Modern kölelik gözümüzün önünde: Liderlerimiz bu yükü sırtlamazsa biz yapmalıyız

Leicester fabrikalarındaki sömürü skandalının ve Kylie Jenner'a yönelik ithamların ardından birbirimizden hesap sorma sorumluluğumuz var, işe kişisel alışkanlıklarımızdan başlayarak...

Modern kölelik Birleşik Krallık'ta da tartışma konusu (Rory Carnegie/National Crime Agency)

Modern kölelik yeni bir olgu değil, Birleşik Krallık'taki (BK) şehirlerde yıllardır yaşanıyor, dünyanın dört bir yanında da öyle. Hatta şu an dünya genelinde köleleştirilmiş en az 40,3 milyon insan olduğu tahmin ediliyor ve bu rakam Atlantik ötesi köle ticaretinde sömürülen kişi sayısını aşıyor.

Kovid-19 vaka sayısının artmasıyla birlikte Leicester'da ikinci kez tecrit uygulamasına geçilmesi, tecrit sırasında bir tekstil atölyesinin (başka bir deyişle "terhanenin") çalışmaya devam ettiğini ve işçileri saati 3,50 sterlin'e (yaklaşık 30 TL) kadar inen ücretlerle sömürdüğünü ifşa etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Modern köleliğe hapsolmuş insanların çoğunluğu dehşet verici koşullara, güvenlik tehditlerine, özgürlüklerinin kısıtlanmasına ve göz korkutmaya göğüs geriyor. Örneğin 2018'de modern köleliğe karşı Newham, Ilford ve Barking'de yapılan operasyonlar, insanların hayli kalabalık koşullarda yaşadığını ortaya çıkarmıştı. Ilford'da teraslı küçük bir evde 22 kişinin yaşadığı anlaşılmıştı. Ne varki bunlar buzdağının yalnızca görünen yüzüydü.

Avam Kamarası Çevre Denetim Komitesi'nin 2019 tarihli "Modayı Düzeltmek: Giyecek Tüketimi ve Sürdürülebilirlik" başlıklı raporunda Leicester'daki sorun şu şekilde ifade edilmişti:

Leicester 700 fabrika ve 10 bin tekstil işçisiyle ülke genelinde tekstil imalatçısı hacmi açısından ikinci sırada yer alıyor. Unite the Union sendikası, fabrikaların çoğu kurallara uygun hareket ederken, az sayıda fabrikanın en yüksek düzeyde kâr elde etmek için yasaları çiğnediğini bildirdi.

Bir zamanların başarılı hazır giyim merkezi Brick Lane'de Bangladeşli konfeksiyon işçilerinin üç kuruşa çalıştırıldığı küçük ve tehlikeli atölyelerden tutun Brent'teki mevcut berber dükkanlarına kadar çeşitli sanayi sektörleri onlarca yıldır modern köleliği besliyor. Londra Polis Teşkilatı bu yıl şubat ayında başkentteki berberlerde çalışan işçilerin koşullarıyla ilgili endişeler üzerine insan kaçakçılığı raporlarını inceleme altına aldı. Brent, Barnet ve Harrow'da söz konusu yerlere yapılan teftişin ardından mağdur olduğundan şüphelenilen kişiler destek ve tıbbi tedavi için bir kabul merkezine yerleştirildi.

Küresel salgın zaten hep ortada olan bir durumu yalnızca daha da görünür kılmışken peki bunlar hâlâ neden yaşanıyor?

Bu insanların yardım almak için neden birileriyle temasa geçmediğini soranlar çıkabilir. Sorunun basit cevabı şu ki korkuyorlar. Memleketlerindekinden BK'ye daha iyi bir hayat vaadinin cazibesine kapılarak gelen pek çoğu, iş, para, yiyecek ve barınma sözleriyle ayartıldı. Seslerini yükseltirlerse şu anda katlandıkları koşullardan çok daha iyi olmayan bir duruma geri dönme riskini göze almış olacaklar. Bazen işçiler borç batağına sürükleniyor ve bu durum işverenlerin çalışanlar üzerindeki kontrolünün güçlenmesine yol açıyor.

Selamet Ordusu (The Salvation Army) internet sitesinde, eşinin ölümünün ardından sokaklara düştükten sonra kaçakçılar tarafından Çekya'dan BK'ye getirilen Ferda gibi mağdurların hikayelerine yer veriyor. Ferda'ya BK'ye geldiğinde seyahat masraflarını ödemesi gerektiği söylenmiş, dolayısıyla aldığı maaşın çoğu borçlarına ve konaklama masraflarına gitmişti. Kendisi de "Çok az ücret karşılığı haftanın 6 günü, günde 12 saat çalışıyordum" diyor. Sağlık durumu çalışmasına müsaade etmeyecek ölçüde kötüleşince evinden çıkarılmış ve sokağa bırakılmış.

Liberal Demokratların İçişleri Sözcüsü Christine Jardine'in çok doğru ifade ettiği gibi:

Müsamaha gösterilecek bir yanı olmayan modern kölelik musibetinin Kovid-19 koşullarında büyümemesi için tetikte olmak zorundayız. Ne yazık ki kriz nedeniyle işini kaybedenlerin sayısı artarken, harekete geçmememiz halinde gitgide daha çok insan komple bir yıkımdan kaçınmak için güvenli olmayan koşullarda düşük ücretli işlerde çalışmayı kabul etmek zorunda kalabilir.


Pandemi sırasında Bangladeşli fabrika işçilerine ücret ödememekle itham edilen (ve bu iddiaları şiddetle yalanlayan) Kylie Jenner ve kardeşi Kendall Jenner gibi ünlüler modern köleliği reddetmeli. Son ithamlar bir yana, Jennerlardan modern kölelik sorununa karşı daha duyarlı olmaları ilk kez istenmiyor. Bu yönde yapılan çağrılardan en dikkat çekeni, Kylie Jenner'ın "Handmaid's Tale" (Damızlık Kızın Öyküsü) temalı bir parti düzenlemesinin ardından gelmişti.

Tüketicilerin de modern köleliği desteklememe gibi bir sorumluluğu bulunuyor. Örneğin üstünüze giyeceğiniz bir kıyafeti 5 sterlin'den (yaklaşık 43 TL) ucuza alıyorsanız, bu ürünün bir terhanede üretilmiş olma ihtimali yüksek demektir.

Tek kullanımlık moda çağında yaşıyor olsak da yalnızca ucuz markalar değil, tasarım markaları da insanları mali kazanç uğruna sömürüyor. Kadınlar ve kız çocukları modern kölelik mağdurlarının yüzde 71'ini oluştururken, kan donduracak şekilde, dünya genelinde köleleştirilmiş tüm insanlar arasında sayıları 10 milyonu bulan çocukların bu kesim içindeki oranı yüzde 25'e karşılık geliyor.

Dolayısıyla güzel bir parça giysi almak istediğiniz bir sonraki sefer kendinize şu soruyu sorun: "Bunu köleleştirilmiş bir insan mı yaptı?"

Her birimizin bir şekilde yardımı dokunabilir.

Rabina Khan, Tower Hamlets Belediye Meclisi'nde Liberal Demokrat Parti'nin Shadwell üyesidir

 

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Şafak Küçüksezer

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU