlüklerine ulaşarak da merak ettikleri soruların cevaplarına kolayca ulaşabilirler.
5- Sosyal güvenlik bilincinin ve kültürünün oluşturulması
Gerek vatandaşlarımızın sosyal güvenliğin ve sigortalı çalışmanın önemi konularında bilinçlendirilmeleri gerekse işverenler ve çalışanların sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri konusunda bilgilendirilmeleri amacıyla çok sayıda farkındalık faaliyeti yapılmaktadır.
SGK tarafında yapılan bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri oldukça dinamik bir yapıya sahiptir.
Yani gerek merkez gerekse il müdürlükleri tarafından kamu kurumları, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, medya organları vb. ile işbirliği içerisinde, sürekli olarak bu faaliyetler düzenlenmektedir.
Bu kapsamda toplumun ilgili kesimlerine yönelik kayıt dışı çalışmanın olumsuz etkilerini, sosyal güvenliğin önemi, vatandaşların hak ve yükümlülüklerini anlatmak için Kurumun yürüttüğü bazı faaliyetler;
- Gençler, işverenler, çalışanlar, öğrenciler, tarım işçileri, sosyal yardım alanlar, esnaf… gibi çeşitli gruplara yönelik bilgilendirici broşür ve kitapçıklar hazırlanması,
- Sanayi ve ticaret odaları, muhasebeci odaları, ziraat odaları, esnaf odaları vb kuruluşlara periyodik eğitimler düzenlenmesi,
- Ödüllü yarışmalar yapılması,
- İlkokul öğrencilerinde sosyal güvenlik algısının oluşturmak için yapılan bilgilendirme faaliyetleri ve bu hedef kitleye özel hikâye kitapları, çizgi filmler, oyunlar hazırlanması ve bilgilendirici faaliyetlerin yürütülmesi,
- İş hayatına atılacak olan Meslek Lisesi öğrencilerine yönelik bilgilendirme faaliyetleri,
- Üniversite öğrencilerine kayıtlı çalışmanın önemine yönelik yapılan bilgilendirici seminerler,
- Toplumu yönlendiren, onlara bilgi veren kanaat önderlerinden muhtarlar, imamlar ve öğretmenlere yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları,
- Yerel medyaya ve ulusal medyaya yönelik özel yürütülen bilgilendirme çalışmaları,
- Dizi senarist ve yapımcılarına ile medya profesyonellerine yönelik bilgilendirme çalışmaları,
- Televizyonda yayınlanan dizi, filmlerde ve yarışma programlarında bu konuya yer verilmesinin sağlanması,
- Kamu spotları ve radyo spotları hazırlanarak kamuoyunda farkındalığın artırılması.
Sorularınız için: [email protected]
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish