Sevgili Garo,
Yalnız olmadığını biliyorsun, ama ben bir kez daha ses vermek istedim. Muhalefet siyaseti yapanların her vesile ile 'düşman' edilmesine artık şaşırmıyoruz.
Böylesi bir ortamda, milliyetçi nutuklar atmadığın sürece, ne söylemiş veya söylememiş olursan ol, karalanacaktın, hedef gösterilecektin.
Dahası, burası, kavgadan uzak durma, daha önemlisi kavgaları yatıştırma tavrını benimseyenlerin, vatanlarını sevmedikleri varsayılan bir yer. Herkesin bu büyük zan altında yaşadığı bir yer.
Muhalefet partilerinin çoğunun iktidar ile milliyetçilik yarışına girmesi boşuna değil. Bu yarışın ülkemize faydası olup olmadığı kimsenin umurunda değil, yeter ki herkes kendini 'zan' altına girmekten kurtarsın, üç oy kaybetsin, beş oy alsın.
Bilindik şeyleri tekrar etmeye gerek yok. Ama bazı şeyleri bıkmadan hatırlamak, hatırlatmak ve tekrar etmek gerek.
Hatırlatmak gereken şeylerden biri; bu ülkede, Türk, Müslüman ve Sünni olmayanların, siyasetle hiçbir ilgileri olmasa da ne kadar zor hayatlar yaşadığı gerçeği.
Yeni değil ama yeniden, gözlerin Yunanistan ile sorun olunca Rumların, Ermenistan ile sorun olunca Ermenilerin üzerine dikildiği zamanlar yaşıyoruz.
Sadece gayrimüslimlerin değil ama en çok onların sürekli 'günah çıkarması' gerekiyor.
Sevgili Garo, senin suçun, Ermeni olduğun için telaş içinde günah çıkarmak yerine, bu ülkenin eşit bir vatandaşı olmanın güveni ile davranman, üstelik muhalefet siyaseti yapmaya kalkışman.
Benzetmek gibi olmasın, Allah esirgesin, Aynı suçu Hrant da işlemişti. Niyeti halisti, burası onun ülkesiydi neden terk etsindi, dahası bu ülkeyi çok seviyordu.
Hepimiz gibi geçmişi, geleceği, arkadaşı, dostu hep buradaydı. Onun vatan sevgisinden şüphesi yoktu ki, şüpheleri ciddiye alsın.
Ama biz ciddiye almak zorundayız, daha çok ses vermeliyiz ki, bir daha o karanlık sayfa açılmasın.
Ve bir çağrı;
Garo'nun yanında durmaktan, ses vermekten çekinen varsa hemen söyleyeyim; arkadaşımı kaldırım üzerinde vurulmuş gördüm, inanın bundan daha fazla korkulacak bir şey olamaz.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish