Putin'in gölgesinde: Eski Sovyet ülkelerinde otoriter düzen

Mayis Alizade Independent Türkçe için yazdı

26 Ocak'ta Belarus’ta bir seçim yapıldı. Alexander Lukaşenko, 1994 yılından bu yana devlet başkanlığı görevini sürdürüyor ve bu süreçte 7. kez görev süresini uzattı.
 


Belarus-Rusya ilişkileri ve "Birlik Devleti" projesi

1990'ların ortalarında, Boris Yeltsin döneminde Belarus, Rusya ile bir ittifak anlaşması imzalayarak bir birlik devleti oluşturmayı hedefledi. O dönemde Lukaşenko'nun halk desteği oldukça yüksekti ve Rusya liderliği için bir aday olarak görülüyordu. Ancak Vladimir Putin’in iktidara gelmesiyle bu olasılık ortadan kalktı. Günümüzde iki lider düzenli olarak görüşmeler gerçekleştirirken, Putin’in Belarus ziyaretleri oldukça sınırlı kalıyor.


Seçimlerde tek adam modeli

Belarus’taki son seçim, demokratik bir yarıştan ziyade bir formalite olarak gerçekleştirildi. Aynı model, Rusya, Azerbaycan ve Orta Asya ülkelerinde de uygulanıyor. Örneğin, Özbekistan’da Şevket Mirziyoyev yüzde 80 oy alırken, ikinci sıradaki aday yalnızca yüzde 5 alabildi. Azerbaycan’da İlham Aliyev yüzde 93 oy alırken, rakibi yüzde 2’de kaldı. Belarus’ta da Lukaşenko yüzde 86 oy alırken, ikinci aday yüzde 3, üçüncü aday yüzde 2 oy aldı. Böylesine büyük farklar, seçim sürecinin demokratik olmaktan çok uzak olduğunu açıkça gösteriyor.


Seçim sonuçlarının gerçekçiliği

Gerçek bir seçimde, birinci gelen ile ikinci gelen arasında yüzde 80’in üzerinde fark olması olağan dışıdır. Türkiye’de partiler arasındaki fark yüzde 25-47 arasında değişirken, başkanlık seçimlerinde fark genellikle yüzde 1-2 seviyelerinde kalmaktadır. 2018’de Azerbaycan seçimlerine dair bir kamuoyu araştırmacısı, yüzde 88’lik farkı “Bu tek parti devleti bile değil, tek adam devleti” şeklinde yorumlamıştı. Eski Sovyet coğrafyasında demokratikleşme yerine Kremlin’in belirlediği yönetim modeli uygulanmaktadır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Otoriter yönetim ve Batı ile ilişkiler

Lukaşenko, seçim öncesinde halkına “Siz benim çocuklarımsınız” diyerek otoriter yönetimini meşrulaştırmaya çalıştı. Batı’nın kendisini tanımamasıyla ilgilenmediğini belirtti. Ancak Batı’nın tepkisi, Belarus’un siyasi yapısını etkilemiyor. Aynı durum Azerbaycan’da da yaşanıyor. Ülkede belediye seçimleri düzenlense de, belediyecilik kavramının bile tam anlamıyla yerleşmemiş olması seçimlerin anlamsızlığını gözler önüne seriyor.


Rusya’nın eski Sovyet coğrafyasındaki hakimiyeti

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Rusya, eski yörüngesindeki ülkeleri serbest bırakmadı. Azerbaycan ve Orta Asya ülkeleri bu durumun en belirgin örnekleri. 22 Ocak’ta Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov, Özbekistan ile askeri işbirliği anlaşmaları imzaladı. 2025’te 50’den fazla tatbikat planlanıyor ve 2030’a kadar silah üretimi ile ilgili anlaşmalar yapılacak. Aynı şekilde Putin, Kazakistan ile askeri işbirliği anlaşmaları imzaladı. Kırgızistan tamamen Rusya’ya bağımlıyken, Türkmenistan’da babadan oğula geçen bir yönetim anlayışı sürüyor.


Demokrasiye geçiş ve Türk Devletleri Teşkilatı

Türkiye’nin öncülüğünde kurulan Türk Devletleri Teşkilatı, bu ülkelerde demokratikleşme sürecini destekleyebilecek bir platform olabilir. Ancak şu ana kadar ciddi bir adım atılmış değil. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışındaki hiçbir üye ülkede demokratik bir seçim süreci işletilmiyor.


Azerbaycan ve Avrupa Konseyi krizi

Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi ile ilişkileri gerginleşmiş durumda. 2024 yılında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nden çıkarıldı. Avrupa Konseyi, Azerbaycan’dan reform talep etti ancak bu gerçekleşmedi. Aksine ülkede siyasi tutuklu sayısı 256’ya ulaştı. Avrupa Konseyi’nin verilerine göre, Azerbaycan’da gazeteciler, akademisyenler ve muhalifler cezaevinde bulunuyor.


Kremlin modeli devam ediyor

Eski Sovyet coğrafyasında Kremlin’in otoriter yönetim modeli hâkimiyetini sürdürüyor. Bu ülkeler, demokratikleşme sürecine girmedikçe ve iktidarlarını tek adam yönetimlerine bırakmaya devam ettikçe, değişim mümkün görünmüyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU