Türkiye'de, Karadeniz bölgesi hariç, yüzeysel içme suyu kaynakları alarm veriyor.
Türkiye'de kuraklık ve sıcak hava dalgaları devam ediyor. Yağmur yağmıyor.
Kuraklık bir sonraki salgın haline gelmenin eşiğinde.
Gerekli önlemler acilen alınmazsa bazı şehirler, 2024 yılında ciddi susuzluk-ve kuraklık riski ile karşı karşıya kalabilir.
2024 yılında tarım arazileri susuz kalabilir. Tarımsal üretim düşebilir. Toprak kurursa hayat kurur.
- Yüzeysel su kaynaklarının riskli seviye düşmesinden,
- Sıcak hava dalgasının etkisiyle evlerde ve işyerlerinde aşırı su kullanılmadan,
- Su yoğun sanayi sektörünün teşvik edilmesinden,
- Tarım alanlarında aşırı su tüketilmesinden,
- Kurak ve sıcak havaların devam etmesinden,
dolayı Konya ovasında aşırı obruk oluşmaya başladı.
Bodrum'da iki içme suyu barajı kurudu, İstanbul'da içme suyu barajlarında su seviyesi riskli seviyeye düştü, Mersin'de Berdan barajı kurudu, Eğirdir gölü alarm veriyor, Trakya bölgesinde yüzeysel su kaynakları neredeyse kurumak üzere ve 450-500 metre derinlikten yeraltı suyu çekiliyor.
Yüzeysel ve yeraltı su kaynakları azaldıkça su kalitesi ciddi ölçüde kötüleşiyor.
Suyun doğru yönetilmesi için;
- Yağmur suları hasat edilmeli.
- Şehirler yağmur suyunu hasat eden sünger şehirlere dönüştürülmeli .
- Atıksular ileri kademe arıtılmalı ve kullanma/sulama suyu olarak kullanılmalı.
- Sahil şehirlerinde deniz suyunun içme suyu olarak kullanılması ile ilgili çalışmalar yapılmalı.
- İçme suyu şebeke sisteminde su kaçak/kayıp oranı yüzde 10'unun altına indirilmeli.
- Su israfını önlemek için su tarifesi yeniden düzenlenmeli.
- Evlerde ve işyerlerinde suyu verimli kullanacak ekipmanlar vatandaşa ekonomik olarak temin edilmeli.
- Barajların çevresi ağaçlandırılmalı ve rüzgara karşı bariyer görevi görmeli.
- Çim ekimine son verilmeli.
- Suyu az seven çalı ve sarmaşık dikerek yeşil alanlar oluşturulmalı.
- Su yoğun sanayi sektörüne son verilmeli.
- Su yoğun hizmet sektörüne (oto yıkma ve halı yıkama gibi) kendi atıksuyunu arıtma ve tekrar kullanma zorunluluğu getirilmeli.
- Yağmur suyunun göllendiği yerlerde mutlaka su hasadı yapılmalı.
- Yoğun su kullanılan yerler tespit edilmeli.
- İçme suyu şebeke sisteminde akıllı uygulama sistemine geçilmeli.
- Sanayiler atıksularını ileri kademe arıtmalı ve kullanma/yıkama suyu suyu olarak kullanmalı.
- Sahillerde sanayiler deniz suyunu arıtıp kullanma/yıkama suyu olarak kullanmalı.
- Evlerde, işyerlerinde, otellerde ve benzeri yerlerde musluklar, duş başlıkları ve rezervuarlarda en az yüzde 50 oranında suyu tasarruf edecek ekipmanlarla değiştirilmesi için teşvik sistemi uygulamaya konmalı.
- Şehir içinde kişi başına düşen yeşil alanlar en az 15 metrekare çıkarılmalı.
- Yağmur suyunun göllendiği yerlere yağmur bahçesi yapılarak yağmur suyunun hasat edilmesi sağlanmalı.
- Şehirleri ısı adası olmaktan çıkarmak için gökdelenlere son verilmeli, ağaçlandırma artırılmalı ve binalar yalıtılmalı.
- Su sızdıran (akıtan) tüm hayrat (sokaklardaki, camilerdeki, diğer ibadethanelerdeki) suları bakımdan geçirilmeli ve suyu verimli kullanan başlıklar takılmalı. Su kullanılmadığı zaman su akması otomatik durmalı.
- Otellerde ve misafirhanelerde suyu verimli kullanma zorunlu olmalı.
- Özellikle açık süs havuzlarına dur denilmeli, buralar yeşil alanlara dönüştürülmeli.
- Kullanılmış suyunu ileri kademe arıtmayan açık ve kapalı yüzme havuzlarına son verilmeli.
- Su yönetiminde çok başlılığa son verilmeli.
- İl bazında suyun bir patronu olmalı. İllerde büyükşehirler ve il belediyeleri suyunun yönetiminden ve denetiminden sorumlu olmalı.
- Ülke genelinde ise merkezde tek bir otorite olmalıdır.
- Su stresi yaşayan ülkeler kategorisinde yer alan Türkiye'de kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarı 2000 yılında bin 652 metreküp, 2009 yılında bin 544 metreküp, 2020 yılında bin 346 metreküp ve 2022 yılında ise bin 323 metreküpe düşmüştür.
- OSB'lerde yağmur suyu hasat edilmeli.
- OSB'lerde atıksular ileri kademe arıtılıp kullanma ve sulama suyu olarak kullanılmalı.
- Kirlenme riski yüksek kritik noktalarda dereler ve akarsularda su kalitesi on-line izlenmeye alınmalı.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish