Kuzey-Doğu Hindistan'ı anlamak (Son Perde): Bölünme tarihi üzerine düşünceler (4)

Dr. Duygu Çağla Bayram Independent Türkçe için yazdı

Myanmar'dan kaçan insanlar Hindistan'ın kuzeydoğusundaki Mizoram eyaletindeki sınır köyüne geçiyor / Fotoğraf: Reuters

Radcliffe Kararı'ndan 77 yıl ve Burma'nın Hindistan'dan ayrılmasından 87 yıl sonra, Kuzeydoğu Hindistan'ın sınır bölgeleri henüz çözülmüş bir sorun değil.

Bir yandan Hindistan ve Myanmar'a, diğer yandan Hindistan ve Bangladeş'e dağılmış sınır ötesi toplulukların varlığı -bugün dahi ortak sosyal gelenekleri ve kültürel uygulamaları paylaşmalarına karşın- Kuzeydoğu Hindistan'daki bölünmenin iltihaplı bir gerçeklik olduğunun acı bir hatırlatıcısı gibi...

Kuzeydoğu Hindistan'da çözülmemiş sınır sorunu ve oluşturulan devlet-ulus sınırları boyunca göçün yasallığı konusundaki süregelen huzursuzluk, bölünmenin bir olay değil, kapanmaktan uzak bir süreç olduğu iddiasının göstergesi sanki...

Bölünme birçok durumda henüz sona ermemiş gözüküyor: Ulusal Vatandaşlık Kaydı (NRC) ve önerilen Vatandaşlık (Değişiklik) Tasarısı (CAA) biçiminde bölgede iltihaplanmaya devam ediyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hindistan Yüksek Mahkemesi'nin 17 Aralık 2014 tarihli kararında Assam'dan yabancıların tanımlanması ve silinmesi için bir mekanizma olarak Ulusal Vatandaş Kaydı'nın güncellenmesini izleme ve sağlama kararı ve ardından nihai listesi 31 Ağustos 2019'da yayımlanan Assam için Ulusal Vatandaşlık Kaydı'nın hazırlanması, Hindistan'ın sömürge geçmişi ve bu bölgenin sömürge karakterinin oluşumu ve bölünme sürecinin iltihaplanmış doğasını yansıtıyor.

Assam "ulusu" için bu ulusal kayıt, 24 Mart 1971'den önce kendilerinin veya ebeveynlerinin ve büyükanne ve büyükbabalarının vatandaşlığını kanıtlayamayan herkesi hariç tutmayı amaçlıyor.

Bu tarih, 1980'lerin başında Assam'a yasadışı göçe karşı bir ajitasyonun sonunda imzalanan Assam Anlaşması olarak bilinen bir anlaşmada kararlaştırılmıştır.

Assam'daki yasadışı göçmenlere karşı ajitasyon, en akılda kalanı 1983'teki Nellie katliamı olan ve 2 bin 200'den fazla erkek, kadın ve çocuğun Bengal Müslümanı oldukları için bir gecede öldürüldüğü birkaç isyan örneğine tanık oldu.

Yabancı olarak görülenlere karşı benzer isyanlar bölgenin diğer yerlerinde de yaşandı: Meghalaya'nın başkenti Shillong'da dinlerine bakılmaksızın Bengalce ve Nepalce konuşanlar 1979'dan itibaren etnik temizliğin hedefleri haline geldi.

Hindistan Birlik hükümeti, önce Eylül 2015'te İçişleri Bakanlığı tarafından, 31 Aralık 2014'te veya öncesinde uygun ilgili belgeler olmadan Hindistan'a giren azınlık topluluğuna ait Bangladeş ve Pakistan uyrukluların yasadışı giriş yapanlar veya yabancılar olarak ilan edilmekten muaf tutulmasını ve 1920 Pasaport (Hindistan'a Giriş) Yasası ve 1946 Yabancılar Yasası'ndan muaf tutulmasını önerirken ardından 1955 Vatandaşlık Yasası'nda değişiklik yapılması için bir yasa tasarısı önerilmesi ile daha fazla karışıklığa katkıda bulundu.

1947'den sonra kuzeydoğu Hindistan'da patlak veren çeşitli etno-milliyetçiliklerin kökleri, "Hint" kimliğine ve Hint ulusal alanına yönelik antipatiye dayanır.

Bölünmenin sürdürdüğü göçler, Bangladeş ile sınır kaygılarını canlı tutuyor ve "yerleşimciler" veya "yabancılar" söylemi, mevcut rejimin demokrasiyi "Hindulaştırma" ve vatandaşlık kavramını değiştirme çabaları ile Kuzeydoğu Hindistan'da NRC-CAA'nın karmaşık birleşimine yol açıyor.

Hindistan'daki mevcut Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi BJP hükümeti etno-dilsel milliyetçiliği dinsel milliyetçiliğin bir alt kümesine dönüştürmeye çalışıyor gibi görünüyor, tüm ülke için NRC'nin oluşturulmasını destekliyor ve bunu Myanmar'dan yasadışı Bangladeşli göçmenleri ve Rohingya Müslümanlarını tespit edip sonunda sınır dışı etmek için bir araç olarak sunuyor.

Ancak Assam'daki NRC, yaklaşık üçte ikisinin Hindu, çoğunlukla Bengalli olduğu söylenen neredeyse 1 milyon 900 bin kişiyi de dışarıda bıraktı ki bununla ilgili resmi istatistikler de mevcut değil.

Hindu seçmenlerini, yıllar yıllar önce belirtilen belgelere sahip olmadıkları tespit edilirse sınır dışı edilmeyeceklerine ikna etmek için BJP, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'dan gelen Müslüman olmayanlar için kolay vatandaşlık sağlamak üzere ülkenin vatandaşlık yasasını değiştirmeyi önerdi.

Bu, Assam'da ve genel olarak Kuzeydoğu'da hem dilsel hem de dini kimlik politikalarının yeniden canlanmasına yol açtı ve Kuzeydoğu'daki çeşitli partilerden ve gruplardan güçlü bir muhalefet çıktı.

Kabile grupları, Assamlı jatiyotabadiler, Hindu ve Müslüman Bengalliler ve bölgedeki Gorkha topluluğu, NRC ve CAA'nın birleşiminden dolayı güvensiz ve huzursuz.

Bengal ve Punjab dışında, İngiliz Hindistanı'nın bölünme yaşayan diğer bölgesi, 1947'de yapılan tartışmalı bir referandumda Sylhet bölgesinin Doğu Pakistan'a gittiğini gören sömürgeci Assam'dı ki bu nedenle hem dini hem de dilsel ayrılıkların keskinleşmesi, etnik isyanlar ve ayaklanmalar geçmişi olan bölge için de iyiye işaret değil...

CAA sayesinde dokunulmazlık elde etmeyi bekleyebilecek göçmenler için üç farklı gereklilik göze çarpıyor: 

Birincisi, uyruk gerekliliği, yani kişinin Pakistan, Afganistan veya Bangladeş'ten gelmiş olması gerekiyor.

İkinci gereklilik, din gerekliliği, yani kişinin Hindu, Sih, Budist, Jain, Hristiyan veya Parsi topluluklarına mensup olması gerekiyor.

Listede Müslümanların olmaması dikkat çekici, değil mi?

Üçüncüsü, zaman gerekliliği: Kişinin 31 Aralık 2014'te veya ondan önce Hindistan'a gelmiş olması gerekiyor.

Hindistan, 3 komşu ülkede -Bangladeş, Pakistan ve Afganistan- Müslüman topluluğunun ezici bir çoğunluğu oluşturduğunu ve İslam'ın resmi din olduğunu açıklamış ve bu ülkelerin ayrıca azınlık topluluklarını dışlama geçmişine dikkati çekmişti.

Dolayısıyla Müslüman topluluğunu dini gerekçeler ile bu ülkelerden meşru mülteci olarak tanınabilecek olanlar arasından çıkarmanın mantıklı olduğunu savunuyor.

Hindistan'da gerek bölgesel gerekse ulusal düzlemde söz konusu olan NRC ve CAA gibi öneriler bölünmenin sona ermemiş bir süreç olduğunun göstergesi...

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU