Uzmanlara göre işe alım yapmak her geçen yıl zorlaşıyor.
İş arayanlar ve adaylar artık daha seçici ve beklentileri değişti.
Değişen aday davranışları ve beklentileri işe alım sürecini uzatıyor, bazı pozisyonlar için başvuru eksikliği yaşanıyor.
Bu zorluğa yanıt vermek için şirketler, yetenek kazanma stratejilerini yeniden tasarlıyor; yeni taktikler ve teknolojiler uyguluyor.
Esneklik, kariyer gelişimi, bütünsel bakım gibi faydaları içeren yeni fikirleri deniyor ve bunları adayların yeni beklentilerine göre ayarlıyor.
Aynı zamanda şirketler temel konulara yeniden odaklanıyor: aday deneyimini düzene sokmak, daha rekabetçi olmak için maaşı gözden geçirmek gibi…
İşverenler ve çalışanlar arasındaki güç dengesi değişti
Pandemi işgücü piyasasını temelden değiştirerek yetenek için yüksek bir talep/arz açığı yarattı.
Pandemiyle birlikte insanların nasıl, ne zaman ve nerede çalıştıklarına dair yeni uygulamalar yaygınlaştı ve yetenek kazanmanın nasıl uygulandığına ilişkin büyük değişimler hızlandı.
Eski alışkanlıklar kırıldı ve yenileri oluştu. İş arayanlar potansiyel işverenlerinden daha fazlasını istemeye başladı.
Beklentiler nasıl değişti?
İş arayanların beklentileri; değerli hissetmek, amaç odaklı çalışmak, daha iyi ücret ve yan haklara sahip olmak, esneklik, sağlık ve zindelik, kariyer ve mesleki gelişim, büyümek ve dönüşmek, iş yaşam dengesi geliştirmek ve daha insani bir istihdam yönünde değişti.
Ayrıca çalışmak ve yaşamak istediğin yolu seçme özgülüğüne sahip olmak kendini gizlemeden en iyi benliğini işe getirebilmek, işyerinde etrafına kendini kabul ettirmek için özel hayatında olmadığın bir karaktere bürünmek zorunda hissetmemek, yetkilendirilmek, karar verme özerkliği elde edebilmek talebi gelişti.
Günümüzün yetenek kıtlığı ortamında, işverenlerin düzenli olarak ücret ayarlamalarını gözden geçirmesi gerekiyor.
Ancak maaş sadece bir başlangıç noktası… Çünkü yetenek savaşını kazanmak, sadece parayla değil, daha çok işveren markası, kültür ve liderlikle ilgili…
Sorular değişti
Gerek Türkiye'de gerek yurt dışında yapılan mülakatlarda adaylar tarafından en çok eleştirilen sorulardan biri;
"Sizi neden işe almalıyız?"
Klişe haline gelen bu ve benzeri sorulara artık adayların özel olarak hazırlandığını biliyoruz.
Bildiğimiz bir şey daha var ki, o da iş arayanların artık çalışacakları kuruluşları daha fazla araştırmaları, yapacakları işi sorgulamaları, daha cesur sorular sormaları, yanıtlarında da cesur olmaları...
Bu nedenle artık şu soru da değişti ve; "Sizi neden işe almalıyız?" sorusunun yerini "Neden burada çalışayım?" aldı.
En çok istenilen fayda
Araştırmalara göre en çok aranan faydalar arasında esneklik var. İnsanlar işlerini hayatlarının geri kalanıyla nasıl bütünleştireceklerini seçme esnekliğine sahip olmak istiyor.
Talep inkâr edilemez bir şekilde pandemi deneyiminden doğdu. Her sektörden ve seviyeden iş arayanlar, uzaktan yapılamayacak işler de dahil olmak üzere esnekliğin en önemli öncelik olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Esneklik, aynı zamanda çalışan bağlılığının yönetilmesinde kritik bir faktör. Yapabilecek şey ise çalışanların iş dışındaki hayatlarında yapmaları gereken şeylerle ilgilenebilmeleri için daha esnek bir zamanlama ve program kesinliği sunmak.
İşverenler ne yapmalı?
Şirketlerin etkili işe alma ve elde tutma stratejileri oluşturmak için yeteneğin arkasındaki itici gücü anlamaları hiç bu kadar önemli olmamıştı.
İş dünyası yetenekleri bulma ve elde tutma yeteneğini kaybediyor. Bu nedenle şirketlerin sadece yetenek edinme sürecini değil, yetenek edinme zihniyetini de yeniden ele alması gerekiyor.
İnsanlar sadece iş aramıyorlar, şirket de arıyorlar. Bu nedenle, iş ilanı yayımlayan şirketi bilmiyorlarsa veya şirketi yeterince itibarlı görmüyorlarsa iş arayanlar başka yere bakıyorlar.
İyi işe alım uzmanları, hayat kurtarıcıdır
Şirketler, iyi işe alımcılara sahip olduklarında, doğru insanları şirkete kazandırabilirler.
Çünkü bu insanlar şirketin kültürünü bilirler, işten beklentileri anlamak için talepte bulunan departmanın yöneticileriyle iş birliği içinde çalışırlar.
Aynı zamanda başvuru yapanları araştırabilir, hazır olup olmadıklarını, şirkete uyumlarını değerlendirebilir ve onları işe ikna edebilirler.
Ancak bir işe alım yetkilisi; işin gereksinimlerini anlamamışsa, adaya yönelik önyargılarından uzaklaşamıyorsa, değişen işe alım trendlerini bilmiyorsa doğru kişiyi bulması mümkün değildir.
Ayrıca, iş ilanı yazmak öğrenilmesi gereken bir iştir. Çünkü, moda sözcüklerle, süslü cümlelerle şirket ve iş hakkında yanıltıcı bilgiler veren ilanlar, doğru becerilere sahip insanları bulmayı zorlaştırmaktadır.
Son olarak şirketlerin mevcut çalışanları tanımak ve elde tutmak için biraz zaman ayırmasının da en önemli iyileştiricilerden birisi olduğunu hatırlatmak isterim.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish