Engels'in tarihte zorun rolü kuramı üzerinden Trump'ın çıkışlarına bakmak

Umut Berhan Şen Independent Türkçe için yazdı

ABD Başkanı Donald Trump, 4 yıl aradan sonra ikinci döneminde "Kanada'ydı, Grönland'dı" derken biraz çılgınca çıkışlar yapmaya başladı.

Ben de, onun bu çıkışlarını Friedrich Engels'in "Tarihte Zorun Rolü" eserinde ortaya koyduğu teorik perspektif üzerinden ele almanın eğlenceli olacağını düşündüm.

Bir deneyelim:

Tarihte Zorun Rolü

Engels, "Tarihte Zorun Rolü"nde, siyasal zorun ve devlet gücünün tarihsel süreçlerdeki rolünü inceler.

Bu kurama göre, zor; sadece bir güç kullanımı değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal değişimlerin bir sonucu veya katalizörü olarak görülür.

Engels, Prusya'nın Birleşik Almanya'yı nasıl oluşturduğunu, Bismarck'ın "kan ve demir" politikası ile açıklayarak, zorun bazen devletlerin veya sınıfların çıkarları doğrultusunda kullanıldığını ortaya koyar.

Bu bağlamda, Trump'ın politikaları, özellikle sınır güvenliği, göçmenlik ve dış politika konularında güç kullanımına ve zorun uygulanmasına odaklanır.

Bu, Engels'in "zorun siyasal ve ekonomik gücü elde etmek veya korumak için kullanılması" fikrini andırıyor.

Mesela, sınır duvarı inşası veya sınır dışı etme politikaları, gücü ve zoru toplumsal ve ekonomik amaçlar doğrultusunda kullanımına uyuyor.

Öte yandan, Trump'ın ekonomik politikaları, vergi reformları ve ticaret savaşları, Engels'in "zorun ekonomik koşulların değişimiyle ilişkili olduğu" görüşüne uyuyor.

Neticede bu politikalar, belirli ekonomik çıkar gruplarının güçlendirilmesi veya zayıflatılması anlamında zorun bir aracı olarak kullanılabilir.

Trump'ın siyasi manevraları ve gerilimli dış politika hamleleri ise, Engels'in "zorun siyasal güç mücadelesindeki rolünü" andırıyor.

Bu, bazen uluslararası arenada güç dengelerini değiştirmek için zorun kullanılması anlamına gelebilir.

İdeolojik yansımalar açısından bakarsak, Trump'ın politikaları, bazen "zor"un ideolojik temellerini de açığa çıkarabilir nitelikte.

Örneğin, Trump'ın sıklıkla başvurduğu milliyetçi ve popülist söylemler, Engels'in "zorun sadece fiziksel değil, ideolojik bir araca dönüşebileceği" yorumuna büyük ölçüde uyuyor.

Nihayetinde Engels'in teorisindeki temel nokta, zorun tarihsel süreçlerde bir araç olarak kullanılmasıdır.

Fakat bu kullanımın her zaman belirli ekonomik, toplumsal ve siyasal koşulların bir sonucu olduğu gerçeğini de unutmamak gerek.

Trump'ın son çıkışları, bu kuram çerçevesinde, güç ve zoru kullanarak belirli politik ve ekonomik hedeflere ulaşma çabaları olarak değerlendirilebilir.

Ayrıca Trump'ın Grönland'ı kontrolünü ele geçirme tehdidi, Engels'in "zorun, ekonomik ve stratejik çıkarlar doğrultusunda toprak ve güç kazanımı için bir araç olarak kullanılması fikrine" büyük ölçüde uyuyor.

Sonuç olarak, bu noktada zor, diplomatik ve ekonomik baskı şeklinde uygulanabilir hale geliyor.

Yine de Trump'a bizden söylemesi:

Sakin ol adamım!

Kazanayım derken tufaya gelme!

Zira zorun rolü kadar hayal kırıklığı da meşhurdur. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU