Meksika'nın ilk kadın başkanı: Claudia Sheinbaum ve Meksika'nın gelecek sorunsalı

Umut Berhan Şen Independent Türkçe için yazdı

Meksika'da 2 Haziran'da devlet başkanlığı seçimi gerçekleşti ve ülke tarihinin ilk kadın devlet başkanı seçildi: Claudia Sheinbaum.

Sağcı rakibi Xochitl Galvez'e yüzde 30 fark atarak ve yüzde 60 gibi rekor bir oyla Meksika devlet başkanı seçilen Sheinbaum, 61 yaşında bir fizikçi ve akademisyen.

Ayrıca enerji mühendisliği konusunda doktora yaptı. İki çocuğu ve bir torunu var.
 

Claudia Sheinbaum.jpg
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum / Fotoğraf: Reuters

 

Siyasete, selefi Manuel Lopez Obrador'un Meksiko belediye başkanı seçildiği 2000 yılında başladı ve ilk görevi de kentin çevre sekreterliği olmuştu.

Kariyerinde ikinci önemli başarısı ise 2015 yılında Tlalpan belediye başkanı olarak seçilmesiydi.

Sonrasında 2018'de Meksiko belediye başkanlığına aday olmuş ve seçimi yüzde 47 oyla kazanmıştı. 

129 milyon nüfuslu Meksika'da takriben 99 milyon seçmen mevcut ve bu seçime katılım oranı ise biraz düşük oldu: Yüzde 60.

Bu seçimde sadece devlet başkanı değil, milletvekilleri, senatörler ve eyalet valileri için de oy kullanıldı.

Görünüşe göre iktidar partisi MORENA senatoda ve parlamentoda yeterli çoğunluğu elde etmiş durumda.

Yeni Başkan Claudia Sheinbaum 1 Ekim'de Obrador'dan koltuğu devralacak.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

MORENA (Movimiento Regeneracion Nacional) yani tam adıyla Ulusal Yenilenme Hareketi sol popülist bir siyasi oluşum.

Ayrıca "21. Yüzyıl Sosyalizmi" ekolünü de savunuyor. Alman sosyolog Heinz Dieterich'in ilk olarak ortaya attığı bu ekol demokratik bir sosyalizmi ve Marksist revizyonizmi savunuyor.

Dolayısıyla Ulusal Yenilenme Hareketi'nin geleneksel sosyalist partilerden farklı olarak, daha liberal, daha şüpheci, eleştiriye açık ve demokrat bir siyaset anlayışı var.

Morena'da klasik sosyalist teoriden ziyade ekonomik demokrasi ve sosyal adaletin argüman olarak daha belirgin olduğu da bir gerçek.

Meksika nominal açıdan 15'inci, satın alma gücü açısından ise dünyanın 11'inci büyük ekonomisi konumunda.

Makroekonomik istikrar bağlamında ülkenin durumu hiç de fena olmasa da kentsel ve kırsal nüfus ile kuzey ve güney eyaletlerinde zengin ve fakir yurttaşlar arasında ciddi uçurumlar söz konusu.

46 milyon Meksikalı ise yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Çiçeği burnunda Başkan Claudia Sheinbaum kuşkusuz tüm bunların farkında.

Sıkı bir neoliberalizm karşıtı olarak ülkede sosyal refahı yükseltme onun seçim kampanyası sırasındaki temel vaadiydi. 

Başkan Claudia çevre ve iklim politikaları konusunda da farkındalığı olan bir isim.

Mexico City çevre sekreteriyken Uluslararası İklim Değişikliği Paneli'nde aktif olarak çalışırken, hava kirliliğinde ciddi oranda azalış görüldüğü bir gerçek.

Zaten çevre sekreterliği döneminde devletin resmi petrol şirketini, ham petrol kullanımını ve temiz enerjiyi savunması da ülke kamuoyunda takdirle karşılanmıştı.

İlerleyen süreçte Meksika'daki makroekonomik istikrarı korumak ve sosyal refahı yaygınlaştırmak Claudia Sheinbaum'un önündeki ilk gündem maddeleri.

Yoksulluk sınırının altında yaşayan 46 milyon yurttaşın makus talihini değiştirebilmek için cesurca ve sıra dışı adımlar atabilecek mi, bunu zaman gösterecek.

Ancak seçim kampanyası sırasında söylediği şu replik yeni dönemin ipuçları niteliğinde:

Bize rehberlik eden hümanizmin ilkesi: herkesin iyiliği için, önce yoksullar.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU