Gelişmekte olan ülkelerde nüfusun yaklaşık yüzde 2'si, çöp konteynırlarına/bidonlarına atılan ambalaj atıklarını eşeleyerek topladıkları ve geçimlerini bu yoldan sağladıkları tespit edilmiştir.
Brezilya'da 220 binden fazla kişi, çöp içinden ambalaj atığını toplayarak geçimini sağlamaktadır.
Yapılan bir araştırmaya göre, 2016 yılı itibari ile Türkiye’de kayıt dışı iş yapan sokak toplayıcılarının sayısının 500 bine ulaştığı tahmin edilmektedir.
Sadece İstanbul'da 100 binin ve Ankara’da 20 binin üzerinde insan, sağlık sigortası ve sosyal güvenlik hakları olmadan hasta hasta çalışma yapan sokak toplayıcıları; günde çekçekleri ile ortalama 8-10 kilometre yürürler ve yaklaşık 12 saat çalışıp topladıkları atıkları 60-80 TL gibi düşük bedelle hurdacılara satarlar.
Gelişmekte olan ülkelerde işsizliğin yol açtığı yoksulluk ve imkansızlık, insanları, tehlikeli atıkların ve her türlü hastalık yapıcı mikropların barındığı çöp konteynırlarından ambalaj atıklarını eşelenerek toplamaları ve rızıklarını kazanmaları artarak devam etmektedir.
Kağıt, cam, plastik ve metal gibi geri dönüştürülebilir atıkları, çok tehlikeli atıkları ve hastalık yapıcı mikropları da bünyesinde barındıran çöp bidonu, torbası ve konteynırı içinden ayıklayarak toplayan, atık toplama depolarına satan, böylelikle geçimlerini sağlayan, yoksulluktan kurtulma ümidi kalmayan ve kentte tutunmaya çabalayan yüz binlerce sokak toplayıcısı, hayatta kalma mücadelesi vermektedirler.
Konteynırlardan/çöp bidonlarından sızan pis suyun bir damlasında bir milyon adet hastalık yapıcı mikrop bulunmaktadır.
Özellikle, sokaktaki çöp konteynırları içindeki organik evsel atıklar fermente olduklarında, mikrobiyal patojenlerin hayatta kalmasına ve büyümesine elverişli ciddi bir tehdit ortamı oluştururlar.
Çoluk çocuğun, gencin yaşlısının, kadının erkeğinin her sokakta, her köşe başındaki çöp bidonu veya konteynırını eşeleyerek rızkını arayan insanlara denmektedir; sokak toplayıcısı.
İnsanlar, evde ve işte ambalaj atıkları dahil her türlü atıklarını çöp torbalarına, bidonlarına ve kutularına atıyorlar.
Diğer yandan, sokak toplayıcıları ne kadar asil ve çevreci iş yapıyor, rızıklarının çöpten çıkartıyor gibi göz göre göre bu insanların sağlığını hiçe sayan çelişkili açıklamalar yapılıyor.
Ve sokak toplayıcıların sağlıkları, çöplerinin için yavaş yavaş hasta oluyor.
Sokak toplayıcıları, topladıkları geri dönüşüm atıklarının büyük çoğunluğunu ruhsatsız, geçici faaliyet belgesiz ve lisanssız hurdacılara/depolara satmak zorunda kalıyorlar; böylelikle hurdacılık/depoculuk faaliyetleri yaygınlaşmaktadır.
Diğer yandan, mevcut sistem dolayısıyla bazı ilçe belediyeleri tarafından anlaşma yapılan lisanslı ambalaj atığı kaynakta ayrı toplama yapması gerekenlerin bir kısmi, gayri resmi bir şekilde düşük ücretle çalışan sokak toplayıcılarından ambalaj atıklarını satın alıyorlar ve kendileri ayrı toplamış gibi gösterip geri dönüşüm tesislerine satıyorlar.
Yönetimsel açıdan atık toplama sorumluluğunu taşıyan bazı yerel yönetimler, düşük ücretle ve sağlıksız ortamlarda çalışan sokak toplayıcılar sayesinde ambalaj atıkları sorununa hiçbir kaynak ayırmadan ve yatırım yapmadan çözüm bulmaktadırlar.
Türkiye’de kayıt dışı olarak toplanan ambalaj atığının en az yarısı sokak toplayıcıları tarafından sisteme kazandırılmaktadır.
Böylece, bazı piyasaya sürenler veya yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından ambalaj atığı toplama kotası sağlanmış gibi gösterilmektedir.
Güneşin ilk ışıklarıyla birlikte işe koyulan, çöpleri adeta altın madeni gibi içerisinde her türlü hastalık yapıcı mikroorganizmaların yaşadığı çöp konteynırlarını eşeleyen, her mahallenin hatta her sokağın kendi deyimleriyle “atık kağıt, cam, lastik ve metal işçileri” veya “çekçekçiler”dir; sokak toplayıcılar.
Bazı sokak toplayıcıları ise, geceleri toplama yapmakta. Gece toplama yapanlar, daha çok tacize ve şiddete uğramakta ve darp edilmektedirler.
Çöp konteynırları/bidonları içinden eşelenerek toplanan geri dönüştürülebilir atıklar ciddi oranda kirli olduğundan, özellikle kağıtların/plastiklerin kalitesi ve ekonomik değeri çok düşer, geri kazanılması maliyetli olur ve sokak toplayıcıların kazançları o oranda düşer; bir de Çin’inin dahi kirli olduğu için ithalatına izin vermediği Avrupa’nın kirli plastik atıklarının ülkemize ithalatının artması ile gelirleri daha fazla azaldı.
Sokak toplayıcılarının bir günü; kağıt, cam, plastik ve metal dönüşüm işleminde en aktif rolü üstlenen ''kağıt, cam, plastik ve metal toplayıcıları'' şehrin hemen her yakasında ve tüm caddelerinde gece gündüz demeden çalışmayı sürdürüyor.
Topladıkları kağıt, cam, plastik ve metalleri depolarda biriktiren toplayıcılar, ardından malzemeleri kamyonlara yükleyerek dönüştürülmek üzere fabrikalara gönderiyorlar.
Ve rızkını kirli, paslı ve mikroplu çöplerin içinden, eldivensiz ve maskesiz, rızıklarını arayan kadın sokak toplayıcıları (Fotoğraf 2).
2004 yılında Brezilya’da 10 kadın sokak toplayıcı ile yapılan niteliksel bir çalışmada, kadın işçilerin sağlığı yalnızca bedensel sağlık bakımında ve herhangi bir hastalığa yakalanmamak olarak algıladıkları, çöplerin bulunduğu ortamların hastalık bulaştırma açısından riskli olduğunu bilmekle beraber, yaptıkları işin getirdiği diğer çevresel risklerin farkında olmadıkları ortaya konmuştur.
Çalışma ortamlarının yol açtığı solunumsal hastalıkları ve alerjileri, “tedavi edilebilir hastalıklar” olarak algıladıkları için çok fazla önemsememektedirler.
Çalışma esnasında eldiven giyme ve maske takma alışkanlığı yetersiz olduğu, bunda çalışmanın yapıldığı geri dönüşüm kooperatifinin eldiven temin etmekle ilgili eksikliğinin de payı olduğu saptanmıştır.
Çalışmanın sonuçları, çöp toplama işçilerinin (sokak toplayıcılarının) sağlık risklerine ilişkin farkındalıklarını arttıracak eğitimler gerektiğini, çalışma ortamlarıyla ilgili alınacak önlemlerle (belediyeler veya bu çalışmada olduğu gibi şirketler, kooperatifler ve STK vs.) desteklenmelerinin önemini ortaya koymaktır.
Her türlü atıkların atıldığı çöp konteynırlarından sokak toplayıcıları açısından doğurduğu sağlık riskleri, işin enformal doğasından dolayı görünmez bir halk sağlığı sorunu olmayı sürdürmektedir.
Çöp eşelerken sokak toplayıcıları, kesici, delici gibi iğnelerin batması ve geçici depolarda yere dökülen metal parçalarına veya çivilere basarak yaralanması ile hastalanıyorlar.
Sokak toplayıcılarında solunum sistemi bozuklukları, tifo ve koleradan muztarip oldukları tespit edilmiştir.
Sokak toplayıcıları, ayrıca kirli toz, yara ve böcek ısırıklarına ve sokmalarına, ağır çekçekleri çekmelerinden kaynaklanan iskelet bozukluğuna ve genel atıklarla birlikte tehlikeli kimyasallarla temasından kaynaklanan yanıklara bağlı olarak cilt ve kan enfeksiyonları, göz ve solunum yolu enfeksiyonları gözlenmektedir.
Bazen yağmur altında, bazen fırtına eserken, bazen zifiri karanlıkta, bazen dondurucu soğuklarda ve bazen de kavurucu sıcaklarda kentlerin yoksul insanları; sokak toplayıcıları rızıklarını arar.
Sokak toplayıcıları, soğuk ve sıcak etkiler, tozlar ve kirli gazlar gibi hijyen şartların olmadığı koşullarda iş yaparlar, yaşarlar ve işlerinin doğası onları çeşitli hastalıkların yayılmasına yol açabilecek potansiyel olarak patojenik biyo-aerosollere maruz kalırlar.
Kirli ve mikroplu olarak toplanan ambalaj atıklarının geçici depolama alanlarında depolanması esnasında pireler, haşereler ve rahatsız edici kokular, uygun koruyucu cihazların olmaması ile birlikte çalışma koşullarını daha kötü hale getirir.
Sokak toplayıcıları, çeşitli bulaşıcı ajanlara ve hastalığa neden olabilecek toksik maddelere maruz kaldıklarında riskli olabilen plastik, kağıt, cam şişeler, kauçuk malzemeler, demir içeren ve demir içermeyen metalleri toplarlar.
Ambalaj atıklarının tekniğine uygun kaynakta ayrı toplanmaması nedeni ile çöp konteynırlarından ambalaj atığı toplayan sokak toplayıcılarının karşı karşıya oldukları sağlık riskleri;
- Endüstriyel atıkların içerdiği ağır metaller (cıva, kadmiyum, kurşun, selenyum, krom, bakır ve vb.) gibi toksik atıklar ve tıbbi atıkların içerdiği bulaşıcı ve tehlikeli atıklara bağlı sorunlar.
- Dünya’da her yıl tahmini 16 milyar enjeksiyon yapılmakta, iğnelerin ve şırıngaların hepsi uygun şekilde bertaraf edilmediğinden yaralanma ve enfeksiyon riskleri.
- Mikrobiyolojik etkilenim riskleri.
- Bulaşıcı hastalıkların yayılma riskleri. 6 kat daha fazla bulaşıcı hastalık riski.
- Fekal kontaminasyon sonucu çeşitli patojenlerin (parazitler, bakteriler vb.) ellere ve ağız ile sindirim sistemine geçerek hastalık oluşturabilmesi.
- Hepatit, tüberküloz ve hatta AIDS gibi yüksek oranda hastalıklar.
- Çöpten alınan yiyeceklerin yenmesi ile ortaya çıkabilecek besin zehirlenmeleri ve sindirim sistemi hastalıkları.
- Beslenme bozuklukları.
- Cilt döküntüleri riskleri.
- Kalp krizi ve anjina riski artışları.
- Solunum yolu enfeksiyonu riskleri. Kronik bronşit için nispi riskin 2,5 katı.
- Baş ağrısı, sersemlik, letarji, denge problemleri.
- Çöpe atılmış tıbbi atık içindeki kesici, delici vb. keskin cisimlerle oluşan kesikler, yaralanmalar ve tetanos. 1,3 kat daha fazla yaralanma riski.
- Çekçeklerle uzun mesafeler boyunca ağır yük taşımaya bağlı kas-iskelet sistemi problemleri.
- Kas-iskelet sorunları için 1,9 kat daha fazla bağıl risk.
- Yük kaldırma, indirme, taşıma ve kronik tüm vücut titreşimine bağlı sırt, bel, dirsek ve el bileği problemleri (çöp kamyonları ile gezen işçilerde).
- Geçici depolama alanlarının bazı vektörel-sinekler, böcek ve fareler- için ideal bir yaşam alanı oluşturmalarına bağlı olarak bu vektörlerle bulaşan hastalıklara yakalanma.
- Çöpten beslenen hayvanların ısırması sonucu ortaya çıkan farklı hastalıklar.
- Aynı atık alanından besin sağlayan köpekler tarafından ısırılma ve kuduz.
- Çöp toplama konteynırlarının çevresinde yoğun başıboş köpekler, bu ortamda çalışanlarda paraziter hastalıklara yol açmakta.
- Psikolojik problemler (panik atak, çabuk sinirlenme, intihar, kaygılanma, duygu durum bozuklukları).
- Metan ve hidrojen sülfür gazı ve diğer bazı yanıcı gazlara bağlı olarak yangınlar ortaya çıkabilmesi ve bu gazların çöp toplama sırasında solunma riskleri.
- Toplanan ambalaj atığı miktarı gün içindeki çalışma ritmine bağlı olduğu için trafikte yaralanma riskleri.
- Bioaerosollere ve toksik maddelere uzun süreli olarak maruz kalmaya bağlı kronik solunum sistemi semptomlarının (öksürük, balgam, hırıltı, kronik bronşit, alerjik rinit, astım, hipersensitivite pnömonisi) sık görülmesi.
- Polisiklik aromatik hidrokarbonlara maruz kalma sonucu muhtemel kanser riskleri.
- Erken yaşlanma riskleri.
- Havadaki gr (-) bakterilerinin solunmasına bağlı olarak gelişen diyare (ishal) ve bulantı-kusma-özellikle atık su işçilerinde görülmesi. Akut diyare bakımından 10 kat daha fazla nisbi riskliler.
- Parazitler için 3 kat daha fazla bağıl risk,
- Hepatit’te 1,2 artış riski.
- Bakterilere ek olarak havada bulunan mantarların solunmasına bağlı enfeksiyonlar.
- Göz (konjonktivit, yabancı cisim) enfeksiyonları.
- 5,6-10 kat daha fazla kaza riski.
- Trafiğe yakın çalışmalarından dolayı sokak toplayıcıları, trafiğe bağlı hava kirleticilerine de uzun süreli olarak maruz kalırlar. Bu durum, solunum sistemiyle ilişkili öksürük, hırıltı, kronik bronşit vb. semptomları arttıran bir etken olabilir.
- Aynı zamanda çöp toplama işçileri sürekli olarak trafiğe bağlı gürültü etkilenimi altındadır. 80 dB ve üstü gürültünün olduğu ortamlarda uzun süreli çalışma bazı işitme sorunlarına yol açmakta.
- Açık havada çalışmaya bağlı olarak sıcak-soğuk hava koşullarına ve UV radyasyona maruz kalma.
- Özellikle kadın sokak toplayıcıları, zaman zaman sarhoşlar, kötü insanlar tarafından taciz edilmekte ve şiddete uğramakta.
Yapılan bir araştırmada sokak toplayıcılarında bulunan hastalıkların dağılımı Tablo 1’de verilmiştir.
Araştırma kapsamındaki işçilerde en çok görülen 5 hastalık sıralandığında,
1. sırada yüzde 90 görülme sıklığı ile baş, eklem, omurga, sırt veya kas ağrısı,
2. sırada yüzde 46,6 görülme sıklığı ile mide ağrısı,
3. sırada yüzde 10 görülme sıklığı ile öksürük/kanlı öksürük ve hayvan ısırıkları,
4. sırada yüzde 30 görülme sıklığı ile nefes darlığı ve
5. sırada yüzde 23,3 görülme sıklığı ile çürük ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan bir araştırmada sokak toplayıcıların doktora gitme meyillerinin oldukça düşük olduğu tespit edilmiştir.
Sağlıksız, güvensiz ve kirli ortamlarda çalıştıkları halde sağlık taraması yapılmayan sokak toplayıcıları…
Çoğu sokak toplayıcılarının mekanları gözlemlendiğinde; topladıkları çok kirli atıklarla ve her türlü hastalık yapıcı mikroplarla/böceklerle iç içe yaşadıkları tespit edilmiştir.
Yoksul ailelerin çocukları da sokak toplayıcılığı yapmaktadır.
Bakımsız, çelimsiz, zayıf ve hasta sokak toplayıcısı çocuklar…
Karınlarını çöpten doyurmaya muhtaç çocuklar…
Kirli ve mikroplu çöplerin içinde ailesinin rızkını arayan çocuk sokak toplayıcıları.
21'nci yüzyılda çevre adına çocuk sağlığının hiçe sayıldığı bir insanlık dramı…
10 binlerce çocuk sokak toplayıcısı, fizyolojik özelliklerinden ve gelişme döneminde olmalarından ötürü birçok açıdan daha fazla risk altındadırlar:
Tehlikeli ve tıbbi atıklara karşı daha savunmasızlar.
Yaptıkları işe dair en az bilgi ve deneyim sahibi olan çocuklar, zararlı ve tehlikeli özelliklerinden ötürü yetişkinlerin toplamadıkları atıkları toplayabilirler.
Çocukların soluma hızı yetişkinlerin soluma hızlarından daha yüksek olduğu için hava kaynaklı kirletici tehlikelere (yanma sırasında ortaya çıkan gazlar gibi) daha fazla maruz kalmaktadırlar.
Vücudu koruyan cilt tabakaları daha ince olan çocuklar, kimyasal maddelerin ciltten absorbsiyonuna ve yanıklar karşı daha duyarlıdırlar.
Kemikleri gelişim sürecinde olduğu için ağır yük kaldırmak ve taşımak, çocuklarda daha ciddi iskelet problemlerine neden olabilmekte.
Çocuklar bu işe daha erken yaşta başlamış olduklarından, işin getirdiği çevresel/sosyal risklere daha uzun süreler maruz kalmaktadırlar.
Kendi seçimleri dışında bu işi yapmak zorunda olan çocuklar, eğitim imkanlarından ve kendilerini geliştirme fırsatlarından yoksun kalmaktadırlar.
Çocuklar, çöp toplayan kişilerle ilgili toplumdaki damgalanmanın ayırtına varamayacakları için daha savunmasız durumdadırlar.
Kağıt, plastik, metal ve cam toplama işçileri, ölümle sonuçlanabilen çok sayıda kaza ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
1992-1997 yılları arasında ABD’de, çöp toplayıcılarda mesleğe bağlı ölüm hızı yüz binde 46 olarak saptanmış bu fatalite hızının, ABD’deki genel fatalite (hastalığın ölümle sonuçlanma) hızının yaklaşık 10 katı olduğuna dikkat çekilmiştir.
Herkesin konuştuğu, toplantılar yaptığı, vaatler verdiği, atık ithalatına daha fazla izin verildiği ama çözümlerin uygulamaya konmadığı 500 bin sokak toplayıcısı ve geçimini sağladığı ailesi ile birlikte 2 milyon insan…
Kısaca; sokaktaki çöp konteynırları ve bidonları içindeki karışık çöplerin içinden ambalaj atıklarını toplamak halk sağlığı açısından çok tehlikeli ve risklidir.
* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish