Tarih, kötü olana kadar mükemmel olan, iyi; hatta büyük şirketlerin örnekleriyle dolu.
Gerçek şu ki, bu şirketler kendilerini iyi yapan ilke ve uygulamalardan yavaş yavaş uzaklaşmaya başladıkları noktaya kadar iyidirler.
Şirketler nadiren bir gecede iyiden kötüye dönüşürler. Çünkü, bu, zamanla biriken zorlu bir kırılmadır.
İyi şirketler çok çeşitli nedenlerden dolayı düşüş yaşayabilir ve başarısızlığa giden yol genellikle iç ve dış faktörlerin karmaşık etkileşiminden gelir.
Sorumluluk, çoğunlukla üst düzey liderliğe düşse de nadiren tek bir kişinin hatası nedeniyledir.
Başarılı veya "iyi" şirketlerin yollarını kaybetmelerinin bazı yaygın nedenleri şu şekildedir:
Zayıf liderlik:
Liderlik herhangi bir şirketin başarısı için çok önemlidir.
Etkisiz veya etik olmayan liderlik, zayıf karar almaya, kötü yönetime ve şirketin temelini aşındıran zehirli bir çalışma kültürüne yol açabilir.
Şirket kültürü bir organizasyonun tepesinde başlar ve biter. Ekiplere veya komitelere devredilemez.
Üst düzey bir liderin söylediği ve yaptığı her şeyin bir organizasyonun kültürü üzerinde etkisi vardır.
İnsanlar her zaman izler ve dinler. Liderliğin sözleri ve eylemleri senkronize olmadığında insanlar bunu fark eder. Ve kültür çok acı çeker.
Üst düzey liderler aynı zamanda organizasyonlarının farklı departmanlarındaki "alt kültürlere" de çok dikkat etmelidir.
Daha büyük bir organizasyon içindeki genel kültür iyi olabilir ancak bu "alt kültürler" de bir organizasyonu batırabilir.
Kültür stratejiyi, taktiği ve planlamayı kahvaltı niyetine yer. Eğer üst düzey bir lider kültürü bozarsa, şirketi de bozar.
Pazar değişiklikleri:
Rekabet ortamındaki değişiklikler, tüketici tercihlerindeki değişiklikler veya dönüştürücü teknolojiler gibi dış faktörler, bir şirketin pazardaki konumunu hızla zayıflatabilir.
Bu değişikliklere uyum sağlayamamak başarısızlığa yol açabilir.
İyiden kötüye giden şirketlerin yaygın bir hatası, iyi oldukları için her zaman iyi olacaklarına dair bir varsayımdır.
Pazar lideri oldukları için her zaman pazar lideri olacakları varsayımıdır. Varsayımlar şirketlerin yolunu kaybetmesinde çok büyük bir faktördür.
Mali kötü yönetim:
Aşırı borç, aşırı genişleme veya kaynakların yanlış tahsisi dahil olmak üzere zayıf mali kararlar, bir şirketin mali yapısını bozabilir ve iflasa yol açabilir.
Stratejik vizyon eksikliği:
Uzun vadeli başarı için açık ve iyi tanımlanmış bir stratejik vizyon şarttır.
Geleceğe yönelik yönlendirme olmadan bir şirket, genel hedefleriyle uyumlu olmayan geçici kararlar alabilir.
Büyük kararlar bile bir kuruluşun stratejik vizyonu bağlamında alındığında kolay kararlara dönüşür.
Kısa vadeli odaklanma:
Uzun vadeli sürdürülebilirlik pahasına kısa vadeli kârlara öncelik veren şirketler, gelecek beklentilerine zarar veren kararlar alabilirler.
Bu, bir kuruluşun yetenek havuzundan, ürün kalitesinden veya araştırma ve geliştirme yatırımlarından taviz veren maliyet düşürücü önlemleri içerebilir.
Ancak kâr önemlidir ve bugünün kâr ihtiyacı ile ileride uzun vadeli kârın dengelenmesi, üst düzey liderlerin en büyük zorluklarından biridir.
Rekabet baskısı:
Agresif rekabet, bir şirketin pazar payı ve kâr marjları üzerinde baskı oluşturabilir.
Rekabete etkili bir şekilde yanıt verememek, pazar payı erozyonuna ve finansal istikrarsızlığa yol açabilir.
Bunun özellikle pazar lideri şirketler için zorlayıcı olduğunu düşünüyorum.
"Diğerlerinin ne yaptığı kimin umurunda, biz pazar lideriyiz" demek cazip gelebilir.
Gerçek şu ki piyasa koşullarına cevap verememek birden fazla şirketin batmasına neden olmuştur.
Ekonomik gerilemeler:
Ekonomik durgunluklar ve gerilemeler bir şirketin gelirini, krediye erişimini ve tüketici harcamalarını etkileyebilir.
Güçlü bir mali desteği veya acil durum planları olmayan şirketler bu gibi zamanlarda hayatta kalma mücadelesi verebilir.
Ekonomik krizler üst düzey liderler için işkenceye dönüşebilir.
Çünkü bu durum bazı çalışanlarının gitmesine izin vermek anlamına gelebilir.
İyi şirketlerin yolunu kaybetmesi için oyuna girebilecek bir dizi başka faktör de var.
Bir işi sürdürmek her zaman riskli olmuştur. Üstelik son zamanlarda her zamankinden daha fazla risk var.
Çoğu durumda, bir şirketin düşüşüne yol açan şey tek bir faktör değil, bu sorunların birleşimidir.
Başarılı şirketlerin "eskiden" iyi bir şirket olma riskini azaltmak için çevik, ileriyi düşünen, iç ve dış değişikliklere duyarlı kalması, kurumsal dayanıklılığı (business resillience) artırması, krizlere ve kesintilere dayanma yeteneğini yukarı çıkarması gerekir.
Tarih söz konusu olduğunda şirketler, ülkeler gibidir. Tarihten öğrenmek istemeyenler, onu tekrar etmeye mahkumdur.
Tarih bize, şirketlerin yaptıkları en yaygın hatanın, geleceklerinin geçmişlerinin otomatik bir uzantısı olduğunu varsaymak olduğunu öğretir.
Unutmayalım ki, bugünün başarısı yarının başlangıcıdır ancak yarının başarısının garantisi değildir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish