Doğalgaz müjdesi halk arasında istenen etkiyi yapmayınca aklıma gelmişti, arkadaşlara da söyledim hatta, "Uzaya çıkıyoruz" diye açıklama gelecek yakında dedim.
Ve o açıklama geldi!..
Tayyip Erdoğan, Roketsan "uzay sistemleri ve ileri teknolojiler araştırma merkezi" açılışında tarihi bir hazırlıktan söz etti ve "Milli olarak geliştirilen sıvı yakıtlı roket motoru teknolojisin ilk uzay denemelerine başlayacağımızın müjdesini buradan vermek istiyorum" dedi.
Tayyip Erdoğan'ın damadı, aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da aslında zamanında bu konunun sinyallerini vermişti, "Cumhurbaşkanımız Mars'a dört şeritli yol yapacağım dese inanacak seçmenimiz var" demişti.
Tabii müjde verilir, nasılsa parayla değil ama müjde karın doyurmuyor.
Hakiki enflasyon, hayat pahalılığı ve işsizlik her geçen gün daha ciddi bir sorun haline geliyor.
Yeni vergiler cabası…
Daha önce müjdesi verilen ve şaşaalı bir biçimde tanıtılan "yerli ve milli otomobil" ne zaman, nerede üretilecek belli değil ama otomotive getirilen ÖTV zamları sektördeki satışları durma noktasına getirdi.
"Yerli ve milli otomobil" şu gün üretilse satın alabilecek kimse kaldı mı, belli değil.
Yoksullaşma mutlak bir boyut kazandı.
2011'de bir asgari ücretli 35 maaşıyla 2011 model bir Clio Symbol alabiliyordu. 2020'de bir asgari ücretli 35 maaşıyla (sıfırı geçelim) 2011 model bir Clio Symbol alamıyor!
Berat Bey ise her şeyin yolunda gittiğini savunuyor; "2020 yılını bu performans ile sürdürüp gelecek yılda bunu çok daha ileri taşıyacağız inşallah" diyor.
Sonra, yeni bir müjde daha verdi:
'Battık, bittik' lobisi yine üzülecek. Ekonomik Güven Endeksi Temmuz ayında 82,2 iken, Ağustos ayında yüzde 4,4 oranında artarak 85,9 oldu. Durmak yok. Yola devam!
Şimdi koskoca Hazine ve Maliye Bakanı'na ders verecek değiliz tabii; ama ekonomik güven endeksi, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerini, beklenti ve eğilimlerini özetler.
En önemlisi, endeks 0 ile 200 arasında değerlendirilir ve 100'den büyük olması tüketici iyimserliğini, 100'den küçük olması kötümserliği temsil eder.
Reel sektördeki kötümserliği "Durmak yok, yola devam" diye sunmak hakikaten beceri istiyor!..
Peki, bu tür "müjde"lerin etkisi daha da azalınca ne olacak?
Müjdelere eşlik eden ve başta komşumuz Yunanistan'ı hedef alan tehditkar dil, militarizmin ve "şehit" söyleminin günlük hayata egemen olması, hiç de hayırlı bir gidişata işaret etmiyor.
Finali bir savaş "müjde"siyle yapmayız umarım…
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
