İnsanlar günde 13 bin litre ila 16 bin litre arası hava solurlar.
Temiz hava şifadır, kirli hava ise derttir.
PM2.5 kirleticisi, insan saç teli çapından 20 ila 28 kat daha küçüktür.
Havadaki PM2.5 kirleticisi kaynakları;
- Benzinli ve dizelli araçlar,
- Kömür yakan kalorifer kazanları ve sobalar,
- Termik santraller,
- Çimento tesisleri,
- Atık yakma tesisler,
- Ve diğerleri
İnsanların kontrol edemediği, ancak yönetimlerin çözüm üretmesi ve önlemesi gereken PM2.5 kirlenmiş hava, sigardan tehlikedir.
PM2.5, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından insan sağlığına en zararlı kirletici olarak tanımlanmıştır.
PM2.5 kirliliği, Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından "insanlar için kanserojen" olarak sınıflandırılmıştır.
Ölümcül kirletici olan PM2.5 kirliliği solunum yolu ile akciğerin derinliklerine ve kan dolaşımına kadar fitre edilmeden ulaşır ve nüfus edebiliyor.
O kadar küçüktür ki milyarlarca tanesi bir kırmızı kan hücresinin içine sığabilir. PM2.5 akciğerden kana geçecek boyuttadır.
Akciğere ve kan dolaşımına giren PM2.5;
- Astımı,
- Kronik obstrüktif akciğer hastalığını (KOAH),
- Burun akıntısını,
- Baş ağrısını,
- Kalp krizini,
- Felç,
- Bunamayı,
- En önemlisi akciğer kanserini tetikliyor.
PM2.5, akciğerler yoluyla kan dolaşımına girdiğinde, gözler dahil olmak üzere vücuttaki herhangi bir organa potansiyel olarak zarar verebilir.
Göz hastalığı ve görme kaybı, genellikle yaşamı tehdit edici olmasa da yaşam kalitesi üzerinde yıkıcı bir etkiye sahiptir.
PM2.5 kirliliğinin yoğun olduğu ortamlarda, nefes almak, sigaradan kaynaklanmayandan daha fazla akciğer kanseri vakası tespit edilmiştir.
PM2.5 ile kirlenmiş havayı teneffüs etmek, akciğerlerde kimyasal bir alarmın -interlökin-1-beta- salınmasına yol açmaktadır.
Bu, iltihaplanmaya neden olur ve herhangi bir hasarı onarmaya yardımcı olmak için akciğerlerdeki hücreleri harekete geçirir.
Diğer yandan 50 yaş ve üzeri kişilerin akciğerlerinde yaklaşık her 600 bin hücreden biri zaten potansiyel olarak kanserli mutasyonları içermektedir.
Bunlar yaşlandıkça edinilir, ancak kimyasal alarmla (PM2.5 kirleticileri) aktive olana ve kanserli hale gelene kadar tamamen inaktiftirler.
Yıllık ortama PM2.5 kirliliğinde 10 μg/m3 artış (metreküp hava başına 10 mikrogram), herhangi bir kanser türü ölümde yüzde 22 ve meme kanseri ölümünde yüzde 80 artışla ilişkili olduğu tespit edilmiştir.
Çeşitli ülkelerde solunan havadaki PM2.5 kirlilik sınır değerleri;
- Kanada: 8 saatlik ortalama: 40 μg/m3 (metreküp hava başına 40 mikrogram), 1 saatlik ortalama: 100 μg/m3
- Norveç: 24 saatlik ortalama: 20 μg/m3
- AB: 24 saatlik ortalama: 25 μg/m3
- ABD: 24 saatlik ortalama: 35 μg/m3
- DSÖ (WHO): 24 saatlik ortalama: 15 μg/m3, yıllık ortalama 5 μg/m3
- Avusturalya: 24 saatlik ortalama: 25 μg/m3
Fosil yakıt yakılarak kirlenmiş hava yeni sigaralardır. Hiç sigara içmemiş/içmeyen insanlar da akciğer kanseri oluyor.
Yeni çalışma mekanizması: küçük PM2.5 kirleticileri akciğerlerin derinliklerine ulaşıyor; yüzde 49'u araçlardan ve diğerleri egzoz, atık yakılması, termik santraller, lastik aşınmasından ileri geliyor.
Francis Crick Enstitüsü ve UCL'deki İngiltere Kanser Araştırmaları tarafından finanse edilen bilim adamları, hava kirliliğinin hiç sigara içmemiş kişilerde nasıl akciğer kanserine neden olabileceğini ortaya çıkardılar.
Bilim adamları, PM2.5 kirliliğinin sigara içmeyenlerde akciğer kanserini nasıl tetiklediğini keşfettiler.
Hava kirliliği ve akciğer kanseri arasındaki ilişki:
- Hava kirliliğinin daha yüksek olduğu yerlerde sigaradan kaynaklanmayan akciğer kanserleri daha fazladır.
- PM2.5'te nefes almak, akciğerlerde interlökin-1-beta salınımına yol açar; akciğerde iltihaba neden olur.
PM2.5 kirliliği, küresel olarak her yıl tahmini 4,2 milyon insanın erken ölümünden sorumludur.
2020 yılında 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesinde PM2.5 kirliliği, 238 bin Avrupalının erken ölümüne yol açmıştır. Aynı yıl AB'de, azot dioksit (NO2) kirliliğinden 49 bin ve ozona (O3) maruz kalma 24 bin insanın erken ölümüne yol açmıştır.
Birleşik Krallıkta PM2.5 kirliliği kabaca 10 akciğer kanseri vakasından 1'ine neden olduğu tespit edilmiştir.
Birleşik Krallıkta her yıl hiç sigara içmemiş tahminen 6 bin kişi akciğer kanserinden dolayı erken ölmektedir.
PM2.5 kirleticisi, küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) riskiyle ilişkilidir ve dünya çapında her yıl 250 binden fazla akciğer kanseri ölümüne neden olmaktadır.
Dünyada insanların yüzde 99’u, WHO sınır değerlerinin üzerinde PM2.5’la kirlenmiş hava solumaktadır.
2020 yılında, AB'nin kentsel nüfusunun yüzde 96'sı, DSÖ kılavuz seviyesinin metreküp hava başına 5 mikrogram (µg/m3) olan PM2.5 kirliliğine maruz kaldı.
Türkiye’de kentsel nüfusun yüzde yüzü DSÖ kılavuz seviyesinin metreküp hava başına 5 µg/m3 olan PM2.5 kirliliğine maruz kaldı.
Laboratuvar çalışmalarında, Francis Crick Enstitüsü bilim adamları, PM2.5 kirleticilerinin, EGFR'de ve KRAS adı verilen akciğer kanseri ile bağlantılı başka bir gende mutasyonları olan hava yolu hücrelerinde hızlı değişimleri desteklediğini ve onları bir kanser kök hücresine doğru yönlendirdiğini göstermiştir.
Ayrıca, PM2.5 kirliliğine maruz kalmaya yanıt olarak EGFR mutasyonlarına sahip hücrelerin genişlemesini sağlayan, enflamatuar aracı interlökin-1β'yı serbest bırakan makrofajların akışını yönlendirdiğini ve interlökin-1β blokajının akciğer kanseri başlangıcını inhibe ettiğini de bulmuşlardır.
Bu tespitler, insanlar anti-IL1β antikoru canakinumab ile tedavi edildiğinde akciğer kanseri insidansında doza bağlı bir azalma olduğunu göstermiştir.
EGFRm küresel akciğer kanseri insidansı ile ilişkili PM2.5 kirliliğine maruz kalma Şekil 4’de verilmiştir.
Birleşik Krallık Kanser Araştırmaları Birleşik Krallık Baş Klinisyeni Charles Swanton, şöyle diyor:
Akciğer kanserlerinde yaygın olarak bulunan EGFR ve KRAS genlerindeki sürücü mutasyonlarının aslında normal akciğer dokusunda bulunduğunu ve muhtemelen yaşlanmanın ve büyümenin bir sonucu olduğunu bulduk. Araştırmamızda, bu mutasyonlar tek başına kanseri laboratuvar modellerinde yalnızca zayıf bir şekilde güçlendirdi. Ancak, Bu mutasyonlara sahip akciğer hücreleri PM2.5 kirliliğine maruz kaldığında, daha fazla kanser gördük ve bunlar, bu mutasyonlara sahip akciğer hücrelerinin kirletici maddelere maruz kalmadığı zamana göre daha hızlı meydana geldi, bu da PM2.5 kirliliğinin sürücü gen mutasyonlarını barındıran hücrelerde akciğer kanserinin başlamasını teşvik ettiğini düşündürüyor. Sonraki adım, mutasyona sahip bazı akciğer hücrelerinin PM2.5 kirletici maddelere maruz kaldıklarında neden kanserli hale gelirken diğerlerinin kanserli hale gelmediğini keşfetmektir.
Solunan havada PM2.5 kirliğine maruz kalma, akciğer kanseri ile bağlantılı olan KRAS geninde olduğu kadar EGFR geninde de mutasyon riskinin artmasına neden oluyor.
Ekip ayrıca hasta biyopsileri sırasında alınan sağlıklı akciğer dokusu örneklerini de analiz etmişler ve normal akciğer örneklerinin beşte birinde EGFR mutasyonunun bulunduğunu bulmuşlar.
Bu, her insanın hücrelerinde kansere dönüşme potansiyeline sahip hareketsiz mutasyonlar taşıdığını ve PM2.5 kirliliğine kronik olarak maruz kalmanın bunun olma ihtimalini artırdığını gösteriyor.
Kadınlarda daha etkili olan PM2.5 kirliliği, akciğer kanserini tetikliyor.
PM2.5 kirliliğinin yüksek olduğu şehirlerde akciğer kanser vakaları da yüksektir.
PM2.5 kirliliği ve akciğer kanseri arasındaki ilişki biliniyordu. Fosil yakıtların tüketimi, PM2.5 kirliliği ve karbon emisyonları birlikte değerlendirildiğinde hem çevresel hem de sağlık nedenleriyle bunlarla mücadele etmek için güçlü bir ilişki vardır.
Artık doğru teşhis daha erken yapılabilmektedir. Bu yüzden Türkiye’de özellikle hava kirliliğinin yüksek olduğu şehirlerden başlayarak akciğer kanser taraması yapılmalı ve PM2.5 ile ilişkisi ortaya konarak PM2.5 kirliliğinin azaltılması ile ilgili acil çözümler geliştirilmeli.
Hastalık vücudun diğer bölgelerine yayılmadan önce erken teşhis yapılırsa, insanların akciğer kanserinden kurtulma olasılığı daha yüksek olacaktır.
PM2.5 bakımından yoğun hava kirliliğin olduğu ve önlenmediği yerlerde kanser oluşumunu engelleyen bir hap alma fikri cezbedici değildir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish