Türkiye, Suudi Arabistan'ın 819 milyar dolarlık pastasından ne kadar pay alacak?

Bazen nasıl ailenin içerisinde patırtı gürültü oluyorsa aramızda bizim de böyle bazı sıkıntılar yaşandı ama biz bu sıkıntıları şimdi aştık. Gerek Suudi Arabistan ile gerek Abu Dabi yönetimiyle bunları aşarak süratle ticari ilişkilerimizi, sanayi, savunma sanayi, kültürel, turizm bütün bunlara yönelik şimdi planlama yaptık, adımlarımızı atıyoruz.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfezle bozulan ilişkiler sonrası yeni durumu böyle ifade etmişti.Bozulan ilişkiler ülke heyetlerinin temaları ve karşılıklı ziyaretlerle önce güven sonra da normalleşmeyi beraberinde getirdi.

İki ülke arasında yaşanan anlaşmazlıkların doğurduğu siyasi rekabetin iki ülke için ekonomik maliyetleri artırdığı anlaşıldı. Bu maliyetlerden tamamen kurtulmak maksadıyla Türkiye ve Suudi Arabistan arasında stratejik rekabetten ziyade güçlü stratejik iş birliğine ihtiyaç var. Nitekim ikili ilişkilerin de bu çizgide geliştiği görülüyor.

Bu bağlamda ekonomi, Ankara-Riyad ilişkilerinin önemli bir boyutunu oluşturuyor. İki ülke arasında gerçekleşen yıllık ticaret verilerine bakıldığında bu durum çok net ortada.

Petrole dayalı ekonomiden uzaklaşmaya çalışan Suudi Arabistan'da toplam değeri 819 milyar dolar olan 5 bin 200'den fazla proje şu anda devam ediyor.

Suudi Arabistan'ın yıllık inşaat sektörü pazarı 120 milyar dolar. Türkiye'nin pay istediği NEOM, Diriyah Gate, Qiddiya, Amalla ve Kızıldeniz projenin toplamı 585 milyar dolar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 200 iş insanıyla beraber gerçekleştireceği bu geziden Türkiye istediğini alma noktasında oldukça istekli duruyor.

Bu tablo ve potansiyele bakıldığında şunu öncelikle belirtmek gerekiyor ki, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin düzeyi, özellikle ekonomik performans açısından potansiyelin oldukça altında kalıyor.

Bu nedenle Türkiye ve Suudi Arabistan'ın odaklanacağı öncelikli konular ikili ticaret, bölgesel gelişmeler, yatırım ve enerji projelerin olması beklenirken, Suudi Arabistan'ın Türk savunma sanayi ürünlerine de ciddi talepte bulunduğu biliniyor.

Türkiye, Suudi Arabistan'ın da üyesi olduğu Körfez İşbirliği Teşkilatı ile ülkemiz arasında bir serbest ticaret anlaşması imzalanması için istikşafi görüşmelere mayıs ayında iki taraf olarak başladı.

Bu ticaret anlaşmasının hayata geçirilmesi iş insanlarının işini oldukça kolaylaştıracaktır. Aynı şekilde karşılıklı yatırımlar için teşvik anlaşmaları, çifte vergilendirme ve bürokrasinin azaltılması öncelikli hedefler arasında görülüyor.

Suudi Arabistan, petrol dışında sürdürülebilir bir ekonomi için 2016'da başlattığı Vizyon 2030 hedefine hızla ilerlerken. ABD'den İngiltere'ye, Hindistan'dan Çin'e kadar birçok ülkenin ortak olduğu projelerden Türkiye de ağırlıklı olarak yer almak istiyor.

Suudi Arabistan Hac ve umre gelirleri Suudi Arabistan'ın Gayri Safi Yurt İçi Hasılası'nın yüzde 7'sini oluşturuyor. Petrol gelirleri de ekonominin bel kemiğini oluşturuyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın "Vizyon 2030" projesi ülkenin yeni yol haritası olarak belirlendi.

Veliaht Prens'in bu prestij projesi petrol satışına bağımlılığı azaltmayı ve turizm, sağlık, teknoloji, eğitim gibi alanlara yabancı yatırımcı çekmeyi amaçlıyor. 

Örneğin 2019'da Türkiye'deki müteahhitlik firmalarının Körfez bölgesinde en fazla iş aldığı ülke Suudi Arabistan oldu. Suudi Arabistan, dünyada da bu alanda altıncı sırada geliyordu.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan seyahat öncesinde "Körfez ülkeleri ile ikili ticaret hacmimiz son 20 yılda yaklaşık 22 milyar dolara yükseldi. Bu rakamı çok daha ileri taşımanın yollarını arayacağız. Suudi Arabistan, ticaret, yatırımlar ve müteahhitlik hizmetlerinde özel bir konuma sahip. Müteahhitlerimizin projelerinin toplamı yaklaşık 25 milyar dolardır. Türk firmalarının, Suudi Arabistan'ın büyük projelerinde daha fazla rol oynamasını arzu ediyoruz" diyerek potansiyelin ne kadar büyük olduğunu ifade etti.

Türkiye-Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin bir diğer tarafı da bölgesel anlamda Türk iş insanlarının yükünü hafifletecek olması.

Bu bağlamda, Mısır'dan BAE'ye; Suriye'den Doğu Akdeniz'e pek çok konuda Suudilerin vereceği destek, bu dolaylı bir destek bile olsa, Türkiye için önemli.

Türkiye bölgedeki sorunlu ilişkilerini toparlayarak Türk firmalarının da işini kolaylaştıracak; dış ticari ilişkileri güçlendirecek, açık ya da kapalı uygulanan pek çok ambargoyu devre dışı bırakacak; turizm sektörü canlanacak.

Rakamlara baktığımızda potansiyeli oldukça yüksek bir pazardan söz ediyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin Suudi Arabistan'a ihracatı ocak-şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 32 kat artarak 11 milyon 209 bin dolardan, 367 milyon 363 bin dolara yükseldi.

Suudi Arabistan, bu dönemde Türkiye'nin en fazla dış satım yaptığı 22. ülke olarak kayıtlara geçti. Türkiye'nin ise dış satımını değer bazında en fazla artırdığı iki ülke 762 milyon 167 bin dolarla Rusya Federasyonu, 356 milyon 153 bin dolarla Suudi Arabistan oldu.

İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğini geliştirme adımları kapsamında 12 Temmuz'da DEİK Genel Merkezi'nde Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu düzenlendi.

Forum kapsamında Türkiye ile Suudi Arabistan şirketleri arasında iki ülkenin ticaret hacmine katkı sağlayacak, çoğu sanayi ve gayrimenkul alanında olmak üzere 16 iş birliği anlaşması imzalandı.

Ticaret Bakanı Bolat, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 6,5 milyar olduğunu, 2023'ün ilk 6 ayında 3,4 milyar olarak kaydedildiğini ve karşılıklı ticaretin kısa vadede 10 milyar dolar, uzun vadede ise 30 milyar dolar seviyesine çıkarmanın hedeflendiğini söyledi.

Suudi Arabistan Belediye, Kırsal İşler ve Konut Bakanı Macid el-Hukayl de Türk şirketlere güven duyduklarını belirtti. Hukayl, iki ülke arasında çok güçlü bir siyasi irade ve hükümet yetkilileri arasında ikili ilişkileri geliştirmek için azami gayret ve çalışma bulunduğunu ifade etti.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, proje ismi de vererek, "Hız, hizmet, kaliteli performans ve uluslararası projelerle kalitesini ispatlayan müteahhitlik firmalarımız, Suudi Arabistan'ın özellikle 2030 Vizyon Projeleri arasında yer alan NEOM, Diriyah Gate, Qiddiya, Amalla ve Kızıldeniz başta olmak üzere birçok projede yer almayı arzu etmektedirler ve bu konuda iş birliğine ve ortaklığa hazırdır" açıklamasında bulundu.


500 milyar dolarlık şehir: NEOM

Uzun yıllar Suudi Arabistan şirketleriyle çalışan, enerji ve yatırım uzmanı, iş kadını Abide Gülel; Vizyon 2030 içinde yer alan ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın bahsettiği NEOM, Diriyah Gate, Qiddiya, Amalla ve Kızıldeniz projeleri hakkında şu bilgileri verdi:

Türkiye'nin pay istediği projelerin başında yer alan NEOM, Suudi Arabistan'ın kuzeybatısında, Kızıldeniz kıyısında inşa edilmeye başlanan 500 milyar dolarlık dev bir şehir. 9 milyon kişinin yaşayacağı, temiz enerji kullanılacak akıllı şehir, 2025 yılında tamamlanacak. NEOM'un yatırımlar ve turizm fırsatları aracılığıyla 2030'dan önce 100 milyar doların üzerinde gelir elde etmesi bekleniyor.


Kültür başkenti: Diriyah

Riyad şehir merkezinden 20 dakika uzaklıkta yer alan Diriyah, Suudi Arabistan'ın kültür başkenti olarak planlandı. Tamamlandığında, dünyanın önde gelen yaşam tarzı destinasyonlarından birine dönüştürülecek ve dünyanın en büyük buluşma yerlerinden biri haline gelecek.

UNESCO dünya mirası listesindeki şehir, birinci Suudi devletinin başkenti. 2030 yılına kadar 27 milyon yerli ve yabancı turist bekleyen Diriyah, 63,2 milyar dolarlık bir proje.


Eğlence destinasyonu: Qiddiya

Qiddiya, eğlencenin, sporun ve sanatın başkenti olmaya hazırlanıyor. Qiddiya, Krallığı dünyaya açarken Suudi Arabistan'ın ekonomik çeşitliliğinin ilerlemesine katkıda bulunacak. Bu şehrin bütçesi 750 milyon dolar.


Sağlıklı yaşam rotası: Amaala

4 bin 155 kilometre karelik destinasyonda; lüks oteller, konutlar, kaliteli yemek, sağlıklı yaşam ve dinlenme tesisleri yer alacak. 1,7 milyar dolarlık bütçeye sahip lüks turizm rotası 35 bin kişiye istihdam sağlayacak.

 
Kızıldeniz'de 90 adalı lüks turizm 

Suudi Arabistan'ın kuzeybatı kıyısındaki Kızıldeniz'de 90 bakir adayı kapsayan 20 milyar dolarlık proje, dünyanın en iddialı ve heyecan verici turizm ve konaklama projesi. 28 bin kilometre karelik dünyanın son gizli doğal hazinelerinden birinin etrafında oluşturulan lüks bir destinasyon.

 
819 milyar dolarlık pasta

Türkiye'nin pay istediği NEOM, Diriyah Gate, Qiddiya, Amalla ve Kızıldeniz projenin toplamı 585 milyar dolar. Suudi Arabistan'ın yıllık inşaat sektörü pazarı 120 milyar dolar.

Petrole dayalı ekonomiden uzaklaşmaya çalışan Suudi Arabistan'da toplam değeri 819 milyar dolar olan 5 bin 200'den fazla proje şu anda devam ediyor. Bu rakam, körfez ülkelerinin aktif proje değerlerinin yüzde 35'ine denk geliyor.


610 milyon dolarlık anlaşma imzalandı

Bu arada, Suudi Arabistan medyasında yer alan haberlere göre, Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu'nda, inşaat, mühendislik müşavirlik ve yatırım konularında uzmanlaşmış firmaları kapsayan 16 işbirliği anlaşmasına varıldı. Forum'da 610 milyon dolar değerinde gayrimenkul anlaşmaları imzalandı.

Kısaca özetlemek gerekirse, "kazan-kazan" modeliyle Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinin geliştirilmesi iki ülkenin de hayrına olacaktır.

Başkalarının pay aldığı pazarda Türkiye'yi uzak tutmak ve Suudi Arabistan'ı Türkiye'den uzak tutmak isteyenlerin oyunu geçmiş dönemde sergilendi ve iki ülke de bundan çok zarar gördü. Artık oyunu beraber kurma vakti geldi geçiyor.

 

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU