İsrail’in Ekim 2023'ten beri Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları ile birlikte başta ABD, Birleşik Krallık,Fransa, olmak üzere birçok Batılı ülkeye ait savaş gemileri, Güney Kıbrıs'ın askeri yığınak haline gelmesi, Rum halkının tepkisine neden olmaya başladı.
Mevcutta Akdeniz'de küresel güçlerin savaş gemileri ve deniz altıları ile dolup taşarken ABD'ye ait birçok savaş gemisi de, İsrail ordusuna mühimmat da dahil olmak üzere ek malzeme ve kaynakların hızla sağlamak amacı ile Güney Kıbrıs tarafını güvenli liman gördüğünden gelmeye başlaması bölgede rahatsızlık yaratıyor.
Öte taraftan Güney Kıbrıs açıklarında hangi ülkeye ait olduğu belirlenemeyen bir denizaltı görüldü. Denizaltı, amatör bir kano kullanıcısının cep telefonu görüntülerine yansıdı.
Görüntünün sosyal medyaya düşmesi ile birlikte tepkiler çığ gibi büyüdü.
Rumlar ABD gemisini protesto etti
Liman ziyaretleri programı kapsamında dün Ada'ya ulaşan ve Limasol Limanı'na demirleyen ABD amfibi hücum gemisi USS Wasp, aralarında Filistinli aktivistlerin de olduğu vatandaşlar tarafından protesto edildi.
Protestocular ellerinde Filistin bayrakları ve savaş karşıtı pankartlarda "Soykırıma liman yok", ''Çekin kanlı ellerini Filistin'den'', "Yanke evine git'', ''Siyonist ve emperyalist pislikler gitsin'' sloganlarıyla Güney Kıbrıs'a demir atmasını protesto etti .
Protestocular, ABD gemisi USS Wasp'ın Gazze'deki soykırıma destek verdiğini ve Güney Kıbrıs'ın ABD ile İsrail'e destek vermemesi gerektiğine atıfta bulunarak tepkilerini dile getirdi.
Güney Kıbrıs'taki ABD askeri varlığının günden güne artması Rum ana muhalefeti Emekçi Halkın İlerici Partisi'nin de (AKEL) tepkisine neden oldu.
AKEL, Kıbrıs'a yönelik ABD'nin artan savaş gemisi trafiğine dikkati çekti ve hükümeti, Ada'da yabancı askeri güçlerin yoğunlaşmasına rıza göstermek suretiyle aşırı derecede artan gerginliğin ortasına sürüklemekle suçladı.
Açıklamada, Hristodulidis hükümetinin ABD kuvvetlerinin Ada'da bulunmasının yaratabileceği tehlikeleri dikkate alması istenerek, "Bölgedeki gergin savaş ortamı, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'daki tüm devletlerin ve halkların güvenliğine yönelik kelimenin tam anlamıyla devasa ölümcül riskler oluşturuyor. Tüm bölgemiz hesaplanamaz ve dramatik sonuçları olan genel bir yangın tehlikesiyle karşı karşıya. Bu çerçevede, Amerikan askeri kuvvetlerinin İngiliz üsleri içinde ve dışında Ada'mızda yoğunlaşmaya devam etmesi, riskleri ve endişeleri artırıyor" ifadeleri kullanıldı.
AKEL'in Ada'yı yabancı ordular için bir üs konumunda değil, barış ve insani yardım köprüsü olarak görmek istediği kaydedilen açıklamada, Hristodulidis hükümetinin bu anlamda adımlar atması gerektiğinin altı çizildi.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
