Bir şehir düşünün... Dünyanın dört bir yanından insanların dikkatini çeken; tarihi, mimarisi, mutfağı ve zengin kültürü ile milyonlarca ziyaretçiyi konuk eden bir şehri.
Taşın dile gelip antik çağların masallarını anlattığı, farklı inançların renklerinin hayat verdiği, sokaklarında 5 dilin konuşulduğu, Mezopotamya'yı kuşbakışı izleyen büyüleyici bir şehri.
Öyle bir şehir ki Paris, Londra ya da Berlin gibi kentlerin hayalleri bile yokken insanlar konaklarında, tapınaklarında, çarşılarında günlük yaşamın koşuşturmasıyla meşgul bir şekilde günümüz Mardin'inin hikayesini yazıyordu.
Mardin günümüzde ciddi bir turizm şehri ve Mardin'e olan talep günden güne artıyor.
Mardin'in bir turizm kenti olmasında ise şüphesiz film ve dizilerin büyük bir etkisi var.
Her ne kadar bu film ve diziler reyting uğruna şehrin gerçeklerini çarpıtarak veriyor olsa da "reklamın kötüsü olmaz" deyip konuyu açmadan kapatalım.
Çünkü asıl değinmek istediğim nokta bu değil.
Benim meramım Mardin'in, şehircilik anlamında akıl erdirilemez (temelde altyapı) eksiklikleri.
Mardin'in, fiziki konumu sebebiyle düzgün bir şehirleşmeye çok da müsait olmadığı kabul edilir bir durum, lakin bugün Mardin'de hayatı zorlaştıran pek çok altyapı problemi çözülebilecek boyutlarda.
Su problemi: 21'inci yüzyılda hala bu şehir su sorunu (olan bir suyun sorununu) yaşıyor.
Kırık dökük yollar: En sağlam arazi aracını bile birkaç yılda hurdaya çevirecek sokaklar, yollar hayatı felç ediyor.
Kanalizasyon sorunu: Sık sık Yalım Mahallesi, Köy Deresi mevkisinde büyük rakamlarla yapılan yeraltı kanalizasyon sistemine rağmen, dere yatağı boyunca akan zehirli atık su hem iğrenç görüntüsü hem kokusu hem de sağlığa verdiği zararla şehir için bir utanç kaynağı.
Bu sorunlar büyük ölçüde şehri ziyarete gelen turistleri de etkiliyor.
En acilinden bu altyapı sorunları giderilmelid.
Özellikle tarihi bölgede (eski/yukarı Mardin) trafik/araç problemi, temiz tuvalet bulunamaması, insanların rahat bir şekilde yürüme imkânı bulamaması (araçlar ve tezgâhlardan kaynaklı) ve tur otobüslerine kolaylık sağlanamaması turizm faaliyetini olumsuz yönde etkiliyor.
Turizmi doğrudan etkileyen sorunlardan bazıları da şu şekilde sıralanabilir.
Yüksek maliyetlerle ilgili şikayetler: Farklı kalemlerde (konaklama, yeme-içme vs.) yüksek fiyatlar da turizmi olumsuz etkilemektedir, esnaf bu durumu maliyetlerle ilişkilendiriyor.
Eğer öyleyse, maliyetlerle ilgili esnaflara destek verilmeli ve daha uygun fiyatlı Mardin turları yapılabilmesinin önü açılmalı.
Yine konaklama maliyetlerinin yükselmesinde, il dışından bölgeye uçaklı Mardin turu yapan ulusal şirketlerin erken rezervasyonları, az odalı konakları çok önceden doldurup fiyatların yükselmesine neden oluyor.
Yatak kapasitesi artırılarak bu sorun çözüme ulaştırılabilir.
Eğitimli işgücü eksikliği: Daha düzenli ve efektif Mardin turlarını mümkün kılabilmek için turizm çalışanlarının eğitim alması hayati önem taşıyor.
Ayrıca ziyaretçilerin rahat bir şekilde bulabilecekleri ve toplanabilecekleri buluşma noktalarına ihtiyaç duyuluyor ve bu noktalar bahar sezonu gelmeden oluşturulmalı.
Bütün bu sorunların yanında şehrin (özellikle) uluslararası alanda tanıtımı için ciddi/etkili bir çalışmanın yapılmadığı da görülüyor.
Sosyal medya, seyahat kanalları/programları ve resmi temaslarla bu alanda çalışmalar yürütülmeli.
Son olarak bu şehrin bürokratlarının (hangi partiden olursa olsun), "yeni çözüm süreci"nin adımlarını duyduğumuz şu günlerde, farklılıkları, anlaşmazlıkları, zıtlıkları bir kenara atıp bu şehrin sorunlarına "daha aktif bir şekilde" eğilmeleri gerekir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish